batı bizden ekonomik olarak güçlü ama ahlak olarak değil

suç örgütü liderlerinin ahlaksız iddialarına konu olan içişleri bakanı sayın soylu'nun yeni söylemi. sayın soylu'nun ahlak anlayışını merak etmiyor değilim açıkçası. tamam ahlaksal norm ve tabulara karşı olabilirim lakin cidden sayın soylu'nun ahlak anlayışını merak ettim. halk açlıktan kırılıyorken saraylarda yaşamak mı ahlak? ya da devletin her organında liyakatsizce yapılan atamalar ve çift maaşlı bürokratlar mı ahlak? yurtlarda çocuklara tecavüz etmek mi ahlak? ya da "bir kereden bir şey olmaz" demek mi? sahi sizin "ahlak" anlayışınız neydi? liste uzar gider de havalar soğudu, silivri de soğuktur bu sıralar. *



kaynak 1

kaynak 2

kaynak 3

taharet musluğu solda diye kendimizi nasıl da ahlaklı sanıyoruz... yazık... onca çocuk tecavüze uğradı. bu mu ahlak?!!!

"hani lan almanya bizi kıskanıyordu, fransa batıyordu, belçika fakirdi?" diye sorulacak bir kel beyanı. böyle seve seve kabul edeceksiniz zamanla cicim.

"kaç ahlak ulan bir flüt?"

ekonomik olarak güçlü ama ahlaksız olmayı tercih edenlere saygı duy olmazsa. buna göre de ülke ile ilgili aksiyon al.

ahlak para birimine benzer. anlayana.

hırsızlık, uyuşturucu tiacereti, liyakatsiz uygulamalar, ümitcan uygun'un kör göze parmak soktuktan sonra hapse tıkılması, yeldana kaharman cinayeti, nadira kadirova cinayeti, radia naz cinayeti, kuran kurslarında tacizler tecavüzler....
ahlak konusunda biz en güçsüz ülke olabiliriz. en güçsüz 3 ülkeden biri de olabiliriz.

herkes açıklamaya zıplamış eleştirmiş ama bakan sonuna kadar haklı. biz burada delillerle konuşuyoruz. buyrun ahlaksızlığın delili;

sayın süleyman soylu ahlak kelimesini ağzına bile almasın bence. anlamını yozlaştırmaya lüzum yok.

üzülerek ve utanarak söylüyorum. ahlakları da bizden daha güçlü.

başlığı açan arkadaşa teşekkürler. önce ahlak nedir tanımına bakalım .
tdk 1. isim bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre.
ingilizce tanımına bakalım viki. den alıntı
ahlak ya da sağtöre, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir. terim genellikle kültürel, dinî, dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların (öznel olarak) çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır.
bizdeki temel problem bence ahlak ve dini birbirine karıştımamız. oruç tutarız tutmayanı ötekileştirerek ahlaksızlık yaparız, kırmızı ışıkta kimse yoksa geçeriz, kimse görmüyorsa yere çöp- izmarit atarız, sırada beklememek için, hastenede öne geçmek için, okulda göze girmek için bu liste uzar gider. bizim en büyük sorunumuz ahlaksız bir toplum olmamız. biz din ile ahlakı birbirine karıştırmış eğitimsiz ve ahlaksız bir toplumuz. demem o ki beyler - bayanlar adamları sevmem sömürge sitemlerine hep karşıydım ama batılılar da doğulularda bizden çok daha ahlaklılar. biz de ahlak kavramının anlamı bile bilinmiyor.

evet çok ahlaklısın ama karnın aç.

peki.

ahlak ne arar lan islamcı da.

(bkz: kardeş nerenin kubari bu)

ekonomik olarak güçlü oldukları su götürmez de ahlak da şüpheli. son birkaç yıldır hatta birkaç aydır yaşananlar avrupa da olsa herhalde görevdeki siyasetçilere bir daha siyaset yaptırmazlardı. fakat bizde pişkin pişkin, her şey çok normalmiş gibi devam ediliyor konuşmalara. ülkenin içişleri bakanının böyle siyaset yapıyor olması da başka bir tuhaflık. sanki seçimle geldi o koltuğa.

bizim de pek ahlaklı olduğumuzu sanmıyorum. eğer ahlaklı olsak; bu kadar adaletsizlik olmaz , bu kadar cinayet olmaz, bu kadar tecavüz olmaz, bu kadar menfaat güderek iş yapan olmaz. biz ahlaklı olsak bugün bu ülke bu halde olmaz...

50 yerde yazdım, yine yazayım...

islami yaşam endeksi sıralamasında durum:


batı dediğimiz ülkeler ilk sıralarda, biz 95. sıradayız.

sıralama yapılırken göz önünde bulundurulan kriterlerden ikisi adalet ve insan hakları. olayı niye dine bağladın diyen olursa * söyleyeyim ; batı batı diye küçümseme nedenlerinin en başında bu adamların dini geliyor çünkü. bizim ülkemizde daha fazla müslüman var diye daha ahlâklı ya da daha adil değiliz. hatta aksine... müge anlı ile tatlı sert programını izlemek bile yetiyor ülkedeki ahlâksızların ne kadar çok olduğunu görmeye.

bir kimsenin adalet ve ahlâk nlayışı diniyle ölçülmez. (bkz: nuşirevan)

batı bizden hem ahlak olarak hem de ekonomik daha güçlü olarak değiştirmek istediğim başlıktır.

fakir toplum ahlaklı olmaz sayın s.s.

kendi toplumumuzdan örnek verelim: fakir bir semtte mi ahlaksızlık çoktur yoksa zengin bir semtte mi?

dünyadan örnek verelim: fakir ülkeler mi ahlaklıdır yoksa zengin ülkeler mi?

tabi bu ışidci tayfaya göre ahlaksızlık sadece kadının başının açık olması, yoksa hırsızlık, tecavüz, rüşvet, adam kayırma vs ahlaksızlık değil.

bir kaç ülke gezmiş biri olarak söylüyorum bizim toplum kadar ahlaksızını hiç görmedim. (bu hırsızlıkların yanında fakir islamcı tayfanın seks hayatının yanında batı mutassıp bile kalır.)

kıyaslayacak bir şey kalmadığından tatmin amaçlı söylenen söylem,
hani en son temmuz ayında batıyı orta yerinden çatlatıyorduk?