%90’ının iq’su tek hanelidir.
devamını gör...

yeşilçam ve hollywood filmlerinde sıklıkça gördüğümüz senaryo klişesi.
kötü adamların sayısı ne kadar fazla ise kahramana zarar vermesi o kadar az olur. lakin ortada tek bir düşman varsa en zorlu savaş bununla geçer.
devamını gör...

yunan mitolojisinde, sesleriyle denizcileri etkileyen varlıklar. kayalıklarla dolu sirenum scopuli adlı adalarda yaşadıklarına inanılır.

sirenleri duyan denizciler, kendilerinden geçerek rotalarını bu kayalıklara doğru kırdıklarından kaza yapar ve sirenlere yem olurlar. yalnızca kulaklarını tıkamayı akıl eden birkaç kişinin bu faciadan kurtulduğuna inanılır. sık sık, çift kuyruklu deniz kızları olarak tasvir edilmekle beraber, gamayun'la benzer şekilde yarı insan yarı kuş oldukları da iddia edilir.
devamını gör...

abraham sweetvoice.- ibrahim tatlıses.
devamını gör...

ingiliz rock grubu camel tarafından yapılmış inanılmaz bir enstrümental solo parçadır. anlamsızca gözlerinizden yaşlar da dökebilir, deli gibi ders de çalıştırabilir. buna şarkı karar verir.

ekleme: aynı zamanda sözlüğümüze katılmış, iyi yazan bir yazarın da mahlasıdır.
devamını gör...

geçenlerde gittim 3 gün sıkılıp geldim bir kişiye bile demedim ki mevzu olmasın diye.
bir daha gidersem özelden sütlü tarhana çorbası'na der giderim.
devamını gör...

2013 yapımı abd filmi..

'en iyi film sıkılmadan izlenen filmdir' der bu satırların müşkülpesent yazarı. ama sıkılmamak çok zordur çoğu filmde.. oyunculuğun yerlerde dolaştığı, 2 usta oyuncu kevin costner ve russell crowe 'a da bu anlamda yazık olan bir film man of steel. abartılı görsel efektlerle, daha önce 2. superman filminde anlatılan hikayeyi, bire bin katarak tekrar anlatmaya çalışan, çok basit diyaloglarla, klişe söylemlerin birbirine harman olmasını yine yarattığı görsel ortamla kapatmaya çalışan, bir süper kahraman filmi için oldukça uzun sayılabilecek 140 dakikanın bitmek bilmediği bir film bu film. filmin ana fikrinde alttan alta vermesi gereken, erdemli olma tavsiyesini ise açık açık söyleyebilecek kadar da hoyratça düzenlenmiş bir film. ama görselleri güzel değil mi? bu gözler, the dark knight 'ı gördü, nick nolte 'un oynadığı hulk filmini gördü, spider man - 2 filmini gördü, onlarda süper kahraman filmiydi, onlarda aksiyondu, onlarında görsel efektleri çok güzeldi, ama onların için de bir duygu vardı, bir anlam vardı. maalesef türk sinemasında recep ivedik-şafak sezer özensizliği ve düzeysizliği kol gezerken, hollywood 'da da süper kahraman hoyratlığı kol geziyor. alttan alta amerikan milliyetçiliği pompalanan (hatta zaman zaman aleni) bu yapımların tek amacı var; para kazanmak, daha çok para kazanmak, çok daha fazla para kazanmak. sinema ise, o dijital efektlerin altında hamamböceği muamelesi görerek kitini kırılmış bir halde can çekişiyor.
devamını gör...

nickin altında niyeyse çizgi oluyor. o beni garip yapıyor işte. çıkış yapıp baktığımda aynı heyecan olmuyor. sözlükte o çizgili nicki görmek ilk anda ayy ne oluyor etkisi yaratıyor doğru.
devamını gör...

geçen bir arkadaş yazmıştı , siz bu ülkenin cahilliğini hafife alıyorsunuz diye.

yapılan yanlışlara istinaden sarf edilen hayretler cümlesi.
devamını gör...

sırrolmak.


bir şeyi örtmeye, kapamaya, sırlamak denir. gömmek, gömülmek; sırlamak, sırlanmak gibi ifâdelerle karşılanır. ölen kişiye, sırroldu, denir.


kaynak :semazen.net/ mevlevi terimleri
devamını gör...

cuniçiro tanizaki romanıdır.

birçok nitelikli okur nabokov’un lolita’sına aşinadır. kitap olarak aşina değilseniz bile en azından kubrick tarafından 1962’de sinemaya uyarlanmış halini izlemişsinizdir. o kadar eski filmler izleme alışkanlığınız yoksa adrian lyne’nın 1997 uyarlamasını mutlaka izlemiş en azından görmüşsünüzdür. bu yapacağım incelemenin lolita ile bir ilgisi yok aslında, ben bambaşka birinden bahsedeceğim: na-o-mi. tanizaki’nin naomi’si nabokov’un lolita’sından aşağı yukarı 20 sene önce yazılmış. ama bu iki kitap derin benzerlikler taşıyor. bununla birlikte çok büyük farklılıkları da yok değil.

lolita 13 yaşında bir kız çocuğudur ve yazar humbert humbert bu kız çocuğuna derin bir cinsel istek duymaktadır. lafı dolandırmadan, doğrudan söylemek de fayda var açık net bir pedofili vakasıdır kitapta anlatılan. ancak naomi 15 yaşındadır ve joji onu fiziksel olarak beğense de olay asla pedofiliye dönmez çünkü joji’nin aklında bambaşka bir plan vardır.

lolita kıyaslamalarına burda bir virgül koyuyorum ama bu incelemenin sonunda son bir kez daha değinmek üzere. kitap bana - belki size gülünç gelecek ama - manga grubunun “ bir kadın çizeceksin” şarkısını anımsattı çünkü joji 15 yaşındaki naomi’yi yanına onu batılı tarzda bir eş olarak yetiştirmek için alıyor.

köylü kızı naomi fiziksel olarak serpilip güzelleşse de git gide joji’nin asıl beklentisi bu değil. onun isteği naomi’nin batılı tavırları, batılı giyim tarzı, batılı konuşmasıyla hayranlık uyandıracak bir genç kadın olması, tabii ki sonra da naomi’ylr evlenip yanına yakışır bir kadınla “boy” göstermek.

naomi’nin joji’nin istediği bir kadın olup olmadığını yazmayacağım elbette burda ama kitapta sağlam bir japonya eleştirisi olduğuna değinmeden de geçemeyeceğim. biraz “ araba sevdası” tadı da yok değil kitapta. japonların batı hayranlığının bizimkinden geri kalır yanı olmadığını görüyoruz roman boyunca.

gelelim lolita ile naomi arasındaki son kıyaslamamıza. naomi’nin alt başlığı “ bir budalanın aşkı”. lolita’nın alt başlığı ise “ beyaz ırktan dul bir adamın itirafları”. yani iki roman da sonunda vaat ettiği hikayeyi anlatıyor.
devamını gör...

bir menekşe kokusunda seni aramak var ya,
bu hep böyle böyle gider mi?*
devamını gör...

kaçsam gitsem...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benden serpme kahvaltı, yereceklerin boğazında dursun
bilenmiş bıçağım sen ise bodursun
meyve veren ağaç hicivlenecekse gülmeli buna
nizanim kimi andırıyor derken buldum! temel ile dursun
devamını gör...

kırık beyaz ya da kirli beyaz rengin bir diğer ismi.
devamını gör...

mısır mitolojisi'nde, iri bir cüce olarak gösterilen müzik ve dans tanrısıdır.
devamını gör...

bir zamanlar koşarak uzaklaşıyordum, şimdi ise biraz durup bakıyorum. okumayı bilmezken annemin salonda tekli koltuğa yerleşip kitap okumasını kıskanırdım; bu kadar dikkatini çeken, onu bizden çalan ne diye. sonra yaşın geldi diye okula çağırdılar da kıskançlıktan çatlamadım, yataklara düşüp ince hastalığa tutulmadım. öğretmen harfleri verince okumayı söktüğüm gibi kitaplara koştum, bunda bir sıkıntı yok. birazcık büyüyünce hayatımı okuyarak ve yazarak kazanmaya karar verdim. arkadaşlar, itiraf ediyorum, bir ara okumaktan tiksindim. kısa bir ara. çünkü istediğimi değil okumak zorunda olduğumu okudum. çevremdeki herkes ve ben deli gibi okumak zorundayız ve ana konuşmalarımız bu temel üzerinde. hayatımdaki insan okumasa da olur, kitaplardan değil, başka şeylerden konuşalım lütfen.
devamını gör...

para lazım.
devamını gör...

şavaşmakta teslim olmanın bir parçası değil midir zaten? her türlü tutsağız. hayatta, yaşadıklarımıza, acımıza-sevgimize.
sonunda şavaşarak belki de mutsuzluğa* teslim olacağız.
devamını gör...

16 ve 17. yüzyılda yaşamış osmanlı devlet adamıdır. boşnak bir aileden devşirilip enderunda eğitim almıştır ve çeşitli hizmetlerde bulunmuştur. saraydan ilk olarak mısır valisine kethudalk yapmak için çıktı. 1569 yılında koca sinan paşa ile beraber yemenin fethine katıldı.

kuyucu lakabını alması ise bilindiği gibi celalileri kuyuya doldurmaktan çok önce almıştır. şöyle ki: 1585 yılında karaman beylerbeyliği görevini ifa ederken özdemiroğlu osman paşa ile birlikte tebriz seferine katılmış ve atı ile birlikte bir kuyuya düşüp safevilere esir düşmüştü. ve 1590 yılına kadar 5 yıl boyuca iran da hapis hayatı yaşadı.

1590 yılında yapılan görüşmeler sonucunda serbest bırakıldı ve kıbrıs beylerbeyi oldu. 1596 yılında sultan 3.mehmed hanın da katıldığı haçova meydan muharebesi ve eğri muhasarasında yararlılıklar gösterdi. 1603 yılında sultan mehmed ölmeden önce budin beylerbeyi oldu. 1605 yılında istanbul'a 4.vezir olarak geri döndü. anadoluda ki isyanlar için ferhat paşa serdar tayin edilince murad paşa 1593 yılından beri devam eden osmanlı avusturya savaşlarını son zamanlarında engürüs serdarı olarak bu bölgeye gönderildi.

murad paşa osmanlı avusturya savaşının bir şekilde sonlanması taraftarıydı. çünkü ne doğuya ne batıya tam bir yoğunlaşma yaşanamıyor ve osmanlı devleti iki cephede birden kuvvetlerini bölerek savaşmak zorunda kalıyordu. devletin sırtına binen maddi yük her geçen yıl artarak devam ediyordu. 1606 yılında osmanlılar ve avusturyalılar arasında görüşmeler başladı ve murad paşa bu görüşmelerde tam yetki ile elçi tayin edildi.

avusturyalıların istedileri toprak veyahut savaş tazminatı değildi. o dönem resmi yazışmalarda avusturya imparatoru osmanlı sadrazamına denk sayılıyordu. avusturyalılar imparatorun padişaha denk sayılması konusunda ısrarlarına devam edince murad paşa birazda insiyatif alarak padişahtan aldığı yetki ile anlaşmayı imzaladı.bu antlaşma aynı zamanda 1568 yılında osmanlı ve habsburg hanedanı arasında yapılan antlaşmayıda geçersiz kılıyordu. bu antlaşma aynı zamanda osmanlı devletinin ilk defa masada taviz verdiği antlaşma olarak tarihe geçmiştir. bazı tarihçilere göre sultan ahmed'in çok kızdığı paşayı çok kötü bir şekilde azarladığı hatta bir ara idamını dahi düşündüğü söylenir. fakat o dönem haremdeki bazı sultanların etkisinde olan iş bilmez basiretsiz vezirlerin çokluğundan olacak murad paşa değerli bir vezir ve aynı zamanda askerdi.

avusturyalılar ile barış sağlandıktan sonra sadrazam tayin edilen murat paşa anadolu ve rumeli birliklerinden oluşan büyük bir ordu ile suriyede isyan başlatan canbulatoğlu ali paşanın üzerine sefere çıktı. kuzey suriye ve çevresinde kurulan durzi devletlerini yıkarak bu bölgede sukuneti sağladı. akabinde anadluya geçerek burada 100 yıllık celali isyanlarını bastırmıştır. yaklaşık 30 binin üzerinde asiyi açtırdığı dev kuyulara attırmıştır.

kuyucu murat paşa 1611 yılında diyarbakırda 90 yaşındayken iran üzerine bir sefer esnasında ani kalp durmasından vefat etmiştir. bazı kaynaklar ise murat paşanın bir saray entrikasına kurban gidip boğdurulduğunu söyler.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim