erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

şu başlık kadar prim yapmıyor ülkedeki hiçbir şey. bazen de düşünüyorum, insanların saçmalamaya ihtiyacı var.. evet, doğru aslında. ama ne bileyim, başlarımızı öne eğip dağ keçileri gibi çarpışsak çok daha eğleniriz gibi geliyor. tosssssssss!

kendi cinsinize neden bu kadar düşmansınız?
sorsan kadınlar birbirinin destekçisi biri diğerinden daha iyi fiziğe sahip olsa kıskançlıktan ölüyorsunuz. hem cinslerinze karşı bu çekememezlik nedir yahu? birinin sevgilisi yakışıklı olsa o kızı resmen dışlıyorsunuz neden?

namus sizin için ne ifade ediyor?
"namus iki bacak arasında değildir" tanımı oldukça yanlıştır. doğrusu "namus sadece iki bacak arasında değildir olacak.
ırzını yani iki bacak arasını korumayan ve sakınmayan kadın namussuz, erkek şerefsizdir. burası zaten kesin.
kimlerle nasıl muhabbetlere giriyorsunuz? sohbetin ve şakanın bir dozu, bir adabı ve haddi vardır. yeri geldiği zaman "ne münasebet" diyebiliyor musunuz? şeref ve haysiyet sahibi, kibar ve efendi beyefendiler ile birlikte olmak istersiniz değil mi? şiirler yazan, vicdan sahibi ve merhametli kimselerle olmak istersiniz değil mi? o kimseler sizi neden istesin? aklı başında olan hiçbir erkek dış görünüşe aldanmaz. şiirler yazan türküler söyleyen yahut biraz olsun kalbi kırılan bir erkek kesinlikle dış görünüşe aldanmaz. erkektir sonuçta, elbette güzel olsun isteyecek. alımlı ve naif olsun isteyecek. fakat o kaşlardan, o güzel bakışlardan önce iç güzelliğiniz ile ilgilenirler. kız olmak zaten alın yazısı sizler için, hanımefendi olmak ise biraz zahmet istiyor, fakat asıl mesele o da değil. yani şunu sormak istiyorum efenim...
hatun olabiliyor musunuz?

ciddiye alıp cevap veren olduğunu fark ettiğim başlık.

özgüvensiz ezik kadınlar olduğunuzu biliyor musunuz?

klasik bir kadın yazar ayıklama başlığıdır.

iliskiye başlamak istediğinizde tamam şimdi biriyle tanisabilir miyim diyorsunuz yoksa anlık mı gelişiyor? bazilariniz aşırı zor ve seçici.

erkek olmak ister miydiniz?
en çok hangi durumlarda keşke erkek olsaydım diyorsunuz

kız arkadaşımı aldatmaya karar verdim ve aldattım. iyi bir insan olduğum için bunu kendisiyle de paylaşmak istiyorum. en kalp kırmadan şekilde nasıl anlatabilirim bu masum mevzuyu?

#1446616
sen anlatıp günah çıkaracaksın, rahatlayacaksın, üzüntüsü kıza kalacak. ayrılırsa daha çok üzülecek, ayrılmazsa sen sonraki aldatmaların için yüz bulmuş olacaksın.
içinde sakla. bir daha yapma.

olm biz sana ilişki uzmanı dedik sen bizden yardım istiyorsun bu nasıl iş ya? * azizim söyle gitsin aldattığını en fazla ayrılırsınız o olur, sonra senin yaptığını kız herkese anlatır rezil olursun. risk al bence zira dost acı söyler. *

turuncu saçlı olanlar parmak kaldırabilir mi??

#1437934 ataerkil kafa yapısında olan aile fertlerimle konuşurken

#44218
birçok kadın düşüncelerini duygularına göre yönetir; erkeklerin birçoğu da biraz daha mantık çerçevesi içerisinde düşüncelerini yönetir. sizin bizi, bizim de sizi anlamamamızın sebebi budur.

toplanın hanımlar, durum ciddi.

öncelikle üşenmeyip okuyacaklar için bir de şarkı bırakayım. tabii şarkıyı dinleyip okumadan da gidebilirsiniz, sorun etmem.



5-6 ay önce tanıştığım iş arkadaşıma karşı yaklaşık 1 aydır bi şeyler hissediyorum. hoşlanıyorum ondan. ofise ilk geldiğimden beri bana hep yakınlık gösterdi, ben de karşılık verdim. hatta bu konuyla ilgili şöyle bi konuşma geçti aramızda; "kafamın uyuştuğu kimse yok ofiste, seninle uyuşuyoruz, o yüzden yakın davranıyorum. bundan rahatsız olmuyorsun di mi" dedi. "hayır, aksine, hoşuma bile gidiyor, daha az yalnız hissediyorum burda" dedim. gülüştük geçtik. yakınlık dediğim de şunlar; ofise giriyorum bakışıyoruz tatlı bi bakışla göz kırpıyor, (masalarımız yan yana sayılır, arada bi masa boş sadece) yanımdan geçerken kulağıma naber, nasılsın diye fısıldıyor sürekli, sandalyemi sallıyor geçerken, koluma, omzuma dokunuyor aynı şekilde geçerken. bazen muhabbet ederken elini gösterip kedisinin nasıl çizdiğini anlatıyor, elini tutup bakıyorum falan. bi şeyler sormak için yanıma çağırdığımda başını omzuma yasladığı oluyor ya da ayakta dururken kolunu omzuma koyup yanıma doğru eğiliyor bilgisayara bakmak için. bi ara birkaç toplantıya soktu beni, tecrübe olsun diye. dinliyorum sadece, gerginim de. beni iyice germek için kulağıma bi şeyler fısıldıyo hatta öyle yapınca bi keresinde ben de onun kulağına "ojelerine bayıldım" diye fısıldamıştım ve kıpkırkımızı olmuştu. hem kafaca uyuşuyoruz hem de iş ortamına göre fazla sayılabilcek fiziksel temas da var aramızda. bu tarz şeyler işte yakınlık dediğim, okul ortamındaki yakınlık gibi aslında ama iş yerinde olunca farklı yorumlayabiliyorum sanırım.

uzun uzun yazıyorum çünkü içimi de boşaltıyorum ve iyi geliyor. geçen pazar sözlüğe de yazmıştım hatta bi arkadaşımızın düğününe gittik. benim en yakın arkadaşım onun da iş arkadaşı. kız istemeye falan katılmam lazım tabii öyle en son salona gitmek olmazdı. yanımda gelcek kimse olmadığı için o'na söyledim benimle gelir misin diye. tamam dedi. sabah erkenden aldım, kahvaltı yaptık, sonra damat evi, kız evi, salondu derken akşama kadar beraberdik ve çok keyifliydi. en son evine bıraktıktan sonra teşekkür ederim yazdım beni yalnız bırakmadığın için o da rica ederim dedi ben dayanamayıp tek kalp emojisi attım. ilk kurşunu attım orda galiba. pazartesi öğle arası yaklaşırken dışarıda yiyelim mi dedim yok ya yoğunum biraz dedi. o andan itibaren düştüm tamamen. hoşlandığımı hissedip geri çekildiğini düşündüm. pazartesiden beri yine iletişim var aramızda ama bi ufak gerginlik de var gibi.

ben artık konuşmak istiyorum. 1-2 hafta gözlemliyim tavırlarını, eskisi gibi sıcaklık olmazsa aramızda durumu fark edip çizgiyi çekti derim diye düşünüyordum. fakat beklemek zulüm geliyor. birkaç gündür hoşuma gidecek şeyler duymayacağımı düşünmeme rağmen bi an önce konuşayım da her şey netleşsin istiyorum. güzelce açıklıyayım. hoşlanmanın dışında arkadaşlığını da seviyorum çünkü. benim kafamdaki karışıklık bitsin, yakınlıklarını yanlış yorumlamayayım o da bilsin ve aramızda gerginlik kalmasın. beraber çalışmaya devam edicez sonuçta.

soru nerede diyeceksiniz şimdi. tamamı bi soru. durumu değerlendirip bi şeyler söyleyin lütfen bana. bu arada kadınlar belki bi kadın gözüyle daha farklı yaklaşabilirler diye bu başlığa yazdım ama erkek yazarların da görüşünü almak isterim elbette. tabii okumaya üşenmezseniz. *

cımbızınızın ucu düz mü kesik mi?

tencerede çorbayı belli bir süre aynı yöne doğru karıştırırken neden birden ters yöne doğru karıştırıyorsunuz? amacınız çorbayı karıştırmak mı sanki daha çok kafasını karıştırmak istiyor gibisiniz.

soru sormayacak kadar tanıdım sizleri. hepinizi çok seviyorum. iyi ki varsınız.

size yeşil ışık yakmış aslında
siz tam yolu geçecekken de kırmızı ışık.
siz sarı ışıkta durun. sabredin elbet yeşil ışık yine yanacaktır.

evet kaybetme korkusu oluyor en azından arkadaş kalalım veya o beni görmese bile uzaktan severim diyoruz çünkü duygularımız karşılıklı olmayınca uzaklaşmaya başlıyor erkekler ve kız sevdiği kişiden ayrı kalıyor duygularımızı söylemesek bile zaten gözler konuşuyor aga benim mesela eskiden onla konuşurken gözüm doluyordu.

hangi şampuanı kullanıyorsunuz