zaman tüneli
parkta tek başına oturmak
bence bizler artık birbirimizi bulalım.
tek başına oturmanın ne demek olduğunu, nasıl hissettirdiğini bilenler olarak iyi gelebiliriz birbirimize?
tek başına oturmanın ne demek olduğunu, nasıl hissettirdiğini bilenler olarak iyi gelebiliriz birbirimize?
devamını gör...
okul
hababam sınıfı'nda mahmut hoca okulları elinden alınıp ormanlık alanda ders işlerken dedikleri gibi okul sadece dört duvar demek değildir.
öğrenmek isteyen için her yer okuldur, en büyük okul ise hayatın kendisidir.
öğrenmek isteyen için her yer okuldur, en büyük okul ise hayatın kendisidir.
devamını gör...
sakallı erkek vs sakalsız erkek
saplantılı aşık gibi görünmek istemem ama "onun sakalı" demek istiyorum.
her şey bir yana belirli bir yaştan sonra sakalsızlık çok daha iyi bence. çünkü belirli bir yaştan sonra yeterli bakımı sağlanamıyor. o zaman da evsiz gibi görünüp insanda bi çitileyerek yıkama isteği uyandırıyorlar.
her şey bir yana belirli bir yaştan sonra sakalsızlık çok daha iyi bence. çünkü belirli bir yaştan sonra yeterli bakımı sağlanamıyor. o zaman da evsiz gibi görünüp insanda bi çitileyerek yıkama isteği uyandırıyorlar.
devamını gör...
parkta tek başına oturmak
geceleri yaptığım rutinim.
devamını gör...
kek yapan erkek
kuzenim. bu aralar tatlı ve hamur işlerine merak saldı. "yaptığınızda beni çağırın öğrenmek istiyorum sonra pabucunuzu dama atacağım hahaha." demişti.
ben de "ah yeni gelinim benim(!) sen ilk önce fırına bakmayı öğren, tepsi çevirmeyi." o sırada poğaça yapıyorduk fırına baktı ve "bunun nesini öğreneceğim ki, içine atınca eşit pişmiyor mu?"
"sana yeni gelin diye boşuna demiyorum. bu yeni değil çok yıllık fırın o yüzden önden arkadan veya sağdan soldan öncelikli olarak pişiriyor. hadi ilk denemeni yap. tepsi hafif ve dökülecek bir yanı yok." diye gülerek sinir bozucu şekilde uğraşıyordum.
"ulan asra bunun hesabını vereceksin. sana yaptığım keklerden kurabiyelerden yok." diye söyleniyordu.
ben de "hadi canım(!) ağzın değil elin çalışsın yanarsa döverim seni. ve beni tehdit etmeden önce keşke ilk yapabiliyor olsan. bir de benden öğrenmek istiyorsun böyle konuşmanı önermiyorum."
bu kuzenimin mutfaksız bir evde büyüdüğünü düşünüyorum ve mutfağa girdiğinde beni çıldırtıyor. o yüzden erkekte olsa ona "yeni gelin" diyorum. ve birlikte iş yaparken hep açıklayıcı konuşuyorum. :d uğraşması çok zevkli.
ilk denemesinde kabartma yok diye onun yerine vanilya miktarını arttırmıştı. ayçiçek yağı az gelmiş diye gitmiş zeytinyağı koymuş. bir de sevinçle gelmiş "ilk kekimi yaptım hadi birlikte yiyelim. sizin emeğiniz çok."
değişik kokuyor ve tuhaftı. "yapan sensin ve senin durum şüpheli. sen ye 10 dk içinde bir reaksiyon göstermezsen tadarım." deyince bana bozulmuş bir şekilde tip tip baktı. "hiç alınma, bir tuhaflığı var. hadi ye ve güzel olduğunu bana ölmeyerek göster." deyip güldüm. sonra aldım bir çatal. zor bölünüyor sert ve yoğun zeytinyağlı. "tarife göre yaptığına emin misin?"
"tabi ki. ama bazı eksikler oldu onları tamamladım."
elmanın yarısını armutla tamamlamış. sanki tarifte "malzeme yoksa kafana göre ekleyebilirsin." yazıyor. "önünde birkaç kez yaptım hiç malzeme yok diye farklı şeyler koyduğumu gördün mü? kuru üzüm yok diye siyah zeytin koymuşsun. nasıl güzel mi?"
"bilmiyorum ki. ben yaptım diye güzel geliyor beğenmediniz mi?"
"hem yemek gibi hem tatlı. değişik, başarı bence. ikincisini sabırsızlıkla bekliyorum ama lütfen beni çağır. ayrıca yeni gelin yerine "mutfaksız evde büyümüş velet." diyeceğim artık terfi (!) ettin." deyip kahkaha attım.
"o kadar mı berbat lan?" deyip şaşkınlıkla ciddi bir saflıkla sorması ayrı.
"zeytin çekirdekleriyle yüzünü sevmeden(!) önce kendine gel. alın götürün bunu karşımdan, dayanamıyorum!" isyan feryadı ederken kahkahalar atıyoruz.
ben de "ah yeni gelinim benim(!) sen ilk önce fırına bakmayı öğren, tepsi çevirmeyi." o sırada poğaça yapıyorduk fırına baktı ve "bunun nesini öğreneceğim ki, içine atınca eşit pişmiyor mu?"
"sana yeni gelin diye boşuna demiyorum. bu yeni değil çok yıllık fırın o yüzden önden arkadan veya sağdan soldan öncelikli olarak pişiriyor. hadi ilk denemeni yap. tepsi hafif ve dökülecek bir yanı yok." diye gülerek sinir bozucu şekilde uğraşıyordum.
"ulan asra bunun hesabını vereceksin. sana yaptığım keklerden kurabiyelerden yok." diye söyleniyordu.
ben de "hadi canım(!) ağzın değil elin çalışsın yanarsa döverim seni. ve beni tehdit etmeden önce keşke ilk yapabiliyor olsan. bir de benden öğrenmek istiyorsun böyle konuşmanı önermiyorum."
bu kuzenimin mutfaksız bir evde büyüdüğünü düşünüyorum ve mutfağa girdiğinde beni çıldırtıyor. o yüzden erkekte olsa ona "yeni gelin" diyorum. ve birlikte iş yaparken hep açıklayıcı konuşuyorum. :d uğraşması çok zevkli.
ilk denemesinde kabartma yok diye onun yerine vanilya miktarını arttırmıştı. ayçiçek yağı az gelmiş diye gitmiş zeytinyağı koymuş. bir de sevinçle gelmiş "ilk kekimi yaptım hadi birlikte yiyelim. sizin emeğiniz çok."
değişik kokuyor ve tuhaftı. "yapan sensin ve senin durum şüpheli. sen ye 10 dk içinde bir reaksiyon göstermezsen tadarım." deyince bana bozulmuş bir şekilde tip tip baktı. "hiç alınma, bir tuhaflığı var. hadi ye ve güzel olduğunu bana ölmeyerek göster." deyip güldüm. sonra aldım bir çatal. zor bölünüyor sert ve yoğun zeytinyağlı. "tarife göre yaptığına emin misin?"
"tabi ki. ama bazı eksikler oldu onları tamamladım."
elmanın yarısını armutla tamamlamış. sanki tarifte "malzeme yoksa kafana göre ekleyebilirsin." yazıyor. "önünde birkaç kez yaptım hiç malzeme yok diye farklı şeyler koyduğumu gördün mü? kuru üzüm yok diye siyah zeytin koymuşsun. nasıl güzel mi?"
"bilmiyorum ki. ben yaptım diye güzel geliyor beğenmediniz mi?"
"hem yemek gibi hem tatlı. değişik, başarı bence. ikincisini sabırsızlıkla bekliyorum ama lütfen beni çağır. ayrıca yeni gelin yerine "mutfaksız evde büyümüş velet." diyeceğim artık terfi (!) ettin." deyip kahkaha attım.
"o kadar mı berbat lan?" deyip şaşkınlıkla ciddi bir saflıkla sorması ayrı.
"zeytin çekirdekleriyle yüzünü sevmeden(!) önce kendine gel. alın götürün bunu karşımdan, dayanamıyorum!" isyan feryadı ederken kahkahalar atıyoruz.
devamını gör...
kavimler göçünü başlatan cümle
okuması yazması yoğudu ama bunu başlatsa başlatsa, "ay dost" diyerek yeri göğü inleten muharrem emmim başlatmıştır.
devamını gör...
kalp kıranlara söylenecek sözler
devamını gör...
sözlük neden bu halde sorusu
kendi fikri hariç bütün düşüncelere fikir faşistliği yapan yazarlar yüzündendir.
devamını gör...
kalp kıranlara söylenecek sözler
hiçbir şey söylemeden uzaklaşın. ulaşamasın size. en kolay böyle kurtulursunuz o ruhtan.
devamını gör...
bir esnaf yalanı
bu modeli tuğçe kazaz da aldı abla
devamını gör...
sözlük neden bu halde sorusu
düşüncesini bir tanımını okuyarak bile anladığım yazarı sözlük yönetimi ısrarla sözlüğü kirletmesine ve insanları rahatsız edip kaçırmasına göz yumduğu içindir benim tahminim. bugün bu sözlüğü kirletenler def edilmeli ben iki kişi net şekilde görüyorum kafama takmayayım diyorum ama ısrarla saçma sapan tanım ve başlıklar okutuluyor bize.
devamını gör...
kadir mısırlıoğlu'nun sözlükteki herkesten daha zeki olması
deli kadir'in iq'su ayakkabı numarasından yüksek değildi. aynı zamanda şizofren bir dallamaydı.
devamını gör...
sevdiğini alamıyorsan aldığını seveceksin
başlığın açılmasına sebep olan olayın dışında da her yere cuk diye oturan, bu kadar kokuşmuş bir ülke olmamızın temel sebeplerinden birini gösteren cümle. biz sevmedikleri insanlarla ömür geçirip, sevdiğini gece anca rüyasında gören insanların çocuklarıyız. elbette ölüm, sevdiğin kişinin mental ve ruhsal hastalıkları sahip olması, 628272282 adet sabıkasının olması gibi durumlar sebebiyle bir araya gelinememiş olabilir hele son iki saydığım varsa tek başına mutsuz olmak bile daha iyidir. fakat ne diyorum "tek başına". bir başkasının hayatını zehir etmeksizin. sevilmediğini hisseden insan da mutsuz olur intikamını ya sizden ya da çocuğundan alır. aklındakiyle yaşayıp yanındakiyle ölen, 30 sene sonra arasa koşar giderim diyen örnek gebeşler yüzünden kendisi dahil herkes mutsuz anasını satayım.
ps: zorla evlendirilen ve başka şansı olmayan teyzelerimiz, nenelerimiz, annelerimiz buranın konusu değil. kimse onlara sormadığı için hiçbir şansları olmamış çünkü.
ps: zorla evlendirilen ve başka şansı olmayan teyzelerimiz, nenelerimiz, annelerimiz buranın konusu değil. kimse onlara sormadığı için hiçbir şansları olmamış çünkü.
devamını gör...
kalp kıranlara söylenecek sözler
kırdığın kalbimin, dağılan parçalarının birinde sen hep var olacaksın. ama bu serzenişimi benimle değil, vicdanınla yapacaksın...
devamını gör...
kadir mısırlıoğlu'nun sözlükteki herkesten daha zeki olması
allah kavuştursun tez zamanda.
devamını gör...
normal sözlük erkekleri
insana aynı cinsiyete sahip olduğu için utandıran erkeklerdir.
yazık gerçekten çok yazık, meriçlikte bi yere kadar. bunlar ayrı bi dünya.
vermezler olum vermezler, boşuna guardlık yapıp şerefinizi ayaklar altına almayın.
yazık gerçekten çok yazık, meriçlikte bi yere kadar. bunlar ayrı bi dünya.
vermezler olum vermezler, boşuna guardlık yapıp şerefinizi ayaklar altına almayın.
devamını gör...
sakallı erkek vs sakalsız erkek
yüzümün bana göre eksik kalan geometrisini sakalla tamamlıyorum, ona göre şekil veriyorum. benim oyum sakallı yönünde. tabi yüz hatları kusursuz olanları tenzih ediyorum.
devamını gör...
kadir mısırlıoğlu'nun sözlükteki herkesten daha zeki olması
yadsınamaz realitedir.
fikirlerini beğen yada beğenme, adam tarihçi sonuçta. hepinizden daha bilgili ve zeki.
ölünün ardından bela okumak dinimize göre ahlaksızcadır, bundan dolayı allah rahmet eylesin diyorum.
fikirlerini beğen yada beğenme, adam tarihçi sonuçta. hepinizden daha bilgili ve zeki.
ölünün ardından bela okumak dinimize göre ahlaksızcadır, bundan dolayı allah rahmet eylesin diyorum.
devamını gör...
edinmekte geç kalınan alışkanlıklar
toprakla uğraşmak. keşke kırsalda doğsaymışım, tam bana göreymiş.
devamını gör...
bilgi içerikli tanım girememek
girilen tanımın ve açılan başlığın az da değil, hiç ilgi görmemesi sonucunda oluşan olaydır.
devamını gör...