zaman tüneli

makyaj çantasının en dibine benzer sevgilinin geçmişi. çantanın iç kumaşı bir çocuğun boya defteri gibi rengarenk ve anlamsız çizgilerle boyanmıştır; ağzı açık kalmış, yarıdan kırılmış, yıpranmış, solmuş artık sadece çantanın iç kumaşına tesadüfen izler bırakan ve asla dudaklara, gözlere, yanaklara ulaşamayacak makyaj malzemeleri tarafından.

kurcaladığında sadece parmak uçlarını kirletmiş olursun.

işsizliğin sert geçtiği dönemler sebebi ile gençlere sertifikasını almasını tavsiye ettiğim meslek.
burada ki rekabet daha yumuşak. (kamu için)

kabul etsek de etmesek de fenerbahçe'nin biraz havasını bulduğu gerçeğidir.
galatasaray'ın ise sakatlar ve cezalı oyuncularla ciddi derecede zor bir döneme girdiği gerçeğidir.

galatasaray önündeki iki maçı kayıpsız atlatırsa, daha doğrusu, yenilgi almadan bu iki maçı atlatabilirse fena bir iş yapmamış olur.

ama bildiğiniz gibi galatasaray bu.. bazen 10 yedekle çıkar en zor zamanda 6 puan gerekiyorsa o altı puanı alır yoluna bakar.
kaan ayhan, berkan kutlu, kazımcan gibi oyuncular bir bakmışsınız yıldızlaşmış. galatasaray'da böyle bir kültür var. haftalardan beridir oynamayan ve sakatlıktan yeni dönen ilkay, haftalardan beridir eski performansında olmadığı için eleştirilen sara, hatta icardi bile on üzerinden onluk oynayarak yine herkesin şampiyonluk ümidini söndürebilir.

adamları en zor dönemlerinde yakaladık, yine yenemedik diyerek psikolojik üstünlüğü galatasaray'a bırakırlar.

okan buruk yine bir yolunu bulup bu işi lehine çevirebilir.

kyk yurtlarının yılmaz bekçileridir, gece kartallarıdır. bazılarının muhabbeti iyidir. kavga çıkaran, sinir krizi geçiren ya da odada son ses müzik açan oldu mu hızır gibi yetişirler.

ayrıca kyk güvenlikleri, diğer meslektaşlarına kıyasla daha fazla para kazanır ve daha kebap şartlarda yaşarlar.

çocukken kalp ameliyatı olduğum için eski sevgilim karnıyarık demişti. başına versin allah.

panda beyi severim ama bence bu;

#3801787

(bkz: şakaysa hiç komik değil gerçekse çok komik)

sözü ve müziği bana ait, dinlerken kendinizi kesmeyin...

bazı kadın araştırma görevlileri victoria's secret mankenlerine taş çıkartabilecek güzelliktedir.

1- neden bu kadar ciddiyim
2-nereye bakıyorum *
3-beyaz giyince söz mü olur toz mu olur
4-yakam neden bu kadar açık

yılların profesörlerine taş çıkarabilen triptir.

o yüzden genellikle profesörlere soru sorarım.

şimdi ne yapıyorsam onu.

aynı iş yeri, aynı tesis, yarıdan fazlası değişen bir ekiple.

araştırma görevlisinin erkek ya da kadın olmasına göre değişecek bottur.

eğer erkek ise, yukarıdaki yazarın dediği gibi standart model ve renkler tercih ederler.

eğer kadın ise, standart modellerin yanı sıra birbirinden çeşitli, güzel ve seksi botlar ve çizmeler tercih edebilmektedirler, biz öğrencilerin gözlerine bayram ettirirler. yalarım.

mahlas alırken kafasını klavyeye vurmuşta ortaya çıkan harfleri mahlas yapmış gibi.
"dyydy" ehehe.

bir philip koch filmidir.

filmin senaryosunu da yönetmen philip koch ve chris ryden birlikte yazmıştır. filmde mathias schweighöfer, ruby o. fee, frederick lau, salber lee williams, murathan muslu, sira anna faal, alex werner ve alexander beyer rol almıştır.

netflix'te yayımlandığında çok izlenen filmler arasında görmüştüm bu filmi. konu ilgimi çekse de içimden izlemek gelmedi. sanırım başıma neler geleceğini hissetmişim.

doğmamış çocuklarını kaybettikten sonra ilişkileri sallantıya giren bir çift ciddi bir kavga yaşarlar. eşiyle arasına görünmez bir duvar örmüş olan adamı terk etmek ister kadın ancak kapıyı açtığında siyah bir duvar tarafından çıkışın kapatılmış olduğunu görür.

camlar da aynı şekilde kapalıdır. yan dairede oturanlarla konuştuklarında onların da aynı şekilde kapana kısılmış olduğunu fark ederler ve bu durumdan kurtulmak için hem yan dairedeki çift ile hem de alt katta oturan yaşlı adam ve torunu ile işbirliği yaparlar.

yani sahip olduğumuzu düşündüğümüz görünmez duvarları anlatmak için bu kadar prodüksiyona ve kör göze parmak bir filme gerek yoktu bence.

vasatın altında bir filmdir.

#3802226

aynısından benim de var...

kadın bir de otogara gitmeye çalışıyordu... yıkıldım..

ne çok ortak noktamız varmış... ahahahhdhsha.

"verin yetkiyi, alın etkiyi"

bi kere kadının biri bana şuraya buraya gideceğim hangi taraftan metroya bilmeliyim diye sordu
ben de benimle aynı yöne gideceksiniz bu peronda beklemelisiniz demiştim
farklı kapılardan bindik metroya ve 1 durak sonra indim ben çünkü yanlış yöne binmişim(z)
kadını göremediğim için de söyleyemedim
ey kadın
şimdi her neredeysen
=> kalbimiz seninle <=

kabul görmek için ihanet edendir.
sanatın birinci koşulu sosyete tarafından kabul görmektir. müslüm gürses de küçük parlak çantalarının altın sarısı zincirleri narin omuzlarında iz yapan sosyetik kadınları, kağıda sarılı jiletleri bedenlerinden kayarken kıllı tenlerine iz yapan kırolara tercih ettiği anda sanat camiasında kabul görmüş oldu. müslüm baba harbiyede alkışlar eşliğinde sosyeteye günahını dökerken üzerinde kan kurumuş jileti ile favorilerini kesen mahalle abisi serbülent'in duvarında orhan baba ve ferdi babanın tam ortasında duran poster buruşturulup yatağın yanına atıldı.