ayşe barım’ın tutuklanması

referans : ibrahim haskoloğlu, x


ayşe barım günler öncesinde hakkında ileri sürülen türlü türlü iddia eşliğinde, göz altına alınmıştı. kendisinin hakkında bilhassa menajerlik görünümü altında, dizi- film sektörünü sıkı sıkıya kontrol ettiği, tüm oyuncuları tehdit ve şantaj yoluyla istediği şeyleri yapmaya zorladığı iddiaları baskın şekilde ileri sürülüyordu. günlerce bu durum magazin gündemlerini meşgul etti, herkes için bu olayın patlaması sadece basit - kirli magazin dünyasının iç yüzünün ortalığa dökülmesiydi. yani toplumsal açıdan haber değeri yoktu fakat magazinsel açıdan büyük sükse yarattı. bir çok kişi bu olaydan iyi prim sağladı, bir sürü oyuncu- sunucu ortalığa çıkıp konuştu / herkes bir fikir beyan etti derken, bu furya ile günlerce gündem gereksiz yere meşgul edildi.

bir kaç gün öncesine kadar bu anlamsız bir magazin derlemesi iken, bir anda olayın rengi siyasi boyuta döndürüldü. gezi parkı olaylarında aktif şekilde görev aldığı ve oyuncular arasında koordinasyonu sağlamak adına ciddi efor sarf ettiği iddia edildi. telefon konuşmaları başta olmak üzere, tüm evi inceleme altına alındı.. oyuncular çağlayan adliyesine sorguya çağırıldı. herkes merakla "acaba bu iş daha nerelere uzanacak ve dallanıp- budaklanacak " diye beklerken, kendisinin tutukluluk haberi yayınlandı. hakkında bir liste şeklinde hazırlanmış suçlama ile cezaevine gönderildiği haberi gündeme düştü ve yayıldı. mahkeme sürecinin açıkca halka beyan edilmemesi, detaylardan bağımsız kalmamızı ve objektif şekilde süreci anlamlandırmamızı engellese de, böylesine iddialar eşliğinde onanmış bu cezanın büyüklüğü karşısında şaşınlıkla etrafı izliyorum.

ben hala ülkede neler olduğuna şaşırmakla vakit harcıyorum. menajer olduğu ileri sürülen bir kadının bunca bağlantıyı nasıl yönettiği ve en önemlisi kendi adına böyle bir medya krallığını nasıl kurduğu hususuna girersek çıkamayız sanırım. laik bir hukuk devletinde, bunca oyuncunun sektörde var olan kaderini değiştirdiği, oyuncuları zorbaladığı iddia edilen bir kadının, bu kadar sıkıntısız nasıl yıllarını geçirdiği ve kariyerini yönettiği hususu kafamı çok kurcalıyor. gün geçmiyor ki canım ülkem şaşırtmasın beni.. ahir zaman diye boşuna demiyorlar..

kadına fena kitlediler amaç muhtemelen kadının olduğu pastaya çökmek bundan sonra bol bol iktidar yanlısı dizi ve oyuncular olacak sahnede.

çok konuşmayın, sizi de alırım demek özünde. o yüzden, ben konuşmuyorum. hükümetimiz çok başarılı zaten. ne konuşabilirim ki. dış güçlerin uydurmalarına kanmıyorum çok şükür.

2. gezi eylemi planlayan ekibin içinde olduğu komplo teorisi kurmaktayım. ilk kez yolsuzluk mu yapılıyor sanki?
hökümetimizin çok umurunda olmayan şeyler bunlar.

geziden maada bu kadın düpedüz oyunculara çökmüş gibi duruyor, yani konunun özünde gezi değil şantaj var. takip ediyorum haberleri ama gezi tampon görevi görüyor bu süreçte. haaa derseniz akp'den adalet mi bekliyorsunuz? hayır ölüden can bekle daha iyi derim.

valla zamanında yazmıştım bu işler pay meselesi payını verseydi birilerinin hapiste olmazdı.

neyse hukuk garabeti bir karardır hukukçu varsa söylesin anayasayı tağyir,ichdil veya ilgaya yani 146 kalktı.

bildiğim kadarıyla zaman aşımı 10 yıl.

saçmalıktır haksızlıktır. planlar yapılmış; sektöre çöküp bütün ülkeye gasal benzeri dizi izletecekler. artık bizi kim yıkayacaktan, kim gömecek, kim pamuk tıkayacak…gider bu böyle....

efendim kendisiyle ilgili yazdığım girdi şu şekilde: #3346041

şimdi gelelim hakkında yapılan suçlamalara. #3367330 başlığı açan yazar arkadaşın bahsettiği twitter hesabından hareket edersek;

hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs: bu suçun oluşabilmesi için cebir ve şiddet olgusunun olması şart. türk ceza kanunu madde 312 hükmünde bu açık. gezi parkı protestolarında gezicilerin hangi eylemi hükümeti ortadan kaldırabilecek güçteydi? gezicilerin elinde tank mı vardı? meclisi bombalayan uçak mı vardı? yağma olaylarıyla mı hükümet düşüyor? elverişlilik unsuru yok. dolayısıyla suç oluşmamıştır.

etki ajanlığı: tck'da veya başka herhangi bir kanunda böyle bir suç yok. suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği kişi bu fiilden cezalandırılmamalı.

darbeye teşebbüs ve yardım: anayasal ihlal suçu (tck m. 309). gezicilerin hangi eylemi anayasa'yı ihlal ediyordu? cebir ve şiddet unsuru yine yok. hangi milletvekili dövüldü? hangi hükümet memuru rehin alındı? hangi askeri komutanlık darbecilerin eline geçti? yağma olaylarıyla hükümet düşmez ki düşmedi de. yani elverişlilik unsuru yine yok.

ülkeyi yetersiz göstermek: böyle bir suç tck'da yine yok. ne yani deprem ve yangın sürecinde ülke yetersiz olamaz mı? amerika yangınları kaç gündür söndüremedi mi? yetersiz kalmadı mı? koskoca japonya fukushima nükleer kazadan radyasyonlu suları okyanusa akıtmak zorunda kalmadı mı? yetersizdi yani. hem depremde hükümet, dışarıdan yardım arama ve kurtarma ekiplerini çağırmadı mı? çağırdı tabi. yani help turkey demek de suç değil. düşünsenize, elin fransız'ı tatilde türkiye'ye gelip "bizim hükümet yetersiz" demesi ve bunun suç olması ne kadar gülünç.

hadi diyelim bunların hepsi işlendi ve hepsi suç. niye şimdi? niye bu zamana kadar beklendi?

en kötüsü de ne biliyor musun? hukuk eğitimi alıp adaleti sağlaması gereken insanların bizzat hükümetin emrine girmeye hevesli olmaları ve hukuku bilerek katletmeleri.

hiçbir halt anlamayanlar burada mı?
sektör tekelleştirmesinden nerelere gelindi. bu kadın suçlu mu, suçsuz mu hiçbir şey anlamadım. çorba gibi bir gündem. kafamı gerçekten yoramayacağım.

ünlülerin paylaşımları o kadar komik ki. sanki kadın öldü. "ayşe'm", kalpler, böcekler. yerinde olsam çıktığımda hiçbirinin suratına bakmam, böyle mi arkamda durdunuz diye :d

" acaba bugün memlekette daha evvel hiç görmediğimiz derecede absürt birşey olu mu?" diye kendi kendime her soruşumda sağolsun, hiç şaşırtmıyor sevgili hükümetimiz.

tutuklanması ayrı absürt sosyal medyada ayşe’m (karanfil emojili) paylaşımları daha da absürt.

tutuklamak isteyen bi şekilde tutukluyor.