en son alınan iltifat

kraliyet kızı mısın kraliçem bu ne hava dediler

kellik sana yakışıyor dedi. yalan söyledi.

"yapma zaten bu halde güzelsin birde makkaj felen yaparsanndaha güzel olur"

“sen deli misin? vereceğin cevaptan korkuyorum”
bence iltifat.*

seninle iş konuşmak çok keyifli ama bırak başkaları da senin kadar iyi olsun, her şeyi bu kadar sahiplenme.

huylanıyorum hocam elimde değil diyemedim tabi.

bir dahakine ben tamamen susar izlerim sadece, böyle olsun bu seferlik dedim, kaloriferi fazla açtık heralde, bu rengim de ondan.

ben : sınıf soğuk gibi, kalorifer yanmıyor mu ? ögrencim : hocam gerek yok. ben: neden ? öğrencim: siz sınıfa gelince sıcaklığınızla sınıfı ısıtırsınız. {öğrenciler de olmasa :) }

dişlerin çok güzelmiş.
(bkz: dişçinin tedaviye gelen hastasının dişlerini övmesi)

böyle basliklar açmayın ya üzülüyorum durduk yere.

''ne kadar da içten gülümsüyorsun''. en son bu iltifatı aldım. ha diyeceksiniz ki nereden bilelim. ''ne kadar muhteşemsin'', ''senin gibi bir yakışıklıya denk gelmedim'', ''götür beni gittiğin yere'' gibi şeyler yazsam da inanacaktınız. ama ben dürüst olmayı yeğledim :)

bir başlık daha var böyle. millet kendine iltifat ediyor. yazarların lakapları mı ne. biri ona ay tenli kadın dediğini falan yazmıştı. o gün de sordum aynı şeyi. hepinize böyle poetik iltifatlar geliyorsa kimi eşek necmi, şişman ayşe diye çağırıyorlar? bence dümdüz yalan söylüyorsunuz ya. övün kendinizi rahatlayın. gerek yok böyle dolaylı yollara shsh.

bot karakter gibisin, bir varsın bir yoksun

"benim diyen kadın böyle yemek yapamıyor eline sağlık evlat. hakikaten çok etkilendim."
iltifat by baba

gözlerinizin içi gülüyor gerçekten iyi ki sizinle karşılaştım.

birkaç kişiden peş peşe geldi, demek ki ben kendimi zorla depresif ilan ediyorum.

gözleri aşka gülen taze söğüt dalıyım halbuki. *

"sen beğenilmeyecek bir insan değilsin ki."
önemli olan alınan iltifat değil de kimin söylediği maalesef ki.

hatırlamıyorum. offff biri çabuk seviyeli bir iltifat etsin bana.

minnoş birisine benziyorsun, bence bu da sayılır

profesör sınıfa beni övdü! aşağıda anlattığım olayda beni övdüğü kısım :

"ha özgüven kırma meselesine de gelince sırf böyle davranıyorum diye beni sevmeyen çok öğrencim oldu. bazı arkadaşlarınız (burada beni gösteriyor.) fazlasıyla öz güvenli. hatta öyle ki öz güvenleri tavana çıkmış. çok sesleri çıkıyor. arkadaşınız bütün derslerime katıldı. çok üstüne gittim ama hepsine cevap vermeye çalıştı. azarladım, ped etmedi yine derse katıldı. hatta artık o kadar çok el kaldırıldı ve ben onu o kadar çok kaldırdım ki arada arkadaşınızı kaldırırken niye başka öğrenci kaldırmıyorsun diye kendime kızıyordum ( ben de beni sevmediği için beni kaldırmadığını düşünüyordum. zczysczhzh.) sizin de böyle olmanızı istiyorum. arkadaşınız gibi ders içinde aktif. (sonra bana baktı.) senin de böyle olmanı çekemeyen kişiler var sınıfta. sadece derste değil kulüplerde de aktifsin biliyorum. çekemeyenler var dikkat et." dedi.

hemen anlatıyorum. hocamız biraz sinirli biri. ilk hafta bana " ne çok bilmiş bir şeysin öyle. " dedi. başkalarına farklı hakaretlerde bulundu.
her ders bize hakaret eder. hatta bir ders beni dersin çeyreği kadar süre azarladı.
son dersteyiz şimdi. hoca " dersle veya benimle ilgili eleştiriniz varsa söyleyin. bu dersi belki bir dahaki yıl siz almayacaksınız ama ben anlatacağım." dedi. bir çocuk da " bu gidişle bir dahaki değil sonraki yıllarda da alırız." dedi.
neyse.
bir kız dedi ki:
hocam bizim derslerde aktif olmamızı istediniz. bize söz hakkı verdiniz ama her derse katılanı da azarladınız. ben bundan olumsuz etkilenmedim aksine daha da hırslandım fakat sınıfın çoğunluğu bu yüzden bir daha derslerinize el kaldırırken tereddüt ettiler. hatta öz güvenimiz kırıldı.
hoca da dedi ki:
bu benim ders taktiğim. ben bilerek üstünüze geldim. geçmiş yıllarda mezun ettiğim öğrencilerim "hocam müdürle tartıştık ağladım. hocam veliyle tartıştım, ağladım." diye mail atıyorlardı bana. ben burada bilerek size sert şekilde karşı geldim ki siz de ilerleyen zamanlarda aynı şeyi yaşamayın diye. karşınızdaki kişiyle sulu göz, titrek sesle konuşmak yerine dik durup kendinizde emin bir şekilde kendinizi savunun diye.
ha özgüven kırma meselesine de gelince sırf böyle davranıyorum diye beni sevmeyen çok öğrencim oldu. ama bazı arkadaşlarınız (burada beni gösteriyor.) fazlasıyla öz güvenli. hatta öyle ki öz güvenleri tavana çıkmış. çok sesleri çıkıyor. arkadaşınız bütün derslerime katıldı. çok üstüne gittim ama hepsine cevap vermeye çalıştı. azarladım, ped etmedi yine derse katıldı. hatta artık o kadar çok el kaldırıldı ve ben onu o kadar çok kaldırdım ki arada arkadaşınızı kaldırırken niye başka öğrenci kaldırmıyorsun diye kendime kızıyordum ( ben de beni sevmediği için beni kaldırmadığını düşünüyordum. zczysczhzh.) sizin de böyle olmanızı istiyorum. arkadaşınız gibi ders içinde aktif. (sonra bana baktı.) senin de böyle olmanı çekemeyen kişiler var sınıfta. sadece derste değil kulüplerde de aktifsin biliyorum. çekemeyenler var dikkat et.
insanın karşısında profesör olunca. zzvzhzbzj.

kirpiklerin ne kadar güzel

bir kadından kalçaların ne kadar güzel iltifatı aldım.