erkeklerin sürekli fotoğraf istemesi

erkekler istemesen de atıyor.

nude istemediği sürece bir sıkıntı görmüyorum. bazen merak eder istersin, bazen göresin gelmiştir istersin. bazı şeyleri çok abartıyorsunuz gerçekten.

(bkz: send nude)

görsel hafızamız zayıf hafız :/
tazelemek gerekiyor.

birden fazla erkekle sadece mesajlaşan kadının sorunudur.
1 erkekle sadece mesajlaşmayıp görüşen ona vakit ayıran hiçbir kadın fotoğraf sorusuna maruz kalmıyor.

(bkz: beni tanıdılar siz kaçın)

şaka bir yana bu erkek benim. önce "merak ettim bi göreyim seni" masumluğuyla başlayıp bir iki fotodan sonra boydan nude talep ediyordum da artık uzatmıyorum. doğrudan "sohbetin bundan sonrasına nude attıktan sonra devam edelim" diyorum. sohbet dediğimde selamlaşmadan sonrası yanlış anlaşılma olmasın.

e isteyebileceği başka bi sey mi var?

erkek olmadığımı öğrendiğim başlık. bakalım daha neler öğreneceğiz?

instagaraminda yeteri kadar fotosu yoksa haklı erkektir. hayaletle mi yazışsın?

ülkeler arası diplomatik yazışma mı yapacaksınız ne isteseydi. her şeyi sekse bağlamayın kendinizide olduğunuzdan büyük görmeyin dev aynalarınızı kırın yoksa bu kafayla yarabandı ya da kullanılıp atılan bir peçete olmaktan öteye gidemezsiniz.

bir sürü erkekle bu yüzden şiddetli şekilde kavga ediyorum hatta bazıları ile flört ediyor olsam dahi, kestirip atıyorum. hiç acımıyorum çünkü bu isteğin tamamen kişisel libido tatmini ile alakalı olduğunu düşünüyorum.

sağlıklı bir ilişki “ bana kendini sürekli göster” başlıklı istekle yürümez. hele ki “ bana boydan fotoğrafını atar mısın? “ ile hiç yürümez. şunu netleştirelim; bir erkek bir kadının vücudunu görmek istiyorsa, boydan resim ister. boydan resim istemesinin tek sebebi ise, cinsel fantezilerini beslemektir. kadını hayal etmek için ya da ihtiyacını gidermek için vücudunu görmek ister.

bu tavırın altındaki çıkarcı hatta pis düşünceyi okuyabilen her zeki kadın, gerekli tepkiyi verir ve o ilkellik abidesi hatta direkt primatla iletişimini bitirir. maalesef erkekler “zayıf” olmayı kendileri seçen canlılar. libidolarına köle olmayı bayıla bayıla tercih ediyorlar çünkü sexten aldıkları zevk hoşlarına gidiyor. insanoğlunun nefis’i, kendisinin en büyük düşmanıdır. zevk aldığın şeye, bağımlılık oluşturursun. her türlü bağımlılık, insani olarak kontrolü kaybetmenin en üst noktasıdır. 21. yy’ın ise bağımlılığı “ seks”.

bir erkekle insan gibi iletişim kuramıyorsun bu ülkede. hepsinin aklı sadece sekste. erken veya geç, her iletişimin sonu “ hadi ne zaman seks yapıyoruz?” sorusuna bağlanıyor. erkek ırkı seks için yaşıyor bu devirde. bunu fark eden bazı kadınlarda, gayet bunu kullanıyor çünkü maalesef bir erkeğe seks yapma karşılığında her şeyi yaptırabilirsiniz. televizyonu açan kumanda gibi.. seksi öne sür, her şeyi iste.. ve en acınası şu ki ; çoğu sırf seks için her şeyi yapıyor.. sonrada çıkıp orada burada “ kadınlar kötü “ diyerek herkesi zan altında bırakıyorlar.

hiç böyle bir kadın olmadım, rabbim de böyle olmaktan beni ömür boyu korusun ama bunu yapan insanlar var. buda bize sunu gösteriyor ki; erkeklerin zayıf ve kontrolsüz olduğu inanılmaz belli ve insanlar bu açıktan onları vurup; kullanıyorlar.

isyan eden erkeklerle karşılaşıyorum. yok “kadınlar öyle böyle şöyle” diyip, 2 gram bacak için oradan oraya koşuyorlar. sen zayıf olma o zaman arkadaşım? bu kadar penisine düşkün olarak yaşama? bir beynin ve karar verme mekanizman var? sen kendini kontrol edemiyorsan, sana yaşatılanlardan banane/ bize ne ? burası dünya. güçlü olan daha zayıf olanı yer. sende zayıflığın yüzünden yem oluyorsun. beni- bizi- kimseyi alakadar etmez. kendi derdini kendinle çözeceksin. oturup törpüleyeceksin o nefis’ini , fıtratın üzerine çalışacaksın. baştan çıkarılmayacaksın.

kaldı ki maalesef çoğu erkek onur- gurur- ahlak- kişisel yönetim mekanizması- sorumluluk güdüsü- zaafları kontrol etme - bireysel zayıflıkları yönetme.. bunların tümünden muaf. böyle olmayan erkekler var, onlarda zaten toplumda çok farklı statüdeler ve harika ilişkileri veya evlilikleri var.

türkiye’de nitelikli erkek için pazar çok dar. penisine tapan erkek arıyorsanız, m2 başına kentrilyonlarca düşüyor ama adam gibi duruşu olan, kendisini yönetebilen, üslubu, zekası ile karşısındaki insanı oturduğu yerden döven, eğitimi arş’ta erkekler burada pek bulunmuyor.

bu yüzden yurt dışında sahip olduğum ilişkilerim her zaman buraya göre daha kalibre oldu. adamların sahip olduğu özgürlüğün yarısına sahip değiliz ama öylesine bir özgürlüğün içerisinde dahi inanılmaz ultra karakterler ve duruşlar edinmişler. iletişimin ilk anından itibaren, eğitimleri ve kültürleriyle oturduğunuz yere çiviliyorlar sizi. batılı bir erkeği, vücudunuzla elde edemezsiniz. ( eğer kendisi buna izin vermiyorsa) ya da batılı bir erkek bir kadınla sadece cinsellik için beraber olmaz. ( kendi hayat tarzı bu değilse) çünkü onlar için cinsellik hayatın amacı değil. sevilen insanla yaptığın “ normal” bir aktivite. bunu yaşamak için insan kovalamıyorlar ya da özellikle bunu aramak gibi basit talepleri yok. yani denebilir ki; kadın bedenine düşkün değiller. kısaca “ omurgaları var.”

dolayısıyla duygusal bir ilişki yaşadığınızda, her 10 kelimenin 9’u cinsellik olmuyor. sizden sürekli cinsellik talep edilmiyor, her resminize/ fotoğrafınıza abuk subuk yorumlar atılmıyor. böyle ilişkilerden çıkınca, türkiyeden ve türk toplumundan iyice sıtkınız sıyrılıyor. üzgünüm ama türkiye tam bir “ açlar kampı”, erkekler inanılmaz ilkel ve cinsellik güdüsüne köleler. çok acınası ve aşağılayıcı ama maalesef yüzyıllardır bu coğrafyanın gerçeği bu.

27 yaşında bir kadın olarak, babam ve amcam tarafından hep temkinli yetiştirildim. dünyalar moderni bir babam var, keza baba tarafımın tamamı böyle. dedemin kara kuvvetlerinde subay olması bu oluşmuş yüksek kültürün etkenlerinden biri. ailemin geneli gerçekten aydın, otoriter ve tavizsiz insanlardan oluşuyor. dolayısıyla hayatım boyunca her zaman ilişkilerimi babamla konuşabildim, amcamla da. babam bu ülkedeki erkekler ile alakalı her zaman dikkatli ve ön görülü hareket etmemi söyleyerek yetiştirdi beni. şu ana kadar ne amcamın ne babamın yanıldığını hiç görmedim. yurt dışındayken, babam burada olduğumdan daha rahattır. yabancı bir partnerim olduğunda, daha konforlu hissediyor çünkü adamların seviyesi ve kültür yapısı ortada. iletişimde inanılmaz titiz ve duyarlı hareket ediyorlar. eğer gerçekten psikolojisi bozuk birine (psikopat- sosyopat- sadist- mazoşist vb) denk gelmediyseniz, standart bir adam sizin alanınıza asla zorla girmez. 1 kere istemediğinizi söylerseniz, bir daha ne aranırsınız ne yazarlar çünkü hukukları ve kanunları çok keskin. baskının ve aşırı ilginin tacize gireceğini biliyorlar ve o iş oraya evrilmiyor çünkü gerek avrupa’da gerek amerika’da taciz/ tecavüz vb suçlarla yargılanmak ya da sorgulanmak toplumda ciddi izolasyon sebebidir. işinizden tutun, çevrenize kadar her şeyinizi kaybedersiniz. sıfıra çeker sizi böyle davranışlar. bu yüzden kimse asla o kadar çirkinleşerek ileri gitmez.

tam aksine türk biri ile iletişim kurduğumda ise, babam kılı kırk yarar, kişisel prensipleri direkt devreye girer çünkü olayın nereye dayanacağını ve nerede biteceğini biliyor. adam hemcinslerini tanıyor bir kere. bir insana kuruldu mu tamamdır. bırakın görüşmeyi, telefonlarını açamam. yeter ki rahatsız olduğu bir şey sezsin.. yeter ki sevmediği bir şey görsün. insanları inanılmaz iyi analiz ediyor olmasının en korkunç yanını türk erkeklerinin %99’nun ondan geçemiyor olması oluşturuyor. taktiksel ve stratejik zekası çok yüksek ve bunu dışarıdan asla ön göremiyorsunuz çünkü insanları okumak için kasıtlı gizliyor.

türkiye’de çoğu erkek kadını sadece cinsel tatmin için hayatına almaya çalışıyor. baktılar ki istedikleri şekilde oynadıklarında yapamıyorlar, bu sefer kadınları duygusal açıdan manipule edip( çoğunlukla aşık olduklarını söyleyerek ya da özel olduklarına inandırarak), kandırıyor ve onları elde ettikten sonra iletişimi kesiyorlar. yani işin içinde yalan ve riyada var. çoğunun evli çıkmasından, nişanlı/ sözlü olmasından hatta partnerleri olmasından daha bahsetmedim bile.

türkiye gibi bir ülkede, bir adamla değil; penisiyle ilişki yürütmeye çalışıyorsunuz çünkü adamların beyini penisinde. penis ne derse, onu yapıyorlar. bu yüzden asla yurt dışı ile denk bir toplumumuz olmayacak. ne kadınlar/ ne erkekler olarak oradaki hiç bir bireye asla denk değiliz. içtenlikle söylüyorum, bir kadın olarak sağlıklı ve saygın bir ilişki yaşamak istiyorsanız, türkiyeden uzak durun.

kısacası; bu ülkede erkek seçimi ciddi bir dünya savaşıdır.

gururluyum. hiç istemedim, istemem.

onu isteme bunu deme..

ne isteyeceğiz onu da yazın bari lan.

bıdı bıdı.

ne kurumaz çeneniz varmış.

gönder.

istemediğinizde kendileri dayanamayıp atıyo zaten wq ne mal adamlarsınız..

alt beyin'i çok aktif olan erkektir.

#2610736
bu ülkenin asıl problemini ortaya çıkaran tanım.
yanisi bu ülkenin erkekleri başka ülkelere giderse ya da ülkenin kadınları başka yere giderse tüm sorunlar çözülecek gibi.
ya da adamlar bi zahmet kendini dünya standartlarına taşısın.
bu zamanda bu bakış kalmadı.

halla halla dediğim durum. hani süreklilik arz etmesi ve bir sürüye tesadüf edilmesi ilginç geldi, o bakımdan.

sanırım; bu dahil, bütün genellemeler yanlıştır ya da fraus latet in generalibus.

bu arkadaşların böyle konuşmasına vesile olan barkına ben de kırgınım.

ulan biraz ağır olun ya beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.