zaman tüneli
almanya ve fransa türkiye'yi ab'ye almak istemiyor
türkiye ab'nin nüfus bakımından en büyük ülkesi olacağından daha fazla koltuğa ve söz hakkına sahip olmasını istemedikleri içindir. zira türkiye bu haliyle avrupa'ya girerse avrupa'da tarihte ilk defa politik anlamda islamofaşist tarafa doğru çok hızlı bir kayma yaşanır.
adamların bakış açılarıyla ve menfaatleriyle türk devletini yöneten hükümetinki çok farklı. türk halkının ise taban tabana zıt diyebilirim. çünkü buraya çöpleri ve mültecileri tıkayan ab ülkeleri, orta doğu'yu karıştıran ab ülkeleri, pkk'yı ve türk düşmanı solcu sosyal demokrat örgütleri fonlayan hep ab ülkeleri... elbette akp de bir karar merci ama gözünüzü seveyim ab'yi iyilik meleği medeniyetin en ileri seviyesi olarak romantik bir organizasyon gibi algılamayın. orada da yolsuz, iş bilmez insanlar görev alabiliyorlar.* herifler dışardan türkiye'ye o kadar zarar verirken ve aşağılarken bizi aralarına alacaklarına inanmak zaten aptallıktı.
bireysel olarak türkleri seven avrupalılarla tanışabilirsiniz ama siyaset, siyasetçiler ve devletlerin çıkarları çok başka bir konu arkadaşlar. onca yıl sözde ermeni soykırımını ve pkk terörünü desteklemiş ve hala desteklemeye devam eden, türkler götünü toparlayamasın diye elinden geleni yapmış ülkeler çok radikal politika değişikliğine gitmezlerse, türkiye'yi anca onca yıldır yaptıkları gibi uyum süreci bahanesiyle zayıflatmaya çalışırlar.
adamların bakış açılarıyla ve menfaatleriyle türk devletini yöneten hükümetinki çok farklı. türk halkının ise taban tabana zıt diyebilirim. çünkü buraya çöpleri ve mültecileri tıkayan ab ülkeleri, orta doğu'yu karıştıran ab ülkeleri, pkk'yı ve türk düşmanı solcu sosyal demokrat örgütleri fonlayan hep ab ülkeleri... elbette akp de bir karar merci ama gözünüzü seveyim ab'yi iyilik meleği medeniyetin en ileri seviyesi olarak romantik bir organizasyon gibi algılamayın. orada da yolsuz, iş bilmez insanlar görev alabiliyorlar.* herifler dışardan türkiye'ye o kadar zarar verirken ve aşağılarken bizi aralarına alacaklarına inanmak zaten aptallıktı.
bireysel olarak türkleri seven avrupalılarla tanışabilirsiniz ama siyaset, siyasetçiler ve devletlerin çıkarları çok başka bir konu arkadaşlar. onca yıl sözde ermeni soykırımını ve pkk terörünü desteklemiş ve hala desteklemeye devam eden, türkler götünü toparlayamasın diye elinden geleni yapmış ülkeler çok radikal politika değişikliğine gitmezlerse, türkiye'yi anca onca yıldır yaptıkları gibi uyum süreci bahanesiyle zayıflatmaya çalışırlar.
devamını gör...
hep olan oldu
insana kendini bir başka hoş hissettiren bir yorum.. önerilen üzerine dinlediğimi hatırlıyorum iyiki beğeni listesine kaydetmişim.. yoksa biliyor olmayacaktım..
"ama ben en çok şeyi
en kısa zamanda sana söyledim
yalnız sana"
ne bileyim yaa.. isterdim yani dans edelim mesela.. ay ışığında köprüde.. köprüde sokak lambasının altında.. neden olmasın..
"ama ben en çok şeyi
en kısa zamanda sana söyledim
yalnız sana"
ne bileyim yaa.. isterdim yani dans edelim mesela.. ay ışığında köprüde.. köprüde sokak lambasının altında.. neden olmasın..
devamını gör...
android deprem uyarı sistemi
bildirim almak için konum ayarlarından kendisine izin vermenizin yetmediği, anlık konum bilgisini de açmanızın gerektiği sistem. google'ın deprem bahanesiyle daha fazla kişinin konum bilgisine daha sık olarak ulaşmayı hedeflediği sistem.
hemen açıklayayım:
sistem depremin büyüklüğünü, şiddetini, konumunu ve tehlikeli yakınlık yarıçapını tahmini bir hesapla kestirmek için bizim telefonların ivme değişimi ve konum bilgisine ihtiyaç duyuyor. google bu ihtiyacı sebep göstererek hepimizden konum bilgisi talep ediyor ve aksi takdirde deprem bildirimi göndermiyor.
ne var ki hepimizin anlık konum bilgisine ihtiyacı yok. aslında hesap yapmaya yetecek kadar insanın anlık konum bilgisiyle gayet isabetli hesap yapıp, tehlikeli yakınlıkta bulunan, interneti ve anlık konumu açık veya kapalı her akıllı telefona deprem bildirimi gönderebilir. anlık konumu açık olana zaten hesaplayıp bildirim gönderiyor. kapalı olanlardan da bulunduğu ili ilçeyi önceden işaretlemesini isteyip konumu açık olanlardan tespit ettiği depremi tehlike yarıçapındaki illeri ve ilçeleri, önceden işaretlemiş ve anlık konumu kapalı insanlara da deprem haberi verebilir.
bu şekilde en az bilgiyle en fazla insana en erken bildirimi göndermiş olur. anlık olmayan konumları hesaba katmaması normal. çünkü konum değiştirip bildirmeyenler ve koca ilçenin içinde bir yerlerdeyim işte kardeşim diyenler hata payını arttıracaktır.
fakat google bunun yerine anlık bildirim için anlık konum açmayı mecbur kılıyor. e biz de haliyle google'ın önceliğinin insan hayatı olmadığı, anlık konumumuzu zorla açtırmak olduğu sonucuna varıyoruz. hepimizin konumunu sürekli bilecek ki ona göre pazarlama yapacak veya bu bilgiyi başkalarına satacak.
öyle milletin hayrına deprem uyarı sistemi yok yani.
hemen açıklayayım:
sistem depremin büyüklüğünü, şiddetini, konumunu ve tehlikeli yakınlık yarıçapını tahmini bir hesapla kestirmek için bizim telefonların ivme değişimi ve konum bilgisine ihtiyaç duyuyor. google bu ihtiyacı sebep göstererek hepimizden konum bilgisi talep ediyor ve aksi takdirde deprem bildirimi göndermiyor.
ne var ki hepimizin anlık konum bilgisine ihtiyacı yok. aslında hesap yapmaya yetecek kadar insanın anlık konum bilgisiyle gayet isabetli hesap yapıp, tehlikeli yakınlıkta bulunan, interneti ve anlık konumu açık veya kapalı her akıllı telefona deprem bildirimi gönderebilir. anlık konumu açık olana zaten hesaplayıp bildirim gönderiyor. kapalı olanlardan da bulunduğu ili ilçeyi önceden işaretlemesini isteyip konumu açık olanlardan tespit ettiği depremi tehlike yarıçapındaki illeri ve ilçeleri, önceden işaretlemiş ve anlık konumu kapalı insanlara da deprem haberi verebilir.
bu şekilde en az bilgiyle en fazla insana en erken bildirimi göndermiş olur. anlık olmayan konumları hesaba katmaması normal. çünkü konum değiştirip bildirmeyenler ve koca ilçenin içinde bir yerlerdeyim işte kardeşim diyenler hata payını arttıracaktır.
fakat google bunun yerine anlık bildirim için anlık konum açmayı mecbur kılıyor. e biz de haliyle google'ın önceliğinin insan hayatı olmadığı, anlık konumumuzu zorla açtırmak olduğu sonucuna varıyoruz. hepimizin konumunu sürekli bilecek ki ona göre pazarlama yapacak veya bu bilgiyi başkalarına satacak.
öyle milletin hayrına deprem uyarı sistemi yok yani.
devamını gör...
biz çamlıca'nın üç gülüyüz
sultan-ı yegah makamından, sofyan usülünden bir eserdir. beste ve güfte yesâri âsım arsoy'a aittir.
biz çamlıca'nın üç gülüyüz
aşk bahçesinin bülbülüyüz
dillerde gezer söyleniriz
gamsız yaşarız eğleniriz
yalnız gezene söz atarız
naz eyleyene biz çatarız
bin bir kokulu gül satarız
vallahi cana can katarız
bu eserin hikayesi de şöyle anlatılmıştır;
yesari asım arsoy'un bu ünlü şarkısına konu olan çamlıcalı üç kız kardeş, milli mücadele yıllarında istanbul'daki gizli direniş örgütleriyle işbirliği yapmışlar: ingilizlerden ve fransızlardan önemli bilgiler sızdırarak, düşman kontrolünde bulunan silah depolarının boşaltılıp anadolu'ya silah sevk dilmesinde görev alarak, direnişe büyük katkıda bulunmuşlardı.
hulusi bey, birinci dünya savaşından önceki yıllarda madrid ve londra’da sefirlik yaptıktan ve kısa süren hariciye nazırlığı görevinden sonra çamlıca’daki köşküne yerleşmişti. eşi handan hanım ingilizce ve fransızca biliyordu. köşkte handan hanımın kuzeni nedim bey’de vardı. hulusi bey’in üç kızı da nedim bey’in elinde büyümüştü. nedim bey, handan hanım’ın köşkte olmadığı zamanlarda kızlara özgürlükçü şiirler okuyor ve zamanla sözü atatürk’e getiriyordu.
çamlıca’nın üç kızından neriman ve perihan amerikan koleji’nde okuyordu. üçüncü kız ümran ise okumak istemeyen ve ele avuca sığmayan kızdı.çamlıca’daki köşk her gün ziyaretçi akınına uğruyordu. hulusi bey ve handan hanım, hünkar hazretlerine körü körüne bağlıydı. köşkte el etek öpmeler, alaturka övgü sözler ve yalakalıklar almış başını gidiyordu.
fakat kızlar bunlardan haz almıyor ve nedim bey’in özgürlükçü fikirleriyle büyüyorlardı. ülkenin ingiliz ve fransız istilasını yaşadığı yıllarda çamlıcalı üç kardeş milli mücadelede önemli rol oynamışlar. çok önemli bilgileri sızdırmaktan, silah taşımaya kadar milli mücadelede önemli rol almışlar.
hıfzı topuz, “milli mücadelede çamlıca’nın üç gülü” romanında bu üç genç kızın gizli kalmış heyecan dolu yaşamlarını ve aşklarını gün ışığına çıkarmış. anılara ve belgelere dayanarak kaleme aldığı romanda çamlıcalı kızların yaşadıklarından yola çıkarak, kurtuluş savaşı'nın çok az değinilen yeraltı örgütlerini ve ajanlarını, gerçek bir halk hareketinin unutulmuş kahramanlarını anlatmış.
yesari asım arsoy bu mücadeleyi şarkısına konu yapmış ve sultan-ı yegâh şarkı olarak bestelemiş.
biz çamlıca'nın üç gülüyüz
aşk bahçesinin bülbülüyüz
dillerde gezer söyleniriz
gamsız yaşarız eğleniriz
yalnız gezene söz atarız
naz eyleyene biz çatarız
bin bir kokulu gül satarız
vallahi cana can katarız
bu eserin hikayesi de şöyle anlatılmıştır;
yesari asım arsoy'un bu ünlü şarkısına konu olan çamlıcalı üç kız kardeş, milli mücadele yıllarında istanbul'daki gizli direniş örgütleriyle işbirliği yapmışlar: ingilizlerden ve fransızlardan önemli bilgiler sızdırarak, düşman kontrolünde bulunan silah depolarının boşaltılıp anadolu'ya silah sevk dilmesinde görev alarak, direnişe büyük katkıda bulunmuşlardı.
hulusi bey, birinci dünya savaşından önceki yıllarda madrid ve londra’da sefirlik yaptıktan ve kısa süren hariciye nazırlığı görevinden sonra çamlıca’daki köşküne yerleşmişti. eşi handan hanım ingilizce ve fransızca biliyordu. köşkte handan hanımın kuzeni nedim bey’de vardı. hulusi bey’in üç kızı da nedim bey’in elinde büyümüştü. nedim bey, handan hanım’ın köşkte olmadığı zamanlarda kızlara özgürlükçü şiirler okuyor ve zamanla sözü atatürk’e getiriyordu.
çamlıca’nın üç kızından neriman ve perihan amerikan koleji’nde okuyordu. üçüncü kız ümran ise okumak istemeyen ve ele avuca sığmayan kızdı.çamlıca’daki köşk her gün ziyaretçi akınına uğruyordu. hulusi bey ve handan hanım, hünkar hazretlerine körü körüne bağlıydı. köşkte el etek öpmeler, alaturka övgü sözler ve yalakalıklar almış başını gidiyordu.
fakat kızlar bunlardan haz almıyor ve nedim bey’in özgürlükçü fikirleriyle büyüyorlardı. ülkenin ingiliz ve fransız istilasını yaşadığı yıllarda çamlıcalı üç kardeş milli mücadelede önemli rol oynamışlar. çok önemli bilgileri sızdırmaktan, silah taşımaya kadar milli mücadelede önemli rol almışlar.
hıfzı topuz, “milli mücadelede çamlıca’nın üç gülü” romanında bu üç genç kızın gizli kalmış heyecan dolu yaşamlarını ve aşklarını gün ışığına çıkarmış. anılara ve belgelere dayanarak kaleme aldığı romanda çamlıcalı kızların yaşadıklarından yola çıkarak, kurtuluş savaşı'nın çok az değinilen yeraltı örgütlerini ve ajanlarını, gerçek bir halk hareketinin unutulmuş kahramanlarını anlatmış.
yesari asım arsoy bu mücadeleyi şarkısına konu yapmış ve sultan-ı yegâh şarkı olarak bestelemiş.
devamını gör...
sigara tüketiminin artması
onca yasağa rağmen sigara tüketimi artmaktadır. eskiden şehirlerarası otobüslerde bile serbesti. şimdi nerdeyse her yerde yasak ve paketlerin üstünde caydırıcı resimlerin olmasına rağmen tüketim artıyor.
devamını gör...
karşıyaka'da izmir'in gülü
"beri yakada gönül bülbülü" derken hristo'nun göztepe'li olduğunu anlıyoruz.
devamını gör...
hakan fidan'ın suikast girişimine uğradım açıklaması
suriye'liler yapmış olabilir dediğim iddia.
suriye'ye 4 adam gönderip türkiye'ye 8 füze attırım dersen, adamlar ülkesinin bu halde olmasından doğal olarak senin gibileri sorumlu tutarlar.
suriye'ye 4 adam gönderip türkiye'ye 8 füze attırım dersen, adamlar ülkesinin bu halde olmasından doğal olarak senin gibileri sorumlu tutarlar.
devamını gör...
alaniaris (yazar)
#3559100, okuyayım bi önce, becerebilirsem yazarım tabii.
devamını gör...
kal benimle
kal benimle sonuna kadar yaşa bu düşleri
düşler biterse yaratırız..
devamını gör...
gülmekten yanaklarının acıması
çok fazla glmüyorsanız iki dakikada bile olabilir bu durum. meraklanmayın. geçecek... geçecek...
devamını gör...
yardım beklemek
yardım sözlüklüler bekliyorum.
yardım diyorum ikiye bölmek olarak evet.
yardım diyorum ikiye bölmek olarak evet.
devamını gör...
erol eğrek'in öldürülmeden önce yaptığı açıklama
onca zaman ülkenden, ailenden uzak çalış. hakkını almak için yıllarca mücadele et ve sonunda kendin gibi ücretli çalışanlar tarafından darp edil ve öl. camus'un bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın. cümlesi geldi de aklıma. ülkeyi tanıdığımızı unutmak isteyeceğimiz zamanlar yaşıyoruz. emeğinin karşılığını almak için uğraşırken, öldürülüyorsun. sokak hayvanısın, katlediliyorsun. eşinden ayrılıyorsun, katlediliyorsun. işinde gücünde direksiyon sallarken, katlediliyorsun. pazardasın, katlediliyorsun. mevzuata aykırı eylemler yüzünden depremde ölüyorsun. evinde bileklerin bağlı boğazın kesilerek öldürülüyorsun. amacı yaşatmak olan hastanede yanlış uygulamalar yüzünden ölüyorsun. işe gidiyorsun, usulsüzlükler yüzünden iş yeri üzerinize yıkılıyor ve ölüyorsun. biz bu ülkede en kolay ölüyoruz.
devamını gör...
çin ekonomisi
bir yere gelince duracaktır. durdurulacaktır.
nereden biliyorsun denirse 1970 ler almanya, 1980 ler japonya ya bakın. (bkz: back to the future) filminde amerikalıların bütün patronları japon du. en büyük 10 bankanın 5 i japondu (tam sayıyı hatırlamıyorum ama buna yakındı).
+ çinliler, almanya ve japonya ya karşı askeri bakımdan agresif. daha önemlisi çin batılı değil, batı bloğunda değil. ancak güney kore gibi batı bloğundaki bir ülke rahat bırakılır.
ez cümle, davar çobanı gibi ya da steplerde kervan soyan gibi davrananları uzatmazlar. hatta bu uzatmayıp, ayaklarının altından zeminin kaydığını anlayamazlar.
nereden biliyorsun denirse 1970 ler almanya, 1980 ler japonya ya bakın. (bkz: back to the future) filminde amerikalıların bütün patronları japon du. en büyük 10 bankanın 5 i japondu (tam sayıyı hatırlamıyorum ama buna yakındı).
+ çinliler, almanya ve japonya ya karşı askeri bakımdan agresif. daha önemlisi çin batılı değil, batı bloğunda değil. ancak güney kore gibi batı bloğundaki bir ülke rahat bırakılır.
ez cümle, davar çobanı gibi ya da steplerde kervan soyan gibi davrananları uzatmazlar. hatta bu uzatmayıp, ayaklarının altından zeminin kaydığını anlayamazlar.
devamını gör...
gülmekten yanaklarının acıması
sözlükte sıkça yaşadığımdır. bazen kafamda büyütüp abartıyor olabilirim siz bir komik şey yazarsınız ben onu binle çarpar sizlerin görmediği geyiklere katarım zihnimde.
çok pis gülüyorum ekran arkasından bazen ya da çoğunlukla haksjsksjs.
çok pis gülüyorum ekran arkasından bazen ya da çoğunlukla haksjsksjs.
devamını gör...
yazarların favori antik kenti
(bkz: priene) - çünkü memleketim güllübahçe'de. çok anım var orada. o yüzden orası.
devamını gör...
ezel dizisi replikleri
"bir şarkı istiyorum kardeş senden, son bir şarkı. bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin. son defa çal benim için."
devamını gör...
abd'de beklenen kaçak göçmen avının başlaması
artık kafayı yiyen immigration and customs enforcement yani ice agent'ların devam ettirdiği olaylar silsilesidir.
bu ajanları türkiye ilk rümeysa ile tanıdı. legal bir öğrencinin sokak ortasında ters kelepçeyle götürülüp sonra sınır dışı edildiğini gördük.
yine yasal olarak ülkede bulunan bir ailenin araba camının kırılarak tutuklandığını görüyoruz.
5 kişi bir adamı tutuklayacak diye bastonlu yaşlı bir adamı da yere seriyorlar bu esnada. adam iyi mi diye kontrol etmeyecek kadar ve kalkmasına yardım etmeyecek kadar gözleri dönmüş. onu geçtim, burası adliye lan. adliyede nereye kaçacak herif.
bugün de şöyle bir şey olmuş. sadece mahkeme kararı değil, herhangi bir karara dayalı olmadan* operasyon gerçekleşmiş. itiraz eden mahalle sakinlerinin de göz altına alındığını görebilirsiniz.
+ new jersey'de bir şehrin belediye başkanı da protesto ettiği için göz altına alınmış bugün.
herhangi bir ideolojiyle yazmadım, reddit'te yeni olayı görünce şöyle bir olan biteni toparlamak istedim. hukuk kanun kurallar filan hak getire bir noktaya evrilmiş. abd'de pek görmeye alışık olmadığımız işler.
bu ajanları türkiye ilk rümeysa ile tanıdı. legal bir öğrencinin sokak ortasında ters kelepçeyle götürülüp sonra sınır dışı edildiğini gördük.
yine yasal olarak ülkede bulunan bir ailenin araba camının kırılarak tutuklandığını görüyoruz.
5 kişi bir adamı tutuklayacak diye bastonlu yaşlı bir adamı da yere seriyorlar bu esnada. adam iyi mi diye kontrol etmeyecek kadar ve kalkmasına yardım etmeyecek kadar gözleri dönmüş. onu geçtim, burası adliye lan. adliyede nereye kaçacak herif.
bugün de şöyle bir şey olmuş. sadece mahkeme kararı değil, herhangi bir karara dayalı olmadan* operasyon gerçekleşmiş. itiraz eden mahalle sakinlerinin de göz altına alındığını görebilirsiniz.
+ new jersey'de bir şehrin belediye başkanı da protesto ettiği için göz altına alınmış bugün.
herhangi bir ideolojiyle yazmadım, reddit'te yeni olayı görünce şöyle bir olan biteni toparlamak istedim. hukuk kanun kurallar filan hak getire bir noktaya evrilmiş. abd'de pek görmeye alışık olmadığımız işler.
devamını gör...