erotik türküler

anadolu insanının 'teşbihte hata olmaz' düsturuyla kaleme alıp icra ettiği erotizm tandanslı türküler, türkülerimiz. bir örnek:

<<
sabah yıldızı misun, güneşle doğayisun,
deli divane gibi, yerinde durmayisun.

goynunda memelerun, eruk dikeni gibi,
açılmış saçılmışşun, deniz yelkeni gibi,
deniz yelkeni gibi,
çatlamış dudaklarun, susuz topraklar gibi,
alev alev yanarsın, kuru yapraklar gibi,
kurumuş yaprak gibi.

herkesun ahı sende, cennete gidemezsun,
seni alan uşağa, allah kolaylık versun,
[...]
>>

mustafa topaloğlu

sabah yıldızı misun

genellikle yöresel türkülerdir. şahit olduğum kadarıyla da ege bölgesi ağırlıklıdır.
gavur rahimem buradan

anadolu'nun her türlü gizi içinde barındırdığı gibi türkülerdir. bizdendir, bizdir.
hamam tası gümüşten buradan

ankara pavyon şarkılarını tek geçerim; hiç bir türkü ellerine su dökemez.

#553512">#553512 pavyonlarda okunan şey( şey diyorum çünkü o şeye verecek isim bulamam) için türkü demiş. bence o pavyonlarda okunan şeylere kıyasla eşek anırması bile türkü, horoz ötmesi sanat müziğidir.

günün birinde başa geçersem, güzelim ezgilerimizi katlettikleri elektro bağlamalarını, o şeyi okuyanlarin kafasında parçalatmayı düşünüyorum.
lütfen o şeylere türkü demeyelim.

psikanalitik açıdan ele alındığında erotik olmayan türkü yoktur sanırım. dalların kırılması, kaleye/bağa/bahçeye girme, otların yeşermesi, derelerin taşması ve şu an aklıma gelmeyen birçok ifadenin erotik olduğunu hatta ninnilerin bile bu tarz erotik unsurlar içerdiği söylenmektedir. ülkemizde bunu inceleyen araştırmacıların başında prof. dr. seyfi karabaş gelmektedir.

anlamsız ve sapkın sözler dolu bir kültür mü diyelim?

entarisi ala benziyor; şeftalisi bala benziyor zaten efsane de... bir de halime ile şalvarı ve samanlık var. gül pembe falan.

(bkz: lambaya püf de)

tepsi de tepsi fındıklar
ayşe de veli agayı gıdıklar.

ar gelir osman aga ar geliiir
safiyeye karyola dar gelir...

fadime'ynen bir gecelik yatmaynan
adı çıkar amma kendi dul olmaz.

emirdağ türküsü.

ben söyle bir şey biliyorum. zeki* çalardı, ilk sözlerini söylemişti, uyduruyor sanmıştım. buradan

karga gibi gak gak gak
ördek gibi ku vak vak
gözün doymak bilmiyor
tavuk gibi gıt gıdak

gözün doymak bilmiyor
tavuk gibi gıt gıdak

helal olsun ördeğe
gölde girer gerdeğe
tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

helal olsun ördeğe
gölde girer gerdeğe
tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

leylek uzun bacaklı
güvercinim saçaklı
serçe dalda döğüşür` : buradan tam emin değilim`` : döğüşür mü diyor yoksa üğüşür mü öyle birşey işte`
kim kimden alacaklı

serçe dalda döğüşür
kim kimden alacaklı

helal olsun ördeğe
gölde girer gerdeğe
tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

helal olsun ördeğe
gölde girer gerdeğe
tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

horoz öter çöplüğe
dil uzatır kekliğe
avo kurnazı gibi ` : buradan da emin değilim`` : avo kurnazı ya da avon kurnazı`` : ya da ona benzer bir şey işte, tam anlaşılmıyor`
dadandı petekliğe

avo kurnazı gibi
dadandı petekliğe

helal olsun ördeğe
gölde girer gerdeğe
tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

helal olsun ördeğe
gölde girer gerdeğe
tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

tapanlanmış tarlada
deve düşer hendeğe

(bkz: anadolu irfanı) hiç biri istanbul türküsü değil.

yatırdım yatırdım çam dibine, batırdım batırdım tam dibine.

o zaman efsaneyi hatırlayalım...

konyalıdan başkasına bastırmam oof of

tırmala beni kaşı beni bile demişler.

sorsan hep sonraki kuşaklar terbiyesiz. *

gaydırıgubbak cemilem.