analog fotoğrafçılık

(bkz: romantizm)dir. biz bazı insanlar da (bkz: romantik) insanlarız. öyledir.

kendi çapımda ilgilendiğim, ülke çapında popüler olmayan ama pahalı bir aktivite. buzdolabında film tutmak gibi şeyleri yaptırıyor insana.

film fiyatları dolayısıyla çektiğiniz her fotoğrafa minimum üç lira ödeyeceğiniz, -yıkaması hariç- durumdur. analog ile dijital fotoğrafçılığı ayrı tutmak içimden gelmiyor ama böyle durumlarda karşılaştığınız zaman, çekeceğiniz fotoğraf için sekiz kere düşünmeniz gerekiyor. özellikle benim gibi kontrolcü biriyseniz.

ben küçükken fotoğraf makinasını bazen bana verirlerdi. ki o zamanlarda, bir kodak film çok çok ucuzdu. beş liraya film aldığımızı ve 20 lira civarına hepsini bastırdığımızı hatırlıyorum. o zaman bile ellerim titrerdi.

zenitlerime keyfine vardığım, ama devamlı yanlışlıklar yaparak film yaktığım olaydır. neyse ki ucuz sayılabilecek film buldum bu aralar.

filmleri o kadar pahalı ki çok önemli birşey cekmeliyim hissi ile köşede duruyor. inşallah içindeki filme birşey olmaz dedirten durum

dünya çapında yapılan zamla beraber ve film bulunabilirliğinin "ülkemizde" azalmasından dolayı maalesef fiyatlar cep yakmaktadır.

günümüz dslr makinelerinin üst düzey kalitesinin yanında pek önemi kalmamıştır.

bazen romantik değil gerçekçi olmak gerek.

inanılmaz derecede ilgimi çeken aktivite. üşenmezsem yeni hobim bu olacak gibi.

geçen yaz aldım kamerayı hevesle hayatımda olan aksiliklerden dolayı aldığım gibi dolabıma koymuşum sonrasında da üniversiteye hazırlandım hobiyle uğraşacak vaktim bile yoktu kalmış orda öylece geçen gün filmini aldım her şeyini ayarladım kamera çalışmadı...

hipster ve kızlara yaranmak isteyen hıttıbıkların merak saldığı şey.

yahu; elimde analog minolta var. plus, japon üretimi görece minoltadan daha alt seviye bir analog makine daha var. vallahi ben sizin yaptığınız goygoyu yapmadım yapmıyorum. yahu; dijital makinenin rahatlığını gördükten sonra afedersiniz ama analog fotoğrafçılık sevdasına sahip olmanız için iki sebep kalıyor: ya çok zengin olacaksınız (değilsiniz muhtemelen) ya da hayatı nbc filmlerindeki gibi ultra bohem yaşamalısınız... söyleyeceklerim bu kadar...

kalıcılığı olan fotoğraf türüdür. çünkü çektiklerinizi bastırmanız gerekir. baskı alınan fotoğraflar da saklanır. kalıcılığı olur. "ay telefon gitti, resimler gitti" olayı bunların başına gelmez.

smena symbol ve kodak kb28 ile gerçekleştirdiğim hobim. daha doğrusu eski hobim diyebilirim çunku o 35mm film fiyatlari,yıkatma, tarama cart curt aman aman... yılda aşağı yukari 2 film aliyorumdur.

bundan 50 sene önce haşır neşir olduğumdur.

zenith e ile başladık.
önce siyah beyaz agrandizör basımı.
sonra üç renkli agrandizör.
gerçekten sanat fotoğrafları çeker ve basardık.

gece objektifi açık bırakır ; ayın gökyüzündeki bıraktığı izi resimlerdik.
yine objektifi açık bırakır ve otomobillerin stop ışıklarını çizgilerdik.

şimdi boku çıktı.
insanın suratını bile bebekliğine ve ihtiyarlığına çeviriyorlar.

biz ise gerçek sanat ehliydik.
helal olsun bizlere ve pirimiz olan ''ara güler'' bey efendiye.

hobi olarak edineyim dediğim, fiyatlar yüzünden vazgeçmek üzere olduğum fotoğrafçılık şeysi.

makineler görece ucuza gidiyor olympus, minolta, canon gibi cihazlar almazsanız. bende şu an zenit et, walter-voss diax diaxette, voigtländer vitomatic ii-a ve braun paxette 35, kodak kb-32 modelleri var. hepsini de dekorluk makine fiyatını aldım ve mis gibi çalışıyorlar. ama film? bir rulo fuji color 200 36 poz 35 mm film internette 340-380 lira arasında değişiyor indirimlere bağlı olarak. ilford görece biraz daha ucuz ama sadece b/w filmleri var. kodak super 400, gold falan 450 civarından kapı açıp göz kırpıyor. bitti mi? bitmedi. tab ettirebileceğiniz fazla yer kalmadı, olanlar da pahalı. bizim burada banyo eden bir yer bulabildim, rulosu 350 lira. film makineden, banyo filmden pahalı. idareli kullanayım dedim, bugün yaptığım gezide zaten 32 poz harcamışım. gidiş geliş biletim 88 lira, fotoğraflara giden yaklaşık 700. sonra türk insanının hobisi yok. olmaz tabi.

anal'dan sonrasını okuyamadım

(bkz: vsco) bunun için iyi bir uygulama

film üzerine düşen ışığın çizimleriyle oluşan fotoğrafa analog fotoğraf, bu sisteme ise; analog fotoğrafçılık adı verilir. açıkçası filmleri, kendiniz banyo etmiyorsanız pek de havalı olmayan hatta oldukça masraflı bir hobi. paranız varsa seçebilirsiniz ancak filmi banyo etmenin zevkine varacaksanız bence bir sanatsever için en ideal fotoğrafçılık hobisi budur... bu açıdan ilkin, film banyo işlemini öğrenmek ve gerekli düzeneğe sahip olmak ilk şart.

dijital teknoloji öncesi ve bir dönemlerin favorisi bu fotoğraf makineleri ile tutkunlarının eşi benzeri olmayan kareler peşinde koştukları fotoğraf akımı. ilerleyen teknoloji ve sosyal medya sebebiyle şimdi herkes birer fotoğrafçı oldu. kiminin fotoğraf makinelerini aratmayan son model akıllı telefonlar ile kiminin de profesyonel fotoğraf makineleri ile fotoğraf çekimsiz günleri olmuyor. fotoğrafa analog makine ile başlayıp sonra dijitale geçenlerin kalbinde ve beyninde karanlık odanın yeri farklıdır. bir heyecan, bir heves, bir emekle başlayıp en sonunda somut fotoğrafı elde tutmanın vermiş olduğu mutluluk, haz, keyif bambaşkadır. dijital medium format kullananlar da artık analog makineleri depoya kaldırdılar. bunun dışında dijital makinelerdeki renk ve detay algısını beğenmeyenler, analog teknolojiye merak salan günümüz gençleri, birde nostalji meraklısı kişiler de analog fotoğraf makinesi kullanımına yöneliyorlar. bazı sokak fotoğrafçıları da bir ruh ve canlılık taşıdığı için analog teknolojiden vazgeçmeyip, bunu bir aşk ve tutku haline getirmişler. çünkü deklanşöre basınca çıkan sesin, diyaframın, enstantanenin, iso denilen film hızının deneyimini yaşamıştır ve bu şekilde geleneği devam ettirirler.