antalya

eglence sehri. zenginler sefasini surer. prime enes batur gibi.

hayatım boyunca kendimi mutlu hissettiğim tek şehir. atam’ın da deyimiyle: “dünyanın en güzel şehri.”

hayallerimin şehriydi…

leş gibi sıcak. galon galon sıvı tüketseniz de nafile. deniz suyu zaten kaynamaya başlamış. duş alsanız daha çok sıcaklıyorsunuz dışarıda. artık işimiz zor.

bu yaz anormal sıcaktı. on gün daha böyle gidecekmiş. öyle de meteor amca. bu sürede ormanlık ve koruluk yörelere girmek yasak. dışarıdan dolaşacaksınız gideceğiniz yere.

trafik kıyamet gibi, kırmızı ışıklar 5'er dakika falan yanıyor. içiniz sıkılıyor araba sürerken. akp'nin en güçsüz döneminde sadece %8 farkla seçim kazanabilmiş belediye başkanının gerçekten antalya sorunlarıyla ilgilendiğini düşünmüyorum. çok başarısız bir yönetimi var buranın. fanatik chp'liler olmasa çoktan akp kazanırdı burayı. 3. bir alternatif de yok tabi. seçimin kazananını bazı cemaatlerin belirlediği bir şehirde değişim namına pek umudum yok.

hiçbir otobüs durağında oturulamayan şehir. çünkü güneşiyle ünlü bu şehirde, hangi beyinsiz yaptı bilmiyorum ama bütün otobüs duraklarının üstü cam.
durağın içi bildiğiniz sera gibi.
bu iş aptallığın kaçıncı seviyesi?

zengin memleketi. enes batur da burda yasiyodu 1 donem.

antalyada seracılık meşhurdur. belediye de buna dikkat çekmek amaçlı sera otobüs durakları yapmışlar.
kimseye yaranılmıyor. kimseye........

ömrümün en güzel yıllarını geçirdiğim şehir. eğer bir şehirde güzel anılarınız varsa, kim ne derse desin ya da gerçek ne olursa olsun, orası sizin için hep cennettir. ayrıca, turizme katkısı, antik kentleri ve iklimiyle de ünlüdür.

çok ama çok güzel bir şehir.
sıfır belediyecilik.

bir zamanlar merkez sağın türkiyedeki en önemli kalesiydi.bu arada burdurda yaşayan burdurludan daha fazla burdurlu antalyada yaşar.

merkez sağın kalesi olması afyon, konya ve yakın illerden göçmüş olan nurcu gruplara ait vatandaşlar ve merkez sağdaki en güçlü partiye oy veren süleymancıların burada aşırı derecede kalabalık oluşundan ötürüdür.

sineklere artık bir çare bulması gereken şehir. yolda yürüyorsun, kara sinek peşine bir takılıyor metrelerce yüzünün etrafında uçuyor, değiyor, verdiği rahatsızlığın boyutu yok, yani sonun da ötesi.
belediye başkanı bir çözüm bulsun, gerekirse örümcek ithal edin anasını satıyım salın sokaklara.

zengin sehriymis. evet.

türkiye'nin turizm bakımından bir numarası olupta nasıl bu kadar bakımsız, pis olduğunu anlıyamadığım şehir.

hem merkeziyle, hem diğer ilçeleriyle dünyanın en kötü araba kullanılan şehri olabilir. bombay'dan ya da mexico city'den aşağı değildir herhalde.

insanda bira içme isteği uyandıran şehir.

biz mersinliler pek haz etmeyiz... neden mi? 80 li yıllar, turgut özal başbakan, bir karar alıyor, illeri yoğunlaşmaları gereken konulara göre ayıralım deniyor. turizmde öncelikli bölgeler diye bir şey çıkarıyorlar ve antalya'yı en başa yazıyorlar. peki ne var bu yasada antalya'nın her yeri teşvik edilecek, kim nereye otel, motel şu bu açacaksa teşvik edilecek, kiralanacak, gerekirse hibe edilecek, orman morman dinlenilmeyecek... sıra mersin'e geliyor, bakıyorlar mersin, en az antalya kadar turizme uygun bir şehir hatta antalya şehir merkezinde hiç bir şey yok diyebilirim. neyse mersin'de kafaları karışıyor, çünkü tarım mersinde çok büyük bir sektör, ülkenin manavı diyebiliriz, öte yandan türkiye'nin en büyük limanı burada, lojistik şehri... ve turizmde öncelikli bölge yerine lojistik ve tarım kenti ilan ediliyor...işte o antalya'da dağ başında gördüğünüz 5 yıldızlı oteller o yüzden yok bizde, denizimiz oraya 1000 bassa da kıytırık pansiyonlar var bizde, o yüzden yabancı turist bilmez burayı, yerli turist ile dewam...

teoman paşa, 60 darbesinden sonra antalya valisi, 80 darbesinden sonra antalya belediye başkanı olmuştu. asker idi, havacı tuğgeneral idi öncesinde. 60 sonrasını bilmiyorum ama 80 sonrasını iyi hatırlıyorum. 81-83 yılları arasında askeri bir nizamla yönetmişti antalya'yı.

dönemin zapturapt anlayışına uygun bazı komik(!) uygulamaları olmuştu.

- turistlerin erken uyanmalarına neden olduğu için bütün horozları toplatmış, itlaf kararı almıştı. horoz sahipleri durur mu? toplanıp belediye önüne yığılmışlardı *.

- karaoğlan parkında çekirdek yemeği yasaklamıştı.

- sabahları bütün şehri arazözlerle yıkatır, suyu toplattığı portakal çiçekleri ile kokulandırırdı.