euro 2024

favorim hollanda bu akşam fransa ile karşılaşacak, keyifli maç olacağını düşünüyorum. sallama bir skor tahmini olarak da 3-2 diyorum.

ispanya , tek derli toplu oynayan takım. kupa onların hakkı.
bir sürpriz olmazsa şampiyon olurlar.

valla şahsen, izlemiyorum. finali izler geçerim. dünya kupasında olduğu gibi.

nba'yi bile ertesi gün yutup'tan özet izleyerek tamamladım. boston'a da helal olsun, hak ettiler. sısısıs araya sıkıştırayım istedim.

şimdiye kadar izlediğim kadarıyla tam bir hayal kırıklığı yaşattı bende.
takımlar hata yapmamak için atağa çıkmıyor ya! abi allah kahretsin sizin futbolunuzu ya!
devamlı tedbirler, aman gol yemeyelimler, top bizde kalsınlar!
resmen turnuvada aykut kocaman futbolu oynanıyor.
lanet olsun sizin endüstriyel futbolunuza.

ben futbolu maradona'yla, ronaldinho'yla, zidane'la sevdim. bir tane futbolcu topu ayağına aldığı zaman tribünler ayağa kalkacak ama neredeeee.

yazık valla. gerçekten yazık.

gol bulan takım ikinci golü atmaya yeltenmiyor bile. sonrasında golü kalesinde görüp bu seferde beraberliği koruma derdine düşüyor. misal şu an izledigim maç. slovakya iyi oynadığı maçta golü bulup öne geçti. ukrayna biraz top oynamaya başladı ve ardından golü buldu. bunun gibi birçok maç izledim. slovenya sırbistan maçı hakeza. sanırım ikinci golü arayanı dövüyorlar.

herkesin bir şekilde kendi kalesine gol attığı etkinlik. 1-0 biten maçların çoğu öyle bitti. yoksa golsüz bitecekmiş demek ki hepsi. "pü sizin oynadığınız topa!" diyeceğim ama güzel de oynuyor bazıları, namussuzlar! ispanya mesela. acayip keyifliydi bence oynadığı futbolu izlemek ama o gol nedir yani?

neyse. kendimize bakalım biz. inşallah gittiğimiz gibi dönmeyiz.

hollanda taraftarları turnuvaya resmen damga vuruyor. bunları on yıldır karanlık hücrede çiğ etle mi beslediler acaba?

şöyle

katar'daki çakma rüşvetli turnuvadan sonra döyçland'daki turnuva ilaç gibi geldi resmen.

bu yarı otomatik ofsayt sisteminde bir çapanoğlu var hep doğal olmayan postürlerde yakalıyor insanları.

bugünkü iki son 16 maçıyla, gruplardan sonra devam eden turnuvadır.

eveeeeet. bu akşam italya elendi ve az sonra danimarka da elenecek.

türkiye'den sonra tuttuğum iki takım da gitti...

şimdi...

romanya ve hollanda... romanya'ya özel bir sempatim var ve hatta avrupa'da tuttuğum 3. takım olurlar. hollanda'ya da az biraz bir sempatim var.

biz avusturya'yı geçersek rakibimiz bu ikisinden biri olur ve o durumda elbette türkiye'yi tutarım çünkü vatan hayını değilim. *

kupayı keşke/inşallah biz alsak/alırız. bu olmazsa... şu anda kalan takımlardan hollanda ve almanya'nın almasına kısmen sevinirim. almanya'ya da belirli bir sempatim mevcut. romanya alsa da süper olur da zor gibi...

fransa veya ispanya kazanırsa bayağı sinir olurum ki bunların birinin kupayı alması epey kuvvetli bir ihtimal. ama almanya 1996'dan beri kupayı kazanamıyor ve evinde... onlar da alabilir bu sene.

ingiltere, turnuva öncesinde favorilerden biri olarak görülüyordu ama sanki alamayacaklar gibi. ingilizlere karşı nötrüm. kupayı almalarına sevinmem de üzülmem de. saydığım takımlar haricindekilerde de öyle. slovenya'nın almasına da sevinirim de buna pek de ihtimal vermiyorum; bizim almamızdan bile düşük bir ihtimal bence.

almanya veya hollanda alsa iyi olur gibi, benim açımdan. tabii önce türkiye. şöyle bir tarih yazsak ne muhteşem olurdu!..

şu canavar gibi top oynayan adamlarla karşılaşacak kadar ilerlersek ne olacak, çok merak ettiren turnuva. almanya ve danimarka'nın oynadığı futbolu izleyip kendimizi düşündükçe içime fenalıklar geldi resmen. inşallah akıllı oluruz.

az önce çeyrek finale yükseldiğimiz turnuvadır.

öncelikle...

oleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeyyyyyyyyyyyyyyy!!!

sonralıkla, beni şaşırtan bir sonuç olmadı. hatta hollanda'yı da eleyebiliriz ve yarı finale çıkabiliriz. ki sonra finale çıkmamıza az ihtimal versem de öyle mucize falan gibi görmüyorum. kupayı alırsak direkt çıldırırım ama, orası kesin.

hollanda ile eşleşmemiz, final provası açısından iyi oldu. ve ayrıca oyuncularımızın üzerindeki baskı daha az olacak zira zaten çeyrek finale çıkmışsın ve hollanda'ya elenmek kadar anlayışla karşılanabilecek bir şey daha olamaz. rakip romanya olsaydı dengimizi yenemedik diye takıma biraz yüklenilebilirdi. final provası derken... yani bu öyle imkansız bir şey değil arkadaşlar. futbol bu. olabilir yani. az olasılık versem de olmaz diyemem.

yolun sonu final olsun.

ne güzel başarılar kazanıyoruz ama halkımız yine çok vasat hareketler yapıyor. niye silah sıkıyorsunuz havaya babalarını arkadan şıkşıkladıklarım.

euro 2024 hakkında yabancıların tivitlerini okuyorum, insanlar gerçekten heyecan veren maçlara hasret kalmışlar... takımların atağa çıkmaya korktuğu bu turnuvada türkiye'nin heyecanı ilaç gibi gelmiş millete, dün geceden bu yana yüzlerce tivit gördüm türkiye maçlarını öven.

şimdiden bu turnuvaya damga vurduk bence.

çeyrek finale kalan takimlar ve oynanacak maçlar;
5 temmuz cuma:
19.00 ispanya-almanya (stuttgart arena)
22.00 portekiz-fransa (volkspark)
6 temmuz cumartesi:
19.00 ingiltere-isviçre (düsseldorf arena)
22.00 hollanda-türkiye (olympiastadion)

gönül ister ispanya ile final oynayalım ama zor. bunlar büyük takımlar. yersin, içersin, eglenirsinz güzel bir gece geçirirsin. gecenin sonunda hesabı sana ödetirler. bu sefer biz hesabı odetelim şunlara.

şuan oynanan ispanya-almanya maçını izleyenler dikkat ediyor mu bilmiyorum ama taraftar sesleri aşırı yapay geliyor, bildiğiniz hoparlörlerden bağırma ve tezahürat sesleri veriyorlar.

az önce portekiz elendi ve lanet bir maçtı, hiç zevk almadım, hollandayı geçersek büyük işler başarırız.

almanya elendiğine göre gerçek ev sahibi olarak çeyrek final maçına çıkıyoruz. finale sadece 2 maç kaldı!

bu akşam, ersoy'un babaannesi serpil teyze'yi yiyen yamyam hollandalıdan intikam almak için sahaya çıkıyoruz!

(bkz: siz bu maçı alın azrail ise canımızı)

çeyrek finalde elendiğimiz turnuva olmuştur.

çeyrek final maçının ilk yarısında turnuvadaki en iyi oyunumuzu oynadık. ama hollanda ikinci yarının bir yerinde akın akın gelmeye başladı ve buna direnemedik... gene de tebrikler bizim takım. turnuvanın en genç takımı olduğumuz söyleniyor. başarılı sayılırdık bence. biraz daha becerikli olabilsek maçı uzatmaya götürebilirdik; sonlarda ciddi fırsatlar kaçırdık. ve bunlardan birini atabilip uzatmalara götürebilseydik müsabakayı bence kazanma şansımız daha yüksekti o rüzgarla.

yarı final eşleşmeleri: hollanda-ingiltere ve ispanya-fransa şeklinde oldu.

önce ingiltere'nin maçı sonra da bizim maçımızı izlemek benim açımdan şöyle ilginç ve biraz keyifsiz oldu: yazlıktaki karşı sitemizin tam bizim karşımızdaki evinde ingiliz bir kadın ve hollandalı ailesi oturuyor. yani rotterdam'da yaşıyorlar kışın ve kendilerine "dutch" diyorlar çocukları, yarı ingiliz de olsalar. benim izlediğim yayın bunlarınkinden 1-1.5 dakika falan geç geliyormuş. karşıdan hurraaayyy!!! diye sesler geldi ilk maçta ve bendeki yayından 1 dakika kadar önce ingiltere gol atmış. ikinci defa öyle bir ses ve alkışlar gelince de ingiltere'nin turu atladığını anladım. bizim maçta da aynısı oldu. elbette hollanda'yı destekliyorlardı ve yediğimiz iki golden de ve turu hollanda'nın geçtiğinden önceden haberim oldu onların coşkulu sevinç sesleri dolayısıyla. kızamıyorum da ama zira hollandalılar ve elbette kendi ülkelerini tutacaklar. bir de çok sevdiğim bir aile. dediğim gibi, kızamıyorsun...

helal olsun bizim çocuklara. çok iyiydik bence bu turnuvada, genel olarak. bu jenerasyonla sonraki turnuvalarda daha da başarılı olamamamız için de bir neden göremiyorum.