zaman tüneli

ben seni kaçırırım. atla

seni de kaçıramam dur.

edit:

perilerimin yılmaz muhalifi,
empatik,
sempatik,
sıffır sıffır sıffır.

seni kaçiramam dur

kurnazlık editi kaptım kızı editi: eppur seni kaçıramam derken kaybedemem anlamında yani seni kaçırayım ben. keşke her yer eppur olsa. hani profil fotonu yapıştıriyorsun ya bir şeylerin kafasına heh işte keşke dünya öyle olsa.

buralarda yenimli bir yazar

şu derin ve özlü sözümle dahil olmak istediğim başlıktır: aşklar biter, hediyeler kalır.

ya bi arkadaşa manitası pahalı bi kulaklık almış. ayrıldık diye vermeye kalkmış, kabul etmeyince de çöpe atmış. anlattı bana, sakince enayisin dedim ve çayımı yudumladım. ya diyo ben acı çekiyom da kulaklık mı düşüncem de, onun olsun da bi şeyler. enayisin dedim tekrar. niye diye soruyor... onun da olmamış çöpün olmuş çünkü dedim.

sonra barıştık diye geldi. ve dudaklarımdan o kelime döküldü: enayisin...

bu kaçak çaya bir şey olursa bu sefer bahçeli kahrından ölür. dayan süsü...

şu şekilde yakın ilgi göstermek suretiyle;

insanın bazı şeyleri kendine itiraf etmesi bile ne kadar zormuş.

bir "kalem kulağın üzerindeyken kalem aramak" değildir. başıma geldi de oradan biliyorum.

(bkz: mayın tarlası)

ankaralı bir müzisyen. facebook'taki facebök veya böğürtlen sayfaları hep bunun oluşumlarıydı. herkesle ana avrat küfrederek kavga etmesinden hep kapatılıp dururdu hatta sayfasında admin olanların da ağızları yanmıştır. tuhaf tuhaf alter egoları vardı admin x cerox falan diye. hem müzik hem çizim olarak yetenekliydi de endişelendirecek tavırları boldu.

aklımda soru işareti oluşturan başlık?

flört neyin evresidir? flörtü ilişkiden sayanlar için ilişkinin ilk evresidir doğal olarak ama benim gibi flörtü bir iletişim çeşidi sayan kişiler için evre nereye denk geliyor. yürümenin evresi mi oluyor??

ankarada üşümediğim ve yokuş çıkmadığım bir gün hatırlamıyorum

berber olmasa bile kendi ex kuaförüme bir çift lafım var.

-yamuk kestiğin kesim için 1000'e yakın para almana ne gerek var.
-herkese 'bir şey içmek ister misiniz' diye sormana rağmen bana neden son gidişimde sormadınız beyefendi? benim türk kahvesi içesim vardı o gün.
-bana renkli saçın yakışmayacağını söylediğiniz günden beri saçlarımı lise zamanlarımdaki gibi rengarenk boyatasım var. bukalemun olup çıkacağım karşına çocuk.*
-bir de kendi saçımı kendim kestiğimde her zaman yamuk kestiğimi söylesen de 1000 verip sana yamuk kestireceğime kendim yamuk kesip hiç değilse o zevki kendim tatmış olurum, param da cebinde kalır.

çok doluyum lanet kuaföre karşı.
bu arada kestirmeyeli uzun süre oldu, kim bilir şimdi kaç olmuştur.
düşünmek istemiyorum.

valla var bazı böyleleri.. sanırsın tatar ramazan:
...
- üoopp op op napıyon ya, şeker mi atıyosun..
- hee.. ne var ki..
- yav insaf, yav merhamet..yav senin gibi bi adam.
- noldu oğlum nolmuş bana.. hayırdır..
- yav 21.yüzyıldayız be. millet uzayda uzayda..
- ??!!
- hadi insafın yok, bilgin de mi yok.. ne şekeri..
- ne insafı aslanım, olay ne lan açık konuş ya..
- çaya diyom, şeker diyom.. atılır mı be..
-hamdiii.. o bardağı var ya.. şekerli şekerli böyle..
anlıyo musun.. aklın varsa hemmen uzarsın..
dur dur.. şurdan iki şeker at ağzına öyle kalk yoksa kilosunu sana monte etmeden sinirim geçmeyecek.. nedir la aylardır çektirdiğin zulüm.
...

cok zor bi meslek gercekten. sadece anne degil yeri geldi mi her sey olmak zorunda kaliyosunuz. sizden 10 yas kucuk velet gelip size kanka diyor. kanka?? kankan anandir da diyemiyosunuz. anasina sovseniz anasi sizin ananiz babasina sovseniz babasi sizin babaniz. istifa da edilmiyor. kucukkkenki gibi kendini de sevdirmiyor. ergenligi de cekilmiyor. eşşşşek işte. cok seviyorum ama cok. keske ablam olsaydi offffffffffffff

aort damarı yırtılması ile alınmış, buradan hayata dönmesi pek mümkün görünmüyor.. zor bir ameliyat, ameliyatın içinde kalp durdurularak hasarlı damarın yerine greft konuluyor. mortalitesi %50'nin üzerinde..

cumhuriyetin hayrını göremedim demişti, bakalım cumhuriyetin doktorları kendisini kurtarabilecek mi..

ben alışamadım hala bu mendebura. 20 sene oldu. bir keresinde evden dışarı adımımı attığım an pantolonsuz dışarı çıkıp cikmadigimi kontrol etmiştim. neyse ki bu seneyi de atlattık. seneye bakalım ne işler açacak başımıza.