genelde doğuştan gelen şeylerdir. mesela zenginlik, her şeye sahip olabilmek, istediği bir şeye anından ulaşmak, güzellik vb. kısaca emeksiz mal-mülk sahibi olmak.

örneğin, sizin bir telefon almanız için gider dengenizi sağlamak suretiyle para biriktirerek veya kredi çekmeniz durumunda bazı ihtiyaçlarınızı kısmanız gerekebilir. fakat bu insanlar için o telefon sadece miniminicik bir detaytan olmaktan ileri gidemiyor. tabiri yerindeyse onlar için elini kiridir.
devamını gör...
işte buna hayat deniyor maalesef.
devamını gör...
"neden?" dedirten olaylar bütünü.
devamını gör...
tebrikler genç saksı çalışmaya başladı.
devamını gör...
emeksiz yemek nası olur bana da söyleyin
devamını gör...
dünya hali diyelim.
şahsen ben istediğim bir hayatı yaşıyor olsaydım daha vicdansız ve daha egoist biri olurdum diye düşünüyorum.
beni iyi kıllan tek şey hayatın bana yaşattığı gerçekler.
devamını gör...
olur öyle. insanlar hiçbir zaman eşit olmadı ve olmayacak gibi de görünüyor.
devamını gör...
arkadaş edinmek
0 zaten, eksiye düşmesinden korkuyorum
devamını gör...
(bkz: bir dahaki sefere kralsın be oğlum)
devamını gör...
adaletsizliğin tanımını yapalım diye açılmış olan başlıktır.
devamını gör...
emek vermeyen;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
emeğinin karşısında değer görmeyen;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
çabalayınca oluyorsa iyi bir de nasip işi var.
devamını gör...
orada sadakat > liyakat durumu vuku bulmuş olabilir mi?
devamını gör...
bu bakış açısı insanı mutsuzluğa sürüklüyor gençler buralarda fazla takılı kalmayın. bir de yüzeysel olarak bakınca her şeyi olduğunu düşündüğünüz insanların genellikle özgürlüğü elinden alınmıştır. belki elindeki imkanlar kıskandıracak kadar çoktur ama istediği gibi kullanamaz. unutmayın ki her şeyin bir bedeli var.* ancak ailesinin izin verdiği ölçüde o imkanları kullanır, onların istediği biriyle evlenir, istediği yere gidebilir, onların istediği mesleği yapmak zorunda kalır.* güç, para kimdeyse, söz onundur. o yüzden de kendi hayatınızda kendi istediklerinizi yaşayabilmek için öncelikle ekonomik özgürlüğü hedefleyin. özgürlük için de ödeceğiniz bedel bazen çok çalışmak olabilir. böylelikle siz de ruhsal değil, ekonomik bedel ödemeyi seçmişsiniz demektir. insanın az bile olsa kendi gelirini kazanırken ödediği bedel, inanın ailesi bile olsa ona sürekli ruhsal anlamda şiddet uygulanan bir ortamda ödediği bedelden her zaman insana daha hafif geliyor.
devamını gör...
çok ağırıma gidiyor gerçekten hep nefret ettim ve kin tuttum psikologum bunu yapmamam gerektiğini anlayış ve sevgiyle yaklaşırsam çözüme ulaşabileceğimi söyledi.
yaptım yine sonuç aynı.
ben neden gidiyorum da onlar gitmiyor anlamıyorum. normal bu değil zira onu çok iyi biliyorum.
yapmacık, gösterişçi, burnu havada saçma bir aile başka bir şey değil.
yıllardır yaptığım bir plan vardı. kendi ailemi kurduğumda en büyük intikamı alacağımdı.
o da olmadı artık mezarlarında hakkımı helal etmeyip üzerlerine tüküreceğim.
hayırlı olsun.
devamını gör...
ölümlü dünya canlarım, bizim olan bize yetiyor. bu tuzak. hiçbir zaman, olduğumuz hâlden daha mutlu olamayız. inanın veya inanmayın, rahmeti rahman böyle yaratmış. moiralar ağlarını her daim örer. yeter ki, zehirli iğneyi ne kendimize ne de bir başkasına batıralım; o bize kendimizi korumak için verildi.
devamını gör...
emek vermeyen taviz verir.
devamını gör...
hayatın acı gerçeği maalesef. kimse kimseye doğumdan itibaren eşit değildir. sahip olduklarınızdan fazlasına -emek vererek ya da vermeyerek- sahip olanlar hep olacaktır. ağlak şekilde buna takılıp kendine acımak yerine akıllıca çabalamaya odaklanmak daha iyi olur. yoksa; "o emek vermeden sahip oldu, buna babasından kaldı, şu çok şanslı, benim niye çabalamam gerekiyor" düşüncelerinin sonu sadece kendini değersiz hissetmek ve her şeye karşı kıskançlık duymak. tabii bizim ülke ekstra zor bir parkur ama çabalamak lazım. en azından çocuğunuz bu kadar çabalamasın, bir adım ileriden başlasın diye.
devamını gör...
hayatımın çoğu noktasında hiçbir şey için çaba harcamadım ya da emek vermedim. sınavlara çalışmayan, arkadaş edinmek için uğraşmayan kısaca küçük adımlarla herkesten daha fazla ileriye gittim. hayatımı kolay bi şekilde idame ettirirken bütün bunlar bana olağan geliyordu. lâkin sonunda öyle bir duvara tosladım ki şimdiye kadar hiç emek vermediğim kadar emek vermek, çabalamak zorunda kaldım. verdiğim bu emek hâlâ daha meyvesini vermedi ve ben hala çabalamak zorundayım.
sözün özü, hiç kimse hayatını öyle kolayca yaşayıp gidemez. bu dünyanın düzenine ters. bir yerde durup çabalamak zorunda kalır ve belki de sizin için kolay olan bir şeyde, sizden daha fazla çabalamak zorunda kalır hiç bilemezsiniz. hiçbir zaman gözünüz bir başkasının elde ettiğinde olmasın, kendi işinizle meşgul olun. ancak bu şekilde mutluluğu yakalayabilirsiniz.
devamını gör...
bir yere ne kadar hızlı çıkarsan, o kadar hızlı inersin demişler. bırakın emek verdiğiniz iş zaman alsın. başardığınızda artık yeriniz çok sağlam olmuş olacak.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bazı insanların emeksiz sahip olduğu şeylere çabalamak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim