zaman tüneli

heros pizza

hem sıcak getiriyor hem de malzeme kalitesi fena değil. fiyat/performans pizzası desem yeridir. kampanya varsa alırım yoksa ev pizzası hiç birisinin yerini tutmaz.
devamını gör...

memur bir aileden geliyordur.. ama işi yanlış anlamış ve iş yapmamayı marifet sanıyordur. :)
(yani mesela.)
devamını gör...

allah affetsin
devamını gör...

#3808650
bu başlık poetika'nın normal gününden yaşamak isteyenlere...ben duramam, başlık açarım.
devamını gör...

''güvenilir süper yapay zeka'' şirketinin ismi olup; ssi olarak kısaltılmakta. öyküsü şöyle:

geoffrey hinton, 2024 nobel ödüllü 'nöral bilgi işleme sistemi teoremi'nin sahibi. bilişsel öğrenme ağlarını tanımlayarak yapay bilinç oluşturmanın babası olmaya hak kazanan ingiliz bilim insanı.

iki çırağı alex krizhevski ve ilya sutskever. bunlarla google'a ve yapay zekasına katkı verdiler, sonra kaygılarla ayrıldılar, sonra ilya sutskever tesla'ya geçti, onun yapay zekasına katkı verdi ve ilya oradan da etik gerekçelerle ayrıldı.

ilya; yapay zekanın insan için sorun oluşturma potansiyelinin önemsenmemesi nedeniyle istifa ettiğini ifade etti ve başlığa geliyoruz: ssi şirketini kurduğunu duyurdu.

ilya; bilgi işleyen nöral ağların insanın öğrenmesine tam benzemediğini, burada eksik kalan bir faktör olduğunu açıkladı. bu faktörün ''sevgi'' gibi bir kapsayış/kavrayış eksikliği olabileceğini söyledi. ''yeni bir 'nöral bilgi işleme sistemi' gerektiğini ve çalıştığı ortaklarının bu konuyu 'es' geçtiklerini'' vurgulayarak istifa etmişti.

yani google ve tesla'da ki ekipler geliştirdikleri yapay zeka modelleriyle insanlığın geleceği için etik riskler oluşturmaktalar. ilya, bu sorunu gidermek istiyor. yeni şirketiyle risksiz yapay süper bilinç (safe super intelligence) için çalışacağını söylüyor. nokta.
devamını gör...

doğanın ve hayatın yasası bu.. bir gün siz de eksileceksiniz.. (ki farkındasınız veya değilsiniz: kimi hayatlardan eksildiniz bile.)
devamını gör...

hoş geldinn, bir daha bu kadar uzun süre gitme lütfen. *
devamını gör...

hayatımda ilk defa pazarda tezgah açtım bugün..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1971 tarihli, muazzez tahsin berkant'ın aynı adlı romanından uyarlama, senaryosu ve yönetmeni sefa önal'a ait olan yeşilçam filmi. filmin yapımcılığını er film yani berker inanoğlu üstlenmiş.

aslan yürekli kabadayı filmi gibi bu film de bu yaşıma kadar hiç izlemediğim ve denk gelmediğim bir filmdi. bazı denk gelemeyişler ne kadar anlamlı :d... öte yandan anlamı çözemeyen ben şeytanın dürtmesi* ile açmış bulundum bu ekmek üstü dramayı.

filmde türkan şoray, ediz hun, salih güney, suna selen, nubar terziyan, filiz bozkurt, leman akçatepe gibi isimler mevcut.

kısaca bilgi verip, bireysel duygularımı sözlük kuralları çerçevesinde dizginleyerek aktarmak isterim.

konusu: ailesi kim olduğu belli olmayan selma'nın, bir çiftlikte okul çağına gelene kadar büyütülüp, okul çağına geldiğinde ilk, orta ve liseyi tamamen yatılı ve aynı okulda okuyabileceği bir okula,tatil günlerini de okulda geçirmesi dahil olarak terk edilmesiyle başlıyor. küçük bir çocuk için derin bir travma olmanın yanında büyük bir kırılma noktası aslında. kızımız lise çağına geldiğinde ise, çok insanı bir şekilde köklerinin kaygısına düşüp kimlik krizine kapılıyor. bu sıralarda, amcasının oğlu olduğunu söyleyen birinden aldığı bir mektup ile de olaylar gelişiyor.

şimdi bu dinamiklerde ve çatışmada başlayan bir film ya da hikayeden otomatik olarak beklentiler artsa bile, maalesef bu çatışma ve krizler yeşilçam canavarının gazabına uğrayıp, filmde sadece dekor olarak kullanılıyor ve bu kızımız da yeşilçam karakteri bir sürü genç kız gibi idealize bir masumiyet ve saflık sembolü olmaktan öteye gidemediği gibi; mutlak mutlu sonu da tabii ki zengin ve karizmatik bir erkek tarafından tercih edilmek ve kurtarılma ule sınırlı kalıyor. eril diliniz batsın!!!!

halbu ki ne kadar güçlü başladı hikaye. buradan yola çıkan kızımızın zihinsel dönüşümünü, karakter evrimini, felsefî kırılmalarını ve de gerçekten mücadele eden bir ruhu izlemek yeşilçam sinerjisi ile ütopik bir hayal olarak kalıyor.

bir silah patlaması ve eşinin vurulması ile aklını kaybeden ve hiç konuşmayan karakterimiz de yine filmin finalinde tekrar ortaya çıkan tüfeği görünce şok geçiriyor ve akli melekeleri yerine gelmekle kalmayıp bir de konuşmaya başlıyor... yani sürpriz son twisti bile klişelerce...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ayrı bir paragraf da türkan şoray'a açmayı boynumda bir yük hissediyorum. sinemadaki rüştünü ispat ettiği bir dönemde* oynadığı bu filmde, sultan'ın performansı şaşırtıcı derecede ham ama nezaket gösterip "oturmamış" demeliyim. dramın dozajı çok yoğun, bu elbette onunla ilgili bir şey değil ama mimikler tiyatral bir şekilde drama göre ayarlanmış ama içsel derinlik bakımından büyük boşluk hissettiriyor. sanki "bak güzel ağla, çok acıklı birisin" denmiş ama neden acı çektiğini söylememiş gibi, karakter çatısı oluşturmaktan azad bir dekor gibi kalmış türkan hanım.

yani birçok yeşilçam filmi gibi, büyük ve iddialı duygu ve çatışmaların, yüzeysel karakterlerle işlenerek heba edildiği; travmayı dekor, karakterleri ikon ve finali "sonunda koca buldu"ya bağlayan çiğ bir klişe botoksu. roman genç kıza ait olmaktan çok, toplumun genç kıza biçtiği hazır kalıp masal gibi. maksimum travma sıfır derinlik.

ekmek üstü travma benzetmem de yerini buldu sanırım. açlık krizine girince yenilen nutellalı ekmek gibi beyhude bir kriz yönetimine benziyor filmi izlemek.
devamını gör...

"biz heybelide hergün mehtaba çıkardık"
bugün de kafamız esti aya çıkalım dedik.. :)
devamını gör...

pasaport pizza, lezzet, fiyat ve kalite olarak diğer pizzacılardan iyi, fakat ne yazık ki her yerde bulunmuyor.

little caesars kendi semtimde var ve yine pizzalarını beğeniyorum.

dominos'u ise eskiden severdim, ancak artık diğerlerine göre pahalı ve malzemesi az olduğu için çok bozdu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dostum zaten açtığın başlıklar haklı olsa da insanda hep küfretme isteği açığa çıkarıyor. bu anlamda hepsini tek bir küfür başlığında toplayalım herkes söveceğini sövsün geçsin. böyle ayrı ayrı küfretmek zor oluyor.
devamını gör...

bu çoğunlukla benim.

(bkz: günü hiç tanım girmeden geçirmek)
(bkz: günü sözlüğe girmeden geçirmek)
bunlar da güzel.
devamını gör...

plansız yaşasan daha tutarlı bir netice alırsın doğrusu. fazla ezel izlemiş beyin yanılgısıdır. ramizzz bir köfteci ismiydi oysa.
devamını gör...

(bkz: next one)
devamını gör...

daha evlenmemiş ama tam olarak o arifede olanlar olarak algılıyorum.
benim için önemini sonradan fark ettiğim birkaç şeyi yazayım gelmişken.

öncelikle evli herkes evliliği kötülüyor. boşuna güzel şeyler okumayı beklemeyin, insanlar kendi eşlerine söyleyemediklerini yeni evlenecek insana pata küte söyleyebiliyor, hiç hoş değil.

insanlar haklı olarak iyi bir arkadaş da olabileceğiniz insanla evlenmelisiniz diyorlar, ancak çok iyi bir arkadaşın her zaman iyi bir eş olamayacağını, evliliğin bambaşka bir sorumluluk ve tahammül meselesi olduğunu, hayatı her anlamda paylaşmanın gerektirdiklerinin apayrı bir dünya olduğunu iyice anlamış olmak gerekiyor.

ailelerin süreç boyu yaptıklarınız konusunda olumlu manada gönüllerinin olması, çekirdek ailenizin huzurunun devamı için gerekli olsa da (en azından benim için), süreç boyunca aileler ne kadar az şey söyler ve katkı sağlarsa sonrasında o kadar çok birbirinizle kalabiliyorsunuz, bu da birbirinize karşı daha az eleştirel olmayı ve daha çok huzuru getiriyor zira kendi dünyanızı büyük ölçüde kendi emeğinizle inşa etmiş oluyorsunuz.

ya bir de kartlarınızı açık oynayıp düğünde takılanların akıbetini en baştan konuşun.
acayip acayip şeyler duyuyorum. yazık olur. *
devamını gör...

bence böyle iddialı yargı sahiplerinin çoğunun psikiyatrik şifrelerine vakit ayırın.. evet biraz daha az gülersiniz ama inanın daha kazançlı çıkarsınız..
devamını gör...

o zaman herkesin tuttuğu… djfjfjg
devamını gör...

beyaz tv ve benzeri kanallarda boy gösteren bişey.
boş boş konuşup para kazananlardan.

beyaz tv'de çok var bunun gibisi.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim