başkaları eğleniyor ben mutsuzum hissi
özellikle sosyal medya kullanımının artmasıyla kronikleşmiş bir durumdur.
insanların normalden çok daha fazla abartılı görüntüler paylaşması ile birlikte bunu gören diğer kişilerin ben neden böyle değilim düşüncesini ister istemez sordurmasıyla başlar.
burada düşünülmesi gereken en doğru düşünce ise herkesin her zaman mutlu olamayacağı, hayatın inişleri ve çıkışlarının normal olduğu fikridir.
bir de bunun için mümkün olduğunca sosyal medyadan uzak durmak insanı dinginleştirebilir.
insanların normalden çok daha fazla abartılı görüntüler paylaşması ile birlikte bunu gören diğer kişilerin ben neden böyle değilim düşüncesini ister istemez sordurmasıyla başlar.
burada düşünülmesi gereken en doğru düşünce ise herkesin her zaman mutlu olamayacağı, hayatın inişleri ve çıkışlarının normal olduğu fikridir.
bir de bunun için mümkün olduğunca sosyal medyadan uzak durmak insanı dinginleştirebilir.
devamını gör...
dedikodu
“kim söylemiş beni
süheyla’ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni’yi öptüğümü,
yüksekkaldırımda, güpegündüz?
melahat’i almışım da sonra
alemdara gitmişim, öyle mi.
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya bir de galata’ya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu;
geç bunları anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o mualla’yı sandala atıp ruhumda hicranın’ı söyletme hikayesi?“
sezen aksu’nun besteleyip, levent yüksel’ in söylediği orhan veli şiiri.
süheyla’ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni’yi öptüğümü,
yüksekkaldırımda, güpegündüz?
melahat’i almışım da sonra
alemdara gitmişim, öyle mi.
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya bir de galata’ya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu;
geç bunları anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o mualla’yı sandala atıp ruhumda hicranın’ı söyletme hikayesi?“
sezen aksu’nun besteleyip, levent yüksel’ in söylediği orhan veli şiiri.
devamını gör...
dünyanınbütünmeşhurlarınıntraşolurkenkullandığıjilet
en iyi jilet budur. dünyanın bütün meşhurları bununla traş oluyor. ingiltere kralı,rahmetli başkan kennedy,taçsız kral pele, beckenbauer, kaleci maier,nadia comeneci,brigitte bardot,fenerbahçeli cemil... hepsi şöhretlerini bu bıçağa borçludurlar. sen bu nicki almaya üşenmedin de ben şener şen'in bu repliğini bulmaya üşenir miyim kral ?
devamını gör...
müzik kutusu
emir can iğrek şarkısı.
müzik kutusu
ben bir ayyaşım
sekiz çizer ayaklarım
özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının
gecenin biri, aptalın biri
kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi
şarkıcıyım ben
müzik kutundayım
arayıp bulamadığın
o şarkıyım
yani bence öyle olmalıyım
ben bir ayyaşım
sekiz çizer ayaklarım
özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının
gecenin biri, aptalın biri
kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi
şarkıcıyım ben
müzik kutundayım
arayıp bulamadığın
o şarkıyım
yani bence öyle olmalıyım
bu gece yağmurda
camında bi damlayım
toprak kokusundayım
ıslanmış…
müzik kutusu
ben bir ayyaşım
sekiz çizer ayaklarım
özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının
gecenin biri, aptalın biri
kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi
şarkıcıyım ben
müzik kutundayım
arayıp bulamadığın
o şarkıyım
yani bence öyle olmalıyım
ben bir ayyaşım
sekiz çizer ayaklarım
özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının
gecenin biri, aptalın biri
kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi
şarkıcıyım ben
müzik kutundayım
arayıp bulamadığın
o şarkıyım
yani bence öyle olmalıyım
bu gece yağmurda
camında bi damlayım
toprak kokusundayım
ıslanmış…
devamını gör...
bukowski iyi yaşadı mı yaşamadı mı meselesi
"boş insanlar ile, içi dolu hayaller kuramazsınız."
bu sözünü ilk okuduğum günden beri kendime, hayatıma rehber edindim ve şahsen benim ciddi işime yaradığını söylemeliyim.
charles bukowski, bu sözü sadece söylememiş hayatında uygulayabilmiş ise iyi yaşamış olacağına inandığım bir meseledir.
bu sözünü ilk okuduğum günden beri kendime, hayatıma rehber edindim ve şahsen benim ciddi işime yaradığını söylemeliyim.
charles bukowski, bu sözü sadece söylememiş hayatında uygulayabilmiş ise iyi yaşamış olacağına inandığım bir meseledir.
devamını gör...
ingiliz aksanını sevdiren insanlar
kimse yazmamış:
(bkz: jack davenport)
ayıp be kardeşim, toptan çarpılacağız sizin yüzünüzden sgdhcjhkvjvkvjcjbkd.
(bkz: jack davenport)
ayıp be kardeşim, toptan çarpılacağız sizin yüzünüzden sgdhcjhkvjvkvjcjbkd.
devamını gör...
anın feryadı
anı yaşamakta tereddüt edenlerin herşey bittikten sonra içlerinden yükselen çığlıktır.
sana carpe diem başka bişey demiem.
sana carpe diem başka bişey demiem.
devamını gör...
edebiyat dedikoduları
nurullah ataç ve ailesi ahmet hamdi tanpınar'ı tanıdıkları iki kadınla tanıştırmış. ahmet hamdi tanpınar ise ağırbaşlı hanımlardan hoşlanmazmış. "benim evleneceğim kadın biraz o....u hâlli olmalı." diyerek ataçların çöpçatanlık çabalarını boşa çıkarmış. nihayetinde yalnız yaşayıp yalnız ölmüş.
devamını gör...
operadaki hayalet
hestia gibi dex korku klasiklerinden aldığım (baskısı güzeldi çünkü)muhteşem kitap.
gotik edebiyatına gerçekten ilgim var ve bu türde yazılmış eserleri okumaktan çok büyük zevk alıyorum.kitabın geçtiği dönem ve mekanlar çok hoşuma gitti.
kitabın konusu yüzü doğuştan bozuk olan eric adındaki namı diğer opera hayaletinin christine adındaki gıcık bir kıza aşık olmasını anlatır.kendisi babası yıllar önce ölmüş christine'ye gizlice müzik eğitimi vererek onun kalbini kazanmaya çalışır.fakat kızın çocukluk arkadaşı raoul gelince işler değişir.eric sadece dış görünüşü yüzünden yargılanmadan sevilmek ister ama christine onu gördüğünde onun hakkında olan tüm iyi düşünceleri kaybolur. insanların bir birlerini sadece dış görünüşleriyle yargılaması aslında ne kadar tanıdık değil mi?
bu kitap ve uğultulu tepeler kitabı arasında benzerlikler var.mesela iki kız karakterde erkekleri parasal durumu veyahut dış görünüşlerine bakarak yargılıyor.farklı olarak uğultulu tepeler kitabının sonu daha adaletli ve daha sert bir biçimde bitmişti.bu kitabın sonu ise daha çok romantik bir şekilde bitti.burada ise olan eric karakterine oluyor ve herkes mutlu mesut yaşamına devam ediyor.ah burada bir heathcliff olsaydı da ağızlarının payını verseydi.
ayrıca son sayfalarında operanın derinliklerinde hazırlamış olduğu tuzaklar çok gotik bir yapıya sahiptir. raoul ve christine'ye mutluluklar diler. dünyanın en romantik ve saf duygulu kötü karakteridir.
ben küçük bir çocuktan daha çekingen bir halde ona yaklaşırken kaçmadı. hayır, durdu. beni bekledi ve ben de gerçek bir hayat arkadaşı gibi alnını bana birazcık ah, çok değil sadece azıcık uzattığını sandım ve... ve... öptüm onu! ağlama artık!' dedim. son derece yumuşak bir sesle, ne demek istediğimi sordu. o zaman, kendisi söz konusuyken, benim onun uğruna ölmeye razı, zavallı bir köpekten ibaret olduğumu açıkladım. ama artık, ne zaman isterse evlenebilirdi o delikanlıyla çünkü benimle birlikte ağlamış ve gözyaşları benimkine karışmıştı! gidip delikanlıyı özgür bıraktım.
gotik edebiyatına gerçekten ilgim var ve bu türde yazılmış eserleri okumaktan çok büyük zevk alıyorum.kitabın geçtiği dönem ve mekanlar çok hoşuma gitti.
kitabın konusu yüzü doğuştan bozuk olan eric adındaki namı diğer opera hayaletinin christine adındaki gıcık bir kıza aşık olmasını anlatır.kendisi babası yıllar önce ölmüş christine'ye gizlice müzik eğitimi vererek onun kalbini kazanmaya çalışır.fakat kızın çocukluk arkadaşı raoul gelince işler değişir.eric sadece dış görünüşü yüzünden yargılanmadan sevilmek ister ama christine onu gördüğünde onun hakkında olan tüm iyi düşünceleri kaybolur. insanların bir birlerini sadece dış görünüşleriyle yargılaması aslında ne kadar tanıdık değil mi?
bu kitap ve uğultulu tepeler kitabı arasında benzerlikler var.mesela iki kız karakterde erkekleri parasal durumu veyahut dış görünüşlerine bakarak yargılıyor.farklı olarak uğultulu tepeler kitabının sonu daha adaletli ve daha sert bir biçimde bitmişti.bu kitabın sonu ise daha çok romantik bir şekilde bitti.burada ise olan eric karakterine oluyor ve herkes mutlu mesut yaşamına devam ediyor.ah burada bir heathcliff olsaydı da ağızlarının payını verseydi.
ayrıca son sayfalarında operanın derinliklerinde hazırlamış olduğu tuzaklar çok gotik bir yapıya sahiptir. raoul ve christine'ye mutluluklar diler. dünyanın en romantik ve saf duygulu kötü karakteridir.
ben küçük bir çocuktan daha çekingen bir halde ona yaklaşırken kaçmadı. hayır, durdu. beni bekledi ve ben de gerçek bir hayat arkadaşı gibi alnını bana birazcık ah, çok değil sadece azıcık uzattığını sandım ve... ve... öptüm onu! ağlama artık!' dedim. son derece yumuşak bir sesle, ne demek istediğimi sordu. o zaman, kendisi söz konusuyken, benim onun uğruna ölmeye razı, zavallı bir köpekten ibaret olduğumu açıkladım. ama artık, ne zaman isterse evlenebilirdi o delikanlıyla çünkü benimle birlikte ağlamış ve gözyaşları benimkine karışmıştı! gidip delikanlıyı özgür bıraktım.
devamını gör...
fakat müzeyyen bu derin bir tutku
- müzeyyen
+ efendim
- hiç adını söylemek hoşuma gidiyor.
gerçekten severim bu ismi eski zamandan kopup gelmiş gibi. filmide güzeldi.
+ efendim
- hiç adını söylemek hoşuma gidiyor.
gerçekten severim bu ismi eski zamandan kopup gelmiş gibi. filmide güzeldi.
devamını gör...
ak parti'nin 2020'nin en beğenilen olayı anketi
ben beğenmedim.
devamını gör...
tüm umutları terk ettikten sonra gelen huzur ve mutluluk hissi
iş ve aşk hayatında başarıya ulaşılacağına dair tüm o saçma, ayağı yere basmayan beklentileri, belli bir yaştan sonra mecburen terk etmenin akabinde oluşan beklentisizlikten, adamsendecilikten kaynaklanan huzur, mutluluk ve kurtulmuşluk duygusu. özgürlük.
devamını gör...
4 kutsal kitap
tanrı'nın yeryüzüne verdiği , tevrat, incil, zebur ve kuran-ı kerim isimli kitaplardır.
tanrı 3 büyük din için de ayrı emirler indirmiş ve bu emirler bu 4 kutsal kitapta geçmiştir. tanrı bu dinlerin mensuplarının ne yapıp ne yapmayacağını bildiğinden yapmıştır bunu.*
hrıstiyanlar için sev, müslümanlar için oku, yahudiler için yaşat. lakin hiçbiri verilen emre uymamıştır.
tanrı 3 büyük din için de ayrı emirler indirmiş ve bu emirler bu 4 kutsal kitapta geçmiştir. tanrı bu dinlerin mensuplarının ne yapıp ne yapmayacağını bildiğinden yapmıştır bunu.*
hrıstiyanlar için sev, müslümanlar için oku, yahudiler için yaşat. lakin hiçbiri verilen emre uymamıştır.
devamını gör...
kadın giyiminde cep eksikliği
kargo pantolon hayat kurtarır bacımlar. hem aşırı cool, hem rahat, hemdr bol cepli. üstüne de dar askılı giyin. efsane kombo.
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
ingilizce'deki 'bosh (n.)' sözcüğü türkçe'den geçmiştir. boş konuşma 'empty talk, nonsense' anlamında. j.j. morier'in 1834 tarihli 'ayesha' romanında kullanılmış ilk kez.
devamını gör...
durduk yere insanın aklına gelen replikler
bana bak muzo, seni şimdi burda boğarım, geri kalan bütün cigaraları kendim içmek zorunda kalırım, her cigarayı çekişimde rahmetlinin cigarası diye efkarlanırım. beni böyle filtreden dertlere gark ettirme.
devamını gör...
ülkü ocakları ne işe yarıyor sorunsalı
bir kere bile toplum için veya insanlık için faydalı bir hareket veya çalışma göremediğim oluşum.
devamını gör...
kanaviçe
küçük iskender'in çin lokantası şiirinin bir dizesini hoş bir şekilde kapatan kelime.
sevgilim, sevdanın sevdaya ettiğini etmez et, kemiğe
sarayın çıkışlarını tutarken uyuşturucu ve kaftan
merdivenlere yığılıp ölen son şehzade
son fırsat, kaçınılmaz son düet, son soytarının son yemini
son sonsuzluğa dokunan küstah kızıl kanaviçe!
sevgilim, sevdanın sevdaya ettiğini etmez et, kemiğe
sarayın çıkışlarını tutarken uyuşturucu ve kaftan
merdivenlere yığılıp ölen son şehzade
son fırsat, kaçınılmaz son düet, son soytarının son yemini
son sonsuzluğa dokunan küstah kızıl kanaviçe!
devamını gör...
kafa sözlük
işe güce daldığımda özlediğim sözlüktür.
devamını gör...
ahmet kaya şarkılarında geçen mükemmel sözler
bir menekşe kokusunda
seni aramak var ya
bu hep böyle böyle gider mi *
seni aramak var ya
bu hep böyle böyle gider mi *
devamını gör...