zaman tüneli

all ı want is you know
all ı wanna do now
is wait for you to call me
baby ı'm for sorry

kurt ayazı yedi
yaprağı yedi
yetmedi maaşı da yedi
kurt çalışmak zorunda
çünkü para lazım

good game demek, bazen oyundaki herkesi tebrik etmek amacıyla yazılır bazen de sonuna "ez" eklenerek rakip kudurtulur.

bazen bana uymayan hareketler yapıyorum sonra bana yakışıyo mu diye kendime kızıp yine aynılarını yapıyorum.

demek ki yakışıyo.

kuzey kore'nin başkenti olan pyongyang metro istasyonunda istisnasız her sabah bütün bir şehre yankılanan müziktir.
insanı gerçekten korkunç bir melankoliye iten, bunalıma sürükleyen, pazartesi sendromu'nun vücut bulmuş hali olan, hayatımda duyduğum en ama en kasvetli şey olabilir.

altındaki beğendiğim bazı yorumları da paylaşmadan geçmeyeyim:
"sanki özellikle insanın ruhunu kırmak için tasarlanmış gibi."
"yankılanma şekli... korkunç ötesi."
"tanrım, bu gerçekten korkunç derecede iç karartıcı bir şey."
"dünyanın en iç karartıcı dondurma kamyonu gibi geliyor kulağa."

kızın biri bana amca dedi, yıkıldım gittim be.
diye devam eder.

durup dururkense kötü.. (ama sanırım dışardan öyle görünmekle birlikte, kişinin artık dişini sıkma eşiği ve sabrını zorlayan bir 'son damla' damlayıvermiş de olabilir..hani mesela..)

gerçekten alkoliklerin, alkolik olup olmadıkları konusunda kendi tanımlarının bir önemi var mı ki..
(tıpkı alkolik olmadıkları halde, kendi alkole bakışları nedeniyle, her alkol alanı alkolik olarak adlandırmalarının da bir önemi olmadığı gibi.)

sabah 5’te kalkmam lazım ama halen aylaklık ediyorum… umarım alarmım 38 kez çalar yoksa uyanamam.

arkadaşlar bugün canım çok sıkkın sizin için de sorun olmayacaksa kredi kartınızın ön ve arka yüzüne atar mısınız bir de kod gelecek...

yeni yıla girerken, babamın gelmesi ile beraber düzenim bozulacak. babam ailemize ihanet etti ve gelmesini hiç istemiyorum... ne olacak, nasıl ilerleyecek hiçbir fikrim yok. sadece bekliyorum.

fb. norveçte (aslında çokta beklenmedik bir biçim ve oyunla) gerçekten destan yazdı. bir gs.lı olarak onları kutluyorum. ancak bu umarız fb.li oyuncuları rehavete itmez.(çünkü malesef türk takımlarının böyle bir defosu var. konya norveçli rakiplerinden çok farklı değil ama fb.nin konyaya karşı nasıl oynayacağını da hep birlikte göreceğiz. fark yaparlarsa da şaşırmam, puan kaybederlerse de.)

eskişehir'de bir clubtayken arkadaşıma dönüp "ben altıma işeyeceğim." demiştim ve işemiştim. arkadaşım beni hemen oradan çıkardı ve eve gittik. bir de gidince "nasıl ama sözümün eriyim gördünüz değil mi?", dedim. neyse ki karanlık, komik ve güzel bir geceydi.

abi dediler sen viski iç zaten viskiyi öyle içemezsin filan.
-oğlum ben içerim ya. bir de ona bulaştırmayın beni.
-abi içemezsin. 35 cl bile içemezsin yatarsın zaten.

iyi...



içmemeye çalışıyorum da hemen bitmesin ayıp. birkaç bira var. onları içerim. onları da içerim.

bu benim için utanç vesikalığımdır.

daha kötüsü sabah devam edeceğim.
annemin de dediği gibi,

zıkkım içesice, sen git tedavi ol.

goethe gülebilir demek.

ahahha bu nasıl bir başlık ya , allah affetsin başka bir şey okudum, ben çok fesatım galiba.

bana en son kitap hediye edilmişti. ben de en son kuzenime kitap almıştım.

(bkz: gözüne girsin)

kadınlar için geliştirildi
erkek mühendisler tarafından

zamanında çok söylemiştir. faydasını görmeyince bırakmıştır belki.