bir erkeğin en karizmatik olduğu an

tatlım siz neler yaşıyorsunuz ya?
kapı açmak, el tutmak, spor yapmak vs demişler ah. fazlasıyla sıradan ve normal şeyleri anormalleştirmişler.
nelerle gezdiniz siz, ne seviyelere düştünüz öyle?
üzüldüm.
gerçekten.*

kızının kendisini görünce tüm tatlılığıyla babaa diye koştuğu andır.

saç tıraşından çıktıktan sonraki andır. o an bir erkeğe hayır diyebilecek bir kadın yoktur.

kendimden biliyorum. ewed.

diyalog kurabildiği, gülümsediği anlardır. tabii bunlar hep gençlik.
iş hayatında henüz erkek göremedim. eğitim alanında çalışmak lanet bir şey.

kafası yokken gayet de çoğu karizmatik. ha illa kafası olacaksa ağzının iyi laf yapması lazım. bilgili konuşan elemanlar habalı olur yani, olması lazım galiba.

berberden çıktığı o an.

vazgeçtiği an....

bildiği herhangi bir bilgiyi egoist bir tavır olmadan adamakıllı anlatırken veya herhangi bir tamir işi yaparken

kabız ken tuvalette ki anıdır .

footjob, bereket tanrısı mikusun hediyelik eşyacıda duruşu misali bir güçtür. güç, sembolizmide dahi erkeğe atfedilen bir özelliktir. bu nedenle bir erkeği bu an görünce içim titrer. dikkat ettiyseniz, dünya denen bu çukurda her zaman güçlüler kendine yer edinmiştir. bir hediyelik eşyacıda hiçbir zaman eline verilmiş bir dişi heykleli göremezsiniz. çünkü tarih kazananları yazar. bu değişmez. kadın erkek deneden tüm okurlarımıza güzel bir haftasonu dilerim. erkek güçlü ama mütevazi olmalı. kadınına dolanmalı arkadan, onu korumalı. bir erkek, likralı kumaşları yırtacak kadar sert, neşeli günler izleyen bir nine kadar duygusal olmalı. kumaş yırtılınca ağlamalı icabında.

çıkarıp masaya vurduğu an.

yolun karşısına geçerken elini tutman için uzattığı an.

ve! o an gelir de,
işte o an ben, yaşayamam...

güneş gözlüğünü takmış sigarasından bir nefes aldıktan sonra üflediğinde dumanın salınışı kadar süren zaman ve yüzünü kaplayan sigara dumanı.