birini çok sevmek

anne olur, baba olur, kardeş olur. bunlar normal, zaten ailen birazcık iyiyse ister istemez seviyorsun. benim bahsettiğim şey, bambaşka bir hayat yaşadığın, hiç tanımadığın birisini tanımak ve sevmek.

mesela bir arkadaşınızı. ama çocukluk arkadaşınızı değil. üniversite arkadaşınızı mesela. kaç yaşınıza gelmişsiniz ama yine de seviyorsunuz. çok garip gerçekten.

ya da sevdiceğinizi. yaşım olmuş neredeyse 30. mesela bu yaşımda birini çok seviyorum. çok ilginç gerçekten.

dünya çok tuhaf bir yer. yıldızlar falan.

edit: birini çok seviyorum evet ama bokunu da çıkarıyorum. sadece beni sevsin istiyorum. başkasını düşünmesin istiyorum. sadece benimle ilgilensin istiyorum. aşırı kıskanç, özgüvensiz bir şey oldum çıktım. ki bu da ilişkiyi etkiliyor. ben neden böyle oldum şimdi? ben sevmeyi bilmiyor olabilir miyim? sanırım çok sevme fonksiyonu bende düzgün çalışmıyor. neden? neden? seni seviyorum. umarım her şey daha güzel olur.

bir kadınsa geçmiş olsun.

birini çok sevmek aslında çok güzel bir histir. ama sevilen kıymet bilirse güzeldir.
ben çok sevmiştim mesela. ona neler söylemek isterdim...
kimse ben gibi olmayacak. hayatinda aldanacagin en buyuk gercegi sunuyorum sana...
kocaman enayiliklerle gelmeyecek. sen görmesende acmayacak kalbini. ben gibi
ya da nasil denir sen daha iyi bilirsin. kimse en güzel yillarini senin ugruna kül etmeyecek. o yürek yok ki...
çok acıdı ama sorun yok ben bunu da tek başıma hallederim zaten benim yanımda durulmasını hak etmem ben.
dag olsa catlarmıs. ben adımlarımı sayarken sabır cektim.
günler feda ettim. dönüp tesekkür bile beklemedim demek isterdim... ama kelimeleri bile feda etmek istemediğim biri olarak kaldı... o yüzden siz değecek birini sevin..

birine kıyamamak onu herseyden korumak istemek ve en çokta mutlu etmek istemek... birini çok sevmek birinin geri kalan herkesten özel olmasıdır.

onun için gökkubbeyi yerlere çalmaktır. (bir ifadeyle)

birini çok sevmek, kendini çok daha az sevmektir.
o mutlu olsun diye ödün verirsin.
o üzülmesin diye sen üzülürsün.
yeri gelir gülsün diye kılıktan kılığa girersin
özlemesin diye kilometreler tepersin.
beklemesin diye özledim demessin.

kendini yer, kendini yok edersin.

kendini seven adam bunları yapar mı kendine?

işte bu yüzden birini çok sevmek, kendini çok daha az sevmektir.

aşk ise yok olmaktır sevgilim.

her zaman iyi sonuçlar doğurmayan eylem. önemli olanın çok sevmek değil güzel sevmek olduğunu fark ettiğimizde birbirimize karşı saygımızı ilişkinin hiçbir evresinde kaybetmemiş olacağız.

çok seviyorum deyip sevdiği kişiye çektirmediği acı kalmayan insanlar var. evet, haklı belki çok seviyor ama o sevgi olmaz olsun deniyorsa hiçbir kıymeti yok bu sevginin.

sevgi iyileştirir, iyileştirmeli.

bir gülüşüne hasret seversiniz. bilirsiniz, asla olmayacaktır fakat kimsenin bilmediği kalbinizde bir ömür boyu seversiniz onu. kimseler bilmez, sizden gayri. olsun böyle de iyi değil mi? sevmek, onun yanında olamasan da, bir kerecik de olsa sarılamasan da, kesinkez asla kavuşamayacağını bilsen de yine de güzeldir her zaman. seni sevseydi eğer, belli ederdi, anlardın sevdiğini, o halde asla söyleme ona, onu sevdiğini, bilirse ve öğrenirsen sevilmediğini, bir daha nasıl seversin eskiden olduğu gibi delice, masumca onu. belki de alay ediverir seninle, duygularınla. çocukça bakar, yıkılır içindeki bütün kutsal yeminlerin. kalırsın bir kör kuyuda yapayalniz. düşün, böylesine büyük bir sevinci yıkmak olur mu hiç?

o biri bunu fark ederse totosu kalkar bi daha indiremezsiniz aman dikkat edin

yeğenimi çok seviyorum. o da beni. kendisi 10 yaşında. hayatta kimseyi bu kadar sevip yakın hissetmedim. gercekten sevmek sevikmek güzel. mucizevi ve aşkın bir his.

ona bağlanmak ,her gün iyisiyle kötüsüyle beraber olmak ve hayatı paylaşmaktır.

sevilene dikkat yalniz, ya cok mutlu eder ya da hayati zindan eder.

asla yapılmaması gereken eylem. birini sevin. sevmek kadar güzel bir şey yok. ama kendi hayatınızın dümenini ona kırmayın. çünkü cidden çok zor oluyor. her şeyinizi verdiğinizle kalıyor cogu zaman. çok sonra avuçlarınıza bakıp "hani eli?" diyorsunuz. ben denedim, denemenizi tavsiye etmem.

sevin, sevilin. sevdiğinizi, sevildiğinizi zannedin. kendinize çok bir değer biçmeden yapın bunu ama karşınızdakine ne olursa olsun bunu hissettirin. severken; kendize mutluluğu değil hüznü, karşındakine de hüznü değil mutluluğu hediye ederek.

birini çok sevmek nasıl bir şey diye soranlarınız var aranızda biliyorum ,görüyorum aajsks.

anlatayım;

efendim bir adet baston boy şemsiye alıp pembeler pembesi popişinize sokuyorsunuz.
acıdı mı? ah kıyamam .

birini çok sevmek böyle bir şeydir işte. şemsiye sevdiğiniz kişidir/ anası/ danası fark etmiyor hepsinin gözü popişinizde.
kollayın popişinizi devir fena.

hikayenin sonunda ya güzel bir aşk hikayeniz olacak, geçmişi hatırlayıp iyi ki diyeceksiniz ya da unutulmaz bir ayrılık hikayesinin başrol oyuncusu olacaksınız.

kendini yok etmek pahasına onun iyi, huzurlu ve sağlıklı olması için çabalamak ve bundan asla pişman olmamak. çünkü ben sevdiklerimin iyi oluşu kadar iyi olabiliyorum. bu da bir bağımlılık farkındayım ama çoğu kez ne kadar kahrolsam da sonunda birinin bile mutlu olma ihtimali beni hayatta tutuyor.

insanın kendinde her şeyi yapabilecek gücü bulmasıdır.

tek taraflı aşk nasıl da aptallaştırıyor diyor ya cemal süreya o hesap birini çok sevince kendini her şeyini unutuyor. kalkınca onu düşünüyor uyurken onu düşünüyor kitap okurken onu düşünüyor sanki tüm şarkılar ona yazılmış gibi geliyor. benlik kaybı da denebilir. ah be adam seni sevmek kendimi kaybettiriyor bana ne seni unutabiliyorum ne kendimi bulabiliyorum

kimseyi kendinden daha çok sevmeyeceksin lakin temel sağlam olmadığından yıkılırsın.