kime sorulmuş ki?
devamını gör...
(bkz: senin fikrinin ne önemi var vasat herif)
devamını gör...
ben bir bütün bir de ayran alayım.

evet ilginç bir husus. hiç olarak kalmayı seçemiyorsun. belki de cansız varlıklsrın da hisleri vardır.
devamını gör...
ailenize size iyi bakamamaları halinde söyleyeceğiniz ve karşılığında "ama o 10 milyon spermden daha üstünsün sen, savaşçısın bak ne güzel bir şey başardın hayata gelerek" diyecekleri cümledir. ya o 10 milyon hayata gelememiş spermden biri olsaydım? ne olurdu? he o yüzden şükredeyim minnettar olayım size. hayata getirip bakamadınız ama sağolun ya en azından o 10 milyon spermden başarılı olanım ben. boru mu lan!? 10 milyon dile kolay. ne savaşçı ruhmuşum ben be. teşekkürler bu başarıya seks yaparak imza atmamı sağlayan anaya babaya.
devamını gör...
sorulsa da mal gibi gelirim ben. çünkü o potansiyelde olan birisiyimdir.
devamını gör...
bu tıpkı yaşama hakkı verilip yasalar kurallar koyulmasi ama kişinin de ölme hakkına sahip olmaması gibi
devamını gör...
belki de sorulmuştur ve hatırlamıyoruzdur.
devamını gör...
bana sorulmalıydı bence çünkü sorulsaydı eğer gelmek isteyeceğimi pek sanmıyorum.
devamını gör...
tanrının ne kadar bencil ve egoist olduğunu gösterir.

tanrı, herkesi eşit şartlarda yaratmıyor. kimimiz çok zengin, kimimiz çok fakir. kimimizin lüküs bir hayatı oluyor, kimimizin de rezil bir hayatı oluyor.

bana sorulsa ben gelmemeyi tercih ederdim. beni dünyaya getirmeden önceki evremde çok rahat olacağımı düşündüğüm için.
devamını gör...
yani inanıyorum ama keşke soraydınız belki istemezdik. şartları konuşurduk.
ama olmaz ki böyle inansak bi türlü inanmasak
neyse ya aman...
t: iman edildiğini gösteren ifade.
devamını gör...
benzer şekilde dünyadan göç etmek isteyip istemediğimiz de sorulmamaktadır. tesadüfi gelip tesadüfi gidiyoruz, yaşarken başımıza gelen çoğu şey de tesadüf eseri zaten. ondandır ki hayatı çok ciddiye alan tipler hep komiğime gider.
devamını gör...
tam bir çıkmazdır efenim.

arkadaşları okudum bir miktar, demişler ki "10 gün geç doğarak direnebildim, tepkimi ortaya koydum" filan. 10 gün nedir arkadaşım insan 10 günün lafını mı eder?

bu dünyaya esas gelmemeye azimle direnen benim, ama gestapo annem çok inatçıymış nalet olsun. asla pes etmemiş kadın.

allah-ü teeaalağğğ size evlat vermiyorsa onu zorlamayacaksınız, bilimin nimetlerini çok kurcalamayacak, bkunu çıkarmayacaksınız arkadaşım. o tüp bebeği icat edenin... neyse. bu girişten anlaşılacağı üzere, size anamdan doğum hikayemi anlatmaya hazırlanıyorum evet. çünkü neden anlatmayayım?

annem ile babam ilk görüşte aşkın pençesine düşüyorlar efenim. daha doğrusu babam, anneciğimin güzelliği karşısında fara tutulmuş tavşan gibi kala kalıyor. sonra hemen kızı isteme merasimleri başlıyor. kız evi naz evi mottosuyla babamın duygularını büken dedem, annemi önce vermiyor evet. biraz uğraştırıyor ki bakalım babam ne kadar kararlı, ne kadar istiyor kızımızı onu görecek, emin olacak.

kız evinin kapısından kovulan babamlar bacasından giriyor. bir süre bu istek devam ediyor ki dedem sonunda anacığıma soruyor "isten mi bu oğlanı?" diye. annem de "iyi birine benziyor, olur ehi ehi" yapınca anamı babama baş göz ediyorlar.

bu aşk evliliğinin (anneminkinin aşk olduğundan emin değilim gerçi) ilk senesinden itibaren evlat da evlat diye tutturan anacığım bilmiyor ki kaderinde evlatsızlık ile sınanmak var... efenim deniyorlar, deniyorlar. annemle babamın yatakodasından bana ne bakarsanız da işte epey denemişler arkadaşlar, bunu annem anlatıp duruyordu niye bilmiyorum. herhalde o sıra bi şeyler yapamadıklarından diline vurmuştu kadının, o da gelip bana anlatıyordu eskileri. amaan ne diyordum he, olmamış efendim bebeleri netice itibariyle. dene, doktora git, doktor sebepsiz infertilite diyor tabii. onun meali "bebenizin olası yok bakın gençler daha üzerine varmayın, salın!" ama anacığım takmış kafaya, ısrarla istiyor ki bebesi olsun.

böylece seneler geçmeye başlıyor... doktor kapıları aşındıran anamlar elbette hoca kapılarını tıklatmayı da eksik etmiyorlar. verilmiş sadakaları varmış la, anamı üfleyeceğim ayağına cinci hocanın veledül zinası da olabilirdim ay... neyse, bu hocalar okunmuş elmalar yedirmişler anama babama, ne muskalar yapılmış, yok evden büyüler çıkmış efenim, bebe olmasın diye büyü yapmışlar da onları bozmuşlar falan fıstık...

gele gide bebesiz geçen 8,9 senenin ardından annem ile babam çokça tavsiyeler üzerine x bir şehirde bir doktora daha gidiyor efenim. bu bilge doktor diyor ki "kızım, senin beben olur, kim demiş olmaz diye, olur. ama şunu şöyle edeceğiz, ortaya bilim kartını koyacağız! o bebe deney tüpünün içinde de olsa buraya gelecek!!!"

iyi bok yiyorlar.
anam o ay hamile kalıyor.

gebelik riskli, gebelik kanamalı, düştü düşecek aman dikkat yatacaksın, ani duygulara kapılmak yok, stres yok, ev bile süpürmeyeceksin deniliyor kendisine ve anacığım 9 aya kadar premsesler gibi yatarak, sağdan sola dönmekten bile kaçınarak beni taşıyor efenim. düşürmüyor kadın, katatonik vaziyette yatarak inatla taşıyor, "o bebe buraya gelecek!!" diyor.

doğum vaktine yakın diyor ki doktorumuz ile anam "doğum anında normal doğumun tek bir riskini bile göze alamam, bu kadar sene beklemişsiniz bu bebeği, sezaryenle kucaklayacağız".. o devirde (yaşım da çıkacak ortaya ahhs) tüp bebekmiş, genel anesteziyle sezaryenmiş bunlar o kadar yok bile, ama karar vermişler bilimin her türlü nimetinden faydalanıp beni tastamam dünyaya getirmeye işte.

sonrası doğum, sağlıklı bir kız bebek ben deniz.
dünyaya gelmemeye var gücümle direndim arkadaşlar eved. ama anam benden dişli çıktı. kadın tüm kartları oynadı yapabileceğim bi şey kalmamıştı. bana sorulmadı ama ben cevabımı o kadar sene vermişim zaten niye zorluyorsun kadın?

sonrası zaten acayip yaramazlıklarla dolu bir çocukluk, kendisine "ula evladım olmayaydı daha mı iyiydi?" diye bol bol sorgulatmışım. itiraf etti bunu. bakın yavrular, çok zorlamayın olmuyorsa, zorlamayın işte. al bak anneciğimin bebesi oldu da noldu? başı göğe mi erdi? kendini manyak gibi hırpaladı, o kadar sene türlü tedavilerle eziyet çekti, sonra da olan ben ahshsh.
devamını gör...
olmayan bir şeye nasıl soruluyor merak ettim.
devamını gör...
üzülmeyin.
gitmek isteyip istemediğiniz de sorulmayacak.
devamını gör...
farzet ki sordular? ne değişecek?
devamını gör...
insanoğlu bu. yine de gelmek istediğini söylerdi. havva nın elmayı yeme nedeniyle aynıdır belki de. bilinmeyenin cazibesi, tutkusu. havva yine o meyveyi yerdi ve biz ise yine dünyaya gelmeyi seçerdik.
devamını gör...
sorduklarında agu dersen tabi yollarlar.isyan edip "gitmiycem aga, zorla mı?"demen gerekiyor.
devamını gör...
kabul ettin ya sorduk tamam bana uyar dedin.
devamını gör...
dünya, sorulsaydı gelmezdim diyenlerle ama yaşamayı da köpek gibi sevenlerle dolu.

sorulsa biz yine gelirdik, hayat bazen çok güzel çünkü, yalan yok.*
devamını gör...
sormaları için gelmen gerek...*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dünyaya gelmek isteyip istemememizin sorulmaması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim