eş cinsel evlilik

eşcinsel evliliğinin nedenleri ve sonuçları.
--- kadınların kaprislerinden bıkan erkeklerin sığınağı.
kaprissiz, vıdı vıdısız, kıskançlık olmadan; kavgasız ; huzurlu bir ortam.
ara sıra escort takviyesi'de yapılabilir.
o günkü ruh halinize kalmış.
----------------------------------------
ben işin eğlenceli, mizahi yönünden baktım.
fakat trol gaylerin lincine uğradım.
arsızlık ve seviye göründüğü gibi.

benim mizahımla uğraşmak ; kavga etmek yerine ; düzgün tanımlar girin.
hazır açılmış başlık var.

bhara nick'li inatçı kişilik ; hala arsızlıkta tavan yapmayı sürdürüyor.
bana bilgimden ve felsefemden dolayı bulaşamayan kişilikler ; imla kurallarından saldırırlar.
bu durumu onlarca kez yaşadım.
ben 60 yaşımda adamım ; ilk okul çocukları gibi ; imla kurallarına takıntı yapmam.
olduğu kadar ; olmadı kader.

bir eşcinsel olarak bir tarafımla güldüğüm tanımdır.
edit: *mizah anlayışınız gerçekten edebî ve felsefî açıdan oldukça derinmiş. anlamadığım için özür dilerim.

hetoroseksüel evlilikten farkı olmayan evliliktir. kişiler aşıktır, hayatlarını birlikte yaşamaya karar vermişlerdir ve evlenmişlerdir. kişinin cinsiyet tanımının, cinsel kimliğinin ve cinsel yöneliminin farklı olması temel haklarından vazgeçmesi anlamına gelmez. evlenmek, çocuk sahibi olmak, evlat edinmek lgbtq bireylerin hakkıdır. ne yazık ki türkiye gibi demokrasi ve insan haklarının yerleşmediği ülkelerde ve üçüncü dünya ülkelerinde tanınmamaktadır.
ilk tanımlama bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak konusuna derslerde örnek olarak gösterilebilir.

ekleme:
adam cidden cahil çıktı rıza baba, ‘dahi anlamındaki de ayrı yazılır’ yazmama rağmen gidip tırnakla ayırmış. ben pes ediyorum arkadaşlar?
bari ilk girdinin ilk halini buraya koyayım da değiştirmeden orijinal halini merak eden olursa görsün:


——————————————————-
daha ‘(bkz: dahi anlamındaki de ayrı yazılır)’ kuralından bihaber ve eşcinselliği sadece ‘erkek’ lere indirgeyen; eşcinsel evliliklerini de bu bağlamda sadece ‘erkekler arasında’ olduğunu zannedenlerce üzerinde çok düşünülmemesi gereken, mazallah manyak olabilecekleri kavram.

ivediklikle yasalaştırılması gereken tercihtir. insanların, giyimine,yediği-içtiğine,gezdiği-gördüğüne karışmakla yetinmeyen ahlak timsali galaksinin koruyucularına dert olmaktadır.

her zaman söylerim memleketi kalkındırıp muassır medeniyetler seviyesine çıkarak 3 soru var; bana ne?,sana ne?,kime ne?

#542382 (bkz: çok fena cehaletin döndüğü düşünülen yerler)
bu yüzyılda ‘kim kimi sevip kiminle evlenebilir’ icazetinin kendisinden alınmasını uman halk ve bu halkın vergisiyle evine ekmek götürüp ‘kaç yaşına gelmiş çocukla evlenilebilir’ üzerinde yoğunlaşan diyanet sıfır utanmayla böyle rahat ahkam kesebiliyor ya, ileriye yönelik ümidimi semiriyorlar benim. zaten çok da yoktu ümit ama böyle içecek kutusundan fürrp fürürüpp diye pipetle son kalan damlacıkları da çekersin ya, öyle semiriyorlar yani.

bir eşcinsel olarak bana heteroseksist gelen taleptir. heteroseksüel çiftlerin yaptığı şeylere öykünmek çok zavallıca değil mi? herkes evlenmek zorunda değil. bunu talep etmek yerine kısa ömürlü bol aldatmalı süren heteroseksüel evlilikleri incelemek daha mantıklı olacaktır. iyi bir şey sanki evlilik.

yukarıdaki yazarımızın eleştirdiği taleptir. evlilik bana görede çok iyi bir şey değildir. ancak burada mesele lgbt+ bireylerin özgür iradeleridir. insanlar bu haktan mahrum oldukları sürece bunu istemeseler bile talep ederler, etmeliler. buradaki talep esasında bir eşit yurttaşlık talebidir. yoksa her lgbt+ bireyi evlenmek istiyor diye bir kaide yok.

eşcinsel bireyler neden evlenmek ister? heteroseksist bir davranışa neden öykünür? eşcinsel bireylerin evlenmek istemelerindeki amaç heteroseksüel hayata öykünmekten çok ölümden sonra sevdikleri kişiye yasalar çerçevesinde zorlanmadan bir hak bırakabilmektir.

açıkcası eleştirilmemesi gereken aksine saygı duyulması gereken bir durum olduğuna inanıyorum.insanlar birbirlerinin ahlak bekçiliğini yapacağına, hoş görülü olmayı öğrenmeli.

hepimizin hayatı ve tercihleri ayrı’dır.herkes kendi hayatı ile ilgili aldığı kararların sorumluluğunu taşıyor.başka birinin kişisel tercihi bizim eleştirip, kınayacağımız bir durum olamaz.kimsenin hayatını konuşmakta bizim haddimiz değil.


unutmayın ;

“kınadığınız başınıza gelebilir.”
“yaşattığınızı yaşamadan ölmezsiniz.”
“islam hoşgörü dinidir.”
“ayıplar deşilmemeli aksine kapatılmalıdır.”

kısacası eğer dini anlamda bir kaygınız varsa önce şunlara bir göz atın derim.kişisel olarak tasvip etmemek ayrıdır, rezil etmek/ aşağılamak/ incitmek ayrı.

#1087288 burada yazarımız eleştirse de eşcinsel bireyler de evlilik akdi imzalama hakkına sahip olmalıdır, nasıl ki heteroseksüellerin evlenme ya da evlenmeden beraber yaşama gibi iki seçenekleri varsa, eşcinsellerin de olmalıdır. zira, dediğimiz gibi bu bir akittir, yani sözleşmedir. bu sözleşme toplumsal bir olgu olduğu kadar finansal bir olgudur. eşcinsel bireyler de hayatlarını beraber geçirdiklere kişilere miraslarını ya da maaşlarını bırakabilmelidirler. (ya da memurlukta evli kişilerin maaşlarina ek olarak küçük bir miktar para daha veriliyor sanıyorum, emin değilim). diyeceksiniz ki hetero evliliklerde çocuk yetiştirip gelecek kuşağı inşa etme durumu var, o zaman çocuk yapmayan evli çiftler de bu haklara sahip olmasın, olmaz değil mi? bunun fazlasını bile konuşabiliriz. (yurt dışında şöyle bir tartışma vardı bir ara, iki kız kardeş beraber yaşıyor, hiç evlenmemişler, birbirlerine bakıyorlar, birinin maaşı var diğerinin yok. maaşı olan diyor ki, ben ölünce maaşım kardeşime kalsın, yani daha doğrusu eşinden maaş kalıyor ya insanlara onu diyor ama bu yasal değil tabi. diğer taraftan ise mantıklı, o kadın da herkes kadar çalıştı, biri evlendi diye eşine maaş kalıyor ölünce, diğeri evlenmedi, hayatını kardeşi ile paylaştı ama kardeşine kalmıyor para. bir haksızlık var burada.) fransa bu konuda bir adım attı, nikah yerine evlilik sözleşmesi (adı pacs) diye bir sözleşme getirdi, evlenemeyen eşcinseller kadar heteroseksüeller de talep ediyormuş bu sözleşmeyi, nikahı dini gördükleri için. neyse çok uzattım, sözün özü, evlilik öyle iki imza attık topluma duyurduk meselesi değil, çok başka boyutları var. tüm bunlara ek olarak, eşcinselliğin pompalanmasını, özendirilmesini doğru bulmuyor, eşcinsel evlilikler olsa da çocuk evlat edinmelerini evlat edinilen çocuğun psikolojisi açısından pek doğru bulmuyorum.

nasıl evlilik isteyen de istemeyen de heterolar varsa aynı şekilde bunu isteyen istemeyen homolar olabilir ama ülkemizde mevcut iktidar varken böyle bir şey imkansız

"heteroseksüel çiftlerin yaptığı şeylere öykünmek çok zavallıca değil mi?" değil. ayrıca bu heteroseksüel çiftlere özgü bir şey de değil. ayrıca sen kendin bu şekilde işi "onlar ve biz" sığlığına getirirsen daha yolumuz var demektir.

evliliği komple kaldıralım ortadan.

haktır. yasallaşması gerekir türkiye’de. yasallaşırsa kız arkadaşımla evleneceğim ulan bu benim en doğal hakkımdır. ilk önce erkek manitayı boşamam gerekecek lakin o sonraki sorun işte. *

nasıl erkek ile kadın evlenebiliyorsa hemcinsler de yuva kurup evlenmelidir. anamızın ak sütü gibi hakkımızdır. erdoğan’ı bi devirelim de gerisi kolay.

erdoğan devrilse bile türkiye'de pek mümkün olmayan olay. erdoğan'ı 15 kere falan devirsek, yine de mümkün değil. orta doğu bataklığında yaşadığımızı unutmamak lazım. benim için de sorun değil, kim kiminle istiyorsa evlensin. ancak bu topraklarda hiçbir siyasi liderin, hiçbir siyasi partinin böyle bir icraat yapabileceğini düşünmüyorum.

henüz ülkemizde yasalaşmayan evlilik şeysi.
durma haykır eşcinseller vardır!!!
edit: aşagıda bir şahıs yasalaşması kabul edilemez demiş... sana mı soracağız bilader?

eşcinsellerin evlenmesinde "bana göre" herhangi bir problem yok. benim kimsenin uçkuruna veyahut özel hayatına söyleyecek tek bir kelimem yok. ancak eşcinsel bireylerin evliliği devamında çocuk evlat edinmesine son derece karşı olduğumu söylemek istiyorum. her ne kadar eşcinsel olarak hayatına devam eden insanlara laf söylemek haddimiz olmasa bile bu eşcinsellik durumu hiçbir şekilde normalleştirebileceğimiz bir konu değil. çünkü doğada örneği yok, varsa bile cok istisnai durumlarda var. ancak istisnanın kaideyi bozmadığını ele alacak olursak bu bireylerin evlat edindikleri çocuklar, ileriki yaşlarında "anne ve babaları" dolayısıyla akran zorbalığı ile karşılaşacaklar. bunun aksini söyleyecek olan yoktur sanıyorum. akran zorbalığı yüzünden çocuk gelişiminde büyük psikolojik problemler ortaya çıkmakta ve bu önünü alabileceğimiz bir konu değil. yine bu çocukların anne ve babalarının iki erkek yahut iki kadın olmasından ötürü, cinsel yönelim konusunda kişilik karmaşası yaşaması da olası bir durum. psikolojik olarak çocuğun çok da sağlıklı bir şekilde büyüyeceğini düşünmüyorum. hele de ergenlik dönemlerine falan girersek işin içinden çıkılmayacak bir hal alması muhtemel.

dolasıyla eşcinseller isterse evlensin, sonra boşansın, hızını alamayıp evliliğin üzerine kuma getirsin, bu beni ve kimseyi ilgilendirmez. ancak bir çocuğun yetiştirilme durumu söz konusu olduğunda kesinlikle olmaması gerektiğini düşünüyorum. örneğin en son yapılan lgbt yürüyüşlerinden birinde henüz küçücük bir erkek çocuğuna pembe etek ve külotlu çorap giydirerek tıpkı bir kız çocuğu olarak giydirmişlerdi. bu bariz bir faşizmdir arkadaşım. o erkek çocuğunun henüz cinsel kimliği tam olarak oturmamışken sen nasıl böyle bir şey yapabilirsin, değil mi?

türkiye'de en azından önümüzdeki 100 yıl boyunca yasalaşmayacak olaydır. nihayetinde demokratik bir toplumda yaşıyoruz. bunu hedefleyerek iktidara gelmek isteyen bir partinin alacağı oy yüzde 5 falandır. 100 yılda ülke toplumu değişebilir. ama bu sefer sen olmazsın. o yüzden yatırımınızı başka bir yere yapın.

ülkede bu kadar sorun varken tek derdimiz bu mu şimdi?