zaman tüneli

bu kerem denen lale'den 12 milyon para kazandık, üstüne 2 milyon daha aldık. yetmedi bir de fener'e 22,5 milyona iteledik. hem de yıllık 7 milyon maaşla. muazzam bir iş oldu. alan enayiler düşünsün artık.

bir ilahi.

ben bu amellerim ile
giremem o cennetine.

hu allah hu.

diyen kişi sarı yağmurluk giyiyordur.

güncel ülke koşullarından alışık olduğumuz şekliyle, yalan bir bilginin paylaşımdır. "acaba uçak ne kadar rötar yaptı." diye düşündürür.

(bkz: the flight has been delayed)

bir ilişki veda ile bitiyorsa zaten taraflardan en az biri sevmemiştir. gerçek ve tutkulu aşklar biterken de kavgalı biter. vedalar gerçekten sevmeyenler içindir. gerçekten sevmediğim biri de zaten tekrar karşıma çıkmasın mümkünse. çıkarsa da gerçi hayatıma bir etkisi olmaz.

fenerbahçelilik ile galatasaraylılık arasındaki uçurum farkının tekrar tekrar gözler önüne serilmesine sebep olmuş mevcut fenerbahçe başkanıdır.

bütün futbol tribünleri, tamamen bireyi ilgilendiren, camiayla uzaktan yakından alakası olmayan adi bir suç için, koskoca camiayı müptezel olarak tanımlayıp yıllarca dalga konusu yapacaklar onun yüzünden, taraftarlarıysa hala suçu, suçluyu dışarıda arayıp, diğer taraftarlara sararak üstünü kapatmaya çalışıyorlar...

böyle vizyonsuz, eleştirel düşünceden uzak taraftara böyle kulüp...

şu yaşananların onda biri galatasaray'da yaşansın, adalet organlarından önce taraftar keser cezasını...

kardeşim camiamızın en büyük santraforunu kulüp tarihinden silmiş lan bu camia...
hiç kimse galatasaray'dan büyük değildir çünkü...
ama bak, fenerbahçe 'de durum böyle mi?
hala 'bekar adam' bilmem ne diye savunanlar görüyorum etrafımda...

ulan biz sevişmesine bir şey mi diyoruz?
kimi düdüklüyorsa düdüklesin, bize ne...

ama uyuşturucu başka bir şey kardeşim...

yetişkin adamdır. kullanıyorsa kullansın, kimseyi ilgilendirmez elbette.
ama bu benim için geçerli...
afilibirbey uyuşturucu kullanırsa bunun haber değeri olmaz...

ama koca camianın başkanı paf küf dumanaltı takılıp, ince ince çizgili çizgili takılıyorsa, kusura bakmayın haber de olur, magazine de düşer, dalga konusu da olur...

azıcık delikanlı olsalar, camiya zarar verir bu durum diyip şerefiyle istifa edip giderdi; ama bu kendisi için kanaat oluşturacağı için camiayı değil kendini düşünmüştür...

taraftarı da bunu böyle okumak yerine dalga geçenlere laf yetiştirsin anca...

vizyon işte...

ali koç ben o defteri kapattım demişti, kolay kolay geri döneceğini sanmıyorum
(yinede bilemem avukatı değilim, belki de geri döner)

amaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

ınınının

eveeeeeeetttttttt

bilal oğlan ? neden olmasın ?

bugün kandil sadece su ve kahvaltı.

eğer tüik e inanırsan, geçen senenin enflasyonu %40, cüzdanına bakarsan en az % 80.
ama haşmetluu ve yüce hükümdarımız efendimiz hazretleri, size %27 yeter dedi.
yani 2026 ya %13 toriği yemiş bir şekilde başlayacaklar.
ne demişti ?
verin bu kardeşinize yetki görün etkiyi

verin yetkiyi görün hananızın damını.

sebebi ve tedavisi bulunamayan ağrılar. 10 aydır...

dinciler, yobazlar, akapeliler
nereye girseler, orayı kendilerine benzetiyorlar.

tüm teknolojik aletler, -güya- ergonomi kriterlerine göre hazırlanmış olmasına karşın, insanlar üzerindeki olası olumlu ya da olumsuz etkileri, orta-uzun vadede ve her olası etki alanlarıyla yeterince analiz edilip, incelenmemektedir. dolayısıyla tüm insanlığın güncel olarak hayat kalitesini düşüren yegane şeyin de bu olduğu bence rahatça söylenebilir. bu da bana hep aşırı insanlık dışı gelmiştir. yegane zehir olan kapital uğruna, insanoğlunun kendi geleceğini kendi elleriyle çöp etmesi de ayrı bir sıkıntıdır.

özetle; bence insanoğlunun hayat kalitesini düşüren yegane şey, yine kendisidir gibi duruyor.

bu hükümet sizi böyle zittirifoktan şeylerle uyuturken
bu gün 50.000 mahkumu affedip, dışarı saldı
peki ya kimleri saldı ?
hükümeti eleştirenleri falan mı ?
yooook
akşam iş çıkışı, karanlıkta falanın gırtlağına bıçağını dayayanı
senin evini soyanı, onun arabasını çalanı
bunun dükkanını yağmalayanı
yani aynen kendileri gibi olan hırsızı, uğursuzu, katili, caniyi
yarın sabah itibarı ile hepsi sokaklardalar.
seni de işte efenim kim kime kaydı, nasıl kaydı
falangil ot mu çekti, yoksa toz mu çekti ?
ile kandırıyorlar
ayakta uyutuyorlar.............
uyuyun bakalım
her uyumanın bir uyanması da vardır
iş götünde bir ağrı ile uyanmamak............

ne hhikmetse kendilerine karşı işlenen hiç bir suçu affetmiyorlar
ama vatandaşın malına canına kastedeni
efenim haşmetli ve uluğ hükümdarımız affettiiiii deyip dışarı salıyorlar.

(bkz: verin yetkiyi görün hananızın damını)

ak parti döneminde gerçekleşmiştir.

evet artık yılın sonuna geldik ve tabi yılın başında koyduğumuz bazı hedeflere ulaştık , bazılarına ise asla ulaşamadık. benim ulaştığım ilk hedefim okumak istediğim kitap sayısıydı ve tamı tamına seksen tane kitap ile seneyi kapatıyorum. bekle beni 2026.

bence müşteri potansiyelini test ediyor. durumun istikbal vaadedici olduğunu görünce de.. :)
(yıllar önce izmir şirince'de denendi. bizimkiler gemi vs bile yapmadan ciddi müşteri bulmuştu. papaz biraz saf.!)

ev ekonomisi dostu olmayan bir güreşme biçimidir.

(bkz: israf)

sayısal bilimlerle uğraşanlar için aşırı iddialı, sosyal bilimlere göre yarı yarıya geçerli, metafiziğe meraklı bir hayalperest içinse tamamen gerçek olabilecek bir önermedir.

dostum değil aşkım.
t: benim için doğru önerme.

alkol, beynin “tehdit ile ödül dengesini” geçici olarak bozarak sana rahatlama hissi verirken, karar alma ve risk değerlendirme merkezlerini sessizce baskılar. yani iyi hissetmen, gerçekten iyi durumda olduğun anlamına gelmez. gerçek şudur ki: alkol, stres hormonlarını düşürmez; yalnızca onları algılayan mekanizmayı köreltir. bu yüzden sorun çözülmez, sadece ertelenir ve çoğu zaman büyüyerek geri döner.

diğer yandan; alkol, doğru bağlamda ve düşük dozda, sosyal bağ kurmayı kolaylaştıran nörokimyasal kapıları açabildiği de bir gerçektir. özellikle bastırılmış duyguların kontrollü biçimde ifade edilmesine geçici alan yaratır. bu etki, alkolün kendisinden çok, kişinin zaten sahip olduğu sosyal ve duygusal altyapıyı açığa çıkarmasından kaynaklanır.

yani alkol dost değildir ama bazen, var olan dostluğu görünür kılan bir perdeyi aralayabilir.