zaman tüneli

meral azizoğlu - doktor civanım

bunun başlığı nasıl olmaz öncelikle?

halk ağzıyla kan sulandirici.

heparin antitrombin-3 ün etkinliğini 1000 katına çıkararak etki eden antikoagulan ilaçtır.

antitrombin-3 ise faktör 10a yı inhibe eder.

subkutan ya da intravenöz olarak kullanılır.

takibi aptt ile yapılır.

bir hastada heparin verilmesine rağmen aptt uzamiyorsa antitrombin-3 eksiligi vardir bunu çözmek için de hastaya taze dönmüş plazma verilir.

özgür der ülkeler nasıl yönetilir, sınır nedir, vatandaşlık nedir, nüfus patlamasına karşı nasıl önlem alınır gibi konular hakkında ne düşünüyormuş bir açıklasın da bilelim. bu ülkenin vatandaşı olmayan kişiler gelip istediği gibi kalabiliyor o zaman bu arkadaşlara göre.

pek olası olmasa da şöyle bir şey varsayalım. dünyadaki tüm insanlar atıyorum paris'te yaşamak istiyor. bu insanlar fransız vatandaşı değil, hatta çoğunun pasaportu vizesi falan bile yok. ama özgür der mıdır ne zamazingodur bu arkadaşların mantığına göre oraya gidip yaşayabilirler. buranın vatandaşı değilsin hatta kaçaksın, kafana göre gelip burada yaşayamazsın dediğin anda ırkçılık oluyor ya. ses etmesin kimse tüm dünya paris'e sıkışıp yaşayalım olur mu.

şu dünyaya şirinler köyü muamelesi yapmaktan, pollyannacılık oynamaktan ne zaman vazgeçecek bu pembe gözlüklü arkadaşlar. o kardeşim edebiyatı yaptığınız afkanlar yolda oğlunuzu yakalayıp baça bazi kültürünü uyguladığında görürüz tatlı su hümanistliğinizi.

yeni nesil oral antikoagülan ilaçtır.

faktör 2a yi inhibe eder .

intima ve tunika media tabakalarının birbirinden ayrılması sonucu oluşan yalancı lumene kan dolmasidir.

ölümcül bir durumdur , hasta göğsünde ve sırtında yırtılır tarzda şiddetli bir ağrı ifade eder.

senkop,aort kapak yetersizliği,aort rupturu ve perikardiyal tamponad olabilir.

konunun calhanogluyla alakasi yok.
ıstanbulda kaybedilen finale gonderme yapilmis , o sebeple turk bayragi konmus.

ya burada çıkan sonuçları nasıl kaldırtabiliriz çok önemli biriymişim gibi hakkımda bir sürü haber var ve ben insanların bunu görmesini istemiyorum... bazıları gerçek bile değil, bazıları ise abartılı falan. bilen varsa mesaj atarsa çok sevinirim

kesinlikle hissettiğim.
ki bence bu tamamen sanat tüketmenin ya da sanat yapmanın başlıca sebebi.
diğer türlü her şey devlet gri'si gibi.
çok sıkıcı, manasız ve aptalca.

bu aralar nostaljik dizi kuşağı yapıyorum.
kurtlar vadisi'nin ilk 100 bölümünü tartışmaya gerek bile yok türk dizi tarihinin gördüğü en iyi dizi.
kabus gibi kamera çekimlerine rağmen oyunculuk, müzikler ve senaryo diziyi soluksuz izletmek için elinden geleni yapıyor

hele ki 8. bölümdeki çakır in kumarhaneyi açma sahnesindeki rulet bölümü... herkes sırayla değerli eşyasını koyup para biçiyor ya. müthis bir sahne müthiş. her şeyiyle ikonik.

biliyorum bu hissi. belki de histen ote bir aydinlanma hali. (mi?)
bulunulan mekandan, yapilan isten hatta kendinden izole olma gibi bir sey. her seyin bir anda sesinin kisildigi, zamanin durdugu tum anlamlarin anlamsizlastigi bir durum. saniyelik ama bir vurup geciyor.

uzun zamandır dinlemediğim ve biraz önce harika bir performansını izlediğim/dinlediğim şarkı.
bir üstteki tanımdan bahsediyorum : #2732875

bir şey dikkatimi çekti ama,
performansın 54. saniyesinde, seyirciler, 4'lük şeklinde alkışlamaya devam ediyorlar ve ardından bir şeylerin yanlış gittiğini hissedip alkışı düzeltiyorlar. çünkü 54. saniyeden itibaren 6'lık ölçüye sahip bölüme geçiliyor şarkıda.
bu durum bile tatlı gözükmüş performansta.

bazen neden salakça geldiğini açıklamak dahi salakça gelir.

"ars longa, vita brevis, occasio praeceps, experimentum periculosum, iudicium difficile"
çevrilmiş hali: sanat uzun, hayat kısa, fırsatlar kaçıcı, deneyler tehlikeli, kararlar zor.
wikipedia'nın söylediğine göre burada sanat kelimesiyle tıp veya hekimlik kastedilmiş.fakat bence sanatın süregelen anlamıyla da gayet uyumlu ve hoş bir özdeyiş.

adamda deli arsızlığı var onu es geçmemek lazım. ben böyle bir deli tuttum, gayet de fiṣek zamanımdı mislimi squatta basıyordum falan. iki kiṣi böyle göbekli deliyi tutana kadar fıtık olduk. kolunu büksen "yandım" demiyor. kırdık kırcaz eklemini. bir kaburgası kırıldı galiba hatta polis gelene kadar yerde diz basarken. hala deli kuvveti var herifte. sakatlanmasını engelleyen uyarıcı mekanizmalar kaybolmuṣ.

kuṣak yalan bir kavram, toplumun genel ruhu güçsüz. 20 sene önce o adamı herkes sopalardı ṣimdi o kadar erkek ayırma peṣinde hatta genci çekiyor

en estetik düşmanı spor aleti.
bunun üzerinde kim olursa olsun 3 saniyeden fazla bakamam.
aynen.

kuran ayetlerinin emrettiği eylemdir. bu sayede gerçeğe ulaşırsınız.

şu an sıralayamayacağım kadar çok kırmızı çizgim var benim. hayatımın her alanında koyduğum kurallarım var. öyle kolay kolay çiğneyemiyorum. taviz verdiğimi fark ettiğim an bıçak gibi kesiyorum. orta yolum yoktur. ya doğrudur ya yanlış. bazen zorlaştırıyor hayatımı ama genel olarak memnunum bu durumdan. kendimi dinliyorum çünkü bir başkasını değil.

ege sahilleri ve de kazdağları çok uygundur.