başörtülülerin bu ülkeden özür dilemesi gerekiyor

abi ülke ülkeden özür mü dileyecek şimdi. gülerler bize.

sebebi hayli ilginç bir beklenti. levent bey'in özür beklentisinin sebebi de khklılarmış. khk'lılar vaktiyle gavura basar gibi oy vermemiş sanki şahsına. başörtülüler yani fetö dışındakiler, asıl o şimdi masum pozlarındaki khk'lılar yüzünden yağdırdı oyu bunlara. özellikle de son 7 senede.

ergenekon'da yargılananlar değilmiş de khklılarmış özür beklentisinin gerekçesi bak bak. son 7 seneymiş hee. 7 seneden öncesi nedir acaba? mesela füruat mıdır lan?

ek: sümüklünün talimatıyla zınk diye yıllarca edebiyatını yaptıkları bir giysiyi çıkartanları sevmiyorum arkadaş. daha da ötesi saygı duymuyorum. devlet şöyle şöyle şöyle giyin dediğinde mağdurum diye ağla ağla; sümüklünün teki aç gitsin deyince açıver. oldu! hani kimse karışamazdı senin giysine?? ne oldu içindeki insan hakkı savunucusuna, aihm ağlağına??

şimdi konuşmacı diyor ki bu takiyecilerden diğerleri özür dilesin. yaşam boyu tutarlı bir şekilde fikrini savunana saygı duyarım bak. sevmeyebilirim, kızabilirim ama omurgasına saygı duyarım. insanın tutumu, 7 senelik dönemlerle ele alınmaz. o vakit bundan bir yedi sene sonra tam aksi yönde bir tutumu savunmalarına fırsat doğar çünkü. e ona da insan denmez.

sözlükle röportaj mı, söyleşi mi, podcast mi ne yaptıktan sonra bence bodruma falan yerleşse iyi olurdu şimdi iyice saçmalamaya başladı.
sözlük bu herifin bile ayarlarını bozdu resmen.

mal mısınız cidden?

bir şeyler yazarken başlığı açan yazarın entrysini okumak gerekiyor. bir çok arkadaş bunu okumadan yazmış. levent gültekin akıllı, vicdanlı, özgürlükçü bir adamdır. o yüzden demek istediğini çok net anlıyorum. levent gültekin de en az bizim kadar başörtüsü, kılık kıyafet, mağduriyet, kimlikler üzerinden değil de temel hak ve hürriyetler üzerinden siyaset yapılmasını ister. ülkemizin yaşadığı sorunlardan dolayı bunu başarabilmek zorlaşıyor. hele bir de yeni nesil de 'muhafazakar mı ıyyy benden uzak olsun, zamanında ne güzel de ezmeye çalışmışlar başını ama bizim millet anlayamamış' kafasından çıkmadığı ve yepyeni mağduriyetlerin oluşmasına zemin hazırladığı için bu işler hep yılan hikayesine dönüyor. sonunda bir arpa boyu yol alamıyoruz. temel de şunları kabul etmemiz gerekir : mustafa kemal bu ülkenin kurucusudur ve bizim bir değerimizdir, kılık kıyafete hiç kimse karışamaz (hele devlet asla karışamaz yok eğer istemiyorsa o zaman benden de vergi almasın kardeşim gitsin başörtüsüzden alsın 'bakalım o zaman ülkede örtünmeyen kalıyor mu hahaha' ), birbirimizin değerlerine görüşlerine, yaşam tarzına saygı göstermek zorundayız (beğenmeyebilirsin, bunun dine aykırı olduğunu da düşünebilirsin ama bunun seni ilgilendirmediğini anlamak zorundasın), kimseye yaşam tarzımızı dikte edemeyiz (hala başörtülüler her yerde yeaaa diyen andavallar var sayın andaval arkadaşım git kanadaya orada da varlar ama kanadalı ya da almanyalı aaa sen niye başörtüsü takıyorsun demez), devletin kutsallaştırılacak (devlet kutsal değildir millet, insanlar, halk kutsaldır, onların hakları kutsaldır. ve bu kutsal halk her gün tonlarca para veriyor yöneticilerine gerekli güvenlik ve huzuru sağlasın diye. eğer bunu yapamıyorsa o koltuğu işgal etmeyip yallah evine dönsün demeyi bilmemiz gerekiyor) veya ele geçirilip yaşam tarzı dikte edilecek bir şey olmadığını anlayıp bunu yapanları direkt eleştirmek ve hemen o gruplardan uzaklaşmak zorunda olduğumuzu anlamamız gerekir.

#1498320 bu tanıma kesinlikle katılmakla birlikte her başörtülü insan akp'li değildir. hatta çok şaşıracağınız bir şey daha söyleyeyim kıyafetler insanın siyasi anlayışını ortaya çıkarmaz ve başörtülü olan arkadaşlarım bunu dini gereklilik yüzünden yapıyor bu din konusu ise inandığı tanrı, allah ile kendisi arasında olan bir şey. benim en sinirlendiğim şeyse bu ülkede başörtüsü olayı artık siyasi malzemeyi bırak bu olaydan yara almış insanların yarasını habire kaşımak cahil olan halktan daha ne kopartabilirim anlayışına döndü. zaten ülke olarak yeterince kutuplaşmışız bari insanları kıyafetleri ve dini yüzünden dışlamayalım*.

hep yanlış kişilerden yanlış yerlerden medet umuyoruz. doğru kişiye hesap sormayı öğrendiğimizde düzelir bazı şeyler umarım.

herkes doğruları söylemeye başladığına göre seçim yakındır. piyasadaki en ucuz şey türk lirası kaldı. borsadaki ucuz hisselerden, kira sertifikalarından falan sepet yapma zamanı.
ben şu anki dolar kuruna göre (1 usd = 11.23 lira) akp'nin başarısız bir siyesi iktidar olduğunu düşünmüyorum. dünya'da her ülke kendi üzerine düşen görevi yapıyor. bazı ülkeler teknoloji pazarında lider, bazı ülkeler hizmet sektöründe lider. türkiye de demir-çelik, çimento, tekstil ve tarım konusunda uzman. ülkeler birbirleriyle yarışabilirler, ama var olan ekonomik sisteme göre bir şey ithal ediyorsan karşılığında başka bir şey ihraç etmen gerekiyor. çeşit çeşit ekonomi anlaşmaları imzalanıyor. akp gerçekten üstüne düşeni yaptı. türkiye tarihi araştırırsanız ne zaman türkiye bilim-sanayi-arge çalışmalarında ilerlese hep bir siyasi kriz çıkmış ve bu krizler türkiye'yi hep batının "gelişmiş" ülkelerinden bizi 30-50 yıl geriye götürmüş.
örneğin demiryolu politikası terk edilmiş. ülkeye koç ailesi vasıtasıyla otomobil, traktör, kamyon devleri girmiş. otomobil sektörü beraberinde lastik sektörünü, petro-kimya sektörünü, inşaat sektörünü tetiklemiş. tabi ki ekonomi sosyolojiyi değiştirir. eskiden daha sosyal bir toplumumuz varken artık bireyselleşme ön planda. mesela yağlı güreşler, deve güreşleri, panayırlar, hıdrellez, açık hava sineması gibi sosyokültürel - etnik aktivitelerimiz vardı, bunlar yavaş yavaş kayboldu. spor alanında futbol baskın kültür oldu. panayırlar ruhunu kaybetti.

yani gerçekten "dış güçler" var ama içerde de "direniş" gösterecek "iç güçler" bölünmüş-fethedilmiş.
türkiye'deki her siyasi parti buna çanak tutmuştur. çünkü devletin içinde çok fazla ajan var. ajan deyince aklınıza mi6 ajanı james bond falan gelmesin. bunlar sıradan devlet memurları, bakanlar, müdürler. bunlar hep "iyi bişey yapıyoruz, vatan millete hayırlı olacak" diye kandırılırlar. yıllar sonra anlaşılır ki imza attıkları o projeler aslında ülke kaynaklarının sömürülmesine sebep olmuş. recep tayyip erdoğan'ın "kandırıldık" özeleştirisi tamamen budur. o kandırıldık lafının altında "bizi salak yerine koydular, bizim yerli ve milli duygularımızı sömürdüler" itirafı var. zaten o öfkeyle khk'lar çıkarıldı, herkes fetöcü ilan edildi, bir cadı avı başladı.

recep tayyip erdoğan'a ve ekibine bir öğüdüm var : abd'den aldığın akılla abd'yi mi sikeceksin? sizi uyanıklar sizi

yüzde yüz bir toplum inşa etmek mümkün değildir. siz ne kadar anlayışlı olsanız da karşınızda illa bir muhalefet yapan bir taban göreceksiniz. o yüzden kimse kendini kandırmasın. tarih sahnesinde ne olaylar yaşandı ve bunu bilmemize rağmen yine bildiğimizi okuyarak muhalefet yanımız olmuştur ve olacaktır da . yani demem o ki ; toplum istediğiniz rejimi başa getirirse getirsin hep mağdur olan bir taraf olacak ve sizi sert şekilde eleştirecektir. yarın için geleceklerin mağdurları şimdiden hazır ve bilenmiş bir şekilde bekliyorlar.

off... günaydın sözlük.

başörtüsü. giyilir ya da çıkarılır.

daha fazla düşünülecek bir yanı yok.

söyleyeceklerim bu kadar. iyi günler.

genelde başörtü düşmanlarının kullandığı sözler ile açıklama yapmak istiyorum.
yıl olmuş 2021, hatta 2022 bize selam veriyor. artık bir salın ya insanları. bez parçası diyerek aşağıladığınız başörtüsü sizi bu kadar rahatsız etmemeli. mini etek giyen birine hakaret etmek ile başörtü takan birine hakaret etmek eşdeğerdir.
cidden bu gerici zihniyeti bir bırakın. keşke sizi o başörtü kavgalarının olduğu zamana yollasaydık da bir içinizi dökeydiniz.
ama şimdi değil ya şimdi değil. o devir kapandı sanki ha. yani kısacası salın arkadaşlar bizi salın.
cidden ilk defa bir başlığa yazarken utandım. bir 30 yıl önceye gitmiş gibi hissettim. yazık cidden yazık. ınsanın giyimine karışmamayı öğrenmelisiniz.

amaç? neden başörtümden dolayı özür dilemeliyim ?
hani nerede saygı o zaman nerede sağduyu ?
türkiyede çok ilginç bir topluluk var her şeye karşı hoşgörülü ve müsamahakar ama başörtüye düşman çok değişik

sanmıyorum. özür dileyecek bir şeyim yok.

niye, sizin gibi abazanlardan ziynetlerini gizleyip kocalarına sakladıkları için mi? kendilerini mastürbasyon malzemesi yapmadıkları için mi? tabiki başörtüsünden kasııt, tesettür giyimine uygun giyen kardeşlerimiz için geçerli.