41.
eşcinselliğin hastalık kategorisinden çıkarılmasında, abd’de eşcinsel haklarının, evliliklerinin kabul edilmesinde rol oynayanlardan birini tanıyordum. minnesota üniversitesi’den dr. iver bogen. 2012’de 82 yaşında kaybettik. çok özledim. izmir’e gelmişti.
sexuality pioneer, rights activist bogen dies
sexuality pioneer, rights activist bogen dies
devamını gör...
42.
üzerine, diğer bir çok konuda olduğu gibi, fazla düşünmeden yargı ve racon kesilen konudur.
ensest, sapık, lezbiyen, gay, biseksüel, trans vs kavramları arasındaki farkı bilmeden bolca ahkam kesildiği bir gerçektir. hepsi aynı torbaya doldurulur.
ensest, sapık, lezbiyen, gay, biseksüel, trans vs kavramları arasındaki farkı bilmeden bolca ahkam kesildiği bir gerçektir. hepsi aynı torbaya doldurulur.
devamını gör...
43.
ben bu tarz şeylere takılmam ama yani 35 yaşında iki adamın birbirlerinin kılıcını parlatması en azından estetik olarak pek hoş değil.
devamını gör...
44.
hem pipiye hem de kukuya sahip olma durumudur.
devamını gör...
45.
lezbiyenlerin eleştirilmediği fakat gaylerin ziyadesiyle fazla eleştirildiği yönelimdir. kız kıza iyi ama erkek erkeğe kötü? çok iki yüzlüsünüz gerçekten. saygı duyarım hemcinslerin birbirine ilgi duymasına çünkü herkesin hayatına kimse karışamaz. açık ve net.
devamını gör...
46.
bu mesele bir kaç boyutta işlenmesi gereken bir meseledir.
eşcinsellik fıtri midir? değil midir?
yani yaradılıştan mı kaynaklanıyor, yoksa sonradan edinilen bir şey midir?
islami kaynaklar, eşcinselliğin fıtri olmadığını söylüyor.
batılı bilim insanları ise, eşcinselliğin fıtri olduğunu savunuyor.
islam eşcinselliğin fıtri olmamasını şöyle yorumluyor;
erkeğin biyolojik yapısı, etken bir yaradılış ile dizayn edilmiştir. kadının ise edilgen bir yaradılış ile dizayn edilmiştir. yaradılış gereği etken olanın; edilgen olana, edilgen olanın; etken olana çekim duyması normaldir.
etken olanın; etken olana çekim duyması, edilgen olanın; edilgen olana çekim duyması ise fıtrata terstir.
bilim ise; eşcinselliği psikolojik açıdan ele alıyor.
diyor ki; bir kadın hormonel çekim yasası gereği, başka bir kadını arzulayabilir. bir erkek de, hormonel çekim yasası gereği başka bir erkeği arzulayabilir. bu normal karşılanması gereken bir olgudur diyor.
gelelim bu konu hakkında kişisel fikrime;
biyolojik yaradılış insanın kontrolünde olan bir şey değildir. insanın bunu değiştirmeye gücü yetmez. yani erkek olarak dünyaya geldiyseniz; erkeksinizdir. biyolojik yapınız etken olmaya daha elverişlidir. kadın olarak dünyaya geldi iseniz; kadınsınızdır. biyolojik yapınız edilgen olmaya elverişlidir.
hormonel açıdan insanın kendini frenlemesi ise mümkündür. bilindiği üzere; her insanda östrojen* ve testosteron* mevcuttur. erkekte; testosteron daha fazla, östrojen ise daha azdır. kadında ise; tam tersi östrojen fazla testosteron daha azdır.
asıl sorulması gereken soru şudur;
östrojen miktarı veya testosteron miktarı doğduğumuzdan itibaren değişiklik gösteriyor mu? yani testosteron ve östrojen dengesi, dış etkenlere bağlı mıdır? değil midir?
birçok bilimsel veri; östrojen ve testosteron seviyesinin dış etkenlere bağlı olduğunu kanıtlamış durumdadır. daha doğar doğmaz östrojen ve testosteron seviyemiz, vücudumuzun diğer organları gibi değişmeye ve gelişmeye elverişlidir.
nitekim hz muhammed(saa) şöyle buyuruyor;
"erkek çocuklarınızı erkek gibi giydirin. erkeklerin olduğu ortamda büyümelerine dikkat edin. kız çocuklarınızı ise kadınlar gibi giydirin. kadınların olduğu ortamda büyümelerine dikkat edin. "
bu hadis, ilginç bir hadistir. dikkat edilirse; çocuk yaşta bir yönlendirme söz konusu edilmiştir. peki neden?
çünkü;
çocuk, kendi gibi olan hemcinsinin yanında doğal yaşama daha kolay uyum sağlayacaktır.
bu gözle görünmeyen bir metodun ilk meyvelerindendir.
aynı durum kız çocukları içinde geçerlidir.
başka bir yerde;
"kendini erkeğe benzeten kadına, kendini kadına benzeten erkeğe allah lanet etsin!" buyurmuştur.
dikkat edilirse, birinci hadiste tavsiye söz konusu iken; ikinci hadiste beddua söz konusudur.
çünkü artık yaş ergin olmuş ve sorumluluk yükü kişiye binmiştir. bulunduğu hal ve yaptığı eylemin; olumlu veya olumsuz anlamda, toplumsal bir karşılığı vardır.
toplumsal yıkımların başlangıcı; anormal olan davranışların, normalleşmesi üzerine başladığı bilinen bir gerçektir.
üçüncü hadisimiz ise;
"livata yapanı(fail) ve yaptıranı (mef'ul) görürseniz; şahitler huzurunda öldürün!" hadisidir.
neden öldürme cezası verilmiştir?
şahit tutulacak bir toplum huzurunda öldürmek, toplumda caydırıcılık oluşturmak için bir mesajdır aynı zamanda.
islam neden bu denli sert ve tavizsiz bir tutum sergilemiştir eşcinselliğe karşı?
aslında cevabı çok basittir. çünkü eşcinsellik; toplumun yok olmasının en basit yöntemidir.
bir an için düşünün;
dünya üzerinde yaşayan bütün insanların eşcinsel olduğunu. iki veya üç kuşak sonra, dünya üzerinde yaşayan insan kalmayacaktır. toplumun geleceğini tehdit eden bir alışkanlığa, toplumun gözü önünde ceza verilmesi, bu işe meyyal olan toplum için caydırıcı olacaktır.
eşcinsellik fıtri midir? değil midir?
yani yaradılıştan mı kaynaklanıyor, yoksa sonradan edinilen bir şey midir?
islami kaynaklar, eşcinselliğin fıtri olmadığını söylüyor.
batılı bilim insanları ise, eşcinselliğin fıtri olduğunu savunuyor.
islam eşcinselliğin fıtri olmamasını şöyle yorumluyor;
erkeğin biyolojik yapısı, etken bir yaradılış ile dizayn edilmiştir. kadının ise edilgen bir yaradılış ile dizayn edilmiştir. yaradılış gereği etken olanın; edilgen olana, edilgen olanın; etken olana çekim duyması normaldir.
etken olanın; etken olana çekim duyması, edilgen olanın; edilgen olana çekim duyması ise fıtrata terstir.
bilim ise; eşcinselliği psikolojik açıdan ele alıyor.
diyor ki; bir kadın hormonel çekim yasası gereği, başka bir kadını arzulayabilir. bir erkek de, hormonel çekim yasası gereği başka bir erkeği arzulayabilir. bu normal karşılanması gereken bir olgudur diyor.
gelelim bu konu hakkında kişisel fikrime;
biyolojik yaradılış insanın kontrolünde olan bir şey değildir. insanın bunu değiştirmeye gücü yetmez. yani erkek olarak dünyaya geldiyseniz; erkeksinizdir. biyolojik yapınız etken olmaya daha elverişlidir. kadın olarak dünyaya geldi iseniz; kadınsınızdır. biyolojik yapınız edilgen olmaya elverişlidir.
hormonel açıdan insanın kendini frenlemesi ise mümkündür. bilindiği üzere; her insanda östrojen* ve testosteron* mevcuttur. erkekte; testosteron daha fazla, östrojen ise daha azdır. kadında ise; tam tersi östrojen fazla testosteron daha azdır.
asıl sorulması gereken soru şudur;
östrojen miktarı veya testosteron miktarı doğduğumuzdan itibaren değişiklik gösteriyor mu? yani testosteron ve östrojen dengesi, dış etkenlere bağlı mıdır? değil midir?
birçok bilimsel veri; östrojen ve testosteron seviyesinin dış etkenlere bağlı olduğunu kanıtlamış durumdadır. daha doğar doğmaz östrojen ve testosteron seviyemiz, vücudumuzun diğer organları gibi değişmeye ve gelişmeye elverişlidir.
nitekim hz muhammed(saa) şöyle buyuruyor;
"erkek çocuklarınızı erkek gibi giydirin. erkeklerin olduğu ortamda büyümelerine dikkat edin. kız çocuklarınızı ise kadınlar gibi giydirin. kadınların olduğu ortamda büyümelerine dikkat edin. "
bu hadis, ilginç bir hadistir. dikkat edilirse; çocuk yaşta bir yönlendirme söz konusu edilmiştir. peki neden?
çünkü;
çocuk, kendi gibi olan hemcinsinin yanında doğal yaşama daha kolay uyum sağlayacaktır.
bu gözle görünmeyen bir metodun ilk meyvelerindendir.
aynı durum kız çocukları içinde geçerlidir.
başka bir yerde;
"kendini erkeğe benzeten kadına, kendini kadına benzeten erkeğe allah lanet etsin!" buyurmuştur.
dikkat edilirse, birinci hadiste tavsiye söz konusu iken; ikinci hadiste beddua söz konusudur.
çünkü artık yaş ergin olmuş ve sorumluluk yükü kişiye binmiştir. bulunduğu hal ve yaptığı eylemin; olumlu veya olumsuz anlamda, toplumsal bir karşılığı vardır.
toplumsal yıkımların başlangıcı; anormal olan davranışların, normalleşmesi üzerine başladığı bilinen bir gerçektir.
üçüncü hadisimiz ise;
"livata yapanı(fail) ve yaptıranı (mef'ul) görürseniz; şahitler huzurunda öldürün!" hadisidir.
neden öldürme cezası verilmiştir?
şahit tutulacak bir toplum huzurunda öldürmek, toplumda caydırıcılık oluşturmak için bir mesajdır aynı zamanda.
islam neden bu denli sert ve tavizsiz bir tutum sergilemiştir eşcinselliğe karşı?
aslında cevabı çok basittir. çünkü eşcinsellik; toplumun yok olmasının en basit yöntemidir.
bir an için düşünün;
dünya üzerinde yaşayan bütün insanların eşcinsel olduğunu. iki veya üç kuşak sonra, dünya üzerinde yaşayan insan kalmayacaktır. toplumun geleceğini tehdit eden bir alışkanlığa, toplumun gözü önünde ceza verilmesi, bu işe meyyal olan toplum için caydırıcı olacaktır.
devamını gör...
47.
aşağılamak veya ayrımcılık yapmak için söylemiyorum ama hayatıma zamanında girmiş birçok eşcinsel şahısta kendimce farkettiğim bir özellik var.
fazla derecede ikiyüzlü ve dengesiz oluyorlar.
zamanında bu konuda bana hak veren bir arkadaşım, eşcinsellerin böyle dengesiz davranmalarının sebebinin toplum baskısı ve bu baskının getirmiş olduğu dışlanmışlık, alay edilme, güvensizlik hissinden kaynaklandığını, bu yüzden eşcinsellerin insanlarla olan ikili ilişkilerinde sürekli şüpheci, paranoyak, gelgitli davrandıklarını söylemişti.
fazla derecede ikiyüzlü ve dengesiz oluyorlar.
zamanında bu konuda bana hak veren bir arkadaşım, eşcinsellerin böyle dengesiz davranmalarının sebebinin toplum baskısı ve bu baskının getirmiş olduğu dışlanmışlık, alay edilme, güvensizlik hissinden kaynaklandığını, bu yüzden eşcinsellerin insanlarla olan ikili ilişkilerinde sürekli şüpheci, paranoyak, gelgitli davrandıklarını söylemişti.
devamını gör...
48.
"aşağılamak veya ayrımcılık yapmak için söylemiyorum ama"
insanlar neden fikir beyan etmeden şu tür açıklamalar yapmak zorunda hissediyor?
insanlar neden fikir beyan etmeden şu tür açıklamalar yapmak zorunda hissediyor?
devamını gör...
49.
tanım yapmadığım bir bu başlık kalmış. ee yapalım o zaman tanımımızı..
cümlelerinizi birbirine bağlamak için kullandığınız o ama sözcüğü cümlelerinizi sıfırlıyor. evet cümlelerinizin bir anlamı kalmıyor. hep saygı diyorduk da duymayın abi saygı tamam. yokmuşuz gibi davranın. belki böyle daha iyi olur ne bileyim. yıldık da.
cümlelerinizi birbirine bağlamak için kullandığınız o ama sözcüğü cümlelerinizi sıfırlıyor. evet cümlelerinizin bir anlamı kalmıyor. hep saygı diyorduk da duymayın abi saygı tamam. yokmuşuz gibi davranın. belki böyle daha iyi olur ne bileyim. yıldık da.
devamını gör...
50.
ukalalik yapmak icin soylemiyorum ama, "ama" kelimesinden once soylenen seyler yalandir, inanmayiniz. *
devamını gör...
51.
insanların eğilimleri beni ilgilendirmiyor fakat doğada kutuplar açık.
devamını gör...
52.
hastalıktır.
halka bulaşıp yayılmaması için, kimyasal müdahale gerekir.
zafer partisi iktidarında bu illeti bitireceğiz.
halka bulaşıp yayılmaması için, kimyasal müdahale gerekir.
zafer partisi iktidarında bu illeti bitireceğiz.
devamını gör...
53.
hastalıklı ruhların "hastalık" olarak tanımladığı cinsel yönelim, tercih...
devamını gör...
54.
kendi cinsinden biriyle cinsel ilişki yaşamayan bir kişi de eşcinsel olabilir. yani, sadece cinsel eylemden ibaret değildir. ama cahiller bilmez.
devamını gör...
55.
sene 2023 hala insanlar aşık oldukları, sevmek istediği kişi yüzünden zorbalığa uğrayabiliyor.
neyse bu cehalet de bir gün biter. mi?
neyse bu cehalet de bir gün biter. mi?
devamını gör...
56.
küçücük çocuklara koca koca insanlar tarafından aşılandığında çok itici olan durumdur.
bir erkekle bir erkeğin sevişmesini garip bulduğumu söylemeliyim ama bu beni ilgilendirmeyen bir durum olduğu için insanların yatak odasına karışamam.
isteyen istediğini yaşasın yeter ki bu toplum düzenini bozacak duruma gelmesin. kerimcanlar, mükreminler falan görmek istemiyoruz sokaklarda. bunlar toplumun utanç kaynağı.
şimdi böyle dedik diye birkaç başı boş yine saldırmak için yer arar. toplumun utanç kaynağı olan milyon tane şey var ama bu başlığın altında bundan bahsedilir, başka utanç veren şeylerden değil.
bir erkekle bir erkeğin sevişmesini garip bulduğumu söylemeliyim ama bu beni ilgilendirmeyen bir durum olduğu için insanların yatak odasına karışamam.
isteyen istediğini yaşasın yeter ki bu toplum düzenini bozacak duruma gelmesin. kerimcanlar, mükreminler falan görmek istemiyoruz sokaklarda. bunlar toplumun utanç kaynağı.
şimdi böyle dedik diye birkaç başı boş yine saldırmak için yer arar. toplumun utanç kaynağı olan milyon tane şey var ama bu başlığın altında bundan bahsedilir, başka utanç veren şeylerden değil.
devamını gör...
57.
kimseyi ilgelendirmez.
eş cinsellerin tercihlerine saygı duymak zorundayız.
sırf cinsel tercihi sebebiyle bir insanı yargılamak kimseye düşmez.
isteyen istediğini sevsin, sevişsin.
bana ne. bize ne.
eş cinsellerin tercihlerine saygı duymak zorundayız.
sırf cinsel tercihi sebebiyle bir insanı yargılamak kimseye düşmez.
isteyen istediğini sevsin, sevişsin.
bana ne. bize ne.
devamını gör...
58.
bitişik yazılmıyor muydu ya. mantık olarak dip dibe olan iki çift oldukları için bitişik yazılmalı.
beni ırgalamaz, enterese etmez cinsel tercih. fobim de yok hobim de.
beni ırgalamaz, enterese etmez cinsel tercih. fobim de yok hobim de.
devamını gör...
59.
özünüzün müsaade etmediği hiçbir şey değilsinizdir ve olamazsınız, özünüzde yaratılışınızda olandan da kaçamazsınız. eşcinsellik bulaşıcı değildir, böyle olduğunu düşünenlerin de içinde bastırılmış bir yan olduğunu düşünüyorum. bununla beraber cinselliği düzgün bir şekilde algılayamamış ve yaşantısına oturtamamış bireylerin kendi içindeki fantazi dünyası emin olun eşcinsellerden çooooook daha geniş.
devamını gör...
60.
akapeliler arasında çok yaygındır.
devamını gör...
"eş cinsellik" ile benzer başlıklar
cinsellik
60