dexter (dizi)

bir drama dizisi.

efeniiiim, şimdi, kahramanımız dexter (dekstır) diye bir herif.. dexter'in zavallı annesi öldürülüyor ve dexter da bir polis memuru tarafından evlatlık olarak alınıyor. dexter daha gencecik, körpecik iken, evcil hayvanları öldürmek isteği uyanıyor içerisinde. sokak değil evcil hayvanı olacak, halis muhlis evcil hayvanı. herhalde, sokakta zavallı hayvanlar cefa çekerken, bazı hayvanların, mis gibi evlerde keyif çatmalarını kabullenemiyor.

dexter fıttırır ve bu fıttırmanın sonucu "yook yapamıyorum illaki öldürecem ben bunları" der. bunun üzerine bizim bu dexterı evlatlık alan polis memuru tamam öldür ama asla yakalanmayacan, öldürdüklerin ölmeyi hak edecek ve kurbanlarının suçlu olduklarından hep emin olacan diye bazı şeyler öğretir işte bazı kurallar falan öğretir. yani bizim polis memuru da, ne hikmetse artık manyak çıktı. hadi koçum git elalemi öldür diye ona bir baba tavsiyesi veriyor. tabii git hayvanları öldür demiyor git katilleri falan öldür diyor.

fakat dexter bir gün bir masum fotoğrafçıyı öldürür. yani bizim dexter, aslında hayırsız bir evlat çıkar. dexterın bir de üvey kız kardeşi vardır. adı debra. polis memuru üvey oğlu dexter'a yakın davranıyor diye debra içten-içe kıskançlık besler. yani debra da, hayırsız bir kardeştir. bildiğiniz aile paramparça yani.

dexter, rita diye bir kadınla birlikte olur. aşk yaşayıp mutlu olduklarını falan sanmayın ha. rita da eski kocası tarafından istismar edilmiş daha bunun şokunda. hele ritanın 2 tane çocuğu da var.

dexter daha sonraları bir düşman edinir ve bu düşman da gene ne hikmetse üvey kız kardeşinin doktoru çıkar. burda şaşırılacak durum bu değil, adamın üvey kız kardeşinin doktorunun katil olması.

neyse ben daha fazla spoiler vermeyeyim, şunu da söyleyeyim, bizim bu dexter katilliğin yanı sıra hem de polis departmanında kan sıçrama analisti. yani, polis departmanında çalışıyor, ama hayatını ek olarak da seri katillikten kazanıyor.

gerisini siz izlersiniz işte efendim.. saygılar..

bu dizide tek anlamadığım şey debra morgan'ın hızlı yükselişi. yav bu kızın akp milletvekili dayısı falan mı var la? nasıl bu kadar çabuk lieutenant (teğmen) oldu aklım almıyor.


edit:

cinayet işlemek haklı bir temele nasıl oturtulur üzerine ilginç fikirler veren dizi.
jeneriği başlı başına efsane. jenerik
incelikli senaryosu ve her sezona felsefi bir giriş yapması bakış açılarınızı bir hayli genişletiyor. yalnız finali hiç yakışmadı bu kadar çabaya.

şu dizinin seneler sonra devam edeceğini öğrenmek, bu sene aldığım en iyi haberdi.

michael c. hall isimli dahiyi yeniden dexter morgan rolünde görmek inanılmaz güzel olacak.

tanımlamak gerekirse, tam 8 sene sonra, 9. sezonu ile, bu sene sonbahar gibi geri dönecek dizidir.

debra'nın da, aynen harry gibi, dexter'ın vicdanı olarak geri döneceği konuşuluyor. şahane.

ilk ve ikinci sezonu muhteşem ötesi olmak ile birlikte beşinci,altıncı sezonda hatta yedinci sezonda bile izleyiciyi hayretler içerisinde bırakmış kaliteli bir dizidir. son sezonuyla izleyicisine ihanet etmiş olsa da dexter'ın o masadan kalkıp tekrar düzene baş kaldiracagina olan inancımız nihayet karşılık bulmuştur. umarım yeni sezonda introyu değiştirmezler, heyecanla bekliyoruz.

dexter benim ilk izlediğim yabancı dizidir. karakteriyle, olay örgüsüyle, o meşhur jeneriğyle çok iyi bir dizidir. finali berbattı gerçi ama yeni sezon haberini alınca o berbat finali de unuttum. tekrardan izlemek için sabırsızlıkla bekliyorum

muhteşem bir seridir, insanlar bunu izleyip seri katil olmaya özenmiyordur, zeka varsa azıcık yapmaz yani. ayrıca hiç duymadık dexter'a özenen adam flamalar arasında cinayet işledi falan diye, jokeri falan bile duyduk. her neyse, seri çok hoş ilerliyor ve kendine yakalıyor, izledikçe kendinizden de bir şeyler bulabiliyorsunuz. yeni sezonu gelecek duyurusu beni benden aldı zaten, lütfen gelsin.

"ben iyi şeyler yapan kötü biri miyim yoksa kötü şeyler yapan iyi biri miyim?"
dexter daha çok küçük yaşında oldukça travmatik bir şekilde annesinin ölümüne tanık olur. cinayet için olay mahaline gelen polis memuru harry, küçücük dexter'ı kanlar içinde bulur ve ona kıyamaz evlat edinir ancak bu olay dexter'da öyle bir etki yaratır ki zamanla psikopatik eğilimler göstermeye başlar.
bu durum ona babalık yapmaya çalışan harry'nin de dikkatini çeker.
dexter'a sahip çıkma isteği ile onun bu özelliğini faydalı bir işe yönlendirecektir ve böylelikle hem dexter'ın hayatını koruyacak hem de işinde başarılı olmasını sağlayacaktır.
dexter en ince ayrıntıya kadar her şeye dikkat eden, fazla empati yapmayan, mükemmelliyetçi bir adamdır. adli tıp uzmanı olarak bu özellikleri onu işinde fazlasıyla başarılı yapar. işini kendine bir çeşit paravan olarak kullanır. asıl amacı kanundan bir şekilde kaçan ya da hakettiği cezayı almayan suçluları, suçlarından emin olduktan sonra öldürmektir. hem topluma kendince iyilik yapar hem de öldürme dürtüsünü bu şekilde giderir.

dizide dexter'ın üvey kardeşi debra, belki de dexter'ın hayatında gerçekten önem verdiği tek kişidir.
"çoğu insan özgür irademiz olduğuna ve yolumuzu
kendimizin seçtiğine inanır. bazen yol nettir bazense pek değildir.
her büyük olay, her değişim bizi yolumuzdan şaşırtabilir.
fakat bizi biz yapan şey yol ayrımına geldiğimizde yaptığımız seçimlerdir." dexter
diziyi izleyenlerin çoğu "acaba burda bir dexter olsa nasıl olur?" diye düşünmüştür. evet dexter, bir katildir hem deoldukça soğuk kanlı bir katil ama sadece yüz kızartıcı suç işleyen, başkalarının canını yakan ve bir şekilde ceza almaktan sıyırmış insanların katilidir. hepimizin hakettiği cezayı almadığı için lanet ettiğimiz suçlular olmuştur. işte onlar gibiler için bir dexter olsa nasıl olurdu diye sorası geliyor insanın.
insana bazı değerleri sorgulatıyor. tüm sezonları severek izlemiştim. yeni sezonu da izleyeceğim en kısa sürede.

favorim. burada olay akışı anlatan yazarlarımızla yetinmeyin. pek çok okuma yapmaya elverişli, dolu dolu bir dizi. bir antikahramanın (seri katil) ikili yaşamı, var olmanın problemleriyle katmerleniyor. drama, gerilim, aksiyon, neşeli, romantik, psikolojik... her hali var. artık eski sayılabilecek bir dizi. ilk sezon sabır gerektirebilir. ben birkaç kere bitirdim.

8 sezon boyunca kendini bozmadan devam eden dizide her sezonun ana bir düşmanı olmuştur ki neredeyse amerikadaki sapıkların katillerin yarısını temizlemiş olan dexter'ın 8.sezonda yaşadığı dahmer sendorumundan dolayı bir çeşit eğitim geçirtilerek "proje" olarak geliştirilmiştir yani evet dexter'ın babası olsun onu eğiten kadın olsun (hatta miami polis departmanının müdürü olsun) dexter'ın sapık/katil temizleme makinası olduğunu bilen bilmiştir hatta faaliyetlerini destekleyenler de olmuştur sezon sezon. 9.sezonu olmasa da olurmuş olup sadece eski karakterleri yeniden görme sevinci yaratmaktan başka bir boka yaramamıştır o kadar debra geberdi diye sevinirken bu sefer babası yerine görmeye başladı hülya avşar bozması öz güvensiz polis eziğini.

her iki-üç senede bir, tekrar bütün sezonlarını izlemeyi adet haline getirdiğim nadir dizilerden... bu adamlar bunu nasıl başardı bilmiyorum. sanki 'izle geç' dizisi olacakken efsane olmuş gibi havası var disinin. özellikle olay çözüldükten sonra, bölüm sonlarında dexter morgan'ın iç sesinden, dizinin o veya önceki birkaç bölümü için değerlendirme yaptığını, ders çıkardığını duyarsınız. bu bende salak bir gülümseme yaratırdı hep. : )

5.sezona kadar izledim sonra sıkılıp bıraktım her sezon birbirinin aynısı gibi. adam birilerini öldürüyor son bölümlerde yakalanacak gibi oluyor sonra paçayı yırtıyor bir şekilde. çok fazla zorlama tesadüf ve olay da gerçekçiligi kaybettiriyor.

dexterın cinayetlerini etrafından gizleyebilmesi absürt gelebilir. halbuki etrafımızda ne sapıklar var da kendini gizliyor. hangimiz başkasının özel hayatını takip etme ve tuhaflıklarını eleştirebilme cesareti gösteriyoruz?

adam istediği cinayeti işliyor ve herkes o'nu hayranlıkla izliyor. peki neden insanlar bir seri katil karşısında büyüleniyor?

en büyük sebebi bence hukuk. çünkü hukuk bir şiddet tekeli kuruyor. hukuğun olmadığı bir düzende herkes şiddet tekeli kurmaya kalkar. bunu da kendini savunma adına yapar. ve ya insanlar çeşitli guruplar kurarak kendi adaletini sağlamaya çalışır.

ve bu guruplara agresyon gösterenleri de cezalandırmaya çalışır ve kendi metodlarıyla cezalandırır.

hukuk bir anlamda kendi şiddetini kurduğu için yani " eğer cezalandıralack biri varsa onu biz cezalandırırz" dediği için bir şiddet tekeli kuruyor hukuk. ve halk da bu şiddet tekelini bir şekilde kırmış insanlara karşı büyüleniyor.

dexter çok küçük yaşlarında aile travmasına maruz kalmış ve trajik bir şekilde annesinin ölümüne şahit olmuş adamdır. bu trajik olaya şahit olan dexter annesinin kanları içinde otururken olay yerine gelen bir polis tarafından (harry) evlat edinir. dexter büyüdükçe içinde olan duyguları ve insanları öldürme arzusunu üvey babası ile paylaşır. polis olan üvey babası onu öz kızından ayrı tutmaz hatta dexter'ın üstüne daha da çok düşer. dexter'ın bu açıklamasından babası onu farklı bir şekilde büyütmeye bu tür duygularını bastıra bilmesi için değişik yöntemlerle büyütmeye başlar. ileride başı belaya girmesin için bir çok eğitimden geçirir. sonrasında dexter artık büyür ve karşımıza adli tıp memuru ve kan üzerinde uzman biri olarak çıkar. kız kardeşi debra ise aynı karakolda polis memurudur..
güzel ancak bolca tuhaflıklar bulunduran bir dizi özellikle dexter karakterinin duygularından yoksun olması, bir çok duyguyu taklit ederek hayatına devam etmesi ve özellikle katil olanları öldüren bir katil olması( bir karakolda çalışıyor olması bile çok ayrı bir konu tabi) tuhaflıkların daniskası.
ne kadar tuhaf olursa olsun dexter karakterinin zekice yazıldığı gibi bir gerçek var. oyunculukların güzelliği de tabi ki ayrı.
keyifli seyirler dilerim.