düş ölüsü - en beğenilen tanımları (1. sayfa)

öncelikle güzide sözlüğümüzün güzide yazarlarına bir selamı borç bilirim.

konuya gelmek gerekirse, bilindiği üzere sözlüğümüzün discord kulüpleri mevcut. her ne kadar eskiden çalışma kulübü vardıysa da, yeterli katılımcı ve aktiflik sağlanamadığından kapandığını bilmekteyiz. bu bahane ile de çalışma kulübü başkanları amaterasu ve venus'e de selam ederek kulübümüze davet etmekte olduğumuzu bildirelim.

ders - sınav kulübü ile ilgili hususlara gelmek gerekirse, şahsım ve sevgili yazar sonobezbükücü ile birlikte başkanlığı üstlenmek istiyoruz.
şimdilik kesinleşen 5 üyemiz var.

kulüpte neler yapacağımıza gelecek olursak;
ilk aşamada net olarak planladığımız ortak çalışma saatleri ya da çalışma arenası kurmak (study with me tarzı bir şeyler) planlıyoruz.
kulübümüzün alt kanalları olarak, yks, kpss 2023 ve kpss 2024, yök-dil, ekpss, finaller, vizeler, bütler için ayrı ayrı kanallar oluşturmayı planlıyoruz.
yok "ben bi' sınava çalışmıyorum ama sorularınızı çözer kendimi test ederim ya da bilgilerimi taze tutarım, yazarlarımıza yardımcı olurum" derseniz de bekliyoruz.
soru kanalı kurarak tüm soruların bir havuzda toplandığı ve genel anlamda bir çabayla cevapsız soruların kalmadığı bir platform da kurmak istiyoruz.
kendi aramızda yarışmalar (en çok soru çözen, programına en çok uyan yazarlar gibi) yarışmalar planlıyoruz.
ayda bir makale okuyarak tartışabiliriz. daha farklı bir çok şey yapabiliriz.

henüz bu aşamada çok taze ve bilgisiziz.
tüm görüşlere ve yapıcı eleştirilere açığız.
şimdiden teşekkür ediyoruz. üyelik için bana ya da sevgili sonobezbükücü'ye mesaj atabilirsiniz. sevgiyle.

ben ayda yılda bir dışarı çıkarım, hep gördüğüm ama hiç kendimin çekme şansı olmadığı bir kareydi bu. denk geldik oldu bir şeyler.

esnafın pandemi boyunca ettiği zararın yanında latifesi edilemeyecek pakettir.

annem, babam ve iki amcam.
anneme "doğumda ölme riskin olduğunu bile bile ilaçlarını neden içmedin?"
babama "annem öldükten sonra neden sahip çıkmadın?"
amcalarıma "öldürmekten beter edecek kadar kötü yaşattınız?" diye soracağım enfes bir kahvaltı olurdu. düşünsene yıllardır acı çekmişsin, her pazar yalnız ve başkasına hizmet ederek.
bu kez de hayat sana bir pazar vermiş felekten. bu pazar sana güzel ötekilere cehennem.
var bir hayalimiz anamı mezardan kaldırabilirsem. :d

annem öldüğü için bana dedemle babaannem bakmış büyütmüş. dedeme baba, babaanneme anne diyişim bu sebepten. dedem de aksi mi aksi, hatta öyle bir aksi ki bir bağırışıyla babannemde kronik taşikardi rahatsızlığının vuku bulmasına sebep olmuş bir şahıs.
neyse efenim, bizim evde yere düşüp ağlayana önce bi tokat yapıştırılır akabinde duruma müdahale edilir.
yani ağlarken ona göre ağlayacaksın.
bir gün bir yere misafirliğe gidecekken yine dedemin icadı olan toplu odun kesmek için yaptığı geniş bir kütük etrafına çakılan 4 kazıktan tutuna tutuna maymun gibi atlarken ayağım kaymış bulundu. o kazık corp diye çeneme girdi. ucu da sivri olduğu için mükemmel bir yara açtı.
ağlamadan usulca dedemle babannemin yanına gittim dedim "baba ben düştüm"
dedem öyle bir şok oldu ki vuramadı içten içe sevindim. hastaneye gidip 4 dikiş attırdık. o korkunun verdiği adrenalin sayesinde dikiş atılırken uyuyakaldım. izi de duruyor.

daha fenası da şu; evin salon kısmında tek çocuk olduğum için kendi kendime eğleniyordum. eğlenmek derken takla atıyordum. sağ elimin serçe parmağını çat diye kapı pervazına vurdum. acıdan kıvranmama rağmen o tokatı yememek için sustum, orda acıyla uyuyakalmışım.
yıllar sonra serçe parmağım yamuk diye ortopediye gittiğimde kırdığımı, öyle kaynamasına müsaade ettiğimi öğrendim.
şu an parmağım kuş ayağı gibi ayrık ve çatık duruyor. estetik kaygı dışında herhangi bir işime engel teşkil etmediği için de tekrar kırdırıp düzelttirme gereği duymadım.

kimseyle konuşasım yok. bu 8 kişilik bir keşmekeş. kalan 7 kişi umarsızca, fütursuzca canıma okuyor. yalnız kitaplara sığınabiliyorum. yargılamıyor, bir şey beklemiyor benden.
sadece üzüm yiyip savaş ve barış okuyacağım. canı cehenneme.

çağımızın son nezaket kırıntılarıdır.

ıkea / kartal

öncelikle merhabalar sevgili sözlüğümüzün güzide yazarları. sizlerle birlikte etkinlikler yapmak, sizleri sözlükte aktif birer rol almaya teşvik etmek bizleri çok mutlu ediyor. evet ben şahsım adına sözlük için çok değerli bir kilometre taşı değilim ancak sözlüğümüzü seviyorum. yazmasam okuyorum, bazen okuyor ve yazıyorum. neyse lafı pek uzatmadan, sözlüğümüzü sevdiğimiz için de cancağızım @atun Amara ile birlikte sizlere içinde bol bol etkinlikler bulunan, sizlerin taleplerine göre şekillenecek, yine sizlerden gelen talepler doğrultusunda eklenecek etkinliklerin olduğu, ana temasının film ve dizi olduğu bir kulüp kurduk. size de buraya teşrif etmek düşer efenim. gelin ve kulübümüzü şereflendirin!

her şey için teşekkürler sevgili sözlük yönetimi, eş başkanım ve sevgili yazarlar.

doların şimdiki kurunu duyanlara küfür gibi gelmesinden dolayı atv'nin küçük bir latifesi.

ilk defa bir konuya uyan bir fotoğrafım bulunmakla beraber kendisini burada paylaşmaktan gurur duyuyorum. çok ahım şahım değil ama sonbaharı anlatıyor bence. sonbahar en iyi ağaçların sarı yapraklarından gösteriyor kendini.

2016-2017 senesinde hastanede stajımı yaparken suriyeli birine kan lazım olmuştu. kızılay ile görüşmemizde kızılay kan nakli sağlayamayacağını dile getirdi. karşılığı ne olursa olsun kızılay kan nakli sağlamadı. sadece verdikleri tek bilgi şu oldu; eğer kendi donörünü kendisi getirirse hastane nakil sağlayabilir ancak biz kan nakli vermiyoruz.
yani demem o ki; kanınızın üstüne para koysanız yine almayız itoluitler. vampir olsam dişimi sürmem la.
he bir şey daha, kanınızın kan olduğunu iddia etmek için sanki biraz geç kaldınız he? mesela bizde kan çok farklı anlamlara da geliyor vatan gibi. kansız omurgasız bitler sizi.

merhaba film dizi kulübünün üyeleri ve merhaba normal sözlük'ün en az normal sözlük kadar normal üyeleri. film dizi kulübü açıldığı ilk günden bu yana sizler için canla başla çalışıyor ve sizlerden de hak ettiği ilgiyi görüyor. gösterdiğiniz ilgi için bir teşekkürü borç biliriz.
uzun lafın kısası, film dizi kulübü, dizi film gurmeleri yarışması kapsamında düzenlenen etkinliğimiz sonucu kazanan yazarımız belli oldu. fakat kazanan üyeyi açıklamadan önce siz değerli sözlük yazarlarına da dizi film gurmeleri yarışması hakkında ufak bir giriş yapalım istedik.

yarışmamızın ana konusu yazarların o ay içerisinde izlediği film ya da diziler hakkında aşağıda belirttiğimiz kurallar çerçevesinde tanım girmesidir.
**kurallar**
1- atılan tanımlar en az 150 kelime kriterine uymalı, bu da demek oluyor ki madalya almış ya da almaya hak kazanmalı.
2- yarışma her ay yeniden başlar, bu yüzden atılan tanımların tarihi eş başkanlar tarafından kontrol edilecektir. lütfen hangi ayda isek o ay içinde girdiğiniz tanımları kanala iletin.
3- ay sonunda en fazla tanım paylaşan üyemiz, ünlü film dizi ödüllerinden birer kupa kazanacak.
örnek: oscar
buna ek olarak istediği bir görseli, başkana ileterek sadece kendine özel sözlük rozeti almaya hak kazanacak.
4- bir yazar üst üste, iki defa yarışma kazananı ilan edilemez. eğer iki ay boyunca üst üste birincilik aldıysa, ikinci ay, ondan sonra en çok tanım paylaşan yazar birinci ilan edilir.

gelelim bu ayın kazananı yazara ve istatistiklere;
* @kaytsz - 72 tanım
* @doktor ejderha - 11 tanım
* @birgaripanda - 8 tanım
* @kaşkolnikov - 8 tanım
* @suskunluğumsessizliğimden - 3 tanım
* @kelberber - 1 tanım
* @sissy hankshaw - 1 tanım
* @atun amara - 1 tanım

gördüğünüz üzere istatistikler doğrultusunda bu ayın dizi film gurmeleri yarışmasının kazananı olarak sevgili üyemiz @kaytsz kurallara uygun olarak dilediği rozete ve kupaya sahip olmuştur.
katılan herkese teşekkürü borç bilir emekleri için teşekkür ederiz.

bolca sabır, bolca merak, bolca araştırma ve daha bolca bir çok şey isteyen ünvandır. meşakkatli bir iştir. öyle ha deyince her aklınıza geleni yazamazsınız, biri çıkıp size "uydurma lan" derse sallantıya düşebilirsiniz çünkü.
kod gibi bazı konuları araştırarak öğrenmeniz gerekir. çünkü blogunuza yerleştirmeniz gereken butonlar olduğunda bunu hazırca yapamadığınız durumlar olur. bazen durgunluk yaşarsınız bazen yoğunluktan vakit bulamazsınız. blog yazarlığ çiçek yetiştirmek gibidir aslında biraz. büyümesini izlemek için gereken emeği ve sabrı göstermeniz gerekir

son zamanlarda çevremin bana karşı olumsuz hareketleri sonucu kendimi hunharca kitaba verdim. kitaplar benim istediğim beyinsiz yaşama, ya da beynini başkasının kontrol etmesine izin verme hususlarında baya iyiler. üzülmem ya da üzerine düşünmem gereken konularda okumakta olduğum kitaplardan birini açıp dünyadan soyutluyorum kendimi.
şans bu ya ınstagram'da gezerken de kafa sözlük yazarlarına kitap dağıtıyor diye bir reklam gördüm. sorun şu ki ben bir sözlükte yazmayı bir karşılık beklemeden yapmak isterim ama şu yazarlara kitap hediye edilmesi çok naif değil mi ya? ortamı çok güzel. şu küfürlerin %51'i sansürlenecek kısmı daha güzel.

velhasıl efendim; sözlük bayağı güzel. galiba sonunda aradığım kitleyi, aradığım sözlüğü buldum. elveda diğerleri!

çok üzüldüm. ben de sizi gizli gözlediğimi sanıyordum.

kuru olan şeylere dokunmayı sevmiyorum. patates, toprak, kum gibi.

demir tava geldi kömür bitti
akıl başa geldi ömür bitti.

dedemin mezar taşında yazar.

unutmak insanoğlunun en aceleci olduğu şeylerden biridir. bir an önce o insandan sıyrılmak isteriz. aynı zamanda korkarız da. unutmaktan korkarız. bu korku bizim unutmamıza engel olabilir.
önce unutacağımızı kabul etmeliyiz. yavaşça, zamanla.
zaman kendi kendine parçalanan hatıraları yavaşça boşluğa sürükleyecektir.
aceleye gerek yok. bir kabullenişe ihtiyaç var.
unutmaktan korkmayın, unutacağız, kabulleneceğiz ve yerine daha güzeli gelecek.