zaman tüneli
cenaze evinde pide dağıtma geleneği
ne zaman, nerede gelenek oldu hiç anlamıyorum. bizde cenaze evine yemek getirilir ki, ev sahipleri bir de taziyeye gelen insanları ağırlamakla uğraşmasınlar. biz, bir hafta boyunca insanların eve getirdikleri yemekleri yemiştik. çorbası, pilavı, tencere yemeği, tatlısıyla birlikte. gelen insanlara ikram ettik. yine de, bitmedi.
ille de bir geleneği sürdürmek istiyorsanız, bunu önerebilirim. hepsi insanların içinden gelerek yaptığı şeylerdi, hepsi çok lezzetliydi, hepsi cenaze evindeki insanların hayatını kolaylaştırmak için yapılmış şeylerdi. insanın işini zorlaştıran gelenek mi olurmuş.
ille de bir geleneği sürdürmek istiyorsanız, bunu önerebilirim. hepsi insanların içinden gelerek yaptığı şeylerdi, hepsi çok lezzetliydi, hepsi cenaze evindeki insanların hayatını kolaylaştırmak için yapılmış şeylerdi. insanın işini zorlaştıran gelenek mi olurmuş.
devamını gör...
bağıra bağıra söylenebilecek marşlar
sizi şöyle alayım, bu hafta terapiye gitmeyin:
ohhh...
iyi geldi bak, stres falan kalmadı.
çiçek gibi oldum*
ohhh...
iyi geldi bak, stres falan kalmadı.
çiçek gibi oldum*
devamını gör...
ilk sevgililerin genelde en çok üzen sevgili olması
erkekler için geçerli olan durum. genelde ilk ilişkilerimizde bu tarz şeylerde tecrübesiz olduğumuz için, olası terkedilme veya vazgeçilme durumunda eşekten düşmüşe dönebiliyoruz. çünkü o ana kadar kendimizi vazgeçilmez sanıyorduk.
her ne kadar yıkıcı olsa da, yine de ilk ilişkilerin kişisel gelişim açısından oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum. insana çok şey öğretiyor.
her ne kadar yıkıcı olsa da, yine de ilk ilişkilerin kişisel gelişim açısından oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum. insana çok şey öğretiyor.
devamını gör...
sözlük nicklerinin runik yazılımı
𐰢𐰃𐰏𐰯𐰀𐰼𐰓𐰋𐰃 𐰽𐰀𐰉𐰆𐰣𐰢𐰀𐰽𐰃𐰦𐰀 𐰚𐰀𐰦𐰃𐰤𐰃 𐰯𐰀𐱃𐰞𐰀𐱃𐰣 𐰆𐰺𐰸
devamını gör...
enginar
bu da çok güzel bir nimet. bir gece önce yanında yat diğer gün ye. dinlenince daha güzel geliyor tadı. harika bir şey. *
devamını gör...
paraskevi
hosia * paraskevi.
gencecik yaşında, henüz 27 yaşındayken ölmüş, o zamanlar bizans toprağı trakya, epüvates'te doğmuş, hakkında çok da bilgi olmayan ama hastalara ve düşkünlere yardım ettiğini, şifacı olduğunu bildiğimiz azize.
rivayet odur ki; henüz on yaşındayken isa'nın sesini duymuş ve kendisini dine böyle adamış.
epivates'in bugün adı selimpaşa. selimpaşa o zamanlar denizcilerin uğrak yeri, dualarında paraskevi'nin adı var. rahibe olduktan sonra ve ailesini kaybettikten sonra azizemiz epivates'ten çıkıp önce kudüs'e gidiyor, ürdün çölünde uzun yıllar yaşıyor sonra istanbul üzerinden epivates'e dönerken henüz varacağı yere 13 km kala, kallikrateia/mimarsinan'da ölüyor, orada, ailesi ve akrabaları olmadığı için de surlar dışında, kimsesizlerin defnedildiği yerde toprağa veriliyor. azizelik payesi ona ölümünden sonra veriliyor. bir dönem sonra mezarının yanına bir denizci defnedilirken paraskevi'nin orada yattığı farkediliyor, kemikleri kalikratia’daki ‘aziz apostollar’ kilisesine taşınıyor.
azize olmak ne zor iş, kızcağızı ölümünden sonra da rahat bırakmamışlar. 1238 yılında bedeni, bulgaristan’ın tırnova şehrine getirtilmiş, orada adına yaptırılan kilisede kalmış. naaşının seyahati burada bitmemiş 1389’da belgrad’a nakledilmiş. * 1521’de kanuni sultan süleyman döneminde istanbul’a getirilmiş ve patrikhane’ye verilmiş. daha da ilginci; kemikleri 1641 yılında moldova prensi lupi'ye hediye edilmiş. o zamandan beri de metropolitan katedrali’ne bağışlanan kemikleri romanya'da laşi'de muhafaza ediliyormuş.
14 ekim hosia paraskevi’yi anma günüdür. o tarihte metropolitan katedrali’ne, ayrıca bozcaada'daki, balkan ülkelerinde azize paraskevi’nin adını taşıyan pek çok küçük manastır, şapel ve kiliseye akın akın insanlar geliyormuş.
selimpaşa'daki hosia paraskevi’ye adanmış kilise, 910-930 yılları arasında geleneklere göre, azizenin doğduğu ve evinin bulunduğu aynı yere inşa edilmişti.

kaynak
gencecik yaşında, henüz 27 yaşındayken ölmüş, o zamanlar bizans toprağı trakya, epüvates'te doğmuş, hakkında çok da bilgi olmayan ama hastalara ve düşkünlere yardım ettiğini, şifacı olduğunu bildiğimiz azize.
rivayet odur ki; henüz on yaşındayken isa'nın sesini duymuş ve kendisini dine böyle adamış.
epivates'in bugün adı selimpaşa. selimpaşa o zamanlar denizcilerin uğrak yeri, dualarında paraskevi'nin adı var. rahibe olduktan sonra ve ailesini kaybettikten sonra azizemiz epivates'ten çıkıp önce kudüs'e gidiyor, ürdün çölünde uzun yıllar yaşıyor sonra istanbul üzerinden epivates'e dönerken henüz varacağı yere 13 km kala, kallikrateia/mimarsinan'da ölüyor, orada, ailesi ve akrabaları olmadığı için de surlar dışında, kimsesizlerin defnedildiği yerde toprağa veriliyor. azizelik payesi ona ölümünden sonra veriliyor. bir dönem sonra mezarının yanına bir denizci defnedilirken paraskevi'nin orada yattığı farkediliyor, kemikleri kalikratia’daki ‘aziz apostollar’ kilisesine taşınıyor.
azize olmak ne zor iş, kızcağızı ölümünden sonra da rahat bırakmamışlar. 1238 yılında bedeni, bulgaristan’ın tırnova şehrine getirtilmiş, orada adına yaptırılan kilisede kalmış. naaşının seyahati burada bitmemiş 1389’da belgrad’a nakledilmiş. * 1521’de kanuni sultan süleyman döneminde istanbul’a getirilmiş ve patrikhane’ye verilmiş. daha da ilginci; kemikleri 1641 yılında moldova prensi lupi'ye hediye edilmiş. o zamandan beri de metropolitan katedrali’ne bağışlanan kemikleri romanya'da laşi'de muhafaza ediliyormuş.
14 ekim hosia paraskevi’yi anma günüdür. o tarihte metropolitan katedrali’ne, ayrıca bozcaada'daki, balkan ülkelerinde azize paraskevi’nin adını taşıyan pek çok küçük manastır, şapel ve kiliseye akın akın insanlar geliyormuş.
selimpaşa'daki hosia paraskevi’ye adanmış kilise, 910-930 yılları arasında geleneklere göre, azizenin doğduğu ve evinin bulunduğu aynı yere inşa edilmişti.

kaynak
devamını gör...
10 mayıs 2025 pakistan-hindistan ateşkesi
bunlarınki de her sene değilse bile bir sonrakinde mutlaka yaşanan aşiret mera kavgalarına döndü.
ne birbirlerini yok edebiliyorlar ne de bir kazananı oluyor. her ikisinin de iktidarlarını ayakta tutan kullanışlı bir silah olarak, periyodik aralıklarla kullanılıyor. arka sokaklarla yarışan bayat bir üçüncü dünya klibi..
ne birbirlerini yok edebiliyorlar ne de bir kazananı oluyor. her ikisinin de iktidarlarını ayakta tutan kullanışlı bir silah olarak, periyodik aralıklarla kullanılıyor. arka sokaklarla yarışan bayat bir üçüncü dünya klibi..
devamını gör...
uyanınca whatsapp'tan önce normal sözlük bildirimlerine bakmak
mallıktır.
devamını gör...
semizotu
ot deyip geçmemeli.
ne güzel nimet yahu. yemeği, mezesi her bir şeyi aşk. semizotunu övmeye geldim.
ne güzel nimet yahu. yemeği, mezesi her bir şeyi aşk. semizotunu övmeye geldim.
devamını gör...
ölürken bir şey itiraf etmek
devamını gör...
kayıp kıta mu ve atatürk
yüzyıllarca ulus kimliği, dili, kültürü baskılanarak asimile edilmiş bir kitleyi, artık ümmet.kul vs olmayıp birey ve insan olduğuna ve bir ulus kimliği ve tarihi olduğuna inandırıp ikna etmesi gerekiyor. dünya savaşları yaşanmış, yaşanıyor ve ulus devletler, güçlü uluslar, üstün ırklara dair kuram ve girişimler var. daha türk olduklarını yeni hatırlattığı kitleyi birarada tutabilecek hedefleri olan, mitolojik tarihsel kökleri olan arayışlar var. bu gerçeklik ve koşullarda mustafa kemal akademik yeterliğine inandığı dostlarının etkisiyle konu ile ilgilenmiş ancak bunu sürdürmemiştir. ilgilenmesi de doğru ve yerindedir, sürdürmemesi de..
devamını gör...
bağıra bağıra söylenebilecek marşlar
günün sancısı var
şafağın çağrısı var
zaferin müjdesi var.
al yüreğini öfkeni kuşan da gel
emeğin kavgası var.
şafağın çağrısı var
zaferin müjdesi var.
al yüreğini öfkeni kuşan da gel
emeğin kavgası var.
devamını gör...
türk yunan askeri çekişmesi
politik veya kağıt üstünde olan çekişme.
askerdeyken yunanistan sınırına devriyeye çıktığımızda, zaman zaman yunan askerleri tellerin ardından dostçu bir şekilde asker selamı çakıyordu bize. biz bu adamla neden çekişelim ki? onlar da bizimkiler gibi görevini yapıyor. bir de oranın askerliği buradan kat kat sert. ve şiddet de var. nöbetteyken zaman zaman bunu da bizzat gözümle görmüştüm.
şu iğrenç politika hayatımızdan ne zaman çıkacak bilmiyorum. ama politika şuan hayatımızda olmasaydı, yunanlılarla %80 ihtimalle dost olacaktık. elbette şerefsizler var mı? var. ama bu da politik işte. belli bir siyaset tarzına inanan biri veya birkaç kişi, gelip böyle saçma sapan düşmanlık besleyip bambaşka akımlara girebiliyor. bizimkiler de aynı şekilde. mesela sınırda yine devriyedeyken, yunan gözetleme kulesinde bir asker kimseye zararı olmadan görevini yerine getirirken, bizim devriye ekibinden biri saçma sapan bir şekilde adama el hareketi çekiyor. ulan adam orada görevini yapıyor, ne bu kompleksler allahın sığırı yani?
olaya çok farklı bir yerden baktım biliyorum, ama fiilen sonuç bu. politikanın da canı cehennemin dibine girsin. evet.
askerdeyken yunanistan sınırına devriyeye çıktığımızda, zaman zaman yunan askerleri tellerin ardından dostçu bir şekilde asker selamı çakıyordu bize. biz bu adamla neden çekişelim ki? onlar da bizimkiler gibi görevini yapıyor. bir de oranın askerliği buradan kat kat sert. ve şiddet de var. nöbetteyken zaman zaman bunu da bizzat gözümle görmüştüm.
şu iğrenç politika hayatımızdan ne zaman çıkacak bilmiyorum. ama politika şuan hayatımızda olmasaydı, yunanlılarla %80 ihtimalle dost olacaktık. elbette şerefsizler var mı? var. ama bu da politik işte. belli bir siyaset tarzına inanan biri veya birkaç kişi, gelip böyle saçma sapan düşmanlık besleyip bambaşka akımlara girebiliyor. bizimkiler de aynı şekilde. mesela sınırda yine devriyedeyken, yunan gözetleme kulesinde bir asker kimseye zararı olmadan görevini yerine getirirken, bizim devriye ekibinden biri saçma sapan bir şekilde adama el hareketi çekiyor. ulan adam orada görevini yapıyor, ne bu kompleksler allahın sığırı yani?
olaya çok farklı bir yerden baktım biliyorum, ama fiilen sonuç bu. politikanın da canı cehennemin dibine girsin. evet.
devamını gör...
10 mayıs 2025 pakistan-hindistan ateşkesi
donald trump:
abd'nin arabuluculuğunda uzun bir gece süren görüşmelerin ardından hindistan ve pakistan tam ve acil bir ateşkes konusunda anlaştı.
her iki ülkeyi de sağduyuyu seçtikleri için tebrik ediyoruz.
buradan
devamını gör...
ayn el-arap'ta kürtçe zorunluluğu
soran olursa zenginlik. çeşitlilik, eşitlik dersin kankaaaağ. kimsenin diline kimse karışamaz. özgürlük, demokrasi, çeşitlilik, zenginlik lililili. iki kelime kürtçe konuşunca bölünecek mi devlet? ayyyy ne kadar faşosunuz, iğrençsiniz, zorbasınız türkolaaar. boksunuz boook.
-----melting mode on-----
kürtçe konuşunca bölünecek diye korkuyolar kankaağğğ, ne bölünmesi yaaa, ez hej te dikim
vs vs.---
------ melting mode off-----
azıcık akılları olsa gücü ele geçirdikleri ilk yerlerde böyle daha demokrat, daha özgürlükçü falan davranırlardı. ne bileyim senelerce beynimizi silktikleri o davranışları oralarda kendileri uygulamazdı. en azından biraz bekler sonra o silko zehirli faşo kafalarıyla hareket ederlerdi. ama zerre beyin yok. kafaları bize yükledikleri o faşolukla, zorbalıkla, nefretle yıkanmış. elbette halledecek, üstesinden geleceğiz.
bu arada başlığı açan arkadaşın linklerini okudum, bir kaç yerden daha araştırdım. bunu yazan biz değiliz, aşırı pkklı, terör sempatizanı rudaw lan. soran olursa rudaw faşist değil, solcu falan dersiniz. kobani, özgürlük, kürtçe falan. silk silk devam edersiniz. iki yüzlü, iğrenç insanlarsınız. sizin hakettiğiniz techir. o çok istediğiniz kürdüstan kuruldu kuzey ırakta, sizi oraya alalım ufaktan. ama olmaz, istemezsiniz. neden? tr batı sahilleri sizin, tr'de mafyamatik işler sizin, apo'yu da marjinal olmaktan çıkardınız. ohhh. ama geçici bugünler. gün gelecek tüm dünyaya help kürdüstan diye yalvartacağız, az kaldı.
-----melting mode on-----
kürtçe konuşunca bölünecek diye korkuyolar kankaağğğ, ne bölünmesi yaaa, ez hej te dikim
vs vs.---
------ melting mode off-----
azıcık akılları olsa gücü ele geçirdikleri ilk yerlerde böyle daha demokrat, daha özgürlükçü falan davranırlardı. ne bileyim senelerce beynimizi silktikleri o davranışları oralarda kendileri uygulamazdı. en azından biraz bekler sonra o silko zehirli faşo kafalarıyla hareket ederlerdi. ama zerre beyin yok. kafaları bize yükledikleri o faşolukla, zorbalıkla, nefretle yıkanmış. elbette halledecek, üstesinden geleceğiz.
bu arada başlığı açan arkadaşın linklerini okudum, bir kaç yerden daha araştırdım. bunu yazan biz değiliz, aşırı pkklı, terör sempatizanı rudaw lan. soran olursa rudaw faşist değil, solcu falan dersiniz. kobani, özgürlük, kürtçe falan. silk silk devam edersiniz. iki yüzlü, iğrenç insanlarsınız. sizin hakettiğiniz techir. o çok istediğiniz kürdüstan kuruldu kuzey ırakta, sizi oraya alalım ufaktan. ama olmaz, istemezsiniz. neden? tr batı sahilleri sizin, tr'de mafyamatik işler sizin, apo'yu da marjinal olmaktan çıkardınız. ohhh. ama geçici bugünler. gün gelecek tüm dünyaya help kürdüstan diye yalvartacağız, az kaldı.
devamını gör...
kayıp kıta mu ve atatürk
atatürk ün okuduğu 4000 kitaptan biri, james churchward ın yazdığı pasifik okyanusunda batan kayıp kıta mu ile ilgilidir.
atatürkün bu kitabı önemsemesinin en önemli sebeplerinden biri, kıta battıktan sonra orta asya da çok büyük bir uygur imparatorluğunun kurulduğu tezidir.
atatürkün bu kitabı önemsemesinin en önemli sebeplerinden biri, kıta battıktan sonra orta asya da çok büyük bir uygur imparatorluğunun kurulduğu tezidir.
devamını gör...
sevdiğin kişiye bir şarkı armağan et
sevdiğim birisi yok ama onun yerine ben sizlere bir tane armağan ediciim.
gününüz şenlensin
gününüz şenlensin
devamını gör...
apsu
"bu başlık için daha önce tepelerin kocakarisi tarafından ukde bırakıldı."
apsu, babil mitolojisinde tatlı suyu, yeraltı denizlerini ve yaratılışı temsil eden bir tanrıdır. apsu, aynı zamanda babil'in enûma eliş adlı yaratılış efsanesinde önemli bir rol oynar. apsu, tiamat’ın eşi olup, kozmik dengenin ve evrenin başlangıcında büyük bir öneme sahiptir.
enûma eliş efsanesine göre, apsu ve tiamat, ilk başlarda evli ve kozmik varlıklar olarak birlikte var olan iki temel tanrıdır. apsu, tatlı suyu temsil ederken, tiamat denizleri ve kaosu simgeler. bu iki tanrı, babil dünyasında ilk yaratılışın temellerini atar.
ancak, tanrıların giderek daha fazla gürültü yapması ve hareket etmeleri üzerine apsu huzursuz olmaya başlar. bunun üzerine apsu, diğer tanrıların öldürülmesini planlar. tiamat başlangıçta bu plana karşı çıkar, fakat sonuçta apsu, tiamat tarafından öldürülür. apsu'nun ölümü, evrende bir kaosun başlangıcına yol açar ve tiamat'ın intikam almak için güç toplamasına neden olur.
apsu'nun ölümünden sonra, tiamat büyük bir canavara dönüşür ve marduk tarafından öldürülerek evrenin düzeni yeniden kurulur. tiamat'ın vücudu ise dünyanın yaratılmasına temel olur.
apsu'nun karakteri, yeraltı suyu ve başlangıçtaki kaos düzenini simgeler, ama onun öldürülmesi, kozmik bir düzenin bozulduğunun ve ardından gelen yaratılış sürecinin önemli bir parçasıdır.
apsu, babil mitolojisinde tatlı suyu, yeraltı denizlerini ve yaratılışı temsil eden bir tanrıdır. apsu, aynı zamanda babil'in enûma eliş adlı yaratılış efsanesinde önemli bir rol oynar. apsu, tiamat’ın eşi olup, kozmik dengenin ve evrenin başlangıcında büyük bir öneme sahiptir.
enûma eliş efsanesine göre, apsu ve tiamat, ilk başlarda evli ve kozmik varlıklar olarak birlikte var olan iki temel tanrıdır. apsu, tatlı suyu temsil ederken, tiamat denizleri ve kaosu simgeler. bu iki tanrı, babil dünyasında ilk yaratılışın temellerini atar.
ancak, tanrıların giderek daha fazla gürültü yapması ve hareket etmeleri üzerine apsu huzursuz olmaya başlar. bunun üzerine apsu, diğer tanrıların öldürülmesini planlar. tiamat başlangıçta bu plana karşı çıkar, fakat sonuçta apsu, tiamat tarafından öldürülür. apsu'nun ölümü, evrende bir kaosun başlangıcına yol açar ve tiamat'ın intikam almak için güç toplamasına neden olur.
apsu'nun ölümünden sonra, tiamat büyük bir canavara dönüşür ve marduk tarafından öldürülerek evrenin düzeni yeniden kurulur. tiamat'ın vücudu ise dünyanın yaratılmasına temel olur.
apsu'nun karakteri, yeraltı suyu ve başlangıçtaki kaos düzenini simgeler, ama onun öldürülmesi, kozmik bir düzenin bozulduğunun ve ardından gelen yaratılış sürecinin önemli bir parçasıdır.
devamını gör...

