antalya

elbet bir gün tası tarağı toplayıp gidip yerleşeceğim şehirdir. iç taraflarda insanları havası gibi sıcak, naif ve içtendir.
tatil bölgesi olarak çok tercih edilen ilçelere sahip olmasıyla beraberde turizim açısından önemli yere sahiptir.
herkesin gittiği plajlardansa kuytu, sakin koylar ve plajlar daha da çok sevmeme sebep olmuştur.

--! spoiler !--



--! spoiler !--

turunçgilleri ile meşhur akdeniz ilimizdir. aynı zamanda turistik yerleri ile de meşhurdur.

henüz hiç görmesem de içimde hep "kl08" otobüsüyle baştan sona gezmek istediğim şehirdir. *

kemer,alanya,side, gibi tatil cenneti olan akdeniz şehridir.

pek bir havası yok. yedi buçuk yıldır burdayım.

abartılmış bir şehir.

orada yaşadığı için nefret ettiğim şehir.

pandemi biter bitmez gideceğim şehir.

yağmur yağarken terleyebileceginiz şehirdir

yazın rusların ve avrupalıların akın ettiği şehir.

kl08 ile lara'dan konyaaltı'nın çıkışına kadar gezilecek şehir. fakat eski lara yolu, altınkum sahili, kepez'i, kapalıyol'u kl08 ile göremezsiniz.

dünyada en çok antik kente sahip olan şehirdir. google maps'i açıp antalya'nın üstünde arama yerine antik kent yazarsanız siz de görebilirsiniz. tarihin her döneminde topraklarının verimli olması nedeniyle her bölgesi çok önemli bir şehirdi. antalya'da karadeniz çayı hariç türkiye'de olup yetişmeyen tek bir meyve veya sebze yoktur. tarımın ve turizmin başkentidir. yemek olarak tahinli tatlıları, köfte piyazı ve yanıksı dondurması meşhurdur. genelde yerlileri tarih boyunca sebze yemekleri tükettiği için geniş bir yemek kültürü oluşmamıştır. bunun nedenlerinden birisi de geniş bir yemek kültürü oluşması için bir çok kültürün harmanlanmasının gerekmesindendir. örneğin gaziantep, mardin gibi geniş bir yemek kültürüne sahip olan şehirlerde bir çok kültürden insan yaşar. örneğin doğu kültüründen, farslardan baharatlar gelmesi gibi. antalya'nın yerlileri ise yörüklerdir. bir kısmı hayvancılıkla uğraşır. mevsimlik göç ederler. şuan bunlar çok az kalmıştır zaten. bir kısmıysa tarih boyunca sadece tarımla ilgilenmiştir. çiğ köfte veya adana kebap diye bir şey bulmanın akıllarından bile geçmemesi gayet normaldir. genelde bu tarz yemekler ya kültür alışverişleriyle, bazen yokluk döneminde ya da zenginlik döneminde veya örneğin bir yemek bozulmasın diye onu baharatlarla ve tuzla korumaya çalışırken gibi nedenlerle çıkar. antalyalı köylüler ise sadece ineğini sağar, tarlasından sebzesini toplar, tavuklarına bakar. yani günlük yaşamını devam ettirir.

sıcak olmasından başka kimsenin kötü bir yorumda bulunamayacağı şehirdir. ama zaten doğudaki şehirler antalya'dan daha sıcaktır. antalya'nın kötü noktası nemdir. yazları alıştıktan sonra biraz daha katlanması kolay olsa da yine de gerçekten çok zordur. zaten tüm antalyalılar yazları antalyanın doğa harikası yaylalarına göç ederler.

vasıfsız göç problemi nedeni ile güzelliklerine zarar gelen güzide şehrimiz

anadolu selçuklu devleti zamanında ticaret faaliyetlerini geliştirmek amacıyla alanya(alaiye) ile beraber fethedilen il.şu anda antalya'nın ilçesi olan alanya ile ilgili ilginç bir özellik ise kuşbakışı mimarisinin konya ile aynı yapıda olmasıdır. sebebine gelecek olursak o zamanki hükümdarın rahatsızlığından dolayı alanya'ya sürekli gelmesidir. bu nedenle o dönemki başkent konya'nın kuşbakışı mimari kopyası alanya'ya uyarlanmıştır. hatta antalya'da konyaaltı ilçesi bile vardır.

türkiye istatistik kurumu (tüik) verilerine göre nüfusu 2 548 308 kişi olan şehirdir.

an itibariyle kar yağan şehir lol kere lol

atatürk'ün de dediği gibi şüphesiz dünyanın en güzel şehridir.

yüzölçümü çok büyüktür.
merkezde yaşıyorum. adam gelmiş kaş'a, buluşalım diyor. lan 4 saat orası.
aynısı alanya için de geçerli. 120 km uzakta, alanya'dayım görüşelim diyor. ya bilader ben kepez'e gitmeye üşeniyorum alanya nedir?

en son temmuzda günü birlik oradaydım. pandemiden dolayı kaleiçi civarı bitikti. leman’da oturup keyifsizce bira içip adrasan’a kamp atmaya gittik.

2-3 gün çadırda yatıp, çadır arkadaşımın evlenecek olan arkadaşları için ebesinin nikahındaki fenere çıkıp çekim yapmıştık.

gece de sahilde teklif edecek eleman benden de yardım istedi yine.

abi çok saçmaydı. çileydi. ne saçma hatunlardı. çocuk deniz kabuğu içinde kumsalda hatuna teklif yaptı. kendince takdim etti o zımbırtıyı.karanlık olduğu için güzel çıkmamış fotolar, sabaha kadar dert edip ağlamış falan. kabus ya.

benim pratik çadır arkadaşım hatuna, bu niye bu kadar zırladı diye sorunca, tek taşı ufak bulduğunu falan anlatmıştı.

mükemmel bir tatildi, öyle böyle değil. te allam ya.

kendisine her şeyin en iyisini layık gören halkımız tarafından göç meselesinin bokunun çıkarıldığı güzel şehrimizdi.

masmavi deniziyle -sıcaklığını saymazsak- cennet gibi bir şehir. kesinliği belli olmamakla birlikte, atatürk; 6 mart 1930'da ziyareti sırasında, antalya için; 'şüphesiz ki antalya dünyanın en güzel yeridir.' demiştir. antalya'nın girişindeki tepelerin, şehre bakan kısmında bu yazıyı görmek mümkün.