cem yılmaz filmlerinin din ve değerler açısından incelenmesi

kaç yılındayız hala yok etik mi dine uygun mu caiz mi tartışmasındayız anlamadım ...

hangi din ve hangi değer? bu zihniyetteki insanlar kemal sunal gibi oyunculara da terbiyesizlik eden kişiler. çok da bir şey beklememek lazım.

burası müslüman ülke kardeşim filmde yapsan nefesde alsan yaparken islamı yayıcaksın!

bu ülkede neden her şey din süzgecinden geçmek zorunda? cevap basit: siyaset. siyasetin ülkedeki en büyük güç olması ve bu gücü elde etmenin müslüman cogunlugu mutlu etmekten geçmesi ,ülkedeki her şeyin köydeki hacce ninenin zevki sefasina göre düzenlenmesi durumu.vallahi bıktım.demokrasi gerçekten aristokrat işiymis.

yahu bir şeye de şu din konusu karıştırılmasa. her sorunumuz tamamdı bu eksik kaldı.
film işte izle gül geç. ne alakası var din min.

her konuda değerlerimiz çok düzgün de bir o kaldı demek istediğim şeydir. film izlemek opsiyonel bir şeydir ve kimse kimseye ekstrem bir durum olmadığı sürece silah zoruyla film izletmez. ahlaksız mı geliyor, dinine uymadığını mı düşüniyorsun, çıkış tuşu bir hareket ötende. bunun için makale yazmaya ne gerek var?

neden ensest ilişkiler anadolu topraklarında çok görülüyor?
neden dini dernek/vakıflarda oğlan/kız farketmez, istismar olayları haberlere çıkacak kadar öne plana geliyor?
neden kendini müslüman olarak tanıtanlar kafa kesme, şiddet, kadın taşlama gibi imaj ile tanınıyor dünyada?
size ne milletin dekoltesinden?
size ne milletin cinsel hayatından?
size ne milletin hayatından?
ve bana ne?

müslümanlıkta var mı başkasının özel hayatına, yaşam tarzına, yönelimlerine karışmak ve sorgulamak. hatta yargılamak?
ne zaman anlayacağız ve öğreneceğiz artık "bana ne", "beni ilgilendirmez" demeyi. bi de doç. dr. ciddi ciddi yazmış mı bunu?
o ünvanları kim aldı, kim verdi? nasıl bir ülke burası?
işte böyle almanyanın kıskanacağı bir ülke olduk.
işte böyle yaparak dünyada bir numarayız.
yaşasın... oleyyy...

bir universitenin öğretim üyesi doç. dr. ile bir ortaokulun din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni yan yana gelip buna vakit harcamislar.

işi gücü bırakıp bunu yazmak için vakit harcamak gsmh ya zarar vermektir.

üç kulfu bir elham okusalar daha yararlı vakit geçirmiş olurlardı.

evet, böyle çalışmaların varlığı endişe verici. ama bilseniz ne akademik çalışmalar var, bilimsellikten uzak, insan aklıyla alay eden ve intihal dolu... gülüp geçersiniz buna.
bir makale yazmak istediniz. cem yılmaz'ın filmlerine din ve değer bağlamında baktınız. seçilen üç filmde kaç kez dini ifadeler geçti bunları tablolaştırdınız. sonuç bölümünde "incelenen filmlerde inançla ilgili iletilere nadiren yer verildiği görülmektedir." ifadesi yazdınız. ee ? bu çalışma amacı nedir ? ne gibi çalışmalara zemin hazırlayabilecektir ?
aha kaynakçaya göz atarken aynı yazarın (erkek olan) "din ve değerler eğitimi açısından caillou çizgi filminin incelenmesi" adlı bir çalışma gördüm. ona da bakacağım.
düzenleme: neredeyse benzer sistematikle yapılmış. orda da "orjinal caillou'da yer alan bazı cinsel çağrışımlı kıyafet görüntülerine türkçe seslendirmeli caillou'da yer verilmemiştir." ifadesi var. 404notfound. ben error verdim. iyi geceler.

güncel bir konuyu işlemesi bakımından iyi, içerik olarak kötü bir çalışma. bundan yıllar önce de hülya avşar üzerine bir çalışma yapılmıştı. makale içinde en çok gişe yapan yerli filmler tablosu var. yazarda vasıf olsa o tabloda recep ivedik'in neden rekor kırdığına odaklanırdı. cem yılmaz'ı sebepsiz yere savunan kitle de ayrı bir ahmak. cem'in size ihtiyacı yok ergenler. adam fabrikatörlerden daha zengin zaten.

peygamber misin be adam ne bu din yayma merakı.

bu gün hangi cem yılmazsınız?!

usta komedyen cem yılmazdan kanaat önderi cem yılmaza.. bopta deliyi dama çıkaran piç akıl, mamalananları sahaya sürüyor, onlardan katkı bekliyor bop kapsamında anlatılan fıkrada "punchline" a doğru adım adım... beyaz turklerin white ass'leri tehlike altında.


(bkz: sana bir şaka yaparlar kendine gelemezsin)

iftarlık gazoz içerik olarak olmasa da sırf ismiyle bile islamî unsurlar içermektedir.

hangi dine göre değerlendirilip incelendiği belli olmayan yazıdır.

"cem yılmaz filmlerinin din ve değerler açısından incelenmesi" başlığıyla yazılmış metinde islama göre mi? islama göreyse hangi mezhebine göre? hristiyanlığa göre mi, buddizme, şintoizme göre mi belli değil. mantık hatasını daha en başında yapmış olan doçent doktorla ortaokul öğretmeni, bir hayal dünyasında değer arayışına girmiş, filmi kendi hayal dünyalarına göre yorumlayıp, sonunda da kendi hayal dünyalarına göre yargıldıkları bir yazıya dökmüşlerdir. yazının:

"uluslararası sosyal araştırmalar dergisi / the journal of ınternational social research; makalelerin objektif bir şekilde ve bilimsel kriterler çerçevesinde değerlendirilmesi konusunda gerekli hassasiyeti göstermeye gayret etmektedir" mottosuyla hareket eden müthiş derecede bilimsel bir yayın organında hakem sürecinden geçtikten sonra yayınlanmıştır. yani tamamen güvenilir bir kurum olduğu belli.

gözlerimizin bilimden kanadığı, sosyolojik ve psikolojik terimlerin çokça kullanılmasından ötürü "makale"yi okuyamadığımız bu başyapıttan bir kaç alıntı yapmak sanıyorum ki bilimin patlama yaptığı böyle bir ortamda bizler için gurur kaynağıdır.


"yalan:
benim uzaylı ile birebir sevişen arkadaşım var.” diyerek sahte ufo fotoğrafları satmaya çalışmaktadır"


"saygı:
arif ve taşo, dimi ile karşılaşınca arif “müsaade et bir elini öpsün.” diyerek taşo’ya dimi’nin elini öptürür"

"cinsel içerikli davranış
maymuna imalı bir şekilde bakan arif,
maymunun elinden tutarak karanlıkla kaybolurlar. bu sahne ile “zoofili” olarak ifade edilen hayvanlarla
ilişkiye girilmesi iması verilirken, bir sonraki sahnede arif “abi yokluktan oldu abartmayalım.” diyerek kendi
ağzı ile zoofili eylemini itiraf etmektedir"

gayet normaldir. daha önce de cem yılmaz filmleri ile alakalı yazılmış iki yüksek lisans tezi mevcuttur.

mustafa oğuz yeğin, türk sinemasında ürün yerleştirme uygulamaları: cem yılmaz filmleri örneği. maltepe üniversitesi / sosyal bilimler enstitüsü / radyo televizyon ve sinema anabilim dalı

şeyda güloğlu ulusal, küresel / yerel eksende cem yılmaz filmleri: g.o.r.a., a.r.o.g. ve yahşi batı filmleri örneği. hacettepe üniversitesi / sosyal bilimler enstitüsü / siyaset bilimi ve kamu yönetimi anabilim dalı / siyaset bilimi bilim dalı

yazmış olmak için yazmış olmanın dayanılmaz hafifliğinin vermiş olduğu yetkiye dayanarak bu tür yazılar makale olarak değerlendirilebiliniyor. o yüzden okurken ve yazarken hepimizin önem vermesi gerektiğini hatırlatıyor bu tür olaylar bize...

daha -de'yi ayırmayı bilmeyen zifir cahillerin eleştirdiği olay.

arabistan'a uçak biletlerinin çok masraflı olduğunu gören çok çok değerli iki insan ülkeyi nasıl arabistan'a götürebiliriz sorusunun cevabını aramaktadır. cem yılmaz ise bu sorunun bir parçasıdır. iyi asimileler, pardon... iyi uçuşlar dileriz.

üniversitelerde bilim üretmezsen böyle şeylerle uğraşırlar. zaten olay içi boşaltılmış bir eğitim anlayışı. insanlığa faydalı olacak x konu hakkında aynı enerjiyi harcayarak araştırma yap desen yapmazlar. boş kalan bakkal bilmem neresini tartar diye bir laf var. buraya tam oturuyor ama neyse

pek çok film hemen her açıdan ve perspektiften incelenmiş, barındırdığı ögeler ile dönemin ruhunu taşıyıp taşımadığı irdelenmiştir. bu açıdan bakınca "ülkeye yararlı işlerle uğraşsınlar" demeden önce hangi bilimin ne şekilde faydalı olunacağı asla bilinemez.

antropologlar gidip 30 kişinin yaşadığı kabileyi inceler, iletişim biçimlerini gözlemler ve dış etkileşimlerini öğrenirler. buradan hareketle de daha büyük grupları ve milletleri çözümlemeyi hedeflerler. bugün işe yaramaz gördüğünüz pek çok bilgi ve araştırma bir gün bir işe yarar. bunu "işe yaramaz, ülke gerçekleri araştırılsın" söylemi ancak ve ancak akademinin tam olarak ne işe yaradığını bilmeyen avam kesimin söylemidir.

avam; sosyo-ekonomik olarak toplumda eşit düzeydeki orta sınıf insan topluluğudur. ingilteredeki lordlar ve avam kamarası buna güzel bir örnektir. lütfen bu metindeki avam kelimesi yanlış yönlere çekilmesin.