50m2

fragmanı bugün yayınlanan heyecanla beklediğim dizidir.
türkiyenin ilk kara mizah dizisi olacak.
burak aksak ve selçuk aydemir ikilisi olunca merakla beklememek mümkün değil gibi umarım uzun soluklu başarılı bir iş olur.

an itibariyle netflix e düşmüş yeni yerli yapım dizi.

mafyavari, ne komik ne değil, değişik bir tarza sahip, iyiye benzeyen bir şey.

(bkz: engin öztürk)
(bkz: gürkan uygun)


8 bölümlük ilk sezonunu izledim, gayet başarılı bir burak aksak işi.

engin öztürk'ün iyi iş çıkardığı dizi.

izlediğim 3 bölüm için bir şeyler söylemek gerekirse senaryo eh işte, oyunculuklar iyi, cengiz bozkurt'un sempatikliği malum, espriler, diyaloglar güzel, mekan ve müzik seçimleri hoş.

izlemesi keyifli bir dizi olmuş fikrimce.

ortaya karışık çerez gibi mahalle temalı dizi.
her şeyden bir parça alınmış sanki. leyla ile mecnun, kardeş payı hatta biraz da çukur karışımı. hatta bana masal anlatma filmine de benziyor ki senaristlerin aynı olmasından şaşırtıcı değil. konusunda bolca klişe bulunuyor ancak yine de bir sürü dizinin birleşimi olduğundan tamamen şunun aynısı diyerek tek bir şeyle özdeşleştirilemiyor.

her dakika yeni, özgün içerik gelmiyor. eh bir şeyler izlemenin de bağımlısıyız. zaten yasaklar yüzünden bir yere çıkılamadığı düşünülürse, çerezlik izlenebilir diyorum. yine de aşırı bir beklentiye girmeyin.

çok büyük umutlarla uzun süredir gelmesini beklediğim diziydi; fakat dizi nedenini anlayamadığım şekilde komedi düzeyini(muhtar ve turan karakterleri hariç)klasik bkm komedisinden yükseğe çıkaramamış. kara olması gereken yerlerini böyle bir dizi için yeterli bulsam da bir bütün olarak çok yüksek bir beklentiyle başlanmaması gerekiyor sanırım.

az önce bitirdiğim netflix orijinal dizisi.

senarist burak aksak yine kendini tekrarlayarak "mahalle" yaratmış. diziyi yer yer sıkılsam da severek izledim.

oyuncu seçimleri de gayet başarılı.

yönetmen selçuk aydemir ise iki üç sahnede komiklik olsun diye kendi tarzında küçük sekanslar çekmiş ancak çok ayrıksı duruyor. örneğin sigara sahnesi. direkt atmosferi bozuyor.

dün tamamını izledim. vasatı geçememiş bir dizi. oyunculuklar fena değil , yer yer çok da iyi. lakin klişeden boğuldum. ikili diyalogların çoğunda ,hayat felsefesi yapmaları çok baydı beni. izlenilebilir mi ? evet . ama bir beklenti içine girmezseniz daha keyif alırsınız. boş zamanınız fazlasa izleyin , değilse daha iyi şeyler için ayırın.

işsizlikten bir günde izleyip bitirdiğim dizidir. benim için eh işte seviyesini geçememiştir, sadece bir, bilemedin iki yerde sesli güldüm, geri kalanı tebessüm bile ettirmedi. engin bey gerçekten oyunculuğu bırakmalısın ya, seni beğeniyoruz iyisin hoşsun, yakışıklı delikanlı adamsın ama oyuncu değilsin be kardeşim. olmuyo işte olmuyo. havalı olmak için çok kasıyorsun. tamam en erkek sensin ok, en havalı, en karizmatik sensin. en polat alemdar sensin. tmm, kabul. ama yeter, artık bu kadar kasma be kardeşim.

bana göre olmamış bir dizi olmasına rağmen çok fazla boş vaktim olduğundan dolayı bütün gün izledim durdum. klişeler çok fazla. izlerken bazı yerlerde duygusala bağlanacağım direkt farklı bir olaya gidiliyor, tam güleceğim konu kapanıyor. ağzı düz olan bir emoji var ya onun gibi izledim.

boş zamanda bile izlenmez, o kadar kötü bir netflix yapımı türk dizisidir. komedi desen değil, dram desen değil, lan adam tetikçi gibi bir şey, gerilim olur dersin o da değil. her şeyden bir tutam koymuşlar, ortaya hiçbir b*k çıkmamış.
hem, o ne biçim sondur be! hani bir filmde mesela son sahnede biri kaleye şut çeker de o şut gole girmiş mi girmemiş mi ikileminde bırakarak bölüm bitirilir. ahan da öyle bir sonla bitti dizi. bu ne klişedir a***, arkadaş ortamında şurası iyiydi, şunun oyunculuğu çok fenaydı diyebileceğimiz bir şey de yok ortada. beğenenlerin neresini beğendiğini merak ettiğim bir yapım olmuştur.
ayrıca; çok sıkı bir leyla ile mecnun izleyicisiydim ama burak aksak b*k gibi bir senaristtir lan.

iyi desem iyi değil,kötü desem çok kötü değil ,izlenirmi yanii neden olmasın.yemeğe gidersinde ne yiyeceğine karar veremeyip ortaya karışık istersin ya o kıvamda olmuş,tatlı desen tatlı değil ekşi desen ekşi değil mayhoş bir tat bıraktı bende.

tek klişesi “ben bu şehrin karanlık yüzüyüm” cümlesi olan, olumsuz yorumlardan şöyle bir sıyrılıp keyifle izleyebileceğiniz burak aksak dizidir. oyuncu kadrosu kaliteli, mizahı da sıkmayan cinsten.

izlenir mi evet akıyor film. ama bayıla bayıla tavsiye eder miyim bilemedim..

kötü desem haksızlık olur, iyi desem sanki abartmış gibi..

çokta hakkını yemek istemiyorum. güzel keyifli yerleri var. canım erdal bakkal güzel espirileri ile finali biraz çukurvari olan akıcı bi film olmuş sadece. izletiyor kendini onda problem yok ama, bu filmin esansı eksik kalmış sanki *

emeklerine sağlık herkesin ama ben bu film için sezon beklemem sanırım..

sokağa çıkılmayan bir gün vakit geçirmeye birebir. cengiz bozkurt herzaman olduğu gibi, aybüke pusat çok hoş bir oyuncu ama engin öztürk benim hiç hoşlanmadığım bir aktör dolayısıyla ortadayım.

burak aksak tarafından 2016 yılında trt için hazırlanan ve sonradan netflix için tekrar düzenlenen 8 bölümlük dizidir.
izlemeyi an itibariyle bitirdim. selçuk aydemir burak aksak ikilisi temiz güzel bir iş ortaya çıkarmışlar.
ben izlerken keyif aldım iyi bir hikâye iyi bir mahallenin içinde buldum kendimi özellikle mahallede bulunan iki ihtiyar beni gayet güldürüp mutlu etti.
özellikle dizinin izleyiciyi merak ettirme kaygısı yer yer hoşuma gitse de yer yer tadımı çok kaçırdı.
kimliksiz bir insan olmak bir insanın kendini araması çok iyi yansıtılmıştı o yüzden bence izlemeye değer bir iş olmuş.




sevmediğim kısımlar dışında güzel bir diziydi “eh işte” bir iş olmuş.
abi millet la case de papel yapıyor biz anca 50m2 diyen tiplerden değilseniz bir şans vermelisiniz.

şu an izlemekte olduğum netflix yapımı dizi. bitirebilirsem editleyeceğim.
edit: 4 bölüm izledim sıkmıyor, ooo ne dizi yapmışlar da dedirtmiyor. arafta kalmış denebilir. kafa dağıtmalık fazla beklentiye girmeden izlenesi dizi.

beklentiyi çok yükseltmeden izleyip bitirdiğim netflix dizisi. birinin pis işlerini yapan gölge isimli ana kahramanımız geçmişini aramaya çalışıyor ve bir noktadan sonra dananın kuyruğu kopuyor ve olaylar zinciri başlıyor. yer yer güldüğümde oldu yalan yok. çok büyük beklentilere girilmeden oturup bir çırpıda izlenebilecek 8 bölümden oluşuyor. ne iyi ne kötü. ayrıca söylemeden geçemeyeceğim aybüke pusat’ın oyunculuğu çok sırıtıyodu bence yapay durdu dizinin akışında.
onun dışındaki oyunculuklar gayet iyiydi.
muhtar ve turan’ın repliklerinden dizinin selçuk aydemir ve burak aksak elinden çıktığı çok belli oluyordu ki dizinin en sevdiğim karakter ikilisi onlardı. engin öztürk’ten (bkz: gölge) kuzey tekinoğlu havası geldi hem tip olarak hem karakter olarak. kısacası genel olarak ortalama bir diziydi.

"yeni anlaşma şu" lafını ağzıma pelesenk eden netflix mini dizisidir. burak aksak ve selçuk aydemir'i görünce başta büyük umutlarla izledim ama ortalama bir yapım. maalesef izlerken beni heyecanlandırmadı.

özgür emre yıldırım, cengiz bozkurt ve tuncay bayazıt çatır çatır oyunculuk öğretmiş herkese. bu üçlü çok güçlü...

sürprizli olmayan, izleyiciyi yormayan, metaforlara boğmayan, oldukça sıcak, eğlenceli bir yapım olmuş. oyunculuklar abartılı değil, karakterler keyifli. yani hayatın anlamını dizilerde, filmlerde aramıyorsanız, film izlerken opera dinler gibi bir sanatsal huzur ya da kalite aramıyorsanız izleyiniz, hiçbir şeyiniz eksilmez, geçirdiğiniz güzel zaman yanınıza kar kalır.

27 ocak'ta netflix'te gösterime giren, burak aksak kaleminden, selçuk aydemir yönetmenliğinden çıkmış yerli yapım.
şayet tüm bölümlerini izledim, genel olarak beğendim. dizi-film açtıgınızda bir yandan da başka işler yapıyorsanız (mesela kahvaltı yaparken dizi izlemek gibi) bu dizi de çerez niyetine iyi gider. öyle tüm dikkatinizi verip izleyeceğiniz, beyin yakan, sonraki sahneyi merak ettiren bir dizi olmamış bence. açıp tv'de izlemelik bir şey çıkmış ortaya. gerilim de çok ön planda değil. yani komedisinin absürtlüğünden gerilim sahnelerinde bir heyecan yaşamıyorsunuz. ama dizide genel bir sevimlilik var. bizden bir şeyler barındırıyor çünkü. mahallenin kötü adamı bile bazı sahnelerde kendini sevdirmeyi başarıyor. ayrıca sırf muhtar ve turan sahneleri için bile izlenebilir. ikisi de beni bayağı güldürdüler.
herkes netflix'teki yabancı yapımları övmüş ancak bu platformun %90'ı birbirini tekrar eden yapımlar üzerinden gidiyor. 20 faklı ispanyol dizisi varsa bir tanesi dünyaca ünlü oluyor. o yuzden yerli yapımlara taş atmak yerine biraz şans verebilirsiniz.