dişil enerji

tanımı ; dişilik olmayan ,adından dolayı ilk bakışta yanlış anlamaya müsait kelime.
yanlış anlaşılanın aksine her iki cinste de olabilen enerji türüdür.
testosteron ve östrojen hormonlarının iki cinste de bulunması gibidir.
beynin sağ kısmını kategorize eder.
enerjiler her an değişime müsaittir ve değişir.
20 dk önce erillik varken sonra dişil enerjiyi hisseder ve hissettirebilirsiniz gayet.
yani bazı sinkaf içeren söz öbekleriyle alakası yoktur,rahat olun.

(bkz: yin)

'olma enerjisi' şeklinde de tanımlanan dişil enerji, 'yapma enerjisi' olan eril enerjiye tam zıttır. bu enerji, hayatı ve deneyimleri kabul eden, yani alan bir fazda olduğumuz anlamına gelir. hayatın akışında kalmak, iç dünyanın farkında olmak ve yaratıcı gücü kullanmak dişil enerjinin en aktif olduğu anlardır. yapmak gibi bir kaygı yoktur, var olmak ön plandadır.

başına eril ve dişil gelen hemen hemen her kelime grubu gibi sinirimi bozan terim.

gerçekten "eril dil" ve benzeri laflardan bıkkınlık geldiği için, normal bir tanım için kullanılması gerektiğinde bile gıcık oluyorum artık bu kelimelere.

birey olmaktan, cüret etmekten, kafa tokuşturmaktan, mücadele etmekten, fikir yarıştırmaktan, hakkını sorup soruşturmaktan korkan kadınlara ve kadınların böyle olmasını isteyen kadın ve erkeklere ait, diğer adı "kadınları nasıl vasıfsız varlıklara dönüştürürüz ve sonsuza kadar öyle kalmalarını sağlarız" olan, yazılı olmayan boktan bir kişisel gelişim kitabının etrafında döndüğü şey.

zerresinin bende olduğunu düşünmüyorum.
beden dilim, olaylara yaklaşımım, neredeyse tüm erkeklere yaklaşımım erillik dolu.
resmen bir dominant teyzeyim ahahaha.
buyurgan bir yapım var. normal şartlarda gülerim, eğlenirim aslında pozitif neşeli biriyim ama ikili ilişkilerde partnerin ilgisi başka kişilere kayar gibi olursa deliriyorum.
adım deli kadına çıktı be sözlük jajajahj
delirmekten kastım hesap sormak işte. o bile çok görülüyor biz kadınlara. sen yine sor hesabını sor da ama böyle miniminnak sor öyle sinirlenme, sen üzülmüşsün kırılmışsın kimin umrunda sessiz sessiz sor hesabını demek isteniyor.

yakın zamanda bir ilişkim oldu. dedim hadi biraz dedikleri gibi olayım. sürekli tetikte olan yapımdan bi taviz vereyim, miniminnak yardıma muhtaç kız olayım dedim. işe yarar mı eh bi yere kadar yarar. bu sefer aldım mı bir şeyler aldım evet doğru.
ama bir zaman sonra gittikçe mallaştığımı fark ettim.
bununla ilgili gülse birsel avrupa yakası'nda küçük bir sahne çekmişti tam da bu durumu anlatıyordu.

arkadaşlar tamam hayat müşterek, bir ilişki içindeysek sürekli verici olmak insanı yoruyor kabul ama bu müdahaleye açık hal zamanla işin dengesini bozabiliyor.
mesela bu ilişkideyken adam bi zaman sonra bana hakaret etmeye başlamıştı.
aman aman ne tatlısın senn muhabbetinden sende ne gerizekalısın hiç bi şey bilmiyorsun aptalsın muhabbetine evrildi.
demem o ki bu dengeyi nasıl tutturucaz?
dişil demek davranışlarında daha sessiz sakin olmak demek mi?
tartışırken bağırıp çağırmadan zamanı geldiğinde tek bir cümleyle işi bitiren demek mi?
partneri benim bu hanzo gibi saçmaladığında hemen uzaklaşmak, sözde sınır çizmek mi?
ne lan bu dişil enerji?
benim gibi lan lun kullanmamak mı?

ahh haklar biter enerjiler başlar enerjiler biter yok bilmem nesi başlar..
sözlük, neden sürekli kadınlara ayar verilme çabasındalar?
öyle böyle davran bak muazzam bir kadın olacaksın..
şöyle yap ilişkin düzelecek..
onu yap bunu yap..
arka planda her şeyi ben yapıyorum yani yine etken rolde ben oluyorum yine yöneten yönlendiren ben oluyorum.
"hehh işte hepsini yap ama belli etme karşındaki kendini muazzam güçlü bir "eril" zannetsin.."

sadece kadınlara yönelik olmasak mı artık hı?

kokusunu aldığım enerji. fakat erkeklerde bu kokuyu alınca istemsiz sinirleniyorum, o kişiyi değiştirmek istiyorum.

valla bende tam olarak hangisi var ne anlama geliyor bilmiyorum ama bu işler bende karışık işliyor onu anladım.
o an bulunduğum zaman dilimine bağlı oluyor genelde. yeri geliyor benden dişili yok yeri geliyor hop agam hareketlerine dikkat tipindeyim.
kısacası ben bukelamunum arkadaşlar. puahah.

osuruk osuruk tanımlamalar.

tamamen pazarlanabilir yeni kavramlar yarattılar.
eril enerji/dişil enerji
toplumsal cinsiyetin de ekmeğinin yenmesi gerekiyordu, yediler valla.

neyse eril enerjim tuttu galiba,
şşş sakinim.

tuzlu suyla çıkıyormuş deyolla. olmayan şey nasıl çıkacak acabaa.

bende olan dişil şeysi. fakat erkeğim.

disil ve erkil enerji ik8 cinsiyettede var hangisi agir basarsa otarafa yöneliyor, dayi gibi kizlar ,kirilgan erkekler bundan kaynakli ,tuzlu su ve sirke kulaniyor disil için ve ay ışığında durmuş su bu benim duyduklarim tabi ki.

tuzlu suyla patlıcanın acısını çıkarırsın. dişil enerji ya vardır ya da yoktur.

bakkal mahmut’un kızı yaktı yandırdı bizi di gel gel dizelerindeki yangının sebebi enerjidir.

atfedilen diğer her şeyi bir kenara bırakırsak "kadın olma" durumudur. doğurgan olmakla bağlantılı her şeydir. fazlasının makbul olup, eksiğinin tamamlanması bir takım ne idüğü belirsiz kimselerin uydurmasıdır*. ama işe yarıyorsa ellememek gerekir*.
bir de şöyle bişey var ama;

oysa yatağında bile
birgün uyku göremez

ihtiyar anası gibi
kadınlığını bilemez

makineler diken gibi
batar hergün kalbine
yün örecek elleri
hergün ekmek derdinde

kimi der ki kadın;
uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
kimi der ki kadın;
yeşil bir harman yerinde,
dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.

erkeği kendinden eden ve maalesef bazı erkeklerce taklit edilmeye çalışılsa da üzerinde sakil duran enerji çeşitidir.

(bkz: epdk bu işe el atmalı)

yok kardeşim yok. ne enerjisi, korunumlu bir kuvvetten mi geliyor, yoksa sürtünme gibi ısı yayan bir enerji mi?

edit: düzenleme

bizzat kadınlar tarafından istismar edilen bir konu.