zaman tüneli
zugra'yla baykuşlar sofrası radyo yayını
merhabalar sayın yazarlar �yi yayınlar..
devamını gör...
müptelası olunan kokular
yeni sıkılmış limon kokusu,
ıtır yaprağı kokusu,
yasemin çiçeği kokusu,
elle ezilmiş çam dalı kokusu,
ceviz yaprağı kokusu,
mayıs ayında açan güllerin kokusu vb.
biri beni durdursun...
ıtır yaprağı kokusu,
yasemin çiçeği kokusu,
elle ezilmiş çam dalı kokusu,
ceviz yaprağı kokusu,
mayıs ayında açan güllerin kokusu vb.
biri beni durdursun...
devamını gör...
marteniçka
bulgar, arnavut,bosnak,macar vs göçmen kökenlilerin yıllardır yaptığı yapmaya devam ettiği bir batıl inanç. benim de kolumda bilekliği var mesela şuan.
devamını gör...
et fiyatlarının aslında ucuz olması
kaçak etin mi?
(bkz: kaçak et)
(bkz: kaçak et)
devamını gör...
güne ingilizce bir söz bırak
today is the first day of the rest of your life.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ruh halleri
çok hastayım nasıl hissettiğimi bile bilmiyorum içimde savaş ve inşaat var şu an. benden bağımsız bir şeyler dönüyor ben hayatta kalmaya çalışıyorum o esnada.
hasta olmadan önceki gün çok üzgündüm sadece şimdi hem üzgün hem hastayım
insanlık beni bitirdi bitirdi...
hasta olmadan önceki gün çok üzgündüm sadece şimdi hem üzgün hem hastayım
insanlık beni bitirdi bitirdi...
devamını gör...
intihar etmeden önce yazılan not
bihter aklıma geldi ,goz göre göre gitti kızcağaz..
devamını gör...
zugra'yla baykuşlar sofrası radyo yayını
bu güzelmiş be...
devamını gör...
erkekte neden meme var sorunsalı
meme, kadını da erkeği de aynı oranda seksi gösteren bir unsur. evet unsur.
devamını gör...
intihar etmeden önce yazılan not
kimseye ithafen değilde kendime bir not yazabilirim belki. yapıyorum arada bunalınca.
devamını gör...
noskar
şimdi size tecrübe konuşacak.
iki sene önce çenemin altını mükemmel bir şekilde düşüp bardakla derinden kestiğim için dikiş attılar ve sonrasında bu kremi kullanmamı önerdiler. kremin kokusu mükemmeldi. günde iki kere sürmek gerek falan diye de kendinizi şartlamayın, krem kabuk bağlıyor ve o kabuğu soyduktan sonra sürekli sürekli sürün. bu sizin faydanıza olacak çünkü ne kadar çok sürerseniz iz kalma olasılığı o kadar düşüyor.
kremi dikişlerim çıkar çıkmaz kullanmaya başladım, çok da güzel etkisi oldu. çenemin altında bir kısma dikiş atılmıştı ama bir kısım derin olmadığı için o kısma dikiş atmamışlardı. dikiş atılmayan kısım şu an şiş durumda ve iz de kaldı. yani siz ne kadar krem sürerseniz sürün vücudunuz buna izin vermeyince vermiyor. dikişli kısım belli olmuyor çünkü kremi düzenli kullandım ama diğer yer için ne yazık ki bir şey diyemeyeceğim...
çok başarılı bir krem gerçekten. alıp kullanırsanız etkisini görürsünüz.
iki sene önce çenemin altını mükemmel bir şekilde düşüp bardakla derinden kestiğim için dikiş attılar ve sonrasında bu kremi kullanmamı önerdiler. kremin kokusu mükemmeldi. günde iki kere sürmek gerek falan diye de kendinizi şartlamayın, krem kabuk bağlıyor ve o kabuğu soyduktan sonra sürekli sürekli sürün. bu sizin faydanıza olacak çünkü ne kadar çok sürerseniz iz kalma olasılığı o kadar düşüyor.
kremi dikişlerim çıkar çıkmaz kullanmaya başladım, çok da güzel etkisi oldu. çenemin altında bir kısma dikiş atılmıştı ama bir kısım derin olmadığı için o kısma dikiş atmamışlardı. dikiş atılmayan kısım şu an şiş durumda ve iz de kaldı. yani siz ne kadar krem sürerseniz sürün vücudunuz buna izin vermeyince vermiyor. dikişli kısım belli olmuyor çünkü kremi düzenli kullandım ama diğer yer için ne yazık ki bir şey diyemeyeceğim...
çok başarılı bir krem gerçekten. alıp kullanırsanız etkisini görürsünüz.
devamını gör...
deli kadın hikayeleri
mine söğüt'ün en popüler kitaplarından olan başka, başka, bambaşka deliren kadınların kısakısakıpkısa hikayelerini anlattığı kitap.
aslında kitaptaki her hikayeye ayrı ayrı söyleyecek sözüm var ama kitap kadar bir yazı daha çıkar ortaya o yüzden hiç gerek yok.
genel değerlendirecek olursam, yazarın üslubu beni biraz zorladı. daha önce başkalarının tanrısı kitabını okumuştum ve oradaki üslubu daha hoştu bence. daha akıcı, daha temiz bir dildi. bu kitaptaki yazım biçimi de güzeldi ama benim pek tarzım değil o yüzden çok açmadı. hikayelerin konuları... kenarda köşede kalmış, kimsenin dikkat etmediği insanların sesini çıkarmaya çalışmak yazarın diğer kitabında da gördüğüm bir yaklaşımdı. bu kitapta çok daha etkileyici bir biçimde karşıma çıktı. o deli kadınlar. delirtilen kadınlar. çoğu zaman içimi cız ettirdi, sık sık kızdırdı birilerine karşı.
ülkede kaç milyon kadın var? bunların ne kadar kendini koruyabiliyor? burada anlatılan deli kadın hikayelerini, bir kurgu, istisna olarak görmeye devam edersek ne olacak bu kadınların hali acaba?
mine söğüt'ün kendisi hayatını okuduğum kadarıyla aslında rahat büyümüş bir kadın. buna rağmen böyle temalarda iyi yazabiliyor olması beni şaşırttı. biraz orhan pamuk gibi aslında ama bir tık daha samimi bence.
herkesin seveceği bir kitap değil farkındayım ama herkes okusa güzel olacak bir kitap.
aslında kitaptaki her hikayeye ayrı ayrı söyleyecek sözüm var ama kitap kadar bir yazı daha çıkar ortaya o yüzden hiç gerek yok.
genel değerlendirecek olursam, yazarın üslubu beni biraz zorladı. daha önce başkalarının tanrısı kitabını okumuştum ve oradaki üslubu daha hoştu bence. daha akıcı, daha temiz bir dildi. bu kitaptaki yazım biçimi de güzeldi ama benim pek tarzım değil o yüzden çok açmadı. hikayelerin konuları... kenarda köşede kalmış, kimsenin dikkat etmediği insanların sesini çıkarmaya çalışmak yazarın diğer kitabında da gördüğüm bir yaklaşımdı. bu kitapta çok daha etkileyici bir biçimde karşıma çıktı. o deli kadınlar. delirtilen kadınlar. çoğu zaman içimi cız ettirdi, sık sık kızdırdı birilerine karşı.
ülkede kaç milyon kadın var? bunların ne kadar kendini koruyabiliyor? burada anlatılan deli kadın hikayelerini, bir kurgu, istisna olarak görmeye devam edersek ne olacak bu kadınların hali acaba?
mine söğüt'ün kendisi hayatını okuduğum kadarıyla aslında rahat büyümüş bir kadın. buna rağmen böyle temalarda iyi yazabiliyor olması beni şaşırttı. biraz orhan pamuk gibi aslında ama bir tık daha samimi bence.
herkesin seveceği bir kitap değil farkındayım ama herkes okusa güzel olacak bir kitap.
devamını gör...
yazarların bugünkü mutluluk sebebi
çöpe atmaya karar verdiğim iki tenceremi tekrar mutfağa kazandırmamın bugün birinci gün dönümü. seneye bugün de 1. yıldönümünü kutlayacağım. nasıl yandığını geçersek iki tencereyi çöpe atmak üzere aşağı dolaplara koymuştum. çünkü çitile çitile bir yol alamamıştım ilk yandığında. üç dört gün önce de bunlarla mücadele etmeye karar verdim. vazgeçmek yoktu. o tencereler cennetten çıkmış kadar pak olacaklardı. kutsal cifi içlerine boca ettim. kaynar su ile ağızlarına kadar doldurup iki üç gün beklettim. döktüm, tekrar su cif karışımı. ikinci seferden sonra bir saatlik bir çitileme sonucu da tertemiz oldular. şükür ki çelik tencere. kaplama falan olsa direk çöp olurdu. çizildi mi bir boka yaramıyor onlar biliyorsunuz. çelik tencere candır.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
koçaklama, gülten akın
[...]
kaygısız yaşamanın ormanlarında
sen avcı olsan avlanamazsın
devamını gör...
milf
hayal ürünü.
devamını gör...
güne ingilizce bir söz bırak
never say never again.
devamını gör...
yazarların hayattaki bahaneleri
hiç halim yok.
devamını gör...
kerem british meme üçgene
kim hangi üçgene giriyor anlamadığım hikaye.
devamını gör...

