dört halifeden üçünün öldürülmesi

halifelik geri gelsin, islam alemini birleştirelim diyen vatandaşların hiç dillendirmediği gerçek.

acı gerçek.

yani olabilir eeee ? sonuçta savaşların olduğu bir dönem. ve gayet iktidar savaşı var. sonuç olarak normal bir şey.

hz. osmandan sonra kan durmadı. cemel ve sıffın ümmetin kanayan yarası.

bu bir işaret mi dersiniz.

hazreti peygamber muhammed'in öldüğü günden itibaren olan olaylar düşünüldüğünde gayet normaldir. hz. peygamber rahmet ettiğinde cesedi taht kavgalarından sebep 3 gün ortada kalıyor. hem amcaoğlu hem de damadı ali gelip defnediyor. veda hutbesinde 120 ila 140 bin kişiye seslenmiş kişinin cenazesini 17 kişi kılıyor 17!!!.
bugün kimsesiz bir kişinin cenazesi bile daha fazla kişi ile kılınıyor. velhasıl islam ayrı şey, insan hırsı ayrı şey.

ortamlarda barış diniyiz dersin, kim nereden bilecek.

gücün ne denli zehirleyici bir şey olduğunun, onlarca asır önceki tarihte dahi bundan farklı olmadığının açık ve net delaletidir.

asr-ı saadet döneminde gerçekleşmiş elim hadiselerdir.

barış ve hoşgörü dini islam'ın müjdeleyicisi ve islam devletinin kurucusu peygamberin ölümünden sonra yaklaşık 30 yıl içerisinde vuku bulan, 'gerçek islam bu değil' hareketinin çıkış kaynağı cinayetler serisi.

herkes öldürür sevdiğini desek?

dünya üzerinde savaşsız, kavgasız geçen yıllar sadece asr-ı saadet dediğimiz peygamber s.a.v.'nin yaşadığı yıllardır. ondan sonra ne müslümanlar ne de diğer dinlere mensup insanlar rahat yüzü görmemiştir.

halifelerin öldürülmesi olayına gelince.. islam aleminin su an huzur bulamamasinin sebeplerinden biri sayabileceğim bir olaydır.

asla da huzuru bulamayacağız..

allah dördüne de rahmet eylesin.

bir liderin öldürülmesi, illa liderin kötü olduğunu değil, halkın acımasız olduğunu da gösterebilir. ne var ki tarihte çoğu zaman hep böyle olmuştur.

şimdi dört halifenin de vefatına kısaca değinelm,

1. hz. ebu bekir - 632-634 (halifelik dönemleri)

hz. ebu bekir normal bir şekilde, 63 yaşında iken, 634 senesinde, ecnâdeyn savaşının neticesini öğrendikten sonra vefat etmiştir. ecnadeyn savaşında müslümanlar kesin bir zafer kazanmışlardı.

allah ebu bekir'e rahmet etsin.

2. hz. ömer - 634-644 (halifelik dönemleri)

hz. ömer bir gün çarşıda gezerken, hristiyan köle ebu lü'lü ile karşılaştı. bu kölenin sahibi, sahâbî olan hz. muğire bin şu'be idi. ebu lü'lü, hz. ömer ile karşılaşınca şöyle dedi:

ey mü'minlerin emîri! muğîre bana ağır bir haraç koymuştur, onu hafiflet.

hz. ömer şöyle sordu: haracın nedir?

ebu lü'lü şöyle dedi: günlük 2 dirhemdir.

hz. ömer şöyle dedi: peki sanatın nedir?

ebu lü'lü şöyle dedi: tüccarım, nakkaşım ve demirciyim.

hz. ömer şöyle dedi:

bu sanatlara göre harcını çok görmemekteyim. hem duyduğuma göre sen, "yel değirmeni yapabilirim" demişsin.

ebu lü'lü bunu evet diye doğruladı. fakat haracı hafifletilmediği için kızdı. kızgınlığıyla beraber hz. ömer'e şöyle dedi:

sana öyle bir değirmen yapayım ki, doğudan batıya dillere destan olsun!

hz. ömer bunun üzerine köle beni tehdit etti dedi ve evine gitti. diğer gün sabah namazını kıldırmak için saflar düzeltilirken, köle mescide girdi, iki başlı hançeriyle hz. ömer'i 6 yerinden yaraladı. ebu lü'lü o sırada birkaç kişiyi daha öldürdü ve mescidden kaçtı. hz. ömer, sabah namazını kıldırması için cennetle müjdelenen 10 sahâbî'den biri olan, hz. muhammed'e ilk iman edenlerden hz. abdurrahman bin avf'ı bıraktı ve sonra evine götürüldü. sonraları da şehid olur.

allah ömer'e rahmet etsin.

3. hz. osman - 644-656 (halifelik dönemleri)

hz. osman, isyancılar tarafından şehid edildi. âsiler, genç sahâbîlerin savunduğu evin kapısını yıktılar. akşam saatlerinde içeriye giren birkaç mısırlı, o sırada kur'an okumakta olan hz. osman'ı şehid ettiler. o sırada kendisine kalkan olmak isteyen hanımı nâile bint ferâfisa'nın parmakları da kesilmişti.

allah osman'a rahmet etsin.

4. hz. ali - 656-661 (halifelik dönemleri)

hz. ali haricilerle savaşıp hepsini perişan etmişti. onlardan bazıları intikam almak için yanıp tutuşuyorlardı, bazen bir araya gelir ve nasıl intikam alacaklarını planlarlardı. hz. ali'yi, abdurrahman bin mülcem şehid edecekti. bunun için ibn mülcem, hz. ali'yi gözetmeye başladı.

bir gün ibn mülcem, sabah namazından önce hz. ali'nin geçeceği yola pusu kurdu. hz. ali'nin geldiğini görünce âniden arkadan üzerine atıldı ve zehirli kılıcını indirdi. hz. ali ağır yaralanmıştı. kan kaybederken, yanındakilere dönüp, camiye gidip sabah namazı kılmalarını, geciktirmemelerini söyledi. namazı kıldırması için yerine vekil tayin etti.

oğlu hz. hasan'ı çağırarak şöyle dedi:

bunun yemeğini yediriniz ve istiharatini temin ediniz. eğer yaşayacak olursam ya affederim ya da cezasını veririm. eğer ölürsem cezasını veriniz, fakat aslâ haddi tecavüz edip de müslümanların kanlarına girmeyiniz. zira allah haddi tecavüz edenleri sevmez.

kendisine şöyle soruldu: yâ emire'l mü'minin, şayet size bir şey olursa, oğlun hasan'ı halife seçelim mi?

hz. ali şöyle dedi:

ben bu hususta sizlere ne emrederim ve ne de nehyederim. siz işinizi daha iyi bilirsiniz. resulullah'ın bu meseleyi bıraktığı gibi ben de bırakacağım.

hz. ali devamlı olarak kelime-i tevhid ve âyet-i kerimeler okuyordu. durumu ağırlaşıyordu. bir keresinde yanına oğulları hz. hasan ile hz. hüseyin'i çağırdı. onlara şöyle dedi:

evlâtlarım! sizlere allah'a karşı müttaki olmanızı tavsiye etmekteyim. daima doğruyu söyleyin ve yetimlere de acıyın. ahiret için iyi ameller işleyerek sıkıntıya düşenlerin imdadına koşun. zalimin hasmı olup mazluma daimâ yardım edin. allah'ın kitabı ile amel edin ve allah yolunda olmaktan sizi hiçbir şey alıkoymasın.

bundan sonra hz. ali âyet-i kerimeler okumaya başlar, sonraları, lâ ilâhe illallah muhammedün resûlullah der ve şehid olur...

allah ali'ye rahmet etsin.

islamın bölünmesine sebebiyet vermiştir. hz. ali'nin ve oğlu hüseyin'in öldürülmesinden çok önce başladı islamdaki ayrılıklar

bazı iddialara göre 4/4 cinayettir. insanın aklına türlü türlü şey geliyor.

peki ya selefleri?

sadece dört halifeden üçü değildir ölenler. cemel muhaberesi ve sıffın savaşında 20 +70 bin kişinin öldüğü söylenmekte. [bu sayıların anormal derecede abartılı olduğunu düşünüyorum. hendek, uhud, bedir gibi aşiret kavgalarını savaş gibi gösterildiği, azami bin kişinin katıldığı savaşlardan sonra islam toplumu çeyrek asırda 100biner kişilik ordular çıkartacak nüfusa erişmiş olamaz, toplam ölenler 1500 -2000 arası kadardır] emevilerin iktidarı ele geçirmesinden sonra iktidar savaşları biraz durulmuş gibi. ama peygamberin torunlarını bile kesmekten kaçınmamışlar bu "barışçıl" dönemde. abbasiler emevi saltanatını yıkınca tüm emevi sülalesini döverek öldürmüş ve can çekişen insanların üzerine hasırlar serdirerek üstlerinde yemek yediler denilir. abbasi halifelerinden biri dışında hiçbiri beş altı yıldan fazla yaşamamış. zehirlenerek, kafaları kesilerek öldürülmüşler. islam tarihi, diğer iki ibrani dininin tarihi gibi kıpkırmızıdır.

geriye bir tane kaldığını gösterir.

kalan bir bölünerek çoğaldı yalnız.

savaşta ölüyor olsalar eyvallah suikaste kurban gitmek ilginç değil mi.

dindoşların zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. dört halifeden yalnızca ebu bekir; çok yaşlı olduğu için eceliyle öldü, diğer üç halife* siyasi sebeplerden dolayı suikastlerle öldürüldü. hadi, onu geçtim;
656 cemel, sıffin savaşları'nda,
680 kerbela olayı'nda,
abbasiler, 750'de emevileri iktidardan alaşağı ettiğinde müslümanlar birbirini doğradı ama sorsan islam barış(!) dinidir. hadi oradan... semavi(göksel) dinler, bu gezegenin başına gelmiş en kötü şeydir.