zaman tüneli
msn'deki ne dinliyorum özelliği
nereden nereye ..
devamını gör...
isli peynir
son zamanlarda bira ile nefis oluyor
devamını gör...
gezegene fırlatılmış radyo
ben fatsa'nın kabakdağı köyünden süleyman çavuşun radyosu cem. cem karaca'yı çok severdi bizim rahmetli. evet öldü kendisi. maalesef. hayırsız evlatları 20 yıldır bi kere düğmeme basmadı. walkman falan çıktı, mertlik bozuldu. müzik zevki de olmayınca kendilerinde unutuldum işte. evde, arada ortaya çıkan fındık faresi dışında canlı yok 2 yıldır.
taa ki 96 senesinin 22 ağustos sabahına kadar. dışarıda bir ışık gördüm, ardından bir gürültü. iki yıldır hayvan sesi dışında bir şey duymuyordum. kulaklarımın paslandığını anladım. içeriye 8gen yüzlü mor renkli kısa boylu yapıkredi reklamlarındaki vadaaa'ya benzeyen canlılar girdi. demek uzaylılar böyle görünüyormuş dedim direkt. bana "seni almaya geldik cem" dediler. kalbim yerinden çıkacak gibiydi. iki yıldır ilk defa bir eğlence çıktı bana. "ne duruyorsunuz alın o zaman" dedim ve kendimi vadaaa kılıklı uzaylıların kollarına attım neşeyle. bana "bugün fatsa'da yaşlı ermiş adında bir çocuk doğdu, seni onun yüzü suyu hürmetine plüton'a götürüyoruz" dediler . yaşlı ermiş'den allah razı olsun dedim içimden.
ve beni uzay mekiğine bindirip plüton'a götürdüler. plüton'u ilk bakışta yozgat'a benzettim. ama radyo cenneti bir yozgat'a. bu uzaylılar müzikten anlıyor cidden, hep klasik müzik, rock, sanat müziği çalıyorlar radyodan.
çok mutluydum burada, "beni gezegene kaçırdı uzaylılar" diye hava atıyordum dünyadaki radyo arkadaşlarıma. ancak bu çok uzun sürmedi. plüton'u gezegenlikten çıkardı dünyadaki yetkili büyüklerimiz 2010'lu yıllarda. artık gezegene fırlatılmış radyo değilim. plüton belirsiz cisim falan oldu herhalde. olsun en azından uzaylılar tarafından kaçırılmış bir radyoyum. evet tarafından.
taa ki 96 senesinin 22 ağustos sabahına kadar. dışarıda bir ışık gördüm, ardından bir gürültü. iki yıldır hayvan sesi dışında bir şey duymuyordum. kulaklarımın paslandığını anladım. içeriye 8gen yüzlü mor renkli kısa boylu yapıkredi reklamlarındaki vadaaa'ya benzeyen canlılar girdi. demek uzaylılar böyle görünüyormuş dedim direkt. bana "seni almaya geldik cem" dediler. kalbim yerinden çıkacak gibiydi. iki yıldır ilk defa bir eğlence çıktı bana. "ne duruyorsunuz alın o zaman" dedim ve kendimi vadaaa kılıklı uzaylıların kollarına attım neşeyle. bana "bugün fatsa'da yaşlı ermiş adında bir çocuk doğdu, seni onun yüzü suyu hürmetine plüton'a götürüyoruz" dediler . yaşlı ermiş'den allah razı olsun dedim içimden.
ve beni uzay mekiğine bindirip plüton'a götürdüler. plüton'u ilk bakışta yozgat'a benzettim. ama radyo cenneti bir yozgat'a. bu uzaylılar müzikten anlıyor cidden, hep klasik müzik, rock, sanat müziği çalıyorlar radyodan.
çok mutluydum burada, "beni gezegene kaçırdı uzaylılar" diye hava atıyordum dünyadaki radyo arkadaşlarıma. ancak bu çok uzun sürmedi. plüton'u gezegenlikten çıkardı dünyadaki yetkili büyüklerimiz 2010'lu yıllarda. artık gezegene fırlatılmış radyo değilim. plüton belirsiz cisim falan oldu herhalde. olsun en azından uzaylılar tarafından kaçırılmış bir radyoyum. evet tarafından.
devamını gör...
ruh halini anlatan şarkı sözleri
aşkından da kaçamadım
savaştım başaramadım
yiteceksen gideceksen
niye girdin gönlüme be kadın..
savaştım başaramadım
yiteceksen gideceksen
niye girdin gönlüme be kadın..
devamını gör...
kadın doğası
kadın doğası…
erkeklerin asırlardır anlamaya çalışıp hâlâ “sunucuya bağlanamadı” hatası aldıkları o bölge..
mesela;
bir kadın aynı anda hem çalışır, hem düşünür, hem dert çözer, hem çay demler, hem de dünyanın gidişatını analiz eder..
erkek?
bir priz değiştirince üç gün “ben evi yaptım.” diye gezer..
kadın doğası gereği dayanıklıdır..
dünya üstüne çullanır, sistem çöker, hayat ‘update’ ister..
kadın yine ayaktadır..
erkek mi?
soğuk algınlığı geçirirken cenaze töreni provasını yaşayıp vasiyetini yazmaya başlar..
ve bir de doğası gereği bir yeteneği vardır ki adına
kadın sezgisi denir..
bir kadın sizden önce sizin ne yapacağınızı bilir..
siz daha düşünceyi düşünürken, o sonucu çoktan çöpe atmıştır..
erkek ise “ben bir şey yapmadım ki?” savunmasında oyalanadursun yüzyıllardır..
sonuç?
kadın doğası, erkeklerin sandığı gibi karmaşık değil
sadece güncellemesi gelmeyen cihazların anlayamayacağı kadar kapsamlıdır..
bitti..
erkeklerin asırlardır anlamaya çalışıp hâlâ “sunucuya bağlanamadı” hatası aldıkları o bölge..
mesela;
bir kadın aynı anda hem çalışır, hem düşünür, hem dert çözer, hem çay demler, hem de dünyanın gidişatını analiz eder..
erkek?
bir priz değiştirince üç gün “ben evi yaptım.” diye gezer..
kadın doğası gereği dayanıklıdır..
dünya üstüne çullanır, sistem çöker, hayat ‘update’ ister..
kadın yine ayaktadır..
erkek mi?
soğuk algınlığı geçirirken cenaze töreni provasını yaşayıp vasiyetini yazmaya başlar..
ve bir de doğası gereği bir yeteneği vardır ki adına
kadın sezgisi denir..
bir kadın sizden önce sizin ne yapacağınızı bilir..
siz daha düşünceyi düşünürken, o sonucu çoktan çöpe atmıştır..
erkek ise “ben bir şey yapmadım ki?” savunmasında oyalanadursun yüzyıllardır..
sonuç?
kadın doğası, erkeklerin sandığı gibi karmaşık değil
sadece güncellemesi gelmeyen cihazların anlayamayacağı kadar kapsamlıdır..
bitti..
devamını gör...
nefes alsın yeter
hahaha gece gece geldi aklıma birisi açmış başlığı
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
iyilerin dostu, kötülerin düşmanı.
devamını gör...
evlenince kocanın kütüğüne geçmek
soy bağının babayı referans alarak düzenlenmesi nedeniyle (yahudiler haricinde zaten çoğunlukla böyledir) çocuk baba nüfus kütüğüne yazılır. kadının kocasının kütüğüne yazılması da aslında bu bağlamda (ailenin tümünün tek kütükte olması) basit bir uyumluluk sağlar. ailenin bütününü ilgilendiren bir kütük işlemi için tek yerden işlem vs. diğer taraftan hem evlenme, hem de boşanma durumunda ekstradan idari işlem gerektirir. olumlu yanı gibi olumsuz yanı var.
tabi buna ilişkin o kadim mevzuat düzenlenirken ve zaman içinde değiştirilirken takip ve işlem kolaylığı bağlamında (ne dünyada ne de türkiye’de) bireylerin dikkate alındığını hiç zannetmiyorum; büyük ihtimalle devletin kategorizasyon, takip, işleme kolaylığı dikkate alınmıştır. yürürlükte olan mevzuatta değişikliğe gidiliyorsa muhtemelen o da birey için kolaylıktan ziyade, devlet için veri düzenleme ve idari işlem verimiyle ilgilidir. o yüzden, bunun üzerinden kadın-erkek eşitliği vb. bağlamda çıkarım yapmak haklı olsa bile çok anlamlı olmayabilir.
tabi buna ilişkin o kadim mevzuat düzenlenirken ve zaman içinde değiştirilirken takip ve işlem kolaylığı bağlamında (ne dünyada ne de türkiye’de) bireylerin dikkate alındığını hiç zannetmiyorum; büyük ihtimalle devletin kategorizasyon, takip, işleme kolaylığı dikkate alınmıştır. yürürlükte olan mevzuatta değişikliğe gidiliyorsa muhtemelen o da birey için kolaylıktan ziyade, devlet için veri düzenleme ve idari işlem verimiyle ilgilidir. o yüzden, bunun üzerinden kadın-erkek eşitliği vb. bağlamda çıkarım yapmak haklı olsa bile çok anlamlı olmayabilir.
devamını gör...
rise of kingdoms
bu tarz oyunlar bana hep sıkıcı gelmiştir.
devamını gör...
bebek ölümlerinin araştırılması
(bkz: akp ve mhp oylarıyla reddedildi)
kahretsin xxxx araştırılsın dendiğinde kafamda oluşan algı bu.
kahretsin xxxx araştırılsın dendiğinde kafamda oluşan algı bu.
devamını gör...
rise of kingdoms
bu tip oyunları oynadım sonra bıraktım saçma sapan sonu olmayan paranın su gibi aktığı saçma sapan bir oyun aslında buna benzer oyunların hepsi bu şekilde milyonluk paket çekenler var allah akıl fikir versin ne diyelim
devamını gör...
evlenince kocanın kütüğüne geçmek
masif meşe ise kütük değerli dir.
akçaağaç, kavak, selvi bunların kogötüne rahvan gitsin. hızarın çarkına yazık. doğramaya değmez.
bence bu sene de bekar gezelim.
akçaağaç, kavak, selvi bunların kogötüne rahvan gitsin. hızarın çarkına yazık. doğramaya değmez.
bence bu sene de bekar gezelim.
devamını gör...
bebek ölümlerinin araştırılması
bu yazıda kasti ölümler, kazalar dışındaki durumlardan bahsedeceğim.
ülkemizde kanunen çocuk 2 ya da 3 yaşına gelene kadar* başına gelebilecek ölüm, kaza gibi durumların birinci sorumlusu anne sayılıyor biliyor muydunuz? anne bu sebepten ceza alırken babanın sorumluluğu olmadığı için ceza almayabiliyor. anne çocuğun açlıktan ölmesinden dahi sorumluyken baba bu konuda birinci sorumlu değildir. yemek bulamadığınız için çocuğunuz ölüp siz ölmediğiniz için hukuk devletinde yargılanırsınız. hukuk sizin duygusal durumunuzla ilgilenmez. sadece bebeğin ölüp ölmemesi ile ilgilenir ki sanırım bir kadın için yaşayabileceği en ağır şeyi defalarca yüzüne vurmak insanlık dışı bir eylemdir.
ülkemizde kanunen çocuk 2 ya da 3 yaşına gelene kadar* başına gelebilecek ölüm, kaza gibi durumların birinci sorumlusu anne sayılıyor biliyor muydunuz? anne bu sebepten ceza alırken babanın sorumluluğu olmadığı için ceza almayabiliyor. anne çocuğun açlıktan ölmesinden dahi sorumluyken baba bu konuda birinci sorumlu değildir. yemek bulamadığınız için çocuğunuz ölüp siz ölmediğiniz için hukuk devletinde yargılanırsınız. hukuk sizin duygusal durumunuzla ilgilenmez. sadece bebeğin ölüp ölmemesi ile ilgilenir ki sanırım bir kadın için yaşayabileceği en ağır şeyi defalarca yüzüne vurmak insanlık dışı bir eylemdir.
devamını gör...
kadın doğası
bir erkek de bunu yapabilir. insan olmak doyumsuz olmaktır maalesef
devamını gör...
evlenince kocanın kütüğüne geçmek
aynı mahallenin çocuklarıydık oysa
devamını gör...
normal sözlük
sözlük koridorlarında dolaşan dedikodu: yoldaş ölmüş diyollaaa. cesedini karaiplerde köpek balıklarına atmışlar. mirasçısı olmadığı için 'iç evlatlar' eliyle cukka paylaşılıyormuş. ancak son günlerde yazılıma giriş yapan bir ''ruh'' musallat olmuş. bu yoldaş'ın ruhu olabilir diyorlar. iko cinci hocalara muskalar yazdırıp duruyormuş. korku paçasından akıyormuş.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
seviyoruz korsan reizi.
devamını gör...


