bir sözlük yazarına aşık olmak

aşık olmak sorun değil de aşk karşılıklı olursa feci sorun olur. hemcinsi yazarlardan inceden uzak durmanız gerekir. yoksa, "falan tanımımı neden beğenmedin aşkım"dan başlayıp, "filancanın tanımını beğenmiş bi de favlamışsın. o fav silinecek." şeklinde devam eder. evlerden ıraktır.

bu mevzudan iyi festival filmi çıkar.

haha aşık olmak değil de bir şeyler hissettiğim biri vardı ekşi sözlükte yazarmış ben bunu tesadüfen öğrenmiştim benim hakkımda bir entry girmişti sonrasında her yazdığı entryden kendime anlamlar çıkarıyordum rezalet bir durumdu.

21 yüzyılın getirdiği yeni dert.yeni zamanlar yeni problemler doğururmuş.

imkansız değildir ne övmek ne de yermemek lazım akışına bırakmak lazım.

imkansiz degildir ama sacmaligin daniskasidir. gormeden tavirlarini kisiligini hele kim oldugundan bile emin olmadan asik olmak sacma sapan bi durumdur.

çekmen bizi, aşık olmazlar bize çaylağız deyene...

valla ben her hafta birinin nickine aşık oluyorum.

karşılıklı olmaz muhtemelen. kim beni sever ki. ben bile beni sevmezken üstelik.

reel halini görmeden zor.

vakti zamanında başıma gelen durum, sene tahmini yapmam gerekirse 2012 dolayları diyelim. aşık oldum değil, ama kendisi aşka çıkardı. aşka çıkmamı sağladı, aracı oldu. o sebeple "2. kez aşık olmak mümkünmüş, al bak" diye gezdim ortalıkta.

sonrasını merak edenler için: 9 ay sonra filan başkasıyla evlendi ve şu an birkaç senedir almanya'da ve bir çocuğu olacak.

edit: kendisi entelektüel ayarda olduğu ve ben de sözlüğü o dönem iç akıtmak amaçlı kullanıyor olduğum için, birbirimizde kıskanacağımız bir entry yoktu ve olmazdı. yani başkalarının iddia ettiği gibi tripler söz konusu olmazdı. o dönem sözlük ortamının da etkisi var, çok efektif ve bireysel bir ortamdı, o sebeple herkesin kendi alanına olduğu kadar başkasının alanına da saygısı vardı. eski türkiye yansıması gibi bir şeydi. sonuç olarak oldu ve bitti.

zengin bir yazarsa direkt aşık olurum.

aman diyeyim dur zaten ortalık karışık

derler ki, insan büyük konuştuğu yerden sınanırmış... olmaz diye bir şey yok. gerçi bu zamanda güven sorunu çok var ama olabilir de. zihni pis, ahlaksız ve kendisi pis ile kimse karşılaşmasın tabi. kişinin yaşadığı dünyası nasıldır bilemeyiz. belki hayalinde bir şey yaşıyor ve ona göre duyguları olabilir. her ne kadar burası anonim de olsa yazılan bir kelimeden bile farklı anlamlar çıkaran nice insan vardır. tek taraflı bir duygu sonrasında, birbirleri ile iletişim kurulduğunda bir sevgi de olabilir aralarında. aşkı tarif etmek, yaşamak her insan için aynı olmadığına göre, insanlar için sözlükte de aşk mı olur, yalandır, kandırmacadır diye küçümsememek gerekir. kimin başına ne zaman ne geleceği hiç belli olmaz. umarız güzel aşklar her zaman her yerde olsun, yaşamak isteyen yaşasın.

aşık olunan aşkın kendisidir burada, yazar değil.

hoşlandığın sözlük yazarının hem cins çıkmasıyla sonuçlanabilir.

düşünce tarzına, hayata bakışına ve kültürüne aşık olmuşsun. daha gerçekçi ve kalıcı şeyler, ne güzel işte.

sen aşık olmuyorsun ki niye bu kadar kendinizi abartıyorsunuz. içinde ki sen ruhun senden bağımsız olan sadece ve sadece senin bedenine sığınan o yabancı ruhun o aşkı yaşıyor mutlu oluyor sende faydalanıyorsun vücudunnda etkileri görünüyor, ellerin ayakların titriyor, gülüyorsun.
sonra ne mi oluyor o mutluluk cehennem oluyor, içinde ki sen o yabancının keyfî yerinde olan yine sana oluyor. ağlıyorsun, stresten, halsizlikten, içilen sigaralardan vucudun paramparça oluyor, hastalanıyorsun.
yine keyfi yerinde o içimizdeki bize yabancı olan ruhumuz.

hoşlanma falan anlarım da buna da ask demek biraz fazla kaçıyor.

iki sözlük yazarına aşık olmaktan daha kötü değildir.