zaman tüneli

yazık la. kimin çocuuysa.. diye acınası durum cümleleri vardır hani..
(sahi bu şimdi nerden geldi ki aklıma.. kemal beyin "kimin" ihtiyacı için "göreve" zorlandığı belli çünkü.)

cimcime ya

(bkz: ramazan bereket)

dönerken sinyal vermeyenler olabilir mi, sadece soruyorum. bir de dostum ayı var o ayı ben kurt hoşgeldin neyşinıl coğrafik.

efsaneyi hatırlayalım;

şey geldi aklıma: sokak röportajlarından birinde, dayının birine soruyolar "mutluluk nedir" diye de, cevap enteresan: "saa ne hemşerim. o garımla benim aramda.." (ne anlıyorsa artık..)
(demem o ki, kişi kendini kendisi tanımlasa ne yazar.. onu, onun dışındakilerin tanımlaması ekseninde akıyor gerçek yaşam.)

özellikle müzik alanında bazı isim ve grupların, kendi icat ettikleri diller ile sanat icra etmesi eylemi.
örnek verelim;
rebel moves: 2000'lerin başında yaptığı reklam müziklerinin dışında; pompala, bandare, doesn't matter gibi şarkılarla epey ünlü olan bir gruptu. ben de halen daha çok severim kendilerini. efenim bu güzide grup bazı şarkılarını tamamen, bazılarının ise belirli bölümlerinde kendi icat ettikleri "rebelce" isimli bir dil ile söylerlerdi. bakınız bandare nakaratları tamamen böyle rebelceden oluşan bir şarkı. ve çok güzeldir.

bunun dışında doesn't matter anlamlı türkçe sözleri olsa da, aralarda rebelce serzenişlerin bulunduğu bir şarkı. bunun dışında tellmiyon var. geçelim bir başka grubumuza.

gevende: kelimeye, cümleye gerek yok. sustum yeter. dinlemeyenler varsa bu abileri dinlesinler mutlaka.


hedonutopia: çöl ve bir çok farklı şarkılarında var olmamış bi dilden bişiler söylüyorlar sağolsunlar. çöl'ü bırakıyorum buraya.


yabancılarda ise;
sigur ros var mesela. jonsi'nin icat ettiği hopelandic dilinde eserler icra etmekteler zaman zaman. bir örneği aşağıda;


bunlar haricinde tolkien'in ve george r. r. martin'in eserlerinde kullanmak için kendi icat ettikleri, var olmayan diller mevcut. edebiyatçılar bunu yaparken filologlar ile falan çalışıyorlar. müzisyenler canları ne isterse onu söylüyor gibi bi durum mu var ortada bilemiyorum ancak benim aşşşşırı aşşşırıı ama aşşırııı ilgimi çeken bir olay bu.

türkiye'de doğduk, türkçe konuşarak büyüdük. her şeyimiz türkçe. bazılarımız 1-2-3-4 tane daha dil öğrendi falan ancak var olmamış bir dil yaratmak, bunları günümüz dilleri gibi bir fonetik ve grammer kurallarına bağlı bir temele oturtup bir de bunlarla sanat yapmak çok denişik geliyor bana. müzik gruplarının kullandıklarında o gramer kurallarına çok dikkat ediliyor mu emin değilim, bana da götten sallamışlar gibi geliyor ancak edebiyatta verilen bu emek çok şahane, büyüleyici bence.

hep unutuyorum atmayı ya
bu akşam kesin bi tane paylaşacağım

şu dağlar bizim olsa gule etrafı üzüm olsa
yarin uykusu gelmiş gule yastığı dizim olsa

yetiştim yetiştim..

kendi küçük cezaevimde sonbaharın tadını çıkartıyorum, mükemmel bir şekilde de yağmur yağıyor.

sonbahar fotisinde olması gereken her şey mevcut.
sadece kedi eksik.

başlığı, soruyu ve soranı bıraktım da.. sanki 'hakkaten la ne ki acep asıl amacı' merakıyla benim bu başlıkta işim ne.. ben onu düşünüyorum..
(ama yazılanlardan çıkardığım: illüminaticilerin felan gizli şeylerinden biri değil miş bereket.. :)

''aaa'' de bakiyiiiimmmm

ameliyatıma üç gün kalmışken yaşadığım en büyük endişelerden biri de ölürsem günlüklerimin okunacak olması. şimdiden imha etsem mi diye düşüyorum ama sonra ölmezsem yaptığıma çok üzülürüm.

biz sözlükte bir tek (bkz: ayı (yazar)) tanırız o da ayı abimiz.

öz eş: resmi nikah
üvey eş: dini nikah

edit: mentalite sizin ben züriyetinizi......

öz karısı derken? üvey karısı nasıl oluyor peki? bir insanın bir tane karısı olur.

mağaradan çıkmayanlar dahil mi?

istenmeyen yalnızlık ve hareketsiz yaşam tarzı.

tırnak işaretiyle ayırdım zira ayıların tırnakları pek tehlikelidir...

şaka şaka. yani kendileri ayı olmasa da o yönde mahlaslar kullanan yazarlar.

ayı var bir kere. esaslı bir adamdır ama bir russian bear'dır da.

pandasuratli ise süratli bir pandadır. değildir tabii (yani öyleyse bile konu bu değil). yani tahminimce gotik makyaj seven biri. ayı (russian bear olan, üstte bahsettiğim) ile de sonsuz mutluluklar dilerim kendisine.

bay panda var sonra. bitmeyen proje hedefleri, hevesleri olan bir yazarımız.

demin bir başlıkta karadereli panda nick'li bir yazarın eski bir tanımını gördüm ama kendisine hiç rastlamamıştım galiba, sözlükte aktif olduğum süreçte. o nick'i görünce bu başlığı açayım dedim hatta.

sözlükte "ayı" ile başlayan mahlasları arattığımda bir tek ayı yavrusu çıkıyor.

@panda diye aratınca ise direkt panda ile birlikte pandawick, pandaa, pandaba, pandasema ve pandastarget_ çıkıyor ama sonuncusu pandaların hedefi olmuş galiba. haha.

@bear diye aratınca ise düz bear ile birlikte; bearwithtear ve bearly çıkıyor.

bunların kimisi 0 (sıfır) tanıma sahip bu arada.

benim bildiklerim, hatırladıklarım ve bulduklarım şimdilik bu kadar efenim.

ekleme: okyanus ayısı'nı unuttum. fenerbahçeli bir yazarımız.

ayı'ları koruyup kollayalım diyeceğim ama onlar kendilerini gayet iyi koruyabilirler kanımca. onlardan sakınalım da demeyeceğim. sözlükte tanıdığım hiçbir ayı'lı nick'li yazar durup dururken kimseye yamuk yapmaz gibi bir izlenimim mevcut.

tuhaflık değil o yavşaklıktır. bedeni yatakta ruhu kerhanededir, gözü karısında aklı başkasındadır.
karısı kendisine tâbi olsun ama kendisi herkese hayran olsun, kendi çapsızlığın bahanesini karısının çirkin oluşunun arkasına saklar.
kısa ve özetle adilik puştluk şerefsizlik ve yavşaklıktır.