zaman tüneli

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bol bol puan toplayıp renkli mahlas almak, sonra ilkokul öğretmenimin numarasını bulup whatsapp'tan yazar profilimin ekran görüntüsünü "evet bunu başardım ve bu senin sayende değil. tamamen kendi emeğim" açıklamasıyla atmak, akabinde kendisini engellemek.

hiç öyle "senden adam olmaz" demişliği falan olmadı halbuki. kendisini de hala sever sayarım. maksat manyaklık olsun.
devamını gör...

farzet/ sertap erener
devamını gör...

yarın sabah uyandığınızda gönlünüzden geçen her güzel şeyin hayalden çıkıp gerçeğe dönüşmesi dileğiyle mutlu geceler..
devamını gör...

yapay zekanın yakında fişini çekeceğini düşündüğün uygulama. içerisine yapay zekayı adam gibi entegre etmeyi başarabilirlerse belki hayata kalabilirler. yeni nesil cep telefonları bile artık bu uygulamaya ihtiyaç bırakmıyor. elbette bizim için yeri her zaman çok farklı olacak ancak sonu kaçınılmaz gibi.
devamını gör...

opeth - ending credits
devamını gör...

benim yazma amacım,
eğlenmek.
hem dee
birileri ile eğlenmek.

tek başına eğlenmek biraz sıkıcı olabiliyor.
hep birlikte eğlenmek daha da eğlenceli.
devamını gör...

gereksiz olan köprü değil. ekonomiyi, lojistiği, şehrin nefes almasını, yeni gelişim koridorlarını anlamayan ama herşeyi bildiğini sanan başlığı açan yazarın ta kendisi.
devamını gör...

tanım girmek için tıklanan başlık yerine sözlüğün kafasına göre açtığı bir sayfaya farkında olmadan tanım girilmesi sonucu oluşan durum. buraya tanım girebilmek için bile kırk takla attım...
devamını gör...

katy perry - e.t.
devamını gör...

hayat, her an her şey olabilir ile bu ülkeden bi bok olmaz arasındaki ince çizgide gidip geliyor.
devamını gör...

bakkaldan takipçileri görme şeysi almak. ilk günlerde birisi karşılıklı takipleşelim dedi ben de takip ettim. bildirim gelmesini falan sonradan öğrendim beni takip ediyor mu yoksa kandırıldım mı tek derdim bu. o arada kısmet olursa evlenirim de o çok önemli değil.
devamını gör...


rasim ozan kütahyalı: "bu barışın olması için darağacında sallanmaya bile hazırım.

terörsüz türkiye süreci bozulsun yeniden asker, polis şehit olsun isteyenler tutuklanmaya hazır mı? ümit özdağ gibi.

eğer bir taraf darağacında sallanmaya hazırsa sen de tutuklanmaya hazır olacaksın."


kaynak

gelinen noktada artık bir gerçek var: devran değiştiğinde bunlara gerekeni yapmak. istiklal mahkemelerini yeniden kurmaya gerek yok.
devamını gör...

efenim, ben deniz ömrünün yarısını görmüş, kalan yarısının bilinmezliğine de lila ojeler sürdüğü tırnaklarının bulunduğu parmaklarla nah çeken bir tipi de içinde barındıran, gel gitli bir bireyim.

ölümden ölesiye korkarken (evet, bu cümlenin kendisi bile kendi kuyruğunu ısıran bir ouroboros), garip bir şekilde de yaşama sıkı sıkı tutunan, çelişkilerini altın kaplama çatlaklarından sızdıran sıradan bir faniyim. gerçi ölüm korkusu, hayatın bizzat kendisine dönüştü. korkmasam bu kadar diri olmazdım belki de, o da ayrı bir trajikomik yan ürün.

böyle anlarda, yani "kimim, bu gezegene nereden geldim?" sorularının kafamda cima eylediği günlerde, kendimi hatıralar geçidine atıyorum, çünkü insan dediğin şey... birkaç hatıradan ibaret değil mi? dünyadaki varlığımızın, hatıraların toplamından oluşması fikri beni hem büyülüyor hem de panikletiyor.

sonra birden, "bir gün bir kafa travması yaşasam ve her şeyi unutsam ne olurdu?" diye düşünürken buluyorum yine kendimi. bu sorunun kenarından geçerken, 20 yaşımdaki o yazgı geliyor aklıma akabinde, ne yapıp edip yakama yapışan bipolar tanısı... o dönem beni bir güzel ters yüz etmişti. kim olduğunu unuttuğun bir dünyaya uyanmak fikri bana o günlerin üstünden bakınca tanıdık geliyor. psikotik maninin zirvesinde her zerrem kainata karışırken, ardından majör depresyon çukurunda her şeye yabancılaşma hissi... hafızanın kaydına eni vici vokke vokkeee diye dalma hali...

kim olduğumu unuttuğum bir dünyayı adımlarken “yeterince özgür müyüm?” diye soruyorum bazen hala. ve cevap, evet... kesinlikle. insan bazen o kadar özgürdür ki, evren bile "sakin ol şş tamam" diye gerçekliğini hatırlatır. kimlik, o kadar parçalı ve hepsinin muazzam dağılışındaki koordinatları unutmak için bazen ölüme razı. çözerken dağılmayı seviyorum, parçalarımda bütünü seziyorum ve tüm selamları yazının sonuna saklıyorum.
devamını gör...

gülücük emojisi yerine bunu kullanıyorum ben. emoji yapmacık geliyor nedense.
devamını gör...

henüz yeniyim, olayı nedir buranın? parçalar çok iyi bu arada.
devamını gör...

ulan tamam sinemaya, kafeye tek giden insanları ötekileştirdiniz, uzaylılaştırdınız, "neden artık ölmüyorsun ki" dediniz de eli ayağı tutan ve fiziksel olarak hastaneye gidebilme gücüne sahip birini de yalnız diye yaftalamayın be kardeşim.

ölüp tabuta girsek "offf napıyosun daracık yerde, hiç mi arkadaşın yok yarısını döke döke birlikte kahve içeceğin??" diye darlayacaksınız.

bir noktada durmanız ve tek başına çeşitli faaliyetler gerçekleştiren insanları öcüleştirmeyi bırakmanız gerek dostlarım.

hastane, bunun için iyi bi yer gibi mesela.
devamını gör...

gecenin kanlı canlı karşımda durup çemkirdiği saatler. günün anlam ve önemine katkı sağlamak amacım diyor, hadi bakalım biraz seni zorlayayım, biraz saçlarını çekeyim, dudaklarını büzüştürüp tatsızlaştırayım bütün düşünce sistemi diyor. ne de terbiyesiz. oysa bugünün anlam ve önemi yeterince iyi değil miydi. bu ayna karşısına geçmiş gece kılıklı kendimden fazlasıyla rahatsızım ve onu bir an önce yatağına yatırmak için harekete geçmem gerekiyor.

ben onun kadar çemkiremem ama nazik davranırsam belki uykuya dalabilir.
gel bakayım diyorum, bırak şimdi saçlarımı çekmeyi dudaklarıma da dokunma, onlar bana lazım.
keyifleniyor karşımda. eee diyor ne yaptın bakalım bugün. anlam ve önem arz ediyor muydu?

etmesi gerekmiyor sen de biliyorsun bunu diyorum, illa gece olarak kendini tanımlamak istiyorsan sürekli gündüze yüklenmemen lazım. zıt değilsiniz ki siz diyorum. ayrıca bu düşünce eskimedi mi? zıtlıkların bütünlüğü falan çok demode diyorum.

kaç bin yıllık düşünceye demode demek? sen kendini ne sanıyorsun diyor bana ve gerçekten saçlarımı çekiyor.

çemkiremem belki ama canım acıyor ve ben de onun saçını çekiyorum.

siz hiç gecenin saçını çektiniz mi?
çekmeyin. çok kızıyor.
devamını gör...

azer bülbül;

ateş düştüğü yeri yakar, üzülmedim ki, duygularım, ben sana vurgunum, zordayım / canım yanıyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim