film çekimlerinde gandalf'ın hobitlerden büyük görünmesi için ames odaları kullanılmıştır. bu oda sayesinde bir bebeğin bile bir yetişkinle aynı boyda, hatta ondan iri olduğu illüzyonu oluşturulabilir.
devamını gör...

bir fizik yasası. özetle kapalı bir sistemdeki düzensizliği ve bunun zamanla artmaya gösterdiği eğilimi ifade eder.

daha önce defalarca yazıldı, açıklandı. ben şimdi başka bir konuya değineceğim.

insanlar çağlardan beri ölümsüzlüğün sırrını bulmaya çalıştı. son yıllarda bilim insanları da yaşlanmayı geriye döndürmeyi başarabilir miyiz sorusu üzerinde çalışıyor. yaşlanmak, artık doğru şekilde çalışamayan hücrelerin moleküler atıklar nedeniyle biyolojik bir çöplüğe dönüşme sürecidir. yani bir anlamda insan vücudunda da düzensizliğe doğru bir eğilim vardır.

teorik fizikçi michio kaku şöyle der: evrendeki her şey düzensizliğe doğru eğilim gösterir. örneğin bitkiler zamanla solar, çürür. metaller paslanır ya da yukarıdaki örnekte olduğu gibi, canlı vücudu zamanla bir atık merkezine dönüşür. o halde yaşlanmayı geri döndürmek termodinamiğin bu meşhur kanununu çiğnemek anlamına mı gelir?

burada kilit ifade kapalı sistemlerdeki "toplam entropi"nin sürekli artmasıdır. o halde bir taraftan entropiyi azaltmaya yönelik bir iş yaparsanız diğer tarafta bunu telafi edeceksiniz demektir. o halde tersi şekilde, herhangi bir alandaki entropiyi artırırsanız, yaşlanmayı geri çevirerek bunu telafi edebilirsiniz demektir.

yuvarlak solucanlar üzerinde yapılan bir çalışma, yaşlanmayı insanlarda da durdurmanın ve geri çevirmenin belki bir gün başarılabileceğine ilişkin ilk işaretleri vermiş durumda.
devamını gör...

bu benim tek yetenegim galiba. ne olursa olsun içim kan aglasa bile bunu istemedigim zaman dışarıya asla yansitmam. neden bilmiyorum ama üzgün oldugumu kimsenin bilmesini istemem..
devamını gör...

benim için çok anlamlı, çok acı ve aynı zamanda düşman olduğum bir şarkıdır bu. insan bir şarkıya bilenir mi? ben bilendim işte.

şarkıyı ilk kez 4 sene önce ağır roman filminde dinlemiştim. çok sevmiştim şarkıyı ve hemen paylaşmıştım onunla. dinledi 1 kez ve 'güzelmiş' dedi. akşamına şarkıyı bu kez o bana attı. 'defalarca dinledim' dedi. diline dolanmıştı şarkı ama sadece bir kısmı. 'ecel ol al beni' diyip duruyordu gözlerime bakıp bakıp, defalarca. ecel ol al beni. oysa o an bir anlam ifade etmemişti bu cümle. alelade bir şarkı sözüydü. aradan birkaç gün geçtikten sonra ölüm haberini aldım onun. ben değil ama ecel onu gerçekten almıştı. kimseye kızamadım, kızamıyorum da. insan beyni garip çalışır. suçlayacak kimse olmasa da illa ki suçlayacak bir şeyler bulur. ben de o şarkının lanetine inandım hep. dinleyemedim yıllardır, dinleyemiyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
şok edici güzellik
devamını gör...

evlat acısı.
devamını gör...

nazi üyeliğinden, fizyoloji nobel ödülüne.

lorenz’in kazları deneyini duymuşsunuzdur. bir yazar konu hakkında bilgi girmiş. (bkz: konrad lorenz'in kaz deneyi). dünyaca ünlü bu deneyi yapan bilim adamıdır. kısaca bakalım hayatına.

viyana 1903 doğumludur ve tıp eğitimi almıştır. dünyada etoloji bilimine katkısı ile tanınır. etoloji, hayvan davranışlarını inceleyen bir alandır. ancak biz biraz işin farklı yönüne bakalım.

1938 yılında hitler avusturya’yı işgal eder. bu işgale avrupa sessiz kalır ve kısa süre sonra ikinci dünya savaşı başlar. konrad lorenz bu işgal sırasında nazilere katılır. kendisi bir hitler hayranıdır. ancak savaş yıllarında şansı pek yaver gitmez ve ruslara esir düşer. o artık bir doktor değil, savaş esiridir.

ikinci dünya savaşı 1945 yılında müttefiklerin zaferi ile sonuçlanır. lorenz savaş sonuna kadar esir kampında kalır ve savaşın sona ermesiyle serbest bırakılır. bu tarihten itibaren doktor bey kendisini bilime adar ve her fırsatta, o dönem yaptığı hatayı, nazi görüşünün ne demek olduğunu anlatır. viyana’da ilk kez etoloji bölümünü kurar ve hocalık yapar. 1973 yılında nobel fizyoloji ödülünü alır.

hayvanların doğal yaşamı üzerine deneyler yapar, lorenz’in kazları deneyi ile büyük saygınlık kazanır. nazi yıllarında “üstün alman ırkı” görüşünden etkilenmiş ve o dönem bu saçmalığı gerçekleştirmek için çalışmalar yapmış biridir.

düşününce, iyi ki savaş esiri olmuştur diyorum. hayat işte, nereden nereye...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
işte kendisi ve kazları.
devamını gör...

hüzünlü şarkılar, o acı ve tatlı suyu dağlardan alıp bazen coşmuş deli bir rüzgar gibi bazen de usul usul süzülerek denizlere okyanuslara kavuşturuyor.
anavatanına kavuşan tüm hüzünler için hiç susmasın sesi şarkıların.

sonunda dinleyebildim sizi, teşekkür ederim bu güzel şarkılar, şiirler ve hikayeler için.
devamını gör...

birisi yardıma muhtaç birine yardım edebiliyorsa dünyanın en zengin insanıdır bence.
devamını gör...

ömer badem'in gözünden bakmaktır asıl mesele..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ölümün en iyi tanımı ölümdür. bir kelimenin bu kadar korku saldığı da görülmemiştir. ki bir çok insan yok sayar bu kelimeyi. kılıflara sarar. alt etmeye çalışır. ama nafile, gelecektir o gün. o yüzden:

ölmeden önce ölünüz.”
hadis-i şerif
devamını gör...

hindistanın, ingiliz emperyalizminin işgalinde olduğu yıllarda, müslüman kökenli birileri tarafından kurulmakla birlikte, islamdan çıkan bir gruptur.
tabiki cihad, kıyam, şehadet gibi ingilizlerin hoşuna gitmeyecek konuları reddediyorlar, "hepimiz kardeşiz, hepimiz aynıyız" diyorlar, hatta "siz bu ingilizleri işgalci, kötü sanıyorsunuz ama hepimiz biriz" muhabbeti yapıyorlardı.
bu yüzden ingilizler tarafından her türlü imkan verilen bir gruptur. fetöcüler gibi ingiltere ve a.b.d tarafından sevilirler.
devamını gör...

çünkü her kim, kendi içindeki insanı anlamayı öğrenirse, başkalarının içindeki insanı da anlamaya başlar.
freud
devamını gör...

nabalım yeğenim, intaar mı edelim diye düşündüren yaklaşım. mis gibi gelmişsin, yaşa.
devamını gör...

eğer burada olsaydın, sana anlatmak isterdim. kimsenin hatta benim bile varlığına ihtimal vermediğim bir şeyin ne kadar kırılmış olduğunu; kalbimin. orada öylece üstüm başım kan içinde dururken, kimsenin suratında bir parça bile telaş emaresi olmamasının nasıl hissettirdiğini, hastanede tek başıma dikilirken kimsenin benim için gelmeyeceğini bilmenin, ilk kez birinin iyi misin diye sormasını ne denli dilediğimi sana anlatmak isterdim. beni biliyorsun, kendime sürekli yalnız başıma iyi olduğumu söyleyip duruyorum ama sahiden iyi miyim artık inan bilmiyorum. saatlerce geç kalmışken, tamamen kana ve toza bulanmışken duyduğum tek cümlenin o aptal halıları kirletmemem olduğunu bilseydin eğer, bilmiyorum... bilseydin eğer yine o aptal gülümsemelerinden birini takınır ve ben önemsiyorum derdin değil mi? "ben cehennemin dibine gitmemeni önemsiyorum"

burada olsaydın, eğer burada olmuş olsaydın sana aslında ne kadar yorgun hissettiğimden söz ederdim. gözlerimi her kapattığımda gözlerimin önünden geçen cam kırıklarının yakamdan düşmediğini ve bir türlü uyuyamadığımı bilseydin, bütün geceni yeniden bana ayırır mıydın? bütün gece yine beraber bir kaç film izlerdik ve gevezelik ederdik değil mi? bilmiyorum, tek yaptığım önemsemiyor gibi davranmak ama koca dünyada bir başımayım, bunu çoğu zaman dert etmiyorum hatta memnunum bu sessizlikten yine de bazı zamanlar insanın tek duymak istediği tanıdık bir ses.

eğer burada olsaydın, ilk defa bir insanın varlığına ihtiyaç duyduğumu itiraf edebilirdim. dizlerim korkudan eski bir iskele gibi titrerken kendi kendimi teselli etmem gerektiğini bilmenin ve durup acı çekmeye bile vaktimin olmamasının nasıl hissettirdiğini beni nasıl yerin bin kat dibine gömdüğünü sana anlatabilirdim böylece. kimsenin senin için orada olmayacağına o kadar alışıyorsun ki acı çekmek için bile kendine izin veremiyorsun böyle zamanlarda. kendime söylediğim her şeyi hayal meyal hatırlıyorum eğer duysaydın eminim gülerdin. "şimdi sırası değil, kalk ve bir şeyler yap kendin dışında kimse umursamayacak. yürümeye devam et, git sadece yürü. kazağı koluna daha sıkı sar, kanamayı durdur tek yapman gereken bu gerizekalı! nefes al acıyı önemseme şimdi sızlanmanın zamanı değil." peki ne zaman sızlanmamın zamanı? zihnimi uyuşturan, etimi lime lime eden bu ağrı hakkında kendime bile nazım geçmiyor sanırım.

eğer burada olsaydın... ama değilsin. sanırım bu benim hatam ve bundan gurur duymuyorum sadece yıllar sonra denk gelirsen eğer bilmeni isterim; bazı zamanlar insan olduğumu hatırlamaya başladım ve bu hatırladığımdan daha betermiş. dediğim gibi yalnızken iyiyim sorun yok, önemli değil. sadece haklıydın, bir gün gerçekten kendim dışında birine ihtiyacım olduğunu söylediğinde seni dinlemem gerekirdi tamamen aptal gibi davrandım.
devamını gör...

gereksiz demeyeyim de kışkırtma amaçlı başlıklara fazlaca yorum yazılıyor. evet fikirlerinde haklılar ve tabi ki görüş bildirecekler ama amaç zaten kışkırtmak. her gün ayrıntı vermeyeceğim ‘bir konu’ hakkındaistisnasız yapılıyor bu.

onun haricindekilere de o günkü modumla alakalı. bazen doya doya yazmak istiyorum. fikrim olduklarına girip yorum yapıyorum.
devamını gör...

teknik konusunda vur dediniz öldürdüm diyen kişi, dream theater'ın kurucularından ve gitaristi. konserlerde bazen yazdığı zor soloları atamaz.
devamını gör...

dikkat çekmek için yapılan şaklabanlıktır. kendisine saygısı yoktur. böyleleriyle aynı ortamda aynı nefesi dahi solumayın.
devamını gör...

" adabı vardır...." şaka şaka bi adabı yoktur. bardağa koyup içersin iste daha fazla güzellemelerin anlamı yok.
çayı, suyu, neyi içersen iç, yaninda sohbetinden keyif aldigin, varlığından hoşnut olduğun birinin olması hem zamanın ve sohbetin kalitesini artırır. içilen çaydan, su'dan kahveden keyif almanızı sağlar. o yüzden bakmayın siz "adabı var rakı içmenin" güzellemesi veya paylaşımı yapanlara, rakı şişesini görse fitil diye kullanmaya çalisirlar
devamını gör...

van gogh, resim konusunda ile ilgili bir tartışma sonrasında gauguin ile arkadaşlıklarının bozulmasına çok üzülmüş ve kötüleşen ruh sağlığının da etkisiyle kulağını bir usturayla kendisi kesmiştir. diğer bir rivayet ise, kulağı istediği şekilde resmedemeyen gogh, incelemek amacıyla kulak memesi hariç kulağının hepsini keser. yaşadığı bu hadiseden sonra "kulağı sargılı otoporte" adlı resmini çizer. böylece kendisine resim dünyası tarafından "deli ressam" lakabı verilir.
buradan
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim