zaman tüneli

haberin devamı için

uzun tanım okuma zahmetine girmeyi göze alamamaktır.
ne zaman uzun tanım okumayı denesem ortasında bırakırım. göğsüm daralır, sabrım tükenir. oturduğum yerde kramplar girer belime, koltuk bile rahatsız eder, soğuk soğuk terlerim.. pencereleri açsam nefeslere doyamam. öyle bunalım basıyor uzun tanım okurken..
açıkçası hiç keyif vermiyor bana. yazarlara ve onların el emeği göz nuru tanımlarına değer vermediğimizin işareti olarak görülmemeli.

burada kimseyi uzun tanımını okuyacak kadar ciddiye almıyorum. ya da ciddiye aldıklarım, sevdiklerim uzun tanım girmiyor.
onlar uzun tanım girseler okur muyum? olabilir.

bırakın allaha aşkına ya. ortalıkta bangır bangır togg reklamı yapan adamların bi' twitter, instagram hesaplarına açıp bakın, ne kullanıyorlarmış bi' görün artık. tesla! yerli ve milli diye diye gazladıkları, doğru düzgün servis hizmeti sunamadıkları togg şu an zarar açıklıyor. zararda olan bir şirketin ürününü hangi götünüze güvenip alırsınız o sizin tercihiniz tabi.

ayrıca bu ülkede mtv'si 25 bin tl'ye varan elektrikli araçları alır mıydınız o da ayrı bir konu. diğer ülkeler elektrikli araca özendirirken ülkemiz yine herkesi şaşırtarak burada bir potansiyel görmüş ve dayamış mtv'yi. sigorta, kasko da cabası. bence vazgeçin bu sevdadan. gelin size ssangyong'tan bi' torres ya da nissan qashqai ayarlayalım.

çok iyi olur. trafikte cezaların bir tık ağırlaştırılması taraftarıyım. kasksız motosiklet sürücüleri, sürekli bağıran egzozlar, simsiyah film kaplı camlar, yaya yolları ve kaldırımlara motorlu taşıtlarla girilmesi gibi konular uzayıp gidiyor. ancak daha iyi yaptırımlar uygulanmalı. mal kaybını geçtim, can kaybının önlenmesi için bu durum ciddiye alınmalı.

sakal..

hooop. 3 gündür geleceğim gelemiyorum ya. beni rahat bırakmıyorlar ki geleyim.

yetersizdir.
bir yılda 6 kere kırmızı ışık ihlali yapanın ehliyetsiz kalması çözüm falan değildir.
belli ki insan hayatına saygı duymayan bir şahıs, atın hapislerde çürüsün.

buradan

(bkz: fil polosu)

buradan

gerçek seks hastaları ile kuru abazanlar ayrılmalı diye düşünüyorum. yoldaş bey keşke, seks manyağı diye rozet çıkarsa. bunu sadece özel kişiler alabilse. gerçekten yönetime bu konuda kendini kanıtlamış olan, belgelerle, fotolarla, videolar ile bunu ispat etmiş kişiler alsa bu rozeti.

işte bu rozetli insanlara; günlük ayak, sütyenli yalandan meme, çorap gibi basit nudelar atılmalı. sorgulamadan bu yapılmalı. kuru abazan erkek çok yoksa. kadın dolu bir sözlükte herkesin amacı bellidir. fakat bu insanların çoğu, anlık abazan. biz artık sevdalıyız kadın dülbürlerine.

kimileri bir kadınla birlikte olup rahatlayınca, mutfağa gidip yemek yiyen abazanlardır. kimileriyse, kadınları o kadar düşünür ki, o kadar açtır ki bu kişiler, kadının kendisi gibi olurlar. çok garip bir ruhani yolculuktur bu.

gözlerimi kapatıp kollarımı öpüyorum artık. memelere isim takıyom ben. konuşuyorum onlarla. bazen asimetrik meme oluyor, birisi birisinden daha küçük. bunu inceliyorum. bacakta kalan istenmeyen tüyleri sayıyorum. ayak parmağı masajı yapıyorum. bu levelda aç olan kişilerle "selam bağyan" abazanlarının bir tutulması bence yanlış.

gerçek sapıklar, gerçek seks hastaları hak ettiği saygıyı görmeli artık. siyah ince çorap yedim ben yaa. yırta yırta karpuz dilimi gibi yedim. gayet lezzetliydi. midem ekşimedi hiç.

"kadın açıyım" diyor adam misal. 2 dakikada işi görülünce dönüp uyuyor. ben güneş doğmadan durmuyorum. kadınlarda olan multiple orgazma benzer durumum var. multiple ereksiyon. iniyor, geri çıkıyor, iniyor, geri çıkıyor. sonra hep çıkıyor. boşluklarda da, memelerle sohbet ediyorum. sol meme favorimdir. ülkücü meme diyorum diğerine ama şaka tabi. sağı da seviyorum sonra. bir kadınsever, gönül almayı bilmeli .

bugün duyduğum risk alma temalı bir atasözü.

lisanüstü akademik araştırma programı olmalıdır, bizim ki gibi 'avuçla geç' davranışı tarihe karışmalıdır

-tepe/uç açılanma kıstası

-harekete yaylanma dirilik direnci

-termodinamik emcükleme katsayısı

(bkz: tercih etme şansın olsaydı doğar mıydın sorusu)

evet. her şeye rağmen evet.

bir yazar siparişidir. *
tarot'un anlaması en zor kartlarından biri bu bana kalırsa.

yorumu sorulan soruya göre değişir. "ayşe beni seviyor mu?" sorularına çakma tarotçular "ayşe ile aranda kadersel bağ var." yanıtı veriyor bu çıkınca, ben öyle düşünmüyorum.

burada görseli yorumlamak yine faydalı. tam ortada 1 çark var, 4 temel elementi, yani hayatın kendisini temsil ediyor. yuvarlak ve dönen bir şeydir ya çark, yaşamın değişime dayalı döngüsünü anlatır.

yılan maddi dünyayı sembolize eder, bazen şifayı sembolize eder. figürlerin sembolize ettiği şeyler önemli. bazen de risk almayı sembolize eder. sfenks bilgeliği ve bilmeceyi sembolize eder. bir figür daha var, o da yaşam içindeki kötülük.

kader çarkı karşımıza çıktığında aslında akıp giden yaşamımızda bir yerlerde bir şeyi gözden kaçırdığımız uyarısını yapar. akışta bir değişimi haber verir. düz giden yolun kıvrılacağını. kaderde değişiklik bu anlamdadır.

ters çıktığında ise *, lanetlendiğiniz anlamına falan gelmiyor. yine bir değişimle karşı karşıya olduğunuz ancak buna direndiğiniz anlamına geliyor. kötü şans falan değil.

yaşamın bir ritmi vardır ve bu her zaman sabit değildir. inişleri ve çıkışları kucaklamadan keyifli bir şarkı oluşturamazsınız. kucaklamaktan kaçtığınız sesler, siz onları düzenleyip bir melodi haline getirmezseniz, kakafoni oluşturur. işaret ettiği şey budur.

yine ters çıktığı durumlarda, başımıza gelenlerin dış güçlerin değil kendi aldığımız kararların sonucu olduğunu bize hatırlatır.

kader çarkı birilerinin kaderimiz olması veyahut kaderimizde büyük kırılmalar olması anlamına gelmez. kaderimizin değişim olması ve bu değişimi bilgelikle kucaklamanın ve akışta olmanın yapılabilecek en makul şey olduğunu hatırlatır. sakin ol, anda kal uyarısıdır.

biraz yavaşlama zamanı...

herhangi bir kaşımı kaldırmadan kulaklarımı oynatabiliyorum.

parayı kazanan taraftır.