21.
hırsızlık yapmaktır. kaynak gösterip "alıntı" tanım yapsa sorun olmayacaktır.
devamını gör...
22.
türlü türlü şekillerde yapılması mümkün olandır. mesela görsel kullanırken de alıntıladığımız yeri belirtmek lazım. hep metinlere odaklanıyoruz da aslında görsel de telif hakkına tabi.
diyelim ki bir antik tiyatro hakkında tanım girmek istedik ve at nalı gibi bir görsel yerleştirdik girdiye. belli ki bir kaynaktan almışız antik tiyatronun görselini; burada da tıpkı alıntı metin gibi görselin kaynak link'ini vermek doğru olur. çünkü tanım metninde olmayan tonla ayrıntıyı görsel sayesinde aktarıyoruz okuyana.
aşırmanın metin olanı sorun lakin görsel olanı daha büyük sorun vesselam. şöyle meşhur bir söz vardır...derler ki "bir resim bin sözcüğe bedeldir." burada yaptığım alıntıyı neden sadece tırnak içine aldın diyerek sakın mesaj gönderme yalnız: sakin görünüyor olabilirim ama vallah çarparım bak!
ek: görsel için kaynak vermeye ne gerek var diye düşünenler içinse kıymetli bir yazarın şu #817703 tanımını örnek olarak bırakmak isterim.
diyelim ki bir antik tiyatro hakkında tanım girmek istedik ve at nalı gibi bir görsel yerleştirdik girdiye. belli ki bir kaynaktan almışız antik tiyatronun görselini; burada da tıpkı alıntı metin gibi görselin kaynak link'ini vermek doğru olur. çünkü tanım metninde olmayan tonla ayrıntıyı görsel sayesinde aktarıyoruz okuyana.
aşırmanın metin olanı sorun lakin görsel olanı daha büyük sorun vesselam. şöyle meşhur bir söz vardır...derler ki "bir resim bin sözcüğe bedeldir." burada yaptığım alıntıyı neden sadece tırnak içine aldın diyerek sakın mesaj gönderme yalnız: sakin görünüyor olabilirim ama vallah çarparım bak!
ek: görsel için kaynak vermeye ne gerek var diye düşünenler içinse kıymetli bir yazarın şu #817703 tanımını örnek olarak bırakmak isterim.
devamını gör...
23.
burda anonim takılan,
bu gün a yarın b sonra c olup devam eden yazarın, orijinal olmaması, copyci pastci olması.*
bana ırak hal. ben oldum bittim ben takılmayı severim.
kelime başlıkları hariç, girdiğim tanımlar yüzde yüz benden.
başkasının anlattığı şeyi de onu da anarak bahsetmesi bana daha anlatılır geliyor. ilber ortaylı demiş ki demesi hoş, sanki benimle sohbet ederken demiş gibi. *
bu gün a yarın b sonra c olup devam eden yazarın, orijinal olmaması, copyci pastci olması.*
bana ırak hal. ben oldum bittim ben takılmayı severim.
kelime başlıkları hariç, girdiğim tanımlar yüzde yüz benden.
başkasının anlattığı şeyi de onu da anarak bahsetmesi bana daha anlatılır geliyor. ilber ortaylı demiş ki demesi hoş, sanki benimle sohbet ederken demiş gibi. *
devamını gör...
24.
üzücü ya... uğraşacak edecek kadar düşmek... nerden baksan üzücü. allah yardımcıları olsun.
devamını gör...
25.
mevzunun ciddi anlamda uzadığını düşünüyorum. bakın adım adım gidelim;
ortada bir intihal var. şık bir durum değil. sonrasında gelen bir uyarı var lakin anladığımız kadarı ile bu uyarıya kulak tıkanıyor. keşke tıkanmasa ama tıkanıyor. benzer durumlar, okuduklarımızdan anladığımız kadarı ile daha önce de yaşanmış. zurnanın zırt dediği yerde burası oluyor zannımca. fikri emek sarf edilerek hazırlanmış bir metnin başkası tarafından alıntı kurallarına uyulmadan paylaşılması doğal olarak bu konularda hassas olan yazar arkadaşımızı kızdırıyor ve olumlu geri dönüş alamaması sonrasında durumu umuma arz ediyor. bunu yaparken de kelimelerini seçmeye çalışıyor lakin mevzu hassas bir mevzu olduğu için ne kadar özen göstermiş olursa olsun konu karmaşıklaşıyor. çünkü işin içine sözlük içi ilişkiler, gruplaşmalar, yazarların irtibat halinde olduğu diğer insanlar giriyor. böylece iki grup oluşuyor ve söz konusu sıkıntının içeriğine bakılmadan vaziyet alınıyor. meselenin özü es geçiliyor. sevdiğiniz yazarlar hata yapabilir arkadaşlar. beğeni yağmuruna tuttuğunuz yazarlar hata yapabilir. insan hatalardan müteşekkil bir yaşam formu. sizin bir insanı koyduğunuz yer dünyanın en yüksek rakımlı tepesi olabilir, lakin onun hatalarını görmesine yardımcı olmadığınızda onu tepeden yuvarlayan bizatihi siz oluyorsunuz.
adı geçen yazar arkadaşımızın pek çok tanımını bende keyifle okudum. yeri geldi beğeni bıraktım. sözlüğe kendince bir hava kattı. ama sizler fark etmeden insanların omuzlarına çok fazla yük yüklüyorsunuz. özellikle genç arkadaşlarımızın sırtını sıvazladığınız kadar yaptıkları hataları onlara söylemiş olsanız bu tarz bir mevzu ortaya çıkmayacak. ama birbirinizi şişirmekle ve birbirinize övgüler düzmekle o kadar meşgulsünüz ki, gözünüzün önünde cereyan eden hataları görmüyorsunuz ya da görmezden geliyorsunuz. sonrasında bunu gören biri çıkıyor ve haklı olarak olaya müdahil oluyor.
evvela herkesin şu konuda hem fikir olması lazım; gerçekleşen durum kabul edilebilir bir durum değildir. yazar arkadaşlarımızdan bağımsız olarak olaya bakmak zorundasınız. başka bir insanın düşünceleri ve deneyimleri ile oluşturduğu, kendi üslubu, bilgisi ve görgüsü ile şekil verdiği fikri bir metni kendinizinmiş gibi paylaşamazsınız. bunun lamı cimi yoktur.
şimdi işin bu boyutunu bir kenara koyalım. ilgili yazar arkadaş özelinde yapılan genel eleştirinin yukarıda yazdığım sebeplerden ötürü kişiselleştirilmesi kaçınılmaz oldu lakin bu işe nokta koymak çok basit. bu değerli kardeşimiz çıkar, eğmeden bükmeden meramını anlatır, gerekli özrü diler ve buradaki insanların hoşgörüsüne sığınır, mevzu kapanır gider. zaten burada hiç kimse birilerinin linç edilmesini istemez, linç edilmesine de izin vermez. bu davranış ilk gün yapılsa yine mevzu kapanır giderdi. açıkçası böyle mevzularda insanların birbirleri ile laf yarışına girmesine, laf salatası yapıp bizlere geçin salata bardan açık büfe doya doya yiyin demesine gerek yok. çoğumuz bu mevzularda doygunluğa erişmiş insanlarız. sözlük ortamlarında defalarca benzer şeyler yaşandı/yaşanıyor. bu değerli genç arkadaşımızın yanında olan, onunla sohbeti olan arkadaşlar kendisini telkin yoluyla özür dileme noktasına getirse, inanın ona en büyük iyiliği yapmış olurlardı. ona değer verenlerin üzerine düşen vazife onun hatasını savunmak değil, ona hatasını göstermek olmalıydı lakin bu da ne yazık ki, es geçildiğine göre önümüze bakmamız lazım. kafa sözlüğün diğer platformlardan farklı bir platform olduğunu savunuyorsak ya da öyle olmasını arzuluyorsak, işte önümüzde güzel bir sınav var.
hatalı davranış sergileyen genç arkadaşımız çıksın hatasını dile getirsin. diğer yazarlarda bu hatanın hangi sebeple yapıldığını umursamadan, bu kusuru hep birlikte örtsün ve yolumuza devam edelim. burada herkesin birbirinden öğreneceği, birbirine bir şeyler katabileceği bir ortamın oluşmasını kahir ekseriyet istiyor diye düşünüyorum. hatada ısrar olmazsa tenkitte neden ısrar olsun değil mi?
evet böylece beni de sevgi pıtırcığı haline getiren siz kafacılara teşekkür eder, gözlerinizden öperim. gideyim kabuğumu cilalatayım bayağı yıprandı şu başlıkta *
ortada bir intihal var. şık bir durum değil. sonrasında gelen bir uyarı var lakin anladığımız kadarı ile bu uyarıya kulak tıkanıyor. keşke tıkanmasa ama tıkanıyor. benzer durumlar, okuduklarımızdan anladığımız kadarı ile daha önce de yaşanmış. zurnanın zırt dediği yerde burası oluyor zannımca. fikri emek sarf edilerek hazırlanmış bir metnin başkası tarafından alıntı kurallarına uyulmadan paylaşılması doğal olarak bu konularda hassas olan yazar arkadaşımızı kızdırıyor ve olumlu geri dönüş alamaması sonrasında durumu umuma arz ediyor. bunu yaparken de kelimelerini seçmeye çalışıyor lakin mevzu hassas bir mevzu olduğu için ne kadar özen göstermiş olursa olsun konu karmaşıklaşıyor. çünkü işin içine sözlük içi ilişkiler, gruplaşmalar, yazarların irtibat halinde olduğu diğer insanlar giriyor. böylece iki grup oluşuyor ve söz konusu sıkıntının içeriğine bakılmadan vaziyet alınıyor. meselenin özü es geçiliyor. sevdiğiniz yazarlar hata yapabilir arkadaşlar. beğeni yağmuruna tuttuğunuz yazarlar hata yapabilir. insan hatalardan müteşekkil bir yaşam formu. sizin bir insanı koyduğunuz yer dünyanın en yüksek rakımlı tepesi olabilir, lakin onun hatalarını görmesine yardımcı olmadığınızda onu tepeden yuvarlayan bizatihi siz oluyorsunuz.
adı geçen yazar arkadaşımızın pek çok tanımını bende keyifle okudum. yeri geldi beğeni bıraktım. sözlüğe kendince bir hava kattı. ama sizler fark etmeden insanların omuzlarına çok fazla yük yüklüyorsunuz. özellikle genç arkadaşlarımızın sırtını sıvazladığınız kadar yaptıkları hataları onlara söylemiş olsanız bu tarz bir mevzu ortaya çıkmayacak. ama birbirinizi şişirmekle ve birbirinize övgüler düzmekle o kadar meşgulsünüz ki, gözünüzün önünde cereyan eden hataları görmüyorsunuz ya da görmezden geliyorsunuz. sonrasında bunu gören biri çıkıyor ve haklı olarak olaya müdahil oluyor.
evvela herkesin şu konuda hem fikir olması lazım; gerçekleşen durum kabul edilebilir bir durum değildir. yazar arkadaşlarımızdan bağımsız olarak olaya bakmak zorundasınız. başka bir insanın düşünceleri ve deneyimleri ile oluşturduğu, kendi üslubu, bilgisi ve görgüsü ile şekil verdiği fikri bir metni kendinizinmiş gibi paylaşamazsınız. bunun lamı cimi yoktur.
şimdi işin bu boyutunu bir kenara koyalım. ilgili yazar arkadaş özelinde yapılan genel eleştirinin yukarıda yazdığım sebeplerden ötürü kişiselleştirilmesi kaçınılmaz oldu lakin bu işe nokta koymak çok basit. bu değerli kardeşimiz çıkar, eğmeden bükmeden meramını anlatır, gerekli özrü diler ve buradaki insanların hoşgörüsüne sığınır, mevzu kapanır gider. zaten burada hiç kimse birilerinin linç edilmesini istemez, linç edilmesine de izin vermez. bu davranış ilk gün yapılsa yine mevzu kapanır giderdi. açıkçası böyle mevzularda insanların birbirleri ile laf yarışına girmesine, laf salatası yapıp bizlere geçin salata bardan açık büfe doya doya yiyin demesine gerek yok. çoğumuz bu mevzularda doygunluğa erişmiş insanlarız. sözlük ortamlarında defalarca benzer şeyler yaşandı/yaşanıyor. bu değerli genç arkadaşımızın yanında olan, onunla sohbeti olan arkadaşlar kendisini telkin yoluyla özür dileme noktasına getirse, inanın ona en büyük iyiliği yapmış olurlardı. ona değer verenlerin üzerine düşen vazife onun hatasını savunmak değil, ona hatasını göstermek olmalıydı lakin bu da ne yazık ki, es geçildiğine göre önümüze bakmamız lazım. kafa sözlüğün diğer platformlardan farklı bir platform olduğunu savunuyorsak ya da öyle olmasını arzuluyorsak, işte önümüzde güzel bir sınav var.
hatalı davranış sergileyen genç arkadaşımız çıksın hatasını dile getirsin. diğer yazarlarda bu hatanın hangi sebeple yapıldığını umursamadan, bu kusuru hep birlikte örtsün ve yolumuza devam edelim. burada herkesin birbirinden öğreneceği, birbirine bir şeyler katabileceği bir ortamın oluşmasını kahir ekseriyet istiyor diye düşünüyorum. hatada ısrar olmazsa tenkitte neden ısrar olsun değil mi?
evet böylece beni de sevgi pıtırcığı haline getiren siz kafacılara teşekkür eder, gözlerinizden öperim. gideyim kabuğumu cilalatayım bayağı yıprandı şu başlıkta *
devamını gör...
26.
yani ortada bir hata var elbette.
ama insanları hemen yerin dibine sokmaya çalışmak da hatadır.
bakıyorum hemen " vay ne biçim yazar " manasında yazılar yazılmış.
hangimiz hata yapmadık ki ?
hem de nerelerde yapmadık ki ?
insanlar yaptığı hatalardan ders çıkarabildiği derecede iyi insandır, kendine saygısı olan insandır.
hatalar insanlar içindir, yoksa robot olurduk.
bu konuyu da tatlıya bağlayıp yolumuza devam edelim derim ben.
ama insanları hemen yerin dibine sokmaya çalışmak da hatadır.
bakıyorum hemen " vay ne biçim yazar " manasında yazılar yazılmış.
hangimiz hata yapmadık ki ?
hem de nerelerde yapmadık ki ?
insanlar yaptığı hatalardan ders çıkarabildiği derecede iyi insandır, kendine saygısı olan insandır.
hatalar insanlar içindir, yoksa robot olurduk.
bu konuyu da tatlıya bağlayıp yolumuza devam edelim derim ben.
devamını gör...
27.
alışkanlığı bilimsel yayınlar ve tezlerden gelir.
devamını gör...
28.
"sözlüğün en büyük 10 günahı" diye bir liste olsaydı eğer, muhtemelen ilk üçe girmeyi başaracak türden bir günah olurdu. yukarıda da defaatle bahsedildiği üzere, intihal kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. eğer öyle bir hata yaparsam, veya yaptıysam beni uyarın lütfen. böyle bir şeyi kasten yapmak benim gözümde emek hırsızlığıdır. alıntılama usülünden ve bunun etik açısındaki ehemmiyetinden haberdar olmayan yazarları bu kategoriden ayrı tutuyorum elbette. ancak bu maalesef oldukça büyük bir ayıp, ve bunun ayıp olduğunun herkes tarafından bilinmesi gerekliliğine inandığım için, bir katkımız olur veya olmaz ben yine de bu tanımı girmek istedim.
devamını gör...
29.
sözlüğün ilk zamanlarında epey olduğunu düşündüğüm ve bunu dile getirdiğimde epey tepkiye maruz kaldığım olay.
puan kasmak için seri seri, çok normatif yazılar yazılmış. belli oluyordu.
puan kasmak için seri seri, çok normatif yazılar yazılmış. belli oluyordu.
devamını gör...
30.
dün vuku olan bu olaydan sonra çalıntı tanım girilmemesinin kafa sözlük formatı ve kurallarına eklenmesi gerekir. #857186 no'lu tanımda belirttiğim gibi bazı durumlarda bu eylemin hukuki sonuçları vardır.
edit: zaten varmış ama yine de bu kurallara rağmen yazarlar bunu yapmayı göze alıyorsa o zaman başka şeylerden bahsetmek gerekir.
edit: zaten varmış ama yine de bu kurallara rağmen yazarlar bunu yapmayı göze alıyorsa o zaman başka şeylerden bahsetmek gerekir.
devamını gör...
31.
bunu yapan adam günlük hayatında da hırsızlık yapıyordur.
devamını gör...
32.
bunu yapan adam günlük hayatında adam da öldürüyordur, ruh hastasıdır. hemen idam edilmesi gerekir.
devamını gör...
33.
bir yazar başka yerden aldığı bilgiyi (wiki, başka sözlükler vs.) aynen buraya da yazıyor ve hiçbir kaynak belirtme ihtiyacı hissetmiyorsa en hafif tabiriyle ''intihalci'' olarak anılmayı göze almalıdır. çünkü en iyi kendisi biliyordur o bilgiyi pervasızca kullanıp hırsızlık yaptığını. şahsen böyle durumlarda yazarı ilk olarak kaynak göstermeye davet ediyorum. hala umursamıyorsa özelden yazarak bilgi aşırması yaptığı yerin linkini atıyorum. hala anlamıyorsa -ki hiç yapmadım ama- nickaltına bilgi hırsızlığı yaptığı bilgisini düşmeyi düşünüyorum. bugüne değin 3 yazara denk geldim bu şekilde.. birisi bir roman'ın önsözünden duyguların ön planda olduğu bir tasviri kendisinin gibi yazmıştı.. yazara yazdıklarından çok etkilendiğimi söyledim ve kendisi bana ''beni utandırıyorsunuz'' şeklinde bir yanıt verdi.. o yazara açıkçası daha fazla bir şey diyemedim, zira kendisi de inanıyordu o sözlerin kendisine ait olduğuna ve hatta ironik övgülerin altında ezilecek bir utanma duygusuna sahipti. bir diğeri kıyıda köşede kalmış bir siteden parça parça aşırma yapıp kendisine ait gibi yazmıştı ki komik olanı da bir moderatörün bu kişinin nickaltına sürekli övgüler dizip yazdıklarının özgünlüğüne atıf yapmasıydı. o yazarı da uyardım ve entrisini sildi. ki beklenti yazdıklarını silmesi değil basitçe kaynak göstermeyi öğrenmesi aslında ama beyefendi ya da hanımefendiler o kadar gururlu ki kaynak göstermek yerine aman kimse anlamasın diye yazdıklarını silmeyi yeğliyorlar. en ilginç olanı da google translate ile bir siteden çeviri yaptırıp buraya kendi özgün tanımı gibi giren arkadaştı. o resmen zirveydi. kendisiyle konuştuğumda sözlüğe ''türkçe içerik'' kazandırmak istediğini söyledi. o da sonradan sildi yazdıklarını. bu arkadaşlarda ortak olan şey de şu: yakalandıklarında bir süre sözlüğe bakmamayı ve yazı yazmamayı tercih etmeleri.. bu da böyle bir anı işte.
devamını gör...
34.
bahsi geçen yazarı severim, oylarım da. bir kere fenerbahçeli. yaptığı da evet yanlış ama linç kültürüne kurban gitmesi de yanlış. dünden bu yana adeta çarmıha gerildi yazar. mesela bu başlık açıldıktan sonra ortalarda yok. mutlu oldunuz mu peki bu durumdan? ben değilim, çünkü sözlüğe renk katan biri. ama dur hemen meriç deme, bir başkası olsa yine aynı şekilde savunurdum, ortada sağlam bir linç var çünkü.
çalıntı tanım girmek evet her yerde yanlış. kaynak belirtilmez ya da alıntılanmaz ise tanım silinmeli+yaptırım uygulanmalı yazara. bence buna kimse itiraz edemez. lakin burası da akademik çalışmalar yapılan bir yer değil. kuantum fiziği başlığı altında meme başlığı olabilen bir platform burası. ve burayı böylesine ciddiye alıp sahiplenmek bana çocukça geliyor.
okuyorsa dönsün buraya fenerbahçeli. alıntı yapsın ama bu sefer.
çalıntı tanım girmek evet her yerde yanlış. kaynak belirtilmez ya da alıntılanmaz ise tanım silinmeli+yaptırım uygulanmalı yazara. bence buna kimse itiraz edemez. lakin burası da akademik çalışmalar yapılan bir yer değil. kuantum fiziği başlığı altında meme başlığı olabilen bir platform burası. ve burayı böylesine ciddiye alıp sahiplenmek bana çocukça geliyor.
okuyorsa dönsün buraya fenerbahçeli. alıntı yapsın ama bu sefer.
devamını gör...
35.
her yazdığımız:
"bir parça daha mı linç algısı yaratır? ",
"yazsam mı, söz söylemeye hakkım var mı? "diye düşündüm durdum.
yukarıda intihalin kötü oluşuna dair hemen her girdiyi de beğendim. ama ne olursa olsun yanlış yapanı da hep birlikte taşlıyormuşuz gibi hissetikçe de kanım çekildi.
daha çok kırmadan, dökmeden, üzmeden...
"bir parça daha mı linç algısı yaratır? ",
"yazsam mı, söz söylemeye hakkım var mı? "diye düşündüm durdum.
yukarıda intihalin kötü oluşuna dair hemen her girdiyi de beğendim. ama ne olursa olsun yanlış yapanı da hep birlikte taşlıyormuşuz gibi hissetikçe de kanım çekildi.
daha çok kırmadan, dökmeden, üzmeden...
devamını gör...
36.
hiç tasvip etmiyorum. ben saçma bile olsa, aklımdan ne geçerse onu yazıyorum. en azından yazılanlar benim diye gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
devamını gör...
37.
intihal, bir suçtur ve emek hırsızlığına girmektedir. ülkemizde çalıntı tezlerle kadroları dolduran akademisyenlerin örneğinde olduğu gibi, ne yazık ki bu konuda yeteri kadar hassasiyetin gösterilmediğini biliyoruz. "tanım çalmış, çok mu?" diyen arkadaşlar olayın ciddiyetinden çok uzaktalar.
devamını gör...
38.
yeter vurmayın.
ben o şahsın hesabına ben girdim o tanımı ben çaldım.
vuracaksanız bana vurun.
hadi dağılın şimdi.
tanım: kötüdür.
ben o şahsın hesabına ben girdim o tanımı ben çaldım.
vuracaksanız bana vurun.
hadi dağılın şimdi.
tanım: kötüdür.
devamını gör...
39.
çalıntı yapmayan ben için umursanmaz bir durumdur.
orijinal şiir dinletisi tanımları girerim..
orijinal şiir dinletisi tanımları girerim..
devamını gör...
40.
sayfanın en alt tarafında bir link var, "puan tablosu" yani aylık puan tablosu
insanları yarıştırmak için, ilk bilmem neye girmek için hırs yaptıran her şey acilen ya kaldırılmalı ya da bambaşka bir formata sokulmalı.
yarış mı olacak? adını açık açık yarış olan bir başka yol bulun, orada yarışsın insanlar. ama bu mantıkla gidildiği müddetçe çalıntı, eş dost favı, popüler olma çabalarının önüne geçilmez.
gerçi geçen ay benim bile 7. olduğum bir puan tablosu bu, ne kadar ciddiye almak lazım o da apayrı bir konu.
insanları yarıştırmak için, ilk bilmem neye girmek için hırs yaptıran her şey acilen ya kaldırılmalı ya da bambaşka bir formata sokulmalı.
yarış mı olacak? adını açık açık yarış olan bir başka yol bulun, orada yarışsın insanlar. ama bu mantıkla gidildiği müddetçe çalıntı, eş dost favı, popüler olma çabalarının önüne geçilmez.
gerçi geçen ay benim bile 7. olduğum bir puan tablosu bu, ne kadar ciddiye almak lazım o da apayrı bir konu.
devamını gör...