ağrı dağı

ağrı dağın eteğinde uçan güvercin olsam şarkısını akıllara getirir.

yaklaşık 8 saat öncesi:

ığdır olsam ağrı iline ve bu dağa ağrı dağı diyen herkese dava açacağım dağ.
kardeşim. bu dağın yarısından fazlası ığdır'da. kim dedi buna ağrı dağı diye? ağdır dağı deyin bari. bu ne bencillik, bu ne aymazlık, gerçekten bu memleketten bir halt olmaz, dağda bile sahtekârlık yapıyorlar.

(bkz: ararat)

türkiyenin doğusunda, ermenistan sınırına yakın bir konumda yer alıp, iki eski volkanik tepeden oluşur.

eski ahit'e göre kutsal zira büyük tufan'dan sonra nuh'un gemisi buraya demir atmış.

eh, memleketteki tek gerçek buzullaşma da burada; ara ki bulasın, gemiyi, nuh'u.

avrupa kıtasının en büyük dağıdır.

eteğinde, uçan güvercinler uçmaz olmuş.

askerlik zamanında koğuşun kapısından her çıktığımda karşımda olaganca heybetiyle karşımda duran dağ. gecenin kör karanlığında görsen ödün kopar. o derece heybetli. ayrıca askerler arasında "ağrı dağının tepesindeki kar eridiğinde benim askerlik bitecek" geyiği olurdu. tepesindeki kar hiç erimedi ama askerlik bitti.

yol boyunca ve dönerken kulağımda hep bu şarkı vardı. ağrı dağı 'na kıyısından , karşısından bakmak bile bende bambaşka pencereler açmıştı.. seyrederken onu , ulaşılmazlığını , ben kendi içimde çoktan minik zirveler inşa etmiştim. buralara çıkıp sonra inip kendime kendi kıyımdan bakayım diye.
rehber arkadaşım demişti ki ayrılırken ;
*dania khili kuchak est.

sen doğunun gizli limanı.
belki çok bambaşka bir zamanda gelirim yine senin yamacına