21.
en korktuğum şey, bilmek.
biliyorum dediğim gün konuşacak şey bulamam.
biliyorum dediğim gün konuşacak şey bulamam.
devamını gör...
22.
"sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi.
bilmez ki sorsun, bilse sorardı."
bilmez ki sorsun, bilse sorardı."
devamını gör...
23.
doğru inanmak.
clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünü "bir şeye yeterli delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde doğrudur." şekline çevirip; bilmenin, bir önermenin doğruluğuna yeterli kanıta dayanarak inanmak, ilgili önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmak olduğunu dikkate alarak, bilmek ile doğru inanmanın aynı şeyler olduğunu söyleyebiliriz. yani; herhangi bir önermenin doğruluğuna, doğru inanıyorsak o önermenin doğruluğunu biliyoruz demektir. dolayısıyla; bilmek, bir inanma biçimidir: bu biçim de doğru inanmadır.
clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünü "bir şeye yeterli delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde doğrudur." şekline çevirip; bilmenin, bir önermenin doğruluğuna yeterli kanıta dayanarak inanmak, ilgili önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmak olduğunu dikkate alarak, bilmek ile doğru inanmanın aynı şeyler olduğunu söyleyebiliriz. yani; herhangi bir önermenin doğruluğuna, doğru inanıyorsak o önermenin doğruluğunu biliyoruz demektir. dolayısıyla; bilmek, bir inanma biçimidir: bu biçim de doğru inanmadır.
devamını gör...
24.
yok kanka bilmek falan. ne biliyorsun olm? onun bunun yalancısısın işte bir nane bildiğin yok.
devamını gör...