evli birinin eşinden başka birine aşık olması

sanki bile isteye bir başkasına aşık oluyor insanlar. nasıl evlendiği insanla belki bir görüşte belki de belli bir zaman sonra duyguları oluştu ona karşı aynı onun gibi insan evli, dul ya da bekar da olsa bir zaman sonra başka birine güzel duygular besleyebilir.

ama bu durumda gelip konuşulmalı, eğer o insanı unutamıyorsak, beraber bir şeyler yaşıyorsak karşı tarafa haksızlık yapmaya gerek yok.

bunu yapmakta her zaman kolay olmadığı için adı aldatmak oluyor ya .

gerçekten zor bir durum, kimsenin bu durumda kalmasını istemem.

saçmalamayın ya. bi de bunu normalleştirmeye çalışmayın. düpedüz aldatmaktır bu. ve aldatmak , karaktersizlerin işidir.

iradesi zayıf hayatta amacı olmayan insan işi. belki kapılmak elinde olmayabilir hissetmek fakat davranışlar kişi elindedir. aşık oldun diye her şeyi yapabilmenin hak görüldüğü saçma zihniyet.

sonsuz döngü bu, aşık olunan kişiyle alakası yok. doyumsuzluk veya uyumsuzluk en büyük iki neden.

eşine aşık olsa baska birine aşık olmazdı.

olur. hayatta her şey olur. en çok da "bana olmaz" diyenler olur.
gönüldür, bilemezsin. belki boşluktur, belki ihtiyaçtır, belki güzel bakan gözlerdir, belki seni yakalayan bir cümledir gönlü düşüren. olur mu olur.
sonrasında ne olur işte orası meçhul. aşık olundu diye hemen sevişilecek aldatılacak demek değil. çoğu insan içine gömüp kaldığı yerden devam eder. bazen bir kadeh rakıda gözleri dolar, derin bir nefes alır sonra şarkıya eşlik eder.
çünkü çoğunlukla sadece aşk yetmediği gibi evlilikleri devam ettiren de aşk değildir.

(bkz: love bunu joe'ya yapmayacaktı) *

(bkz: ahlak bozacak başlıklar)
bunun olmaması için, evli olan insan başka biri ile yazışmayacak, flörtöz flörtöz takılmayacak.
evli olan insan, sağa sola bakmayacak, önüne bakacak.
evliliği ciddiye alacak, yaptığım bana yapılırsa diye her dakika empati kuracak.
çünkü (bkz: etme bulma dünyası).

günümüz erkeklerinin bu yalanın arkasına sığınarak yaptığı eylem. aşkı bu şekilde ağızlara alarak, basitleştirdiler.
insan evliyken başka birine aşık olabiliyorsa eşine olan sevgisi, evliliğine olan saygısı bitmiştir. bu durumda kendisine ve eşine saygısı olan erkek kişisi boşanmak istemelidir, karşındaki insanı yormaya ve yıpratmaya hakkı yok. çünkü bu düpedüz aldatmadır. başka bir kılıf uydurmaya gerek yok.

harbiden zor bir durumdur her insanın başına gelebilir. burada atıp tutmak kolay tabi.

uzun zamandır içinde bulunduğum durum. bir yandan eşimi, kadınımı, hayat arkadaşımı düşünüyorum o' nu üzmek istemiyorum ama diğer yandan da duygularıma karşı çıkamıyor ve aşık olduğum kadınla beraber bir hayat yaşamak istiyorum.
arkadaşlar lütfen bana kızmayın, sahiden çok zor bir durumdayım ne yapacağımı bilmiyorum.

yok öyle şey. aşıksan eşinden boşanacaksın arkadaşım! sonra git ne halt yersen ye.

evlilik aşkı öldürüyormuş demektir.

#1487936 aşık değilsin aşık olduğunu sanıyorsun. zira boşanırsan pişmanlık iliklerini, o aşkın kavuşma anı bittikten sonra kemirecek. çünkü kaybettiğin an eşin, senin deyiminle; kadının, hayat arkadaşın sana öyle yüce, öyle muhteşem, öyle harika bir kadın olarak görünmeye başlayacakki kendin bile şaşıracaksın.... aşık olduğun kadına olan aşkın bitecek. sanki aşık değilmiş miyim, yanılmış mıyım diyeceksin. emin ol..

edit: okuduğum psikoloji kitaplarından hareketle yazmak istedim.

günümüzde yaygınlaşmakta olan durum. çevremde de duymaya başladım. sonumuz hayırlısı.

şimdi herkes profesyonel olduğundan muhakkak bu kişiyi falan kınayacağız ama kınamalı mıyız? işte orası biraz muamma.

hem sadece aşık olmuştur belki bu aşk karşılığında bir şey yapmamış sadece uzaktan uzağa sevmiştir.

evliyken başkasından hoşlanmak neden tüü kaka olsun. tüü kaka olan şey insanı salak yerine koymak, aldatmaktır. eşiyle paylaşmalı ve sorumluluğunu almalıdır.

ona aşık olması eşini sevemeyeceği ona değer vermeyeceği anlamına gelmez hem aşk geçici bir sarhoşluktur.*
vesselam yaşanmasa iyi.

büyük konuştuğum için başıma gelmiş olaydır.
allahtan sadece kendi içimde saklayıp ortalığa saçmadım bu anormal durumu.
sonra da yavaş yavaş alevi söndü içimde.

şimdi şöyle; evliliğe göre değişen bir durum. mesela benim iş yerimde evli bir kadın var, kocası evden gideli az bir zaman olmuş ama kadın benim örtmene duygusu var. evet hala örtmen, şaşırma.

şimdi bağzı gerçekler:

adam benim değil.
adam bekar.
adam ketum.

ben bekar.
ben örtmene hala aşık, aylardır konuşmayıp, onun çabasıyla yeniden arkadaşlık kurmaya başladım. duygularımı içimde yaşıyorum. kıskançlıktan çatlıyorum o kadının çabasını gördükçe.

kadın evli.
kadının eşi gideli çok az bir zaman olmuş.
kadın örtmen işe gelmeye yakın gidip parfüm şişesini üstüne boşaltıp geliyor.
kadın düğüne gidercesine makyaj yapıyor hep.
kadın güzel.
kadının hisleri var.
kadın kendi kocasına da dönebilirmiş, güvendiğim birinden duydum.

örtmen kadından gram haz etmediğini belirtti ve evli biriyle hele ki o ilgi budalasıyla bir şey yaşamam mümkün değil dedi.

ben gördüm, bakışıyorlar.

örtmen benimle arkadaşlık ediyor ama flört gibi davranıyor.
kadın benim örtmene duygum olduğunu anladı ve önceden az kalsın arkadaş olacakken artık bana düşmancasına bakıyor, gözleriyle ateş edercesine…

1. örtmen’e ve o kadın ilişkiye başlasa bir şey deme hakkım yok, herkesin hayatı kendine.
2. bir şey yaşamaları kalbime hançeri saplasa da, cingar çıkarıp, ortalığı yerle yeksan etme hakkım yok. intikam planı güder miyim? evet. insanım ve nefsim fısıldayabilir ama dinlemem. tutarım kendimi.
3. kalp bu, ne zaman nerede, hangi medeni haldeyken aşık olabileceğini seçemiyor.

kınama hakkımız yok. bizim hikayemiz bitti mi ki hem? kınadığımız duruma düşeriz, karma: merhaba canım, der.

iç sesim, dış sesim, kalbim, ruhum acıyor, ne olur sevmeyin birbirinizi. artık gözlerin gözlerime değil, gözlerin onun gözlerine değince felaketim oluyor, ağlıyorum.