bir insanı tanıma yöntemleri

bana göre bir kuşun 2 kanadı gibi birbirinden ayrılmaması gereken 2 kuralı vardır:
1- baş başa sohbet etmek.
2- beraber başka insanlarla, sosyal ortamlarda vakit geçirmek. (gözlem yapmak için ideal)

sizinle baş başa gayet hoş sohbet eden birinin başka insanların yanındayken sizi insan yerine koymadığını fark edebilirsiniz. veya cesur ve dobra olduğunu iddia eden birinin aslında iddia ettiği kadar cesur ve dobra olmadığını görebilirsiniz. kalabalık ortamlarda rahat edemeyen biri de olabilir karşınızdaki insan, baş başa iken anlarsınız. bunlar önemli. tabii zaman da öyle.

aynı evde yaşamak.
başka hiçbir yolu yok.

eğer iyi yalan söyleyen birisiyse maalesef aynı çatı altında yaşamak harici başka bir durumu yok ama genel eleme için konuşuyorsak sizin için en kritik konuları açabilirsiniz. illa atıyorum oyun oynuyorsanız oyun oynamayabilir ama bazı görüşler vardır ki ters oldu mu olmaz, insanî şeyler harici kişisel düşünceler de içerebileceğinden örneksiz size bırakıyorum.

tek bir haraketiyle bile anlayabilirsiniz ve o haraket bütün huylarının kilit noktası durumundadır

aranıza mesafe bırakın, buna nasıl tepki veriyor. sizi özlüyor mu? bundan memnun mu? tepkisiz eleman mı? etkisiz mi kalıyor?...
veya bütün onedio testlerini çözdürmek. burcundan doğum haritasına kadar bakmak. bir de şöyle genel bir kahve falına baktırdınız mı tamamdır.

1. hata yap
2. sırrını ver.
3. alışverişe git.
4. beraber yemek ye.
5. ailesinden bahsettir.
6. dinlediği müzik türünü sor.
7. enstrüman çalıp çalmadığını sor.
8. kitap okuyup okumaması.
9. mesleği.
10. yürüyüş şekli.
11. konuşma şekli.
12. giyim şekli.
çünkü farkında olmadan dış görünüşümüz ile kendimizi anlatırız.

ne zaman tanıdım derseniz o zaman yanılırsınız.
insanın fikirleri günden güne bile değişir. gün yeniden doğuyor. senin tanıdığın kişi dünde kaldı.

herkes karşıdaki kişide istediğini ya da ihtiyacı olanı görür ve alır. 10 kişiye aynı oranda tanıdıkları b kişisi sorulsa hepsinin cevabı farklı olacaktır. birinin iki yüzlü bulduğunu diğeri en sadık dost olarak niteleyecektir. her ilişki özneldir.
herkes değişir. bugün tanıdığınız kişi yarın aynı kişi değildir.
bir insanı her şeyiyle tanımak, bilmek zorunda değilsiniz. böylesi bir talep kişilerin özeline saygısızlıktır. ortak paydalarda buluştuğunuz ve birlikte bir şeyleri paylaşmaktan hoşlandığınız sürece arkadaş, dost, sevgili vb. kalırsınız.
insanları tanımaya çalışmak için insanların özeline girmeye gerek yoktur.

bir insanı ancak size gösterdiği kadar tanıyabiliyorsunuz. kitap, giyim, hepsi yalan dolan. bir insanın rol yapmadığını anlamak zor. paranoya gibi olacak biraz ama. bir insanı tanımak bu kadar basit olsa yıllar süren ilişkilerde aldatılma olmazdı. kimse kendini aldatacak bir insanla, ya da kimse kendisine şiddet uygulayan bir insanla yoluna devam etmezdi.

hangi konular hakkında nasıl düşündüğü , konuştuğu mesela.

çok uzun zaman geçmesidir.çok uzun zaman geçtiğinde bakın kim kalmış hala yanınızda.tüm şüphelerinize rağmen kim gitmemiş.kim susmamış.kavgalara tartışmalara rağmen kim hala yanınızda.kim gerçekten insanlardan duyduğunuz gibi değil de deneyimlediğiniz gibi.duyduğunuza inanmayın.bazen çok uzun süre kötü sandığınız biri iyi olduğunu düşündüğünüz biçok kişiden daha yalın berrak ve kalıcı samimi olabilir.bu dost olur eş olur iş arkadaşı olur iş ortağı olur.zorda kaldığınızda hala yanınızda olanlardır bu kişiler.iyi günde de gerçekten iyi olmanızdan kıvanç duyandır.

karpuzu istediğin kadar yokla kelekse kelektir. bazı kelekler güzel rol yapar , tecrübe abidelerini bile şaşırtırlar. görüntü her zaman net bir ölçüm olmamalıdır.

beraber yolculuk yapmak. ortak eylemlere katılmak. aynı evi paylaşmak. insanlara davranış biçimleri ve olaylara yaklaşım tarzı. ama şunuda söylemek isterim ki bazı insanlar oluşturduğu sahte kılıfa kendini bile o kadar çok inandırıyor ki.. bir insanı tanıdım demek aptallıktır bence. bir ömür yetmez kimisini tanımaya.

iletişim kurmak. başka türlü tanışılamaz.

çıkarlarınız çatışmadan imkanı yok tanıyamazsınız. yeri geliyor anneler babalar çocuklarını tanıyamıyor, eşler 40 yıl sonra birbirini tanıyamıyor.

en sinirli halini gözlemlemek. eğer öfkesi, sevgisi ve saygısının önüne geçiyorsa çok yazık olur size.

böyle bir yöntem yok. sadece o an görmek istenenler var. karşınızdaki kişiye yegane anlamlar yüklemek ve ihtiyaçlar doğrultusunda tanımlamalar yapmak var. kabul etmek gerekir ki sürekli değişiyoruz. " insanın tek doğumu annesinin o'nu doğurduğu gün değildir ; hayat o'nu defalarca kendini yeniden doğurmaya zorlar. " marquez böyle bir hayatta herhangi bir kişiyi tam anlamıyla tanıdığımızı iddia etmemeliyiz ki sonuçlar üzücü olmasın. *

seni tanımak istiyorum denir ve aradan bir ay geçer.
seni artık tanıyamıyorum denir.
kapanış.

ne okuduğu,ne dinlediği ve sinirliyken nasıl tepki verdiğine bakılarak çıkarım yapılır ama kimse kimseyi tamamen tanıyamaz bu denklem böyle.

okuduğu kitaplar ve dinlediği müzikler ele verir zaten. şahsen kitap okumayan ya da sadece wattpad kitapları okuyan birine acıyarak bakarım. insanın kendini geliştirmesi, dertleri, eğitim düzeyi (okul ile ilgili değil kişiliğin, karakterin gelişiminden bahsediyorum) yaşam mücadeleleri... kısacası insana dair her şey okuduklarında ve dinlediklerinde gizlidir. yani gece gündüz ben fero dinleyen biri ile cem karca dinleyen biri aynı düzeyde olamaz. ya da saçma sapan popçulara hayran olan biri ile neşet ertaş, ahmet kaya gibi adamları dinleyenler de bir olamaz. insanın olgunluk seviyesi, insanın hayata bakış açısı seçtiği kitaplarda ve müziklerdedir. bunun için yeni tanıdığım insanlara ne tür kitaplar okuduğunu ve hangi sanatçıları hangi müzikleri dinlediğini sorarım.