zaman tüneli
yanlışlıkla erkek yazara yürümek
hiçbir şekilde ve hiçbir yazara yürümeyerek, burayı yazarlara yürünecek otobana çevirmeyerek önüne geçilecek olgudur.
(bkz: yollar yürümekle aşınmaz.)
(bkz: yollar yürümekle aşınmaz.)
devamını gör...
ferhan şensoy'un ölümünden sonra unutulduğu gerçeği
devamını gör...
hıncal uluç'un ölümünden sonra unutulduğu gerçeği
devamını gör...
amerikan evleri
dün tlc'de tüm gün bunları izledim. ya sev ya sat'ın bir bölümünde amerikanın batısında denize 50 metre mesafede 110 metrekare bir eve baktılar.
bakın ev 700.000 dolares. 110 m2 dediği de valilik binası gibi ev. kocaman bahçesi var. çift araçlık garaj. 2 katta da ayrı veranda ve çatıda yine barbekü ve partiye uygun düzenlenmiş alan var.
110 m2'yi 3 yatak odası ve 1 salon olarak tanımlıyor. 2 mutfak, 3 banyo, yemek odası, çalışma odası, verandalar ve balkonlar dahil değil. bahçeyi ve garajı saymadılar. zemin altında kiler var dönüp bakmadı adam. çatı katındaki küçük bölmeleri de umursamadılar. oturma odası diye bi kavram yok. salon ve yatak odası diye bakıyorlar.
2 çocuğumuz varsa 4 yatak odalı bir ev bakıyoruz. ebeveyn odasında banyo var mı diye sormuyorlar. dubleks olduğu için her katta bağımsız banyolar da var. 2 çocuk, ebeveyn ve misafir odası diye düşünüyorlar o yüzden 4 yatak odası. bu arada misafirin banyosu ve mutfağı da var.
bu eve 110 m2 dediler ve beğenmediler.
bakın ev 700.000 dolares. 110 m2 dediği de valilik binası gibi ev. kocaman bahçesi var. çift araçlık garaj. 2 katta da ayrı veranda ve çatıda yine barbekü ve partiye uygun düzenlenmiş alan var.
110 m2'yi 3 yatak odası ve 1 salon olarak tanımlıyor. 2 mutfak, 3 banyo, yemek odası, çalışma odası, verandalar ve balkonlar dahil değil. bahçeyi ve garajı saymadılar. zemin altında kiler var dönüp bakmadı adam. çatı katındaki küçük bölmeleri de umursamadılar. oturma odası diye bi kavram yok. salon ve yatak odası diye bakıyorlar.
2 çocuğumuz varsa 4 yatak odalı bir ev bakıyoruz. ebeveyn odasında banyo var mı diye sormuyorlar. dubleks olduğu için her katta bağımsız banyolar da var. 2 çocuk, ebeveyn ve misafir odası diye düşünüyorlar o yüzden 4 yatak odası. bu arada misafirin banyosu ve mutfağı da var.
bu eve 110 m2 dediler ve beğenmediler.
devamını gör...
çölde demokrasi olur mu sorunsalı
olmaz cevabını verebileceğimiz sorunsal. çölde herkes eşit olduğu için demokrasiye ihtiyaç duyulmaz. bir araya gelip eşit olmayan kimleri ezebilecek, sömürebileceksiniz ki?!
unutmayın! çölde, bir takım bağlamlarda eşit olup, tefeci gibi insanların hayatına musallat olacak kişi ya da gruplar bulunmamaktadır. demokrasi falan da olamaz!
demokrasi sözcüğünün özünde hukuki bir anlamı olduğunu düşünmekten vazgeçseniz biz de alay etmeye çalışıp yormayacağız kendimizi.
unutmayın! çölde, bir takım bağlamlarda eşit olup, tefeci gibi insanların hayatına musallat olacak kişi ya da gruplar bulunmamaktadır. demokrasi falan da olamaz!
demokrasi sözcüğünün özünde hukuki bir anlamı olduğunu düşünmekten vazgeçseniz biz de alay etmeye çalışıp yormayacağız kendimizi.
devamını gör...
çölde demokrasi olur mu sorunsalı
(bkz: israil)
devamını gör...
çölde demokrasi olur mu sorunsalı
çölde demokrasi değil olsa olsa otoriterlik hatta totaliterizm olur. demokrasi bir medeniyet ürünüdür, suyu kıt olan yerlerden medeniyet beklemeyin. eski bir sözdür: suyu az olan yerden özellikle çöllerden kork..
devamını gör...
yanlışlıkla erkek yazara yürümek
lezbiyen camiasına rezil olmak ile sonuçlanabilir. kimseye çaktırmadan ortalıktan sıvışmak gerekir.
devamını gör...
hıncal uluç'un ölümünden sonra unutulduğu gerçeği
herkes gibi. biz niye hatırlıyoruz, ailesi hatırlasın.
devamını gör...
sözlük yazarlarının boyları
1.11
devamını gör...
yanlışlıkla erkek yazara yürümek
sıra ben de kısmına kadar ilerlememişsindir inşallah.
devamını gör...
1965 yılında yapılan ihmal edilen bebekler deneyi
#2733973 ihmal edilmiş çocuklar, o bloklarla oynarlarsa birisi gelecek ve kendilerini dövecek diye korkuyorlar. hepsinde ağır bir korku duygusu var. birisi onları kucaklasın istiyorlar.
merak ediyorum, 60 yıl geçmiş aradan. ne oldu bu bebekler?
ayrıca yüz ifadeleri ağlattı beni.
merak ediyorum, 60 yıl geçmiş aradan. ne oldu bu bebekler?
ayrıca yüz ifadeleri ağlattı beni.
devamını gör...
türk kadınının suratının genellikle asık olması
bir türlü anlayamadığım durum. özgürlükte ve çağdaşlıkta birçok ülkeye göre ileriye seviyede olan muazzam bi coğrafyada yaşıyorsunuz ama hala daha asık suratla dolaşıyorsunuz.
hayır yani bi tebessüm, bi gülümseme, bi iyi günler dileme... hiçbiri yok arkadaş ya. zaman zaman denk geliyor elinde poşet olana kapı tutuyorsun falan sanki sövmüşsün gibi suratına bakıyor, bi teşekkür etmek bu kadar zor olmamalı ya.
hayır yani bi tebessüm, bi gülümseme, bi iyi günler dileme... hiçbiri yok arkadaş ya. zaman zaman denk geliyor elinde poşet olana kapı tutuyorsun falan sanki sövmüşsün gibi suratına bakıyor, bi teşekkür etmek bu kadar zor olmamalı ya.
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
ne zor ardından yazmak canım, ne zor!
son on günün olduğu gibi dün gece de çok kötüydü. zaten günlerdir senden çok uzakta, senin sesinden duyamayacağımı bile bile epeydir beklediğim haberi almak için telefon başında geçti zaman; uykusuz, harap, umutsuz, bitkin...
şu yeşil hapishaneye düşeli beri yüzünü sadece fotoğraflarda gördüm, o incecik ellerini elleyemedim, omuzlarına dokunamadım, sarılamadım, başını okşayamadım, öpemedim ya öpemedim. dayan kuzum, geleceğim diyemedim.
benim canım, dün gece bir karanlığa geri dönmemek üzre gittin. çok didindin, çok yoruldun, çok acı çektin, huzur içinde dinlenmeyi hak ettin.
ben sensizliğe alışamam, kendimi kandıramam, hatıralarımızın bir anını unutamam.
şimdi bahçeme senin için de bir servi dikicem. büyüyecek, boy verecek, küçük topçuklarını toprağa düşürecek, çoğalacak, sen gittin ama onlar yaşayacak.
güle güle güzel arkadaşım, canım... seni çok seviyorum...
son on günün olduğu gibi dün gece de çok kötüydü. zaten günlerdir senden çok uzakta, senin sesinden duyamayacağımı bile bile epeydir beklediğim haberi almak için telefon başında geçti zaman; uykusuz, harap, umutsuz, bitkin...
şu yeşil hapishaneye düşeli beri yüzünü sadece fotoğraflarda gördüm, o incecik ellerini elleyemedim, omuzlarına dokunamadım, sarılamadım, başını okşayamadım, öpemedim ya öpemedim. dayan kuzum, geleceğim diyemedim.
benim canım, dün gece bir karanlığa geri dönmemek üzre gittin. çok didindin, çok yoruldun, çok acı çektin, huzur içinde dinlenmeyi hak ettin.
ben sensizliğe alışamam, kendimi kandıramam, hatıralarımızın bir anını unutamam.
şimdi bahçeme senin için de bir servi dikicem. büyüyecek, boy verecek, küçük topçuklarını toprağa düşürecek, çoğalacak, sen gittin ama onlar yaşayacak.
güle güle güzel arkadaşım, canım... seni çok seviyorum...
devamını gör...
yazarların üzülünce yaptıkları şeyler
para biriktiririm. çünkü ardından sevinç gelecek. bol harcamalar olacak. bu döngüyü milyonlarca kez yaşadık. yaşayacağız. sürekli gündüz sürekli gece olmuyor. alıştık artık.
devamını gör...
yanlışlıkla erkek yazara yürümek
beraber yürüdük bir bu yollarda demektir.
devamını gör...
dinlerin vicdan istismarı olması
yadsınamaz acı bir gerçektir. hele tövbe[teşuva] olayı; tam bir ahlak, vicdan dejenerasyonudur çünkü dinen tövbe eden birisi, bizzat tanrı tarafından şirk dışındaki günahların affedileceği inancıyla her türlü vahşeti ve pisliği yapabilir. din, tarihteki en büyük organize suç örgütüdür. bu dinciler, allah[yehova] diye gerçekte olmayan bir hayalete taparlar.
kısacası semavi dinler, gezegenin başına gelmiş en büyük felakettir. dünyada sami ırkı(semitik) kadar aşağılık, masalcı ve yamyam bir ırk yoktur. alayı çöl sıçanı bunların..
kısacası semavi dinler, gezegenin başına gelmiş en büyük felakettir. dünyada sami ırkı(semitik) kadar aşağılık, masalcı ve yamyam bir ırk yoktur. alayı çöl sıçanı bunların..
devamını gör...
bilgisayar toplamak
becerememek. en iyisi bir bilgisayarcı çağırmak.
devamını gör...
yanlışlıkla erkek yazara yürümek
devamını gör...