zaman tüneli

yahudilerin sünnetçiye verdikleri isim. sekiz günlük bebeği sünnet ediyorlar. geleneğe göre penis derisini mohel emer. iğrenç bir durum. çoğu mohel hahamdır.

bende de okb var allahıma bin şükür..

şimdi sabaha kadar acı patlucanı kırağı çalmaz deyip duracağım. bir kere kafaya bir şey takmayayım... zihnimde gittikçe büyüyor.
bu gece bitirdiniz beni.

hearing screams from above,
mistreated and crying (out) for love

buna ek olarak bence izmir'de sokak domuzları sorunu da büyük. dün yine gündüz vakti evka-3'ün oradaki parka domuz ailesi pikniğe gelmişti: anası, babası, yavrusu, dayısı, halası, torunu, amcası, teyzesi, kuzenleri, yeğenleri, ebesi, nenesi sülalecek parktaydılar.

bir de okulda bayılanlar vardı aaaayyhhh deliriyordum o tiplere

çanakkale savaşı zamanı doğduysa bayağı senden büyükmüş

ne küfür ediyorsun anonim anonim
liste çıkaralım mı ona
yayında olanlar örnekler yazalım
sonra da buradan bunu bile kullanmıyorsun falan diyelim sinirlenip kapatsın
sende dütdüt sesi yap
ben dolandırırım ayıp ediyorsunuz haa kaçakçı kuzenler dızo kuzenler var
ne büyük derdin var be ekşi maya
bizde bizdekine dert diyoruz
sen bir de rüyalarımı göre

bostancı

köpeklerin neden hedef alındığını bilmiyorum ama bu manipülasyonu cillop gibi yutan ve sokak hayvanlarına karşı ciddi bir nefret beslemeye başlayan bir halk var. evinizi, sizi koruyan, 2 başlarını okşadığınızda, kuyruklarını sallayıp, size sokulan bu hayvanlar herkesin derdi oldu.

şu yaşıma kadar her türlü sokak köpeğinin yanında yürümüş olmama, bir ordu köpeğin içinden sayısız kez geçmeme, onları beslememe, onları sevmeme rağmen 1 kez bile ısırılmadım. ısırılmayı bırakın, 1 kez herhangi bir hasar almadım. bu kadar her cins köpeğin dibine giren bir kadın olarak, nasıl hayatta kaldım ben? bunca saçma iddianın gerçek olduğunu varsayalım (sadece bir an). her cins ve her boyutta köpeği hatır hutur seven şahsımın, 100 kez parça parça edilip, hastanelik olması gerekiyordu. olmadım? hemde hiç? hala her gördüğüm köpeğe laf atıp, günümü güzelleştiriyorum.

sanırım sokak köpeklerini zararlı bulan insanlarla ayrı dünyalarda yaşıyoruz. benim içinde yaşadığım bu dünyada sokak köpekleri zombiler gibi insan avlamıyor.

hayvanlara iftira atmayın.
hayvandan değil, insandan korkun.
birileri sokaklardan çekilecekse, onlar suç potansiyeli olan kendi ırkımızdır.

yayına geç gelince konuyu da çok anlayamadım ama keyifle dinliyorum.

bence 'ekşi maya' ekmek olmak üzere fırına atılacağını görünce onu 'anksiyete tutsun'.

adam gerçekten komik; ''bizi 85 milyon dinlyorken'' diyor ahahslsşdlkdids

bir çok yönü var. insanın kendi vücudunu iyi tanıması ve kendi vücudunun verdiği reaksiyonları iyi takip etmesi gerekiyor çünkü ancak vücut düzenli takip edilirse, semptomlar net bir tabana oturur.

olgunun ortaya çıkış sıklığı, süresi, ne kadar süredir var olduğu, özel bir olay/ an veya durumdan sonra ortaya çıkıp çıkmadığı, eşlik eden ekstra bir bulgunun olup olmadığı ( kol karıncalanması, nefes darlığı, ağrı, baş dönmesi, mide bulantısı, bayılma, geçici körlük vb) bilmek ciddi önem arz eder.

seçenekler dahilinde hissedilen bu durum

kalp krizi,
kalp spazmı,
ani tansiyon yükselmesi,
kötü bir haber alma anında ortaya çıkan geçici- zararsız reaksiyon
gaz sıkışması( gögüse yapan baskı)
reflü,
panik atak krizi vb bir çok nedene bağlanabilir.


insanın kendisini iyi takip etmesi önemli bu yüzden.

herkesin tiki de var
bu cok saçma
ben tiplere inanmıyorum
tık ateisti
edit:
anksiyeteye ankastre der ansiyete yaratmış olursun

her ne yaşıyorsan geçer. iyisi de kötüsü de al sana tespitin babası.

"cehennem, başkalarıdır..."
jean-paul sartre

seni anlamayan kalabalıkların tam ortasıdır.
seni sevmeyen değil, tanımadan yargılayanların yeridir.

insan, kendi içinde çözemediği şeyleri başkalarında sorun diye görür.

duygusal acı, şiddetli kayıp ve keder karşısında normal ve sağlıklı bir tepkidir. duygusal acı aynı zamanda sinir sistemi bozukluğunun veya akıl hastalığının bir belirtisi de olabilir. duygusal acının en yaygın nedeni depresyondur. "ruhsal acı" hissi, şiddetli bir depresyon dönemini gösterir.

tanım: bize hayat olsun diye verilen o kalbi, kiraya vermenin ve değersiz birine emanet etmenin zamansız durmasıyla bedelini ödeyeceğiz.

dünyanın en çirkin dizisi olabilir. dizi sırf fazla izleniyor ve sıcak para sağlıyor diye artık kurgulayacak bir şey bulamamalarına rağmen, bu saçmalığı devam ettiriyorlar. senaristler kısır döngüde. üretemedikleri için, sürekli karakterleri birbirleriyle eşleştiriyorlar. dizinin konusu sadece "yasak ilişki ve aldatma" oldu. kimin eli kimin cebinde belli değil, diyaloglar mantıksız, tutarlı tek bir sahne yok. bir ara oyuncularda senaristlerin yazdığı kurgudan rahatsızdı ama hepsi kazandıkları bütçe yüzünden susuyor diye düşünüyorum.

evrim alasya'nın 50 kere diziyi bırakmasını beklerdim ki kurgudan rahatsız olan ve bunu açıkca dile getiren oyunculardan biriydi. hala dizide yer almasını sadece maddi kazanımına bağlıyorum. şu an ki portre gösteriyor ki dizi ne kadar sapıtırsa sapıtsın, büyük finale kadar gidecek oyunculardan biri.

annem herkes gibi başında izliyordu sonradan rahatsız oldu bıraktı. neredeyse 1 yıldan fazla süredir izlemiyor. açıkcası izlememek kazandırıyor, izlemek kaybettiriyor.

uzak durun.