diamond elite platinum plus

hemen izleyip bitirdiğim gösteridir.

fakir olduğum için canlı izleyememiştim.
bakın sözlük yazarı olmanın ilk kuralı böyle gösterilere canlı izledim yazmaktır.

ehehehe canlı izlemiştim. *

neyse gelelim olaya. bir kere 30-40 liraya cem yılmaz izliyorsunuz. sağ ol lan netflix.
içeriğe gelecek olursak hayvan gibi komik. kahkaha atarak izledim. tebessümle izlediğim yerler daha fazlaydı.

ben kıyas yapmadım, yaparsam mantıklı olmazdı. abi 2008 de 100 kere kahkaha atmıştım bu gösteride 5 kere attım falan demeyeceğim.

hiciv, eleştiri, tecrübeler, aile, yeni dünya gibi konuları çok iyi gözlemleyerek bize aktarıyor. bazı kısımlar cidden kahkaha attırıyor. gidin izleyin. kıyas yapmayın.
keşke daha uzun olsaydı dediğim bir gösteriydi.
sonuç olarak türkiye’nin en komik adamının gösterisidir.

not: cem çok bozdu yeaa diyerek kendinizi kasarak izlemeyin sonra üzülürsünüz.

ilk 30 35 dakikasını izledim. giriş bölümündeki söylemlerini sönük buldum. izlediğim süre içerisinde bir dayı olayına bir de tesla olayında kahkaha attım.

edit: gösterinin tamamını izledim. bi ara osuruk muhabbeti başladı. o anlarda hayat durdu sanki benim için. pek beğenmedim

27 dakikadır izliyorum ve umarım 27. dakikadan sonra her şey değişir. çok enteresan bir şekilde sahnede cem yılmaz taklidi yapan birisi varmış gibi hissediyorum. tiyatral sahne hareketleri doğallığını yok etmiş, şakalar eski tadından çok uzak. bir efsaneyi daha kaybetmeye gücümüz yok cem, silkelen biraz...

evet eskisi kadar başarılı değil fakat sonlara doğru özellikle ordu'nun dereleri ve dikkat eksikliği ile alakalı esprileri beni bir 5 dakikalığına kitledi yalan söylemeyeyim. durdurup kendime gelmek için bir 5 dakika izlemedim. tümü bu tempoda olsaydı bayılır kalırdım herhalde fakat genel anlamda bu tempoda güldürmedi.

genel olarak memnun kaldım, güzel vakit geçirdim. cem yılmaz bitmiş vs. demek çok abartı geliyor kulağıma.

cem yılmaz'ın çoğu eserini beğenen biri olarak bunu beğenemedim. ilk başlarda baya bir çabaladım düzelir sonlara diye ama düzelmedi. sadece sonlara doğru güldüğümü hatırlıyorum. adam o kadar güzel işler çıkarttı ki zamanında şimdi kendisi bile o çıtaya yaklaşamıyor. ayrıca alakasız yerlerde ata demirer'e salladı.

50'li yaşlara yaklaşan bir insan için bile hala fazlasıyla komik ve fırlama bir adam cem yılmaz. tabi ki gençlik yıllarında ki performansını beklememek gerekiyor ama bu bile onun bu ülkenin en iyi komedyeni olduğu gerçeğini değiştirmiyor benim için. yer yer çok güldüm, genel olarak başarılı buldum bu son gösterisini de.

cem yılmaz'ın en az komik olan gösterisi olmakla beraber keyifle izlenmektedir.

bu arada yunus emre'den sonra, yazılan pek çok şiir ona atfedilmiştir ve anadolu, yunus emre kaynamaktadır. hatta bir dönem hangilerinin gerçek yunus emre şiiri olduğu saptanamamıştır. dolayısıyla yunuslar dememizde az da olsa haklılık payı vardır. bu da böyle bilinedir.

yani katıla katıla güleriz diye açtık. bi kaç yerde sadece tebessüm ettik.

bu bana sırf haluk bilginer ve demet akbağ oynuyor diye izlediğim dokuz kere leyla filmini hatırlattı.

cem yılmaz izlerken kaç dakika kaldı bunun bitmesine diye saate bakacağım aklıma gelmezdi.

seyirci de öyle çok gülmedi.

an itibariyle netflix üzerinden izlediğim* son model cem yılmaz stand up gösterisidir.

kış tatili mevzusunda ingiltere dolaylarından kayak merkezi lokasyonu veren abiyi tokatladığı an o eski cem yılmazı bi gördüm, sonra yine gitti.

cem yılmaz bu, çok bir şey yapmasa da tarzında, tavrında, ses tonunda; en çocuk, en toy, en keyifli kahkahalarımız var. eksik olmasın..

cem yılmaz'ın son zamanlarda söylemleri sebebiyle eleştirdiğim olmuştu ama bu adam stand up işinde bir numara sahiden, yeniden çok beğendim. özellikle inançlı kimselere yaptığı vurgularla ve türk olmaktan rahatsız olanlara giydirdiği ayarlarla şahane bir gösteri olmuş. o zaman gösteriden bir not düşelim;

-ağzın niye böyle senin?
-yavşaklıktan.

bir bir tat bir doku değildir elbette ama çok da kötü değildir. büyük ihtimalle netflix kendi kurguladı ve böyle bir şey çıktı ortaya. bir gün cem yılmaz kendi montajlayarak directors cut versiyonunun hazırlarsa farklı bir şey çıkar ortaya.

izledim ve gayet eğlenceli buldum.
abicim beğenenlere neden beğendin, beğenmeyenlere neden beğenmedin diyecek halimiz yok da salgındı, parasılıktı, gerginlikti, küfür kıyametti iki tebessüme muhtaç kalmıştık.
iyi geldi vallahi, sağolsun.

her canlı doğar büyür yaşar ve ölür.
cem yılmaz'ın yetenegi bugüne kadar yaptıkları kesinlikle küçük görülemez

basite indirgenemez arif v 216 bana kalırsa büyük prodüksiyon ve başarıdır.
ama bu gösteri için beklentiyi yüksek tuttugumdan mıdır nedir ben pek gülmedim.
ama sanki kendi kişisel tercihi oldgunu düşünüyorum bu yaklaşımın ve performansının ya da öyle inanmak istiyorum. sadece güldürmek değil bu sefer bir mesaj kaygısı yaşadığını düşündüm ben.
once saygı duyuyorum sonra seviyorum.
ama su messi'nin kariyerini düşünce dediğim gibi her canlı....

çıta farklı bir yere gelmiş.
öyle gülmekten yarılmıyorsunuz kesinlikle. komik mi? tabii ki komik.
ama 2008 cmylmz ve 2013 fundamentals sonrasında ister istemez acaba nasıl olacak, yine yerlere yatacak mıyız gülmekten demiştim yeni gösteri haberleri çıktığında.
fakat var olan tanımlardan, izlerken seyircinin reaksiyonundan ve o alkış tufanlarının azlığından anlıyoruz eskisi gibi olmadığını.
yani biraz hayal kırıklığı oldu diyebilirim.
biraz küfür içeren şakalarının da dozu aştığı kanaatindeyim.

bununla beraber cem yılmaz'ın bakış açısını ve üslubunu sevdiğimden olsa gerek keyifli bir gösteri olduğunu düşünüyorum.
gerçekten de esprilerine konu olan sosyal yön çok ilgi çekici.

ben bu çıtayı da kabul ederim elbette. cem yılmaz yaşıyor. umarım ölmez.
uçuk bir istek ama hiçbir sanatçı ölmesin lütfen.

mr yilmaz'ın özeleştirel(!) yaklaştığı yapıt olmuş. orantısız zeka ile orantısız zenginleşen varsıllar, her şeye muktedirken, ülkenin maddiyatı ve maneviyatı yağmalanırken:
bizim işimiz değil abi yeaa?
showbiz abi yeaa?
ındustrial comedy abi yeaa?
ayakları çeken kolpacılar artık biliyorlar ki, bop da bindikleri dal bu kadar "şişman ve gözlüklüyü" taşımıyor.
birileri için ağaçtan düşüp ölme zamanı.
güldürmeyen şaka..
anlaşılan o ki, "pek yakında" out, toplumcu levent kırca'nın "son" filmi in.

www.cumhuriyet.com.tr/haber...

ilk etapta şu bakınızı vererek (bkz: cmylmz diamond elite platinum plus) şu başlığın (bkz: diamond elite platinum plus) taşınmasını sağlamak istedim. çünkü (bkz: cmylmz diamond elite platinum plus) başlığı daha uygundu en azından.
ama sağ olsun moderatörümüz daha uygun olmayan başlığa yönlendirdi (bkz: diamond elite platinum plus).
burada başlık yönlendirirken en azından doğru ismin araştırılması gerekir.
mesela netflix youtube hesabı şöyle adlandırmış:
(bkz: cem yılmaz diamond elite platinum plus) buradan
zorlu psm de (bkz: cmylmz diamond elite platinum plus) bu şekilde adlandırmış. buradan

editör eskisi olunca böyle oluyor işte.

vay efendim bir tat bir doku daha güzelmiş, vay efendim bu gösteri eskilerin tadını vermiyormuş. bir tat bir doku da diğer gösteriler en az bunun kadar vasattı ama o dönemlerde bundan başkasını bilmiyordunuz. yani bildiğiniz stand-up bu kadardı. cem yılmaz eskiden beri vasat bir stand-up'çı idi. louis c.k., richard pryor ve benzerlerine kıyasla.

beklentimin çok altında kalan gösteri. tespitler güzeldi fakat woww diyebileceğim bir espri yoktu. demek ki, cem yılmaz çıtasını bazen cem yılmaz bile aşamıyormuş. yine de keyifliydi.

an itibariyle izleyebildim. tamamının bu olduğunu tahmin ediyorum. fakat bana çok kısa geldi. daha önceki gösterileri minimum 2 perde olurdu. bu gösteri tek perde ve sadece 94 dakika.

gösterilerinin akışında en önemli faktör olan seyirci ile iletişim bu gösteride çok az. sahnede izlemek her zaman daha keyifli olmuştur. salondaki atmosferin de etkisiyle enstantaneler çok daha komik gelir. ama seyirci tepkisinden de anlaşılacağı üzere, hem katılımı az hem de eski gösterilere göre daha az kahkaha duyuyorsunuz.

sonuç itibariyle elbette eğlenceli, elbette çok komik anlar var. fakat sonunda kendisinin de söylediği gibi gerçekten de eski tadı yok.