erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

iyi bir tahminle regl’i erkek vücudunda bir vakaya benzetseniz en iyi neye benzetebilirsiniz?

#44924 bu soruyu aslında kimse yanıtlayamaz çünkü insanların amacı üremektir fark etmeden de olsa karşımızdakini en ideal sperm verici olarak ayırt etmek zorundayız. doğada da gördüğümüz kadarıyla çoğu üreme eyleminde dişi seçer. bunları gözardı edersek günümüzde olduğu gibi üremeyi düşünmeyenler nasıl eş seçiyorsa yani kafa yapısının uyuşması, cinsel çekim, sevgi vs gibi kriterleri değerlendiriyorsa aynısı devam ederdi diye düşünüyorum

#45276
1) tüm sevdiklerimle bolca vakit geçirmek
2) işe yaramazdan kastın nedir bilmiyorum ama sevmediğim huy olarak değerlendirirsem söz kesmek olabilir
3) ‘geçen seneki halin neydi şimdi insana benzemişsin’

#629232 apandisti patlayan arkadaşım regl ağrısı sanıp umursamamıştı onu.

#628963">#628963 cevaben;
1-makyaj yapmayı bilmiyorum evde de sadece göz kalemi var.
2-hiç oje sürmedim.
3-cesaretimi toplasam kızıla boyardım henüz toplayamadım. yakışacağını düşünüyorum ondan boyamak istiyorum.
4- dekolte giymedim giymek de istemiyorum utangaç bir yapım var.
5-galiba ben kadın değilim.
6-ben erkek de degilim.

#628963

1 canımız istediği için
2 canımız istediği için
3 canımız istediği için
4 canımız istedigi için
5 canımız istediği için
6 bilmem erkeklere sormak lazım

kadınlar en çok kendileri için makyaj yapar, oje sürer, saçını boyar, dekolte giyer..

kendimize bakmak, güzel hissetmek, ilgi duyulmak hoşumuza gittigi için mutlu oluyoruz. (makyaj yapan kadınlardan bahsediyorum )

itiraf etmem gereken bir sey varsa o da erkekleri etkilemekten çok hemcinsinden daha güzel olabilme çabasıdır. tabii bu da yine canimiz istedigi içindir.

iki sorum var. evvela, nezihe muhiddin'i neden bilmiyor, hatırlatmıyor ve savunmuyorsunuz? saniyen, nezihe muhiddin'e engel olan da kadınlarken günümüzde de kadın haklarına erkeklerden önce kadınların engel teşkil etmesi için ne düşünüyorsunuz?

kaç yaşındasınız?

toptan cevap vereyim, ''erkeğin sorusu'' düşünce yapısı, karakteri, çevresinden ötürü(!) tecrübeleriyle ortaya çıkıp karşı cinse soruyor ve cevap veren çoğu kadın yine ''kendi'' karakteri, düşünce yapısına dayanarak cevap verdiği için genellemeyi değil, bireyi temsil ediyor.

misal +35 yaşında, toplasam 3 kere saçımı röfle yaptırdım bakın sarı bile değil ve yüzüme en fazla 10 kere o fondöten denen zımbırtıyı sürdüm çünkü cildimdeki hataları kapatmak değil sağlıklı ve doğal görünmek beni mutlu ediyor, çünkü ben kendim için bakımlıyım.. mesela her sabah duş alıyorum çünkü öyle istiyorum, el-ayak tırnaklarım devamlı ojeli yani hem oje sürerken formula1 veya beşiktaş'ın veya b.münih'in maçını izleyebiliyorum ve bana göre erkeğin sakallısı makbul.. işte bunlar hep kişiye(!) göre değişiyor... ama unutmayın silüetler hayatın yansıması.. nasıl yaşarsanız öyle gözükürsünüz...

#743217 her bir maddeden bir kitap cikacagini dusundugum sorulardir...

1-aslinda birden fazla duyunun ayni hassasiyette islevi kulaga hos gelse de fazla algi gucune neden olacaktir. dolayisiyla dunyayi algilama orani cok daha yogun ve karmasik olabilir, bu da bence iyi bir sey degil...
2- aklima ilk gelen sey, cok guzel bir yilki ati olarak dunyaya gelmek isteyecegim oldu...
3-once merak...bilime merakli bir toplum degiliz ne yazik ki, bunun da bir cok nedeni var. bilim aslinda hayatimizin ta kendisi, ozellikle fizik ve matematik. biz bu alanlari sadece formullerden ibaret biliyoruz ki yanlis bir algi... esasen gunluk rutinlerimizin icerisinde olup bizim farkedemedigimiz kanunlar. bizim bu gercekten bir haber olmamizin temel nedeni de bize bunu gosterememis ogretmenlerin elinden gecmemiz. (bunu ikinci neden olarak ilistirebilirim) ve isin bir de maddi olanak kismi var tabii ki, yeteri kadar fon saglanmadigi surece, bilimde gelisme saglanamaz...
4- su an okudugum kitapta sikca gecen iki olgu. var yada yok diyemem ki bu konu binlerce yildir sorulmakta ve henuz net bir cevabi bulunmamis. sanirim ben iki dusuncenin ortasindayim. var diyemem cunku akip giden zaman degil de gerceklesen degisimler de neden olabilir, bu da zaman kavramini ortaya cikarmistir diyebiliriz. ama madem durum boyleyse, yasadigimiz olaylar neyin nesidir? mesela benim suraya yazmam bir algi midir? (sorunun soruyu acmasi durumu)...her iki ihtimalin disinda emin oldugum bir gercek var ama, bu iki varsayim da kucuk kiyametin kapiya gelip dayandigi ana kadar gecerlidir, sonrasinda her sey sifirlanir...
5- delilik davranislarin mantiksal suzgecten gecirilmeden icten geldigi gibi yapilmasi durumudur bir tur sinirsel hastaliktir zaten...
6- felsefenin ve bilimin yolunun kesistigi sorulardandir "varlik-yokluk" meselesi. nihilist bir dusunce de degilim acikcasi. dusunuyorum o halde varim mantigi benim icin cok daha kabul goren bir dusunce tarzi. dusunuyorsam, zihnim algilayabiliyorsa, uretebiliyorsam, bunlarla beraber hislerim olusuyorsa bence alginin cok otesinde biz variz. yokluk kavrami ise varligin kabul gordugu noktada onaylanmis bir kavram. her seyin zittiyla var oldugu dusuncesiyle cikmis diyebiliriz. sicak varsa sogukta vardir, karanlik varsa isikta vardir gibi...
7-sadece icinde bulundugumuz toplum degilde evrensel acidan baktigimizda insanoglu olarak karamsar bir yapiya sahibiz. oznel bir takim sebeplerin disinda, icinde bulundugumuz toplumun sorunlari, kisisel ihtiyaclarin giderilmemesinden olusan doyumsuzluk (bunun icine yeterli beslenmeme de, sevgi yoksunlugu da girebilir), maddi kaygilar, gelecek endisesi vb. konularda neden olabilir. karamsarliktan kurtulamama nedeni olarak da, karsilasilan sorunlarin biraktigi olumsuz etki kaynakli olabilir diye dusunuyorum...
8- delilik ve dahilik kavramlarindaki sozde o ince cizgiyi kabul etmiyorum. birbirinden oldukca uzak kavramlar olarak goruyorum hatta. az once de belirttigim gibi delilik sinirsel bir rahatsizliktir. bu rahatsizlikta ic gudusel davranma soz konusu olabilir, cunku mantiksal bir dusunce yoktur, kisi icten geldigi gibi eylem gerceklestirilebilir. gecenin bir koru evinden cikip kilometrelerce uzaklasabilir mesela. dahilik ise ortalama zekanin cok uzerinde olmasindan mutevellit alisila gelmis dusunce bicimlerinden siyrilma durumudur. bu demek degildir ki ic guduleriyle davranirlar. hayir yaptiklari her eylemde mantiga dayalidir, dolayisiyla ikisinin arasindaki benzerlik, siyahla beyaz kadardir.
9-bu soruya katilmamakla birlikte oldukca da sacma buluyorum. sorudaki verilen sosyal mesaj sudur, kisi bilimin sundugu mantiksal aciklamalari ogrendigi takdirde, allah'in varliginin ne kadar gercek disi oldugunu kavrayacaktir. esasen bilim allah'in varligi yada yokluguyla ilgilenmez. bilim var oldugumuz gunden bu zamana nasil geldigimiz, dunyanin ve evrenin nasil olustugu, maddenin nasil var oldugu gibi konulari ele alir. dini yalanlamak yada ateizmi yaymak gibi bir dava ile var olmaz, ilerlemez. bilim yapabilmek icin allah'i inkar etmeyi, dindar olmak icin de bilimden uzaklasmaya luzum yoktur. bu sacma algoritma, insanoglunun urettigi en ahmakca dusuncedir. bence ne din bilimsellestirilmelidir ne de bilim dinsellestirilmelidir. yani insanin kafasini yormasi gereken asil mesele tarafini secmesi degil de,her iki meselenin cakistigi noktada takinilacak tavir nasil olmalidir once bunu dusunmelidir. acikcasi bu sorunun cevabini netlestirmek din- bilim ayristirmasini yapmaktan daha mantikli geliyor. sahsen ben bu sorunun cevabini hala bulmus degilim, ortada kalmis durumdayim...

1. o da beni seviyo mu?
.
.
.
2 yok, bulamadım*

tam ben de bir şeyler sorayım dedim üstteki iki tanımın (165 ve 166.) uzunluğunu görünce vazgeçtim. size kolay gelsin.

7-gelişmemeye direten bir toplum karamsarlığa mahkumdur bence
8-az ve dolu konuşan dahidir çok ve boş konuşan delidir
9-katılmıyorum. fizik kurallarında bile der ki 'hicbir sey vardan yok yoktan da var olamaz' dünya öyle tek başına oluşabilecek bir yapı olamaz aynı şekilde diğer gezegenler de bu kadar düzenli dizilemez her şeyin bir mantığa uygunluğu olduğuna göre tesadüf diye geçiştiremezler

enişte naptı sattı mı dobloyu?

hakkaten pembe mi s.çıyorsunuz.

#746885 bazen mor da olabiliyor.

(bkz: nasıl sorular bunlar)
kızlar, siz de reddedilme korkusu yüzünden açılmakta zorluk çekiyor musunuz, yoksa kimse bana aşık olmuyor mu?*

1 bir erkek size örgü(atkı şapka) örse ilginiz ne yönde olurdu?

2 ilgi çok olunca kendinizi sosyal alanda daha az geliştirdiğinizi düşünüyor musunuz?(üretkenlik/iletişim)

3 kendinizi mükemmel görüyor musunuz? kusurlarınızın farkındaysanız bunu değiştirmek için çaba sarf ediyor musunuz?

(etkileşimi sadece cevaplayan kadınlar yapabilir mi girip okumak adına)

teşekkürler.

mesaj kutunuz halay çekiyor mu ?
halay başınızı bulunca kendinizi özel hissediyor musunuz ?

#746932 mesaj kutuma çok nadiren mesaj düşüyor. yaş itibariyle yürünecek olmayışım bunun sebebi, genç hanımefendilerde durum farklıdır sanırım.

#746950 hiç olmadı, kadınlığı kullanmak deyim olarak bile aşağılayıcı. insan olarak cinsiyetsiz davranmayı tercih ederim. kullananı da hoş karşılamam.